MENÜ
İzmir 17°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ara Güler'ce merhaba İzmir!
Seray Akın
YAZARLAR
24 Şubat 2020 Pazartesi

Ara Güler'ce merhaba İzmir!

Sizlere bir dolu an’ını yüklenip merhaba İzmir diyerek şehrimize gelen Ara Güler’i ve sergisini anlatmak istedim. Ara Güler’i eminim biliyorsunuzdur ama yine de bir hatırlamakta fayda var diye düşünüyorum.

16 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğan Ara Güler, yönetmen ve oyun yazarı olmak istemiş ve Muhsin Ertuğrul’dan tiyatro kursları almıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde okuduğu yıllarda Yeni İstanbul Gazetesinde çalışmaya başlamıştır. Yurt dışındaki çok önemli dergilerde foto muhabirliği yapmış ve 1953’de Paris Magnum Ajans’a katılmıştır. İngiltere’de yayınlanan Annual Antolojisi onu Dünya’nın en iyi 7 fotoğrafçısından biri olarak tanıtmış, Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği’ne giren ilk Türk olmuştur. 1962 de Almanya’da Master of Leica ünvanını kazanmış, Amerika’daki çok sayıda dergide fotoğrafları yayınlanmıştır. Çok sayıda Ülkede fotoğrafları sergilenen Güler, Picasso’nun  90. yaş günü için hazırlanan  “Picasso Metamorphose et unite” kitabı için Picasso ile foto roportaj yapmış, aynı şekilde Salvador Dali ve Chagall ile de foto roportaj gerçekleştirmiştir. Sergide bu röportajlara dair anekdotlar yer almakta.

1972’de Yavuz Zırhlısı’nın sökümü ile ilgili “Kahraman’ın Sonu” isimli belgeseli çekmiştir. Bu belgesele dair bir tanıtım filmi ve çekim esnasındaki kendisinin fotoğraflarına sergide bir bölüm ayrılmış.

İlk çektiği fotoğraf, Gümüşsuyu’nda bir Atatürk heykelinin kırılması olayı için gittiği haber fotoğrafı olan Ara Güler, yaşamının son zamanlarına kadar fotoğraf çekmeyi hiç bırakmıyor. Ve şöyle diyor: “Çok zengin bir ailenin çocuğuydum başka birşey olabilirdim ama ben Türk Milleti için Millete baktım, Milletin kokusunu aldım”.

Hakkında çok sayıda tez ve yayın yapılan Ara Güler’in yaşayacaksın, gözün görecek ve yorumlayacaksın dediği “Bir Göz Bir Makine ve Bir Gerçek” fotoğraflı biyografi kitabı Dünya’ya kendine has bakış açısının en güzel hediyesidir.

90 yıllık hayatında burada tek tek yazamayacağım daha bir çok başarıya imza atan Ara Güler’in bir de seçtiğim anlarını sizinle paylaşmak istedim.

Sergiyi gezdiğimde de hayran kaldığım “O AN” kavramı, kişilerin ifadelerini dondurduğu ve ölümsüzleştirdiği an’ı yakalamaktaki ustalığını, yakın dostu Doğan Hızlan paylaştığı bir anısında şöyle ifade ediyor: Üst katlardan bir piyano atıldığını gören Ara Güler, durun atmayın ben daha ayar yapmadım! diyor ve ayarını yaptıktan sonra, tamam! diyor şimdi atabilirsiniz ve o sırada fotoğraflıyor. Çünkü kendisinin de dediği gibi: “Fotoğraf insanın beyninde oluşur, bir tek kare değil bir çok karedir, onu ararsın ve yakaladığında memnun olursun”.  An’ı ölümsüzleştirmenin doğru zamanlama, belkide takıntılı bir sabır çerçevesinde mümkün olabileceğini bize gösteriyor.

Sergide portrelere ayrılan bölümü gezerken “ooo siz de mi buradaydınız!” hissiyatından kendimi alamadım. Genelinin hayatlarını bildiğim ünlü simaların, en karakteristik, en derin özellikleriyle, dondurulmuşcasına bana baktıklarını görmek oldukça heyecan vericiydi.

Kendisine sorulan 90 yaş nasıl sorusuna, “Yaşamın Finali” diyen Ara Güler, şöyle devam ediyor: “İnsanlar eskimesi ihtiyarlaması için Dünya’da yaşar, finale hazır olunmaz kendisi gelecekse gelir sen ancak finale bir merhaba çekebilirsin".

Bir resmin içinde canlı yoksa rahatsız oluyorum diyen Ara Güler’in, can taşıyan fotoğraflarına hayranlığımı kelimelerle ifade edemem. Kendisinin ifade ettiği gibi:

 “ İnsanlar bakarak, görerek yaşayarak bir şeyler öğreniyorlar değil mi? Ben de baktım, gördüm, yaşadım, öğrendim işte. Bir de çektim. Haydi Merhaba!”.

Çok sık kullandığı Merhaba! ile ilgili bir kaç fotoğraf ve anısı sergide en beğendiğim bölümlerden biriydi. Şimdi burada yazmayayım ki gidince sizin için heyecanı olsun.

Arkas Sanat Merkezi, Ara Güler Müzesi  ve Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle düzenlenen sergi 22 Şubat’ta kapılarını açtı ve 26 Temmuza kadar bizlerle.

Ara  Güler’in aldığı  notlar, ünlü isimlerin portreleri, arkeolojik alanlarda çektiği resimler, İstanbul, İzmir manzaraları, babasına ait fotoğraflar, Picasso, Chagall, Salvador Dali gibi seksiyonlardan oluşan sergide, Ara Güler’in gözünden, gençliğinden itibaren çektiği fotoğrafları görmek mümkün. Kedisine ait olan  kontak baskıları, kaşeleri, basın kartları, kitap maketleri, ıstampaları ve kameraları da sergide yer almakta.

Birçok sanat dalında bir miktar yeteneğim olmasına rağmen fotoğrafçılık konusunda inanılmaz yeteneksiz olduğumu sizlerden saklamayacağım. Üniversitede aldığımız fotoğrafçılık dersinde Zenit makine ile çektiğim sadece bir fotoğraf net çıkmıştı, hala da başarılı olduğum söylenemez. Son derece zor bulduğum bir alan olan fotoğrafçılığın tab etme kısmını hayal bile edemezken sergide büyük ebatlardaki, hani benim azıcık bile net çekemediğim o makine ile büyük bir ustanın çektiği cam gibi net ve duygu yüklü fotoğrafların karşısında durmak çok hoş bir deneyimdi.

Ben çok etkilendim, duygu taşımayan tek bir fotoğraf karesi bile görmedim ve sizlerinde mutlaka gitmenizi isterim. Belki de bir çok eserini daha önce gördünüz ama yine de bir bütün halinde Arkas Sanat Merkezi’nin her zamanki titizliği ve binasının büyülü atmosferinde Ara Güler’in vizöründen an’da kalmak çok keyifli gelecektir. Merhaba İzmir! diyen büyük ustaya kocaman bir MERHABA!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ersayelsanatlari
 24 Şubat 2020 Pazartesi 10:23
Kalemine sağlık harika bir anlatim
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir