Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Temmuz ayı olağan birinci oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleşti.
Oturumda yerel basın- yerel yönetim işbirliği konusunda ve toplu ulaşım ile ilgili önemli kararlar alındı. Toplantıya; toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonundan gelen önergeler ve belediyenin borçlanma yetkisi istemesi hakkındaki önerge ile ilgili AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu arasındaki tartışmalar damga vurdu.
YEREL BASINA DESTEK
Yeni Yargı Paketi’ne göre icra ve iflas ilanlarının gazetelerde yayımlanma zorunluluğunun kaldırılmasına İzmir’deki yerel gazetelerden tepki gelmişti. Tepkilerin ardından yerel gazeteleri ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yerel yönetim- yerel basın işbirliği sözü vermişti. Soyer, yerel gazetelere verdiği sözün ardından harekete geçti. Yerel yönetim- yerel basın işbirliği ile önerge mecliste gündeme geldi. Komisyonlarına gönderilen önergenin meclisten geçmesi halinde; belediye meclisinde alınan kararlar her ay, başkanlık makamının tarafından belirlenen yerel gazetelerde ilan olarak yayımlanacak. İlan ödeneği ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü bütçesinden yapılacak.
HALK TAŞITTA SAAT DEĞİŞİKLİĞİ KABUL EDİLDİ
Halk Taşıt Uygulaması Projesi adı altında uygulanan sabah 06:00 ile 07:00 arası, akşam 19:00 ile 20:00 saatleri arasında yüzde 50 indirim uygulanan tarifenin sabah 05:00 ile 07:30 arası, akşam 18:00 ile 20:00 arası değişmesine ilişkin önerge "Sabah 05:00 ile 07:00 arası, akşam 19:00 ile 20:00 saatleri arasında yüze 50 indirim uygulanması, akşam uygulamasının ise eskisi gibi kalması" şeklindeki görüş doğrultusunda oy birliği ile kabul edildi.
CUMHURBAŞKANI KARAR ALIRSA, 15 TEMMUZ VE KURBAN BAYRAMI’NDA ULAŞIM ÜCRETSİZ
Oturumda toplu ulaşım ile iki önemli önerge gündeme geldi. Kurban Bayramı süresince, bayram öncesinde Cumhurbaşkanı tarafından karar alınması halinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait toplu ulaşım araçlarında, bilet 35, kontörlü ulaşım kartları, oto tahsis ve servis dışı kalma bedeli hariç ücretsiz tarife uygulanması görüşüldü. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında, Konak Meydanı’nda düzenlenecek programlara katılıp sağlayacak vatandaşların, Cumhurbaşkanı tarafından karar alınması halinde, 15 Temmuz Pazartesi Günü saat 20.00’dan 16 Temmuz Salı Günü saat 06.00’a kadar toplu ulaşım araçlarından ücretsiz faydalanması hususu görüşüldü. İki önerge de komisyonlara gönderildi.
BÜYÜKŞEHİR’DEN AT BAŞINA 7 BİN 500 TL, FAYTON BAŞINA 5 BİN TL
Geçtiğimiz haftalarda, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kent genelinde faytonların yasaklanmasının ardından, büyükşehir belediyesinden fayton ve atlar ile ilgili önemli bir hamle daha geldi. Mecliste gündeme gelen önergeye göre; Karşıyaka’da bulunan fayton ve atlar İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde değerlendirilecek. Söz konusu atlar İzmir Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürlüğü’ne alınacak, faytonlar ise peyzaj amaçlı olarak Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’nda kullanılacak. Büyükşehir Belediyesi tarafından fayton sahiplerine; at başına 7 bin 500 TL, fayton başına ise 5 bin TL ödeme yapılacak. Önerge komisyonlara gönderildi.
5 YAŞINDA ÇOCUĞU OLAN AİLELERE MÜJDE
İzmir’de, 0-5 yaş (0-60 ay) arası çocuğu bulunan ailelere ait olacak şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı tüm toplu taşıma araçlarında kullanılmak üzere ve 0-5 yaş arasında olan çocuk yanında iken kullanabileceği indirimli veya ücretsiz ulaşım kartı verilmesi hakkındaki önerge oy birliği ile kabul edildi. Uygulama 1 Ağustos itibariyle başlayacak.
AK PARTİ VE CHP GRUBU ARASINDA BORÇ TARTIŞMASI
Belediyenin yatırım, kamulaştırma ve diğer harcamalarında kullanılmak üzere 200 milyon TL borçlanması hakkındaki önerge AK Parti ve CHP Grubu arasında tartışmalara yol açtı. Önergeye AK Parti ve MHP’nin ret oyu verirken, oy çokluğu ile kabul edildi.
AK PARTİ’DEN BORÇLANMAYA RET VE ELEŞTİRİ
Borçlanmaya ilişkin eleştirilerde bulunan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, “Seçim sonrası dördüncü aydayız. Biz hep, İzmir’de çok ciddi yapısal sorunlar var. Bu sorunların uzunca bir süredir çözülmediğinden bahsettik, geçmiş döneme ait bir eleştiri ortaya koyduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni 3.1 milyar TL borcu olduğunu biliyoruz. Bu borca karşı yapılmış bir faaliyet ve yatırım göremiyoruz. 4 ay sürecinde 200 milyon TL borçlanmanın söz konusu olduğunu görüyoruz. Bu yatırımlarla ilgili somut bir veri yok, kamulaştırmada somut bir veri yok. Piar çalışmaları dışında sorunların kaldırılması için hiçbir adım atılmamış. Şu sorun çözülecek, şu iş yapılacak dense arkasında olurduk ama bu süreçte sadece piar çalışması yapılmış, somut hiçbir çalışma yapılmamış. Soyut ifadeler dışında bir ifade olmadığı için olumsuz oy kullanacağız” dedi.
CHP’Lİ TEKOĞLU: BÜYÜKŞEHİR İŞLERİNİ YAPMASIN MI İSTİYORSUNUZ?
Hızal’ın ardından söz alan CHP’li Meclis Üyesi Yeşim Tekoğlu, “Özgür bey ya da AK Parti Grubu Türkiye’de yaşamıyor herhalde? Ya da enflasyon haberiniz yok. Belli bir yatırım yok diyorsunuz ama yığınlarca yatırımlarımız var. 2019 Haziran ayı sonu itibariyle 2018 yılı karşılaştırdığımızda Türk Lirasının 8.6 değer kaybettiğini biliyoruz. Vergi gerilerinden bu yıl pay çok düşük geldi. Borçlanmaya hayır diyerek, büyükşehir işlerini, yatırımlarını yapmasın mı demek istiyorsunuz anlamıyorum” dedi.
CHP’Lİ ÖZUSLU: BORÇLANMADA KURUN HİÇ Mİ ROLÜ YOK!
CHP Grup Başkan Vekili ve Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise, “Borç 3.1 milyar TL’ye geldi diyorsunuz da, bu borçta kurun hiç mi rolü yok. Ülkenin ekonomisinden, problemlerinden daha farklı bir şey yaşamıyoruz. Bizim vergi gelirlerimiz bu yıl önceki yola göre aynı oranla mı kasamıza giriyor? Bunun hiç mi önemi yok. Borçlanma bir ihtiyaçtır, icraat yapacaksınız, yapman gereken işler var. Ama ülkenin halini dikkate almadan sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi hanesine yazdığınız zaman hakkaniyetli olamayız” diye konuştu.
AK PARTLİ HIZAL: BORÇ VAR, SORUNLARI ÇÖZECEK PROJE YOK!
Özuslu’nun ardından bir kez daha söz alan AK Partili Hızal ise, “Yatırım olduktan sonra borçlanma yapılacak tabi, buna karşı değiliz. Ortada somut bir yatırımdan bahsetmiyoruz. Dördüncü aydayız, ulaşım ve trafik sorununun kaldırılması için somut bir proje ortaya konulmuş mu? Şuan tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik anlamda daralma olduğunun farkındayız. Ancak bugüne kadar; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hiç borcu olmadığı, kredi notlarının AA seviyesinde olduğuna dair bir algı yaratılmıştı. Hiçbir yatırım yapılmazken 3.1 Milyar borç var, 200 milyon daha olunca 4 milyara yakın borç olmuş olacak, ama sorunları çözecek bir proje hala yok” açıklamasında bulundu.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ ÖNERGESİNDE GERGİNLİK
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği hakkında kent halkında farkındalık yaratmak amaçlı çeşitli kamu spotları kullanmak ve bu konuda bir LOGO oluşturmak suretiyle belediye hizmet alanına giren ve ilgili birimlerce uygun görülen kapalı ve açık alanlarda, rekreasyon alanlarında, parklarda, reklam panolarında, toplu ulaşım araçlarında ve istasyonlarında, alt geçitlerde bahse konu kamu spotlarının ve logoların kullanılmasına yönelik talep mecliste masaya yatırıldı.
AK Partili Özgür Hızal, geride kalan oturumlarda tartışılan ve ilk olarak Kadın- Erkek Eşitliği Komisyonu adını alan sonrasında isim değiştiren Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu özelinde açıklamalarda bulundu. Hızal, “O gün ortaya koyduğumuz çekinceleri bugün logo altında yapılan çalışmalarda görüyoruz. Toplumun ekseriyetinin kabul etmediği bazı örgütlenmeleri ve bazı hususları bu logo ve benzer çalışmalar ile toplum nezdinde kabul gören bir hususmuş gibi ön plana çıkarmak kabul edilemez. Özgürlük noktasında anayasada ve kanunlarda herkes eşit… Kişilerin bireysel tercihleri noktasında hiçbir sorunumuz yok. Ama özellikle aile ve toplum yapısının sarsılmasına sebebiyet verecek bazı hususların toplum nezdinde meşrulaştırılmasına karşı çıkıyoruz. Bunu isim değişikliği konusunda da dile getirdik, bugün de dile getiriyoruz. Komisyonda arkadaşlarımız oy birliğiyle geçilmesi için irade ortaya koymuşlar ama bu komisyon çalışmaları esnasında plan bütçedeki örneklemeler ile bahsettiğimiz komisyondaki örneklemeler aynı değil. İyi niyetle yapılmış bir irade söz konusu ama sonradan gördük ki toplum tarafından kabul görmeyen şeylerin meşrulaştırılması için ret oyu vereceğiz” dedi.
Milliyetçi Hareket Partili (MHP) Selahattin Şahin de oturumda yaptığı açıklamada, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin anlamı çok büyük. İsminin değişmesini ben de doğru bulmuyorum. Cinsiyet eşitliğinde ısrar ediliyorsa başka komisyon kurulsun. Kadın erkek eşitliği bir aile kurumunu da temsil ediyor. Doğru bulmuyorum, desteklemiyorum” açıklamasını yaptı.
CHP’li Meclis Üyesi Gamze Gül Çamur da, “Biz toplumsal cinsiyet eşitliği derken biz biyolojik kimliğimiz var. Erkek ve kız olarak doğuyoruz ve büyüyoruz. Ama sonrasında toplumun kadın ve erkeğe dayattığı modeller var. Kadın annedir erkek çalışır, kadın evdedir gibi anlayışlar kadınların önünü tıkıyor. Burada toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını doğru bulduk. Aile kavramına biz de saygı duyuyoruz. Kadın erkek eşitliği dediğimiz zaman kadın ve erkek eşit değil algısı çıkıyor. Kadın ve erkek eşittir. Kadın da şoförlük yapabilir. Aile yapısını bozacak şekilde dayatmalarımız yok. Kadınların toplumdaki yerinin erkeklerle eşitlenmesi haricinde hiçbir konuyu konuşmuyoruz. İsim değiştirme konusunda böyle bir ithamla karşılaştık” dedi.
ÖZUSLU: NE KADAR ÖZGÜRLÜKÇÜYÜZ?
Oturumu yöneten Özuslu ise, “Demokrasi bu şehirdeki tüm vatandaşların aynı düşüncelerle hareket edecek olması değildir. Her konuda anlaşan toplumsal model de yok. Tabii ki farklı düşüneceğiz. Zaten bu farklılıklarımız bizim zenginliğimiz olacak. Ne kadar özgürlükçüyüz? Önemli olan bu… Demokrat olmak, farklılıkları savunmak lazım... Ama burada esas dikkat edilmesi korunması gereken şeylerdir. Tabii ki çocuklarımızı koruyacağız. Alkolizmle mücadeleyi tabii ki yapacağız. Reşit olan, kendi bedenleriyle ilgili verdiği kararları elbette koruyacağız. Bu aile dediğiniz kavram için de böyledir. Burada kimse aile değerlerini tartışmıyor. Biz farklı insanların, arklı tercihi olan insanların bir arada olduğu bir ortamda yaşıyoruz. Sadece bunu bilelim. Bu hoşgörüyü gösterelim” ifadelerini kullandı.
HIZAL’DAN ‘ONURSUZCA YÜRÜYÜŞ’ ÇIKIŞI
AK Partili Hızal bir kez daha konuştu ve geçtiğimiz hafta Türkiye Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) Birliği’nin İstanbul’daki etkinlikler düzenlemesiyle ilgili sosyal medyadan, ‘Önümüzdeki sene birlikte yürümek dileğiyle’ mesajını paylaşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i hedef aldı. Hızal, “Biz şu an sizin oturduğunuz koltukta bir bayan arkadaşımızın oturumu yönetmesini istiyoruz, mesele bu değil. Mesele bazı şeylerin özendirilmesidir. Bir takım gruplarla imzalanmış protokoller var. O gruplarla barışık bir kent olma yönünde protokol imzalanmış olması bizi düşündürdü. Geçen Pazar günü hepimiz çok üzen bir gelişme yaşandı. Genç bir teğmenimiz şehit olmuşken bununla ilgili herhangi bir paylaşımda bulunulmazken onur yürüyüşü altında bizce onursuzca yapılmış bir yürüyüşün paylaşımının yapılması bizim kafamızda soru işaretlerine yer vermiştir” dedi.
ÖZUSLU: DOĞRU BİR KIYAS DEĞİL!
CHP’li Özuslu, “Bu kıyas çok doğru bir kıyas olmadı. O cenazede ben vardım” cevabını verdi. Hızal ise, “Keşke belediye başkanımız da olsaydı” diye konuştu. Özuslu bu kez, “Burada değildi. O cenazede Sayın İduğ, Sayın Sındır, Sayın Selvitopu da vardı. Kıyas açısından çok doğru değil” ifadelerini kullandı.
Önerge için CHP ve İYİ Parti ‘evet’, MHP ile AK Parti ‘hayır’ yönünde refleks gösterdi. Madde oy çokluğuyla kabul edildi.
Sayfa başına git