MENÜ
İzmir 12°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir Hrant Dink'i andı
Güncel
19 Ocak 2020 Pazar 15:47

İzmir Hrant Dink'i andı

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 13’üncü yılında İzmir’de anıldı. Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından yapılan açıklamada, “Hrank’ın vasiyetine inatla sahip çıkarak her ne pahasına olursa olsun barışın dilini inşa etmeyi sürdüreceğiz” denildi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 13. yıl dönümünde İzmir’de Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından anıldı. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kitle, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant” sloganları atarken,“Unutmuyoruz affetmiyoruz” yazılı pankartı taşıdı. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan Necip Vardal, Dink cinayetinin ardından başlayan yargılama sürecinde gerçek sorumluların hiçbir şekilde yargılanmadığını belirterek, “Gerçek sorumlular hiçbir şekilde yargılanmadı, onu hedef gösterenler, tehdit edenler cezasız kaldılar. Cinayete adı karışanlardan bazıları terfi ettirildi, ödüllendirildi. Hrank’ın vasiyetine inatla sahip çıkarak her ne pahasına olursa olsun barışın dilini inşa etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

GERÇEK SORUMLULAR YARGILANMADI
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan Necip Vardal, “Dink cinayetinin ardından başlayan yargılama süreci, Türkiye’nin geçmişindeki diğer bütün siyasi cinayetlerin ardından başlayan yargılamalar gibi oldu. Geçtiğimiz Temmuz ayında cinayet sürecinin bilinen, göz önünde olan fail ve planlayıcıları Ogün Samat, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel ile birkaç isme daha cezalar verildi. Kasım ayında 100. kez duruşma gerçekleşti. Yargılamanın devam ettiği ilk 5 yılda üç-beş tetikçinin ötesine geçilmedi, soruşturma genişletilmedi. ‘Öldür’ diyenler ise halen yargılanmadı. Cinayette kamu görevlilerinin payını gösteren izlere rağmen, Jandarma, MİT ve Emniyet görevlileri, dava dosyasından uzak tutulmaya çalışıldı. Dink’i düşüncelerini ifade etmesinden dolayı makamlarına çağırarak adeta tehdit edenler, onu hedefe koyanlar korundu. İlk günlerde fail olarak ‘derin devlet’ ve ‘Ergenekon’ gösterilirken, bugün organizasyonu yapanın ismi FETÖ’ye dönüştü. Gerçek sorumlular hiçbir şekilde yargılanmadı, onu hedef gösterenler, tehdit edenler cezasız kaldılar. Cinayete adı karışanlardan bazıları terfi ettirildi, ödüllendirildi. AKP iktidarı, o dönemde iktidarda olan sanki kendileri değilmiş ve cinayette hiçbir dahli yokmuş gibi şimdi tüm sorumluluğun Gülen cemaatinde olduğunu söylüyor. Cinayetin arkasındaki güçler açığa çıkarılmadığı gibi, her duruşmada tutuklu sanıkların bir kısmı tahliye ediliyor” ifadelerini kullandı.

HEPİNİZ ORADAYDINIZ, HEPİNİZ FAİLSİNİZ
Vardal, “Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz: Hepiniz oradaydınız, hepiniz failsiniz. Başta MİT ve Genelkurmay olmak üzere, polis, asker, yargı, bürokrasi, dolayısıyla da tüm bu devlet kurumlarının bağlı olduğu siyasi iktidar, yani AKP iktidarı, Hrant’ın hedef haline getirilmesinde, öldürülmesinde, öldürüldükten sonra ise faillerin üzerinin örtülmesinde doğrudan sorumludur. Bugün yaşadığımız ülke, her bakımından 13 yıl öncesinin çok gerisinde… Ama en kötüsü, kötülüğün sıradanlaşması sürecinin tamamlanmış olması… Öyle ki, artık adaletten, vicdandan, özgürlükten, barıştan söz etmek suç ve suçluyu övmekle eş anlamlı hale geldi. Bu nedenle 13 yıl önce Hrant’ı katleden zihniyeti hayatın her alanında çok daha yaygın ve yoğun olarak görmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

GÜVERCİNLERİ SAYAMAZ OLDUK
“Hrant Dink gittiğinden beri gökyüzüne uçan ve bir daha geri gelmeyen güvercinleri sayamaz olduk” diyen Vardal, devamında şunları söyledi: “Hala bu topraklarda farklı dillerden söylenen türkülerle, birlikte halaya durma umudumuzu yok etmek istiyorlar. İstiyorlar ki, her renk griye dönüşsün, herkes aynı şeyin doğru olduğunu düşünsün; sorgusuz sualsiz her şeye evet desin... Yüreğinden dökülen barışın, hakikatin, cesaretin ve umudun sesinin ulaştığı herkes seni çok özlüyor sevgili Ahparig. Ancak herkes çok iyi bilmeli ki, bize miras bıraktığın ve hafızamıza kayıtlanan umudu, hücrelerimizden çıkıp dünyaya açılma imkanını, barış içinde bir arada yaşama ihtimalini yok etmek artık hiçbir şekilde mümkün değil. Bu umut, bu imkan, bu ihtimal, bu bir aradalık aynı zamanda senin bize vasiyetindi. Bu vasiyete inatla sahip çıkarak her ne pahasına olursa olsun barışın dilini inşa etmeyi sürdüreceğiz.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir