MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP’de kongre maratonu tamamlandı: İşte Menemen ve Beydağ’da yeni başkanlar!
Politika
19 Ocak 2020 Pazar 09:38

CHP’de kongre maratonu tamamlandı: İşte Menemen ve Beydağ’da yeni başkanlar!

CHP İzmir’de kongre maratonu Menemen ve Beydağ’daki sandık mesaisiyle tamamlandı. Her iki ilçede görevdeki başkanlar aday olmadı. 3 adayın yarıştığı Menemen’de zafer Turan Erdoğan’ın oldu. Beydağ’da ise tek adaylı seçimde meclis üyesi Şakir Başaran yeni ilçe başkanı seçildi.

Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Örgütü’nde kongre maratonu 2 ilçede yapılan seçimle tamamlandı.

CHP’de son sandıklar Menemen ve Beydağ’da kuruldu.

Menemen’de İlçe Başkanı Serdar Değirmenci, Beydağ’da da İlçe Başkanı Mehmet Soğukkuyu aday olmadı.

MENEMEN’DE 3 ADAYLI YARIŞ

CHP Menemen İlçe Kongresi 3 adaylı yarışa sahne oldu. Sandıkta Ömer Güney, Turan Erdoğan ve Mehmet Çoban yarıştı.

Sandıkta ipi göğüsleyen isim Turan Erdoğan oldu. Erdoğan’a sandıkta 186 oy çıktı. Güney 170 oy, Çoban ise 26 oy aldı.

Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, 3 listede de il delegesi adayı yazıldı. Aksoy'un adaylar arasında süreci tarafsız götürdüğü ancak son 2-3 gün Erdoğan'a destek verme karraı aldığı öne sürüldü. 

Erdoğan’ın listesinden yönetim kurulu üyesi seçilen isimler şöyle; İrfan Aras, Ercan Çakmak, Gözde Çaltı, Ferda Çankaya, Adnan Gökdemir, Didar Ok İnce, Tuğçe Kamalı, Ziya Koçak,Mustafa Kemal Özcan, Sevda Özdemir, Sibel Özder, Hande Sencer,  Hakan  Taşkıntuna, Ercan Uçar, Uğraş Yarar, İmam Yıldırım

İl delegesi seçilen isimler şöyle; Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un yanı sıra Müşerref Aydın, Yüksel Coşkun, Berfin Deniz, İnci Doğan, Turan Erdoğan, İsmail Gül, Seda Giriş, Özcan Halisçelik, Mehmet Kaya, Selahattin Korkmaz, Kemal Kuşçu, Serkan Maral, Burcu Özkan, İsmail Polat, Berna Sevinç, Mustafa Kemal Sönmez.

BEYDAĞ’DA MECLİS ÜYESİ BAŞKAN SEÇİLDİ

Beydağ’da Belediye Düğün Salonu’ndaki kongre tek adaylı yapıldı. İlçe Başkanı Soğukkuyu kongrede koltuğu meclis üyesi Şakir Başaran’a bıraktı. CHP’nin genelgesine göre nüfusu 50 binin altında olan ilçelerde ilçe başkan adaylığı için istifa şartı aranmadığı için Başaran hem meclis üyesi hem ilçe başkanı olarak görev yapacak.

Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar il delegesi seçildi.

Başaran’ın yönetim kurulu listesi şöyle oldu; Emrah Deniz, Erhan Erteke, Seval Gülcü, Mehmet Paytar, Zeki Kader, Özlem Kaynak Topuz, Muzaffer Uslu, Esat Urkan, Seval Yıldırım, Uğur Topal…

İl delegesi seçilen isimler ise şöyle: Feridun Yılmazlar, Şakir Başaran, Mehmet Ovalı, Nusret Üncü, Zeki Kader.

GÜN İÇİNDE NELER YAŞANDI?

MENEMEN'DE 3 ADAYLI YARIŞ 
Menemen'de kongre coşkulu bir atmosferde başlarken, salon Türk bayrakları ve CHP bayraklarıyla donatıldı. Salonda adaylardan Mehmet Çoban'ın "Bana verilecek görevin işsiz bir gence verilmesini, Cumhuriyet ile ilgili maaş almayacağımı duyuruyorum" afişi dikkat çekerken, duvarlara Ömer Güney'in "Birlikte güçlüyüz", Turan Erdoğan'ın da "Engelleri aşmaya geliyoruz" sloganlarının yer aldığı pankartlar asıldı. 

Kimler katıldı? 
CHP Menemen İlçe Kongresi'ne İzmir Milletvekilleri Kani Beko ve Atila Sertel, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, İzmir Eski Milletvekili Musa Çam, il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı. 

Divan Başkanı Çam
Kongrenin divan başkanlığına İzmir Eski Milletvekili Musa Çam seçildi. 



Birlik ve beraberlik pozu
Kongrede Belediye Başkanı Serdar Aksoy ve İlçe Başkanı Değirmenci adaylarla birlikte kürsüye çıkarak birlik ve beraberlik pozu verdi. 

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Musa Çam, "Çok rahat olun. Çok demokratik ve adil bir kongre yürüteceğimizden hiçbirinizin şüphesi olmasın. İzmirimizin 30 ilçesinin 28 ilçe kongresini dün akşam itibariyle sonlandırdık. Seçilen yeni ilçe başkanlarımıza sonsuz başarılar. Bugün Menemen ve Beydağ'da kongre var. Bu akşam 30 ilçenin tümünde kongreler bitecek. 8 Şubat'ta il kongresini gerçekleştireceğiz, 28 ve 30 Mart'ta da Olağan Kurultayımızı gerçekleştireceğiz. Menemen İlçe Kongremizin ilçemiz ve partimize hayırlı olmasını diliyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum" dedi.

"Seçim kazanılamaz diyenlere inat..."
Kongrede çarpıcı mesajlar veren mevcut İlçe Başkanı Serdar Değirmenci yerel seçim öncesi yaşanan olaylara atıfta bulundu. Değirmenci, “Hepimizin bildiği gibi biz çok olağanüstü şartlarda atanmış bir yönetimiz, henüz 1 yılımızı bile doldurmadık. Bu yüzden ‘görev yaptığınız 1 yıl içerisinde neler yaptınız, 1yılda hangi faaliyetlerde bulundunuz’ diye soracak olursanız altını çizerek söylüyorum, 31 Mart yerel seçimlerine ayrı bir parantez açmak lazım. Bir yönetimin başarılı olup olmadığı noktasında en önemli ölçüt seçimlerdir. Partinizin oylarını arttıramadıysanız,  seçimi kazanmadıysanız gerisi lafı güzaftır, yani boş laftır. O dönemleri hatırlayınız. Ana kademe kadın kolları gençlik kolları hepsi istifa etmiş, Sayın Serdar Aksoy’un adaylığını açıklanmış, bu adayla seçim kazanamazsınız diyerek istifa etmişlerdi. İşte böyle bir dönemde seçimlere girdik. Menemen’de seçim kazanılamaz diyenlere inat tam 9 bin 270 oy farkla kazandık. Geçen dönem meclis üyesi 18’di, bu dönem 19 oldu ve Sayın Serdar Aksoy’u Menemen Belediye Başkanı yaptık. O dönemde belediye başkanlığın aday olan Ömer Güney aday gösterilmediği halde köşesine çekilip partisine küsmedi, ihanet edenlere katılmadı, geldi seçimde Serdar Aksoy’un koluna girerek çalıştı, Nurgül Uçar da aday adayıydı o da aynı şekilde çalıştı.  Şuan ilçe başkanlığına aday olan Turan Erdoğan, Mehmet Çoban, adaylıktan çekilen Sadık Tanrıverdi geldiler seçime omuz verdiler. Biz bu seçimleri birleşerek bütünleşerek kimseyi ötekileştirmeden birlik beraberlik içinde yaptığımız için kazandık. İlçe yönetimimizdeki arkadaşlarımızla beraber çok başarılı bir şekilde görev yaptık. Kadın kolları, gençlik kolları tüm CHP örgütüne bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Değirmenci şöyle devam etti: O günleri içinde bulunduğu şartlarla değerlendirmek gerekiyor.Çünkü her tarihsel olay kendi şartları içinde değerlendirilirse doğru olur. Bugünün şartlarıyla değerlendiremezsiniz. Tarihler 28 Ocak'ı gösterdiğinde Sayın Serdar Aksoy aday gösterilmişti. Partinin 20 yıllık belediye başkanı başka bir partiden aday olmak için çalışmalara başlamıştı. Geçmişte Menemen'de görev yapmış ilçe başkanlarıyla bir araya geldik ve ortak bir açıklama yaptık. O açıklamanın bir bölümünü size okuyorum: "CHP'nin aldığı kararlar adına çalışma yapmak her görevin tartışmasız görevidir. Partimizin ve Menemenlilerin bize yüklediği tarihi sorunluluğun bilincinde olarak adayımız Serdar Aksoy'a destek olacağımıza ve onu seçtirmek için çalışacağız" demiştim. Ben arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu açıklamadan 11 gün sonra 15 Şubat'ta merkez yönetim kurulu benim başkanlığımda yönetimi açıkladı. O dönemde İzmir il genel başkanlığını yapmış, aktif siyasetten çekişmiş ve sade bir üye olarak devam etmek istiyordum. Bunu tarihi bir görev olduğu için kabul ettim. O dönemde bu sorumluluğu almak yürek işiydi. Çünkü seçimi kaybetseydik fatura bana çıkacaktı. Sağlık koşullarım elverişli değildi. İl Genel başkanlığının ardından bu görev tenzili rütbeydi. Her türlü riski alarak örgütün başına geçtim ve seçimi kazandık. Şimdi de gelmesini bildiğim gibi bir ağabey olarak gitmesini biliyorum. Artık sıra gençlerde...”

‘Menemen'i AKP'ye teslim etmemenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz’ diyerek konuşmasını sürdüren Değirmenci,” Biz büyük bir aileyiz. Aile içinde yarış olur ama asla kırgınlık, küslük olmaz, kavga olmaz. Bu aile içi bir yarıştır, herkes sonuca saygı gösterecektir. CHP bizi birleştiren, bütünleştiren ortak bir paydadır. Bize Gazi Mustafa Kemal'den kalan en büyük eserlerden bir tanesidir. CHP istiklal savaşımızın kan, barut ve ateş kokusundan doğmuş, ülkemizde devleti de Cumhuriyet'i de demokrasiyi de sunan bir partidir. Cumhuriyet'i biz kurduk biz yaşatacağız. Cumhuriyet'i nasıl kurduysak bu iktidardan öyle kurtaracağız. Onun için Cumhuriyet'e her CHP'linin sahip çıkması boynunun borcudur. Benimde bu görevi kabul etmem bunun içindir” dedi.

BAŞKAN AKSOY’DAN DEĞİRMENCİ’YE ÖVGÜ SELİ

Kongrede kısa bir konuşma yapn Menemen Belediye Başkanı  Serdar Aksoy, İlçe Başkanı Değirmenci’den  övgü dolu sözlerle bahsetti. Aksoy, “Başkanımız Serdar Değirmenci'ye çok teşekkür ediyoruz. Bu saatten sonra Serdar Değirmenci ağabeyimiz artık efsane ilçe başkanımızdır. Ben efsane ilçe başkanımıza çok teşekkür ediyorum.  En zor dönemde CHP bayrağını göndere çekmemize omuz verdi, bize ön ayak oldu. Bütün salonun kendisini ayakta alkışlamasını istiyorum. Allah siyasetle uğraşan herkese böyle bir gün nasip eylesin" diye konuştu. Daha sonra bütün salon Serdar Değirmenci'yi ayakta alkışladı ve duygusal anlar yaşandı.



Belediye Başkanı Serdar Aksoy, İlçe Başkanı Serdar Değirmenci ve yönetimine görev süreçlerindeki emeklerinden dolayı teşekkür ederek plaket ve çiçek takdim etti.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A  ‘SAYGILI CAMİ’ ÇIKIŞI
İzmir Milletvekili Atila Sertel konuşmasında iktidarı hedef aldı. İşadamı Bilal Saygılı tarafından Ege Üniversitesi’nin içinde yapılan caminin açılışına değinen Sertel, Saygılı Ailesi’ne ve caminin açılışını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son İzmir ziyaretini hatırlatarak sözlerini sürdüren Sertel, şu açıklamalarda bulundu: "Saygılı Cami'nin açılışı için geldi, cami için 30 milyon lira para harcadılar. O caminin temelini atan kişi şu anda kaçak olan eski rektör Cüneyt Hoşcoşkun. Eflatun ve Bilal Saygılı, haklarında FETÖ'den işlem yapılan ve gazeteleri kapanan bir aile. O gazete kapandığı için gazetecilerin basın kartlarını iptal ettiler ama Cumhurbaşkanı gelip onların yaptığı caminin kurdelesini kesiyor. Eflatun Saygılı'nın son dakika gazetesinin ortakları kaçak. Bütün bunları bilenler ve bütün bunlara karşı sessiz kalanlar... Aslında birbiriyle iç içe geçmiş bir yapının, FETÖ'yü kazısan altından AKP'nin, AKP'yi kazısan altından FETÖ'nün çıktığı bir dönemde insanları cezaevine atıyorlar. Emin Çölaşan gibi Mustafa Kemal Atatürk'ün her daim izinde olan birini mahkum ediyor, Metin Yılmaz'ı, Gökmen Ulu'yu Sözcü yazarlarını mahkum etmeye çalışıyorlar. Aslında mahkum edilenler o hakimlerdir, savcılardır. Gün gelecek onlar da hesap verecektir."

"BEN OLMAZSAM YAKARIM, YIKARIM" ANLAYIŞI MENEMEN’DE BİTTİ!
Serdar Değirmenci'ye verilen değerin ve ona gösterilen ilginin boşa olmadığını söylemek isterim" diyerek sözlerini sürdüren Sertel, "Partimizde emek en yüce değerdir. 'Ben olursam parti var ama ben olmazsam yakarım, yıkarım' anlayışının hakim olduğu dönem, Menemen'de bitti. Hiç kimse kendini yıkılmaz, vazgeçilmez görmemeli. Bütün makamlar, koltuklar gelip geçer. Tarihe bakın, tarihsel mezarlıklara bakın. Bir dönemin efsanevi başkanı İhsan Alyanak, o Alsancak'ta kilisenin duvarını yıkarken yaşayan ve o günlere tanıklık edenler ve sonrasında faşist darbesini onu görevden almasıyla yaşadığı mütevazi hayat. Bizim bütün belediye başkanlarımız mütevazi yaşamıştır. Boğazımızdan haram lokma geçmedi, geçmeyecek. Helalinden kazanmaya devam ettik. Korumayla gezmedik. Bugün Türkiye'de AKP iktidarı yok. Yalnızca tek adam ve etrafında görevlendirdiği şüreka var. İstediğini görevden alan ve kendi hazırladığı yasayı topluma karşı sanki şirin görünmek için asgari ücret görüşmeleri yapılırken 'Jestimi yaparım' diyerek tüm yetkiyi elini almış tek kişi. İnanılmaz bir adaletsizlik ve hukuksuzlukla Türkiye'yi yönettiğini zannediyor. Aslında yönetemediğini çok iyi biliyoruz. Köylü kan ağlıyor, emekli perişan, gençler işsiz. İnsanlar bırakın ayın sonunu ayın 10'unu getiremiyor. Biliyor musunuz AKP milletvekilleri kendi grup salonlarına girerken kontrolden geçiyor. Korkuyor, ödü patlıyor. Oysa bizim belediye başkanlarımız ve milletvekillerimiz halkın arasında elini kolunu sallayarak geziyor. Biliyor ki CHP'liler kimsenin hakkını hukukunu çiğnemek için değil, bütün hukuksuzlara karşı durmak için var" ifadelerini kullandı.



'KİMSE EGOSUNU TATMİN ETMESİN'
Adayların konuşmaları öncesinde yeniden sahneye çıkarak salondakilere seslenen Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, "31 Mart seçimleri sonrasında tüm Türkiye şunu gördü: Artık yenilmez armada gibi bir şey yok. Psikolojişk üstünlük millet ittifakına geçti. bir seçimde iktidarın yakalanabileceğini, seçimlerde Cumhur İttifakı'nın yenilebileceğini gösterdik. 31 mart seçimleri sonrasında İstanbul seçimleri rezil bir kararla iptal edildi. Fakat bu burada bitmedi. Seçilmiş olan belediye naşkanlarını itibarsızlaştırmak için, iktidar yüzü göstermemek için, iş yapmasını engellemek için her türlü yol denendi, denenmeye de devam ediyor. Yandaş medyada seçimler sonrasında sürekli olarak bir itibarsızlşatırma hareketi var. Üzülerek grüyorum ki o itibarsızlaştırma hareketine prim sağlayanlar da var. Bunu görmemek, es geömek mümkğndeğil. İktidara bu kadar yaklaşmışkan CHP'ye yönelik psikolojik savaşı püskürtmemiz gerekiyor. Bu belediye başkanlarına karşı yapılan psikolojik savaşın için yer alarak mı olur? Belediye başkanlarına destekle olumur. İl yönetimi, il başkanı, ilçe yönetimi ilçe başkanı belediye başkanına destek olmalı. ğer belediye başkanı bunların hepsine cevap vemreye kalkarsa o zaman belediye başkanının değil CHP'nin gerilediği görürnsünüğz.Rol kapmak uğruna partiyi heba etmeyin. Biz belediyeyi bir kenara bırakıp bütünleşelim istiyoruz. Bu salonda 15 yıldır kaç belediye başkanı çıkrı? Bu benim adayım dedi mi. Kimse sesini çıkarmadı, herkes oturdu. Burada şimdi üç arkadaşım aday. Bu üç arkadaşımın üzerinden belediye başkanını vurmaya kimse kalkmasın. Kimse belediye başkanını vurarak kendi egosunu tatmin etmeye kalkmasın" dedi.

'ÜÇÜ DE DOSTUMDUR'
Sürecin başından beri üç adayla da birlikte yol yürüdüğünün altını çizen Aksoy, "Ömer Güney arkadaşım aday adaylığından sonra yan yana yürüdük, seçimleri kazandık. Diğer arkadaşım benim komutanım, partimin ihtiyaç duyduğu bir isim. Ömer Güney de öyle, Turhan Erdoğan da öyle, Mehmet Çoban da öyle. Her birine CHP'nin ihtiyacı var. Peki ben ilçe başkanımız Serdar Değirmenci'nin de olduğu toplantılarda konuştuk, ortaklaşalım dedik mi? Dedik. Bunların hiçbiri aday olan yoldaşlarım açısından onaylanmadı. Bugün ilçe başkanını seçeceğiz. İlçe başkanı olan arkadaşım belediue başkanının arkasında duracak. Belediye başkanı da ilçe başkanının arkasında duracak. İlçe başkanı aynı zamanda grup başkanı olacak. Buradaki üç arkadaşım da benim dostumdur, gerisi de laftır. Herhangi bir arkadaşımın diplomasına atıfta bulunmak, şuraya aday oldu, görevinden dolayı sen neredeydin diye sormak doğru değil. Hepimiz 31 Mart'ta  buradaydık. 31 Mart öncesinde biz ihaneti gördük. Hiçbir ilçede, ilde, hiçbir yerde yaşanmamış bir ihanet şebekesini gödük. Menemen'e geldiğimizde ilçe kolları, kadın kolları, gençlik kolları istifa etmiş, 'O olmazsa olmaz' diyerek CHP'nin üstüne başka br kimliği koyup partiyi yok eden bir zihniyet gördük. Dedik ki, 'Kimse CHP'den üstün değildir' bugün benin varım yarın başkası olacak. O yüzden ben görevimi 2 dönemle sınırladım" açıklamalarında bulundu.

"BOYNUMU BÜKMEDİM"
"Onların yanında yandaş medya vardı. AK Partisi, devleti, hükümeti vardı. Hepsini birden 31 mart akşamı hep birlikte gömdük. Aslında Menemen'de biz bu ihaneti ilk defa görmedik" diyen Aksoy, "Daha önce de gördük. Aday gösterilmeyince farklı siyasi partiye kaçanları çok gördük. Ondan önceki ihanetleri de son ihaneti de unutmayın. O yüzden ben iki dönem sonunda bu bayrağı teslim edeceğim. O yüzden diyorum ki, üç arkadaşım da aslanlar gibi. Onların üzerinden belediye başkanına hakaret etmesinler. Biz Tunç Soyer başkanımın da dediği gibi 'Menemen seni seviyorum' dedik. Bizim kullağındıımız dil sevgi dili, aşk dilidir. Toplumun tüm kesimlerine hitap etmek zorundayız. Bırakın dedikoduyu, burada sandık var. Bu dili bizim dışarıya söylememiz gerekirken kendi içimizde sıkıntı yaşadığımızı görüyorum. Bu pastayı büyütmemiz lazım. 6-7 aylık belediye başkanlarına hakaret etmekten geçmiyor. Hiç kimseye hakaret etmeyelim. Tüm belediye başkanlarım, çok ilçe başkanlarım çalışıyor. Onlara omuz verelim, destek verelim. Halkımızdan oy almanın yolu çözüm üretmek. Toplumun farklı kesimlerine çözümler üreteceğiz. Bunun merkezi de örgüttür. Kendi içerisinde çatışmayacak, çözüm üretecek. Menemen seçimlerinde nerede eksik oy aldık, yerler belli. Kim seçilirse ilk önce az oy alınan yerlere gidin. Beni de çağırın beraber gidelim. Oraya gittiğinizde de, 'Sevgilim eylem güzelim benim, Yitik bir ülkeyi korumaya değil yeniden kurulacak bir ülkeyi aşkla örmeye benzer devrimci olmak' diyeceğiz. İşte o sevgi dilini de orada kullanalım. Diğer belediye başkanlarının adına, tüm ilçe başkanlarım adına, Tunç Başkanı'nda adına bir şey söylemek istiyorum: Sosyal medyada, yandaş medyada yalan gırla gidiyor. Onlara söyleyeceğim bir şey var. Seyit Rıza diyor ki, 'ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ben de sizin yalanlarınız altında boynumu bükmedim. Bu da size ders olsun.' Bu da size ders olsun" diye konuştu.

Ve listeler belli oldu
CHP Menemen Kongresi'nde sandık mesaisi öncesi adayları listeleri belli oldu. Buna göre Güney, Erdoğan ve Çoban'ın listeleri şöyle şekillendi: 







ADAYLARIN MESAJLARI 



"Siyaset coşku ve heyecan veriyor"

"Amacım partimizin ilkeleri ve programı doğrultusunda, ilkeli, adaletli, erdemli ve kucaklayıcı olmak ve partimizi Menemen'den başlayarak iktidara taşımaktır" diyen Mehmet Çoban, projelerini ve çalışmalarını şöyle anlattı: "Üye sayımızı mutlaka artıracağız. Üyelerimize parti programımızı anlatacak ve sahiplenmelerini sağlayacağız. Eğitim ve toplantılarla ğyelerimizin niteliklerini artıracağız.Atatürk devrimlerini üyelerimize ve halkımıza doğru anlatacağız. Tarım ve hayvancılığın kalkınmasına, sanatın ve üretimin gelişmesine katkı sağlayacağız. partiye gönül vermiş insanların tecrübelerinden faydalanacağız. Mahallelerimizi sık sık gezecek, sorunlarımızı belediyemize bildirecek ve çözümünü takip edeceğiz. Mahalle sorumlularımızı bildirerek olup bitenleri takip edeceğiz. Üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşacağız. Seçimler esnasında halkımıza verilen söz ve projeleri takip edeceğiz. Kadın ve gençlik kollarının çalışmalarına destek olacağız. Dürüst, doğru ve ilkeli siyaset ile kırgın ve küskünleri kazanacağız. Kooperatifleşmeyi güçlendireceğiz. Seçimden seçime değil daima halk ile ulaşılabilir olacağız. Çalışan, konuşan, tartışan ve proje üreten, gelişimi tabandan başlatan bir örgüt olacağız. Birleştirici, bütünleştirici, kaynaştırıcı ve kucaklayıcı bir yönetim sergileyerek çoğalacak, kuruluş ve kurtuluş felsefemizi yakalayacağız. Buna mecburuz."

Ekonomik olarak bağımsız bir kişi olduğu vurgusuyla konuşmasını sürdüren Çoban, "Hiçbir yerde organik bir bağlantım yok. Çevre konusunda çok mücadele ettim. Millet vekillerimiz aracılığı ile sorunların çözümü için didinip durdum. 25 yıl her ırktan her renkten insan yönettim. Devlet usül ve erkanını bilirim. Siyaset bana coşku ve heyecan veriyor. İlçe başkanı olmayı çok istiyorum. Doğal biriyim; gösteriş ve yalanı sevmiyorum. Zenginlik beklentim yok. Türkiye'yi iç ve dış siyaseti, strateji, toplum ve halk bilimini iyi bildiğimi düşünüyorum. Tüm bunlar için sarı listeyi yani Mehmet Çoban'ı tercih etmenizi istiyorum" diye konuştu.

"Almamız gereken dersler var!"
Turan Erdoğan ise yaptığı konuşmasında Menemen’in en önemli ilçelerden bir tanesi olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Ülkemiz hiç olmadığı kadar kritik bir süreçten geçmektedi. Bu dönemden geçerken, kazanımlarımızın günden güne kaybolması, hepimiz için üzüntü vericidir. Buradan almamız gereken dersler de var; Cumhuriyetimizin kuruluş döneminde yaşadığımız zorluklara benzer süreçlerden geçiyoruz. Tarih değişmiyor sadece isimler değişiyor. En zor koşullarda bile kaybetmediğimiz umudu korumak ve yakılan Cumhuriyet Meşalesini taşımak ise en önemli mihenk taşlarımızıdır. Her dönem kendine özel olmakla birlikte çözümü yine kuruluş ve gelişim sürecinde yaptıklarımızla aynı hissiyat ve ruhla bulacağımıza yürekten inanıyorum. Zihinlerimizde oluşması gereken en önemli kavramın ve bu kavramın hissiyatla ete kemiğe bürünmüş hali ise Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi; ‘Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir” diye konuştu.

"İlk adım el ele vererek CHP'yi iktidar yapmak"
Adaylardan son olarak Ömer Güney konuştu. Güney, “Öyle bir dönemden geçiyoruz ki Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş kadar karanlık, uzun ve korutucu… 17 yıl dile kolay ! 17 yıldır şiddetini giderek arttıran bir kasırganın ortasındayız. Ülkemiz adı ak ama yolu karanlık bir iktidarın pençesinde… Kaptanlıklarının da vehameti ortada. Gemide kimler var? Canını kanını hiçe sayarak ulusal kurtuluş mücadelesini kazanmış atalarımızın emanetçileri, hepimiz varız. Ya batacak ya çıkacağız. Rüzgarın yönünü belirleyemeyiz ama gemimizin yönünü belirleyebiliriz. 31 Mart rüzgarı gösterdi ki kurtuluşun ilk adımını atanlar başarıya ulaşmaya çok yakın. İlk adım el ele omuz omuza vererek CHP’yi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde iktidar yapmaktır. Rotamız belli. Cumhuriyet değerleri, Atatürk devrimleri, gerçek bir demokrasi. Bunu başaracağız. Hep birlikte başaracağız. Halka anlatmalıyız. Onlar siyasetlerini kin ve nefretle şekillendirirler bizi bize kırdırırlar, biz inadına sevgi, inadına barış, inadına kardeşlik diyoruz. Biz eşitlik adalet emek diyoruz” dedi.

‘Bugün burada bizlerin ortaya koyacağı kararlı duruş karanlıktan aydınlığa atacağımız adımın bir parçası olacak’ diyerek konuşmasını sürdüren Güney, “Önemli olan parti ilkelerimize inandığımız değerlere sahip çıkarak bu süreci tamamlamak. Birlik beraberlik ruhumuzu kaybetmemek. İçinde olduğumuz yarışın kazananı kaybedeni olmadığını bilmek. En önemlisi de yolumuzu kaybetmemek. Ben Ömer Güney olarak bu ilçenin çocuğuyum. 42 yıllık hayatımın neredeyse yarısını CHP’yle yürüyen, bugün de Menemen ilçe başkanlığına aday bir kardeşiniz olarak şunu söylemek istiyorum; bugüne kadar ne olursa olsun siyasi ahlakımdan, parti ilkelerimden asla taviz vermedim. Önce insan olmaktan, dayanışmadan yana oldum. Hayatım boyunca taraf oldum; Cumhuriyet’ten, Atatürk devrimlerinden emekten emekçiden haktan haklıdan bilimden eşitlikten adaletten ve uzlaşmadan, mağdurdan ezilenden barıştan taraf oldum. Her zaman doğrudan taraf oldum. CHP’nin vaat ettiği aydınlık gelecekten taraf oldum. Biliyorum CHP ilçe başkanlığı büyük bir sorumluluk, önemli bir temsil makamı. Bunun farkındayım. Kendimi ilçe başkanlığına hazır hissediyorum. Siz de hazır mısınız?” diyerek salona seslendi. Salonda alkış seslerinin yükselmesi üzerine konuşmasına devam eden Güney, “Siz hazırsanız ben de hazırım. Bugün burada yeşeren bir umudu gerçek kılmak için bir aradayız. Bu ortak umdu sizlerle beraber hayata geçirmek için adayım” diye konuştu.

Güney şöyle devam etti; “Ben arkama baktığımda anlıyorum ki birlikten her zaman güç doğuyor. Sen ben öteki demediğimizde komplekse hırsa yenik düşmediğimizde başarı geliyor. Bunun en çarpıcı örneği aramızda; Menemenin yetiştirdiği kayıtsız koşulsuz Cumhuriyet sevdalısı değerli ilçe başkanımız serdar Değirmenci. Sakin denizde herkes kaptan kesilir, kaptanın iyisi fırtınalı denizde belli olur. Kendisi örnek bir ağabeyimiz klavuzumuzdur. Sağ olsun var olsun! Kendisine alkış istiyorum.Belediye Başkanımız Serdar Aksoy da her daim dostum yol arkadaşım yoldaşımdır. Hepimiz yaşadık, ilçe yönetimi kadın kolları gençlik kolları istifa etti 31 Mart seçimleri öncesinde…  Herkesin CHP Menemen’de seçimi kaybeder, Serdar Aksoy ile seçim kazanılamaz denilen bir ortamda büyük bir başarı elde ettik.  Ben de aday gösterilmediğim için küsmedim, başkanımızın koluna girdim gece gündüz sokak sokak kapı kapı çalıştım. O zaman Sayın Serdar Aksoy’un başkan olması, partimin yerel iktidarı için canımı dişime taktım, bir şey beklemeden çalıştım, üstüme düşeni yaptım. İlçe başkanı seçilmem halinde bu uyumlu çalışmamızın devam etmesine hiçbir engel yok. Belediyemizin başarısı CHP’nin başarısıdır, hepimizin başarısıdır.”

‘CHP'yi iktidar yapmak için tek bir çaremiz var’ diyen Güney,  “Kapı kapı sofra sofra, tezgah tezgah, tarla tarla dolaşmak. Kurtuluşun CHP iktidarında olduğunu anlatmak. Her mahallemizde bir ilçe temsilcilerimiz olsun. Her toplantımızı mahalleler de ya da sokakta yapalım. Birlikte karar verelim birlikte hareket edelim. Her kesimin örgütümüzle bir bağı olsun. Ortak akıl ve heyecanla partimiz için taş üstüne taş koymuş herkes tek vücut olsun. Örgütümüzde güven olsun. Size söz veriyorum el ele vereceğiz ve bunları birlikte yapacağız. İnadına özgürlük inadına barış diyeceğiz. Memleketimizi dağlarına bahar gelene kadar gece gündüz çalışalım. Halk için politika yapalım, Türkiye benimle değil bizimle gurur duyacak. Söz veriyorum Menemen iktidar yürüyüşünde kilometre taşı olacak. Tüm delegelerimizin fikri hür vicdanı hür bir seçim yapacağına yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.



BEYDAĞ'DA BAŞARAN DÖNEMİ 

CHP Beydağ İlçe Kongresi Belediye Düğün Salonu'nda gerçekleşti. 

İlçe Başkanı Mehmet Soğukkuyu'nun aday olmadığı kongrede Meclis üyesi Şakir Başaran’ın sandığa tek aday olarak gitti. Genelge gereği nüfusu 50 binin altında olan yerlerde meclis üyeleri istifa etmek şartı aranmaksızın aday olabiliyor.

Başaran'ın CHP Beydağ'ın yeni ilçe başkanı olduğu seçim sonunda yönetim kuruluna ve il delegeliğine şu isimler seçildi:



KONGREDEN NOTLAR 



Kongrenin divan başkanlığını İl Eski Başkanı Asuman Ali Güven yaptı.   

Sındır'dan örgüte iktidar yolunda seferberlik çağrısı
Beydağ kongresinde konuşan ve İzmir'deki kongreleri beraberlik içerisinde tamamladıklarını belirterek sözlerine başlayan Sındır, "kongrelerimizde partimizi iktidara taşıyacak kadroları seçtik; demokrasimizde, laik ve sosyal hukuk devletimizde derin yaralar açan siyasal anlayışa son verecek kadroları seçtik" dedi.

Türkiye'nin 5 temel sorunu olduğunu söyleyerek sözlerine devam eden Sındır, "Ekonomi, eğitim, dış politika, toplumsal barış ve adalet. Parti olarak bu 5 temel sorunu her zaman ortaya koyuyoruz. Yargı bağımsızlığına Türkiye hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyor. Yüzlerce düşünce suçlusu bugün hapiste. Bu Türkiye'nin kanayan yarası. Dış politikayı, iç politika malzemesi yapan, kişisel hırs ve ihtiraslarla hareket eden bir tek adam Türkiye'nin dış politikasını belirliyor. Sürekli aldatılan ve yanıltılan bir tek adam. Sıfır sorundan sırf sorun haline gelen bir dış politika. Eğitim sistemini yapboz haline dönüştüren bir siyasal iktidarla başbaşayız. Bu iktidarın ülkemizi sürüklediği nokta karanlık bir nokta. Bugün düşünen, sorgulayan, sentezleyerek analiz eden, yeni düşünceler ortaya koyan bireyler yetiştirilmiyor. Maalesef tamamen ezbere ve dogmaya dayalı bir eğitim sistemi var. Ekonomimiz hiç olmadığı kadar darda. Üreten bir Türkiye anlayışını yok eden bir siyasal anlayış. Bu iktidar çocuklarımızın ve torunlarınızın geleceğini yap işlet devret modeli ile ipotek altına aldı... Bu bu iktidar vatandaşlarına gitmediği hastanenin geçmedi yolun parasını ödetiyor" dedi.

Sözlerini tarım kenti Beydağ'dan Tarım Bakanına yüklenerek sürdüren Sındır, "Ülkemizi 'çiftçi çok çok çalışıp  az az kazanır' diyen bir zihniyetten kurtarmak bizim elimizde. Kendi coğrafyasından zeytin yağını değil Girit'in zeytin yağını öven bir siyasal iktidardan kurtulmak bizim elimizde. Saman ithal ettiğini itiraf eden bir zihniyetten kurtulmak bizim elimizde. Kanunun emrettiği tarıma aktarılacak desteklemeleri vermeyen iktidara yolun sonuna geldiğini göstermek bizim elimizde. Bugün devlet çiftçiye verilmesi gereken desteklemenin sadece yarısını veriyorsa buna dur demek sizlerin, üreticimizin, çiftçimizin elinde" dedi.

Sözlerine seferberlik çağrısı yaparak sonlandıran Sındır sözlerini şöyle bitirdi; 'önce yerele sahip çıkacak sonra genel iktidara yürüyeceğiz... Kahvelerden, köylerden, sokaklardan eksik olmayalım ve bir seferberlik anlayışıyla ülkemizin durumunu vatandaşlarımıza anlatalım. İlçe örgütümüze, kadınlarımıza, gençlerimize büyük sorumluluklar düşüyor. Biz iktidar olacak ve ülkemizi çağdaş uygarlıklar seviyesinin üzerine çıkaracağız. İktidar olmaktan başka şansımız yok. İktidar olacak ve Türkiye'nin kanayan yaralarına merhem olacağız' dedi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir