Türkiye ile Sudan arasında tarımsal ticaretin artırılacağı, Türk iş insanlarına Sudan’da tarihi yatırım fırsatı sunulacağı öne sürülerek 2014 yılında imzalanan anlaşmada bir arpa boyu yol alınamadı. Büyük vaatlerle duyurulan anlaşmanın üzerinden 9 yıl geçti, Sudan tarafından taahhüt edilen 12 bin 500 hektar arazinin bir metrekaresi dahi teslim edilmedi.
Anlaşma 2024 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker tarafından imzalanırken o günden bugüne 6 bakan değişti, 7’nci bakan göreve başladı ancak proje hayata geçirilemedi.
Tarım ülkesi Türkiye tarafından Sudan’da kiralanacak 12 bin 500 hektar arazi üzerinde tarımsal üretim yapmak amacıyla Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Sudan Tarım Bakanlığı ortaklığıyla kurulan şirket, kamu bütçesinden harcama yapmaya devam ederken 9 yılda ne bir dönüm arazi kiralayabildi ne de ekim yapabildi. Sudan hükümeti 12 bin 500 hektarlık arazi sözünü yerine getirmezken, Türk iş insanlarına verilecek 780 bin 500 hektar tarım arazisi de hayal oldu.
CHP Grubunun Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık A.Ş’nin faaliyetlerine yönelik itirazı KİT Komisyonu’nda görüşüldü. TİGEM Genel Müdür Vekili Hakan Nalbantoğlu’nun da hazır bulunduğu toplantıda Sudan ile yapılan tarım anlaşmasının son durumu soruldu.
TİGEM: ARAZİ TESLİM EDİLMEDİ
TİGEM Genel Müdür Vekili Hakan Nalbantoğlu tarafından verilen yanıtta; “Gerek pilot çiftlik arazisi gerek ise Türk Girişimcilere yatırıma açılması için tahsis edilecek 780 bin 500 hektar tarım arazisi 2023 Mart itibarıyla Sudan tarafından teslim edilmemiştir. Arazilerin tahsis ve teslim edilmemesinin başlıca nedenleri olarak; Pilot çiftlik arazisinde vuku bulan sosyal sorunlar nedeniyle Pilot Çiftlik yerinin değiştirilmesi. İkili anlaşmada ve imzalanan sair protokolde belirtilmeyen ek yatırım, ilave sosyal haklar gibi yeni taleplerin ortaya çıkması. Pilot çiftliğin yanı sıra Türk girişimcilerin yatırımlarına açılacak arazilerin koordinatlarının parça parça verilmesi, verilen koordinatların başka eyalet sınırlarına kayması, iletişim problemleri yaşanması. Beklenmedik şekilde Sudan’da bir askeri darbe olması ve hükümetin değişmesi. Dünyada yaşanan Covid 19 salgını gibi nedenleri sayabiliriz” dedi.
BİR HAYALİN PEŞİNDEN KOŞULDU!
Konuyla ilgili söz alan CHP İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Atila Sertel, ülkemizde binlerce dönüm arazi ekilip biçilmezken, çiftçiler üretime küstürülmüşken binlerce kilometre uzakta çiftçiliğe soyunmanın ancak AK Parti hükümetinin öngörüsüyle olabileceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Hâl böyleyken TİGEM, Sudan Tarım ve Tabii Kaynaklar Bakanlığıyla bir anlaşma yapıyor ve 2014’te imzalanıyor. Buna göre Türkiye oradaki arazilerde üretim yapıp hem kendi ülkemizde hem de dışarıda satılacak ürün üretimi gibi bir hayalin peşinde koşuyor. Neden ‘hayal’ diyorum? Çünkü bu hayalin gerçekleşmediğini kendi yazdıkları raporda ifade ediyorlar ve aynen şöyle diyorlar: ‘Sudan’da istikrarlı hükûmet kurulamaması nedeniyle bu işin gerçekleşmesi zor görülmektedir.” Nokta! Sudan’da tarım yapılması falan değil yani bu görüldü çünkü Sudan’da bize önerilen toprakların, bırakın tarım yapmayı TİGEM’in ve uzmanların kendi ifadeleriyle ekilip biçilecek arazi olmak bir yana Türkiye topraklarının kalitesiyle ölçülmeye kalkılsa değerlendirilmeyecek kapasitede ve kalitede kötü topraklar olduğunu söylüyor. Dolayısıyla çiftlik arazisi kurma ve Türk girişimcilerinin yatırımına tarım arazilerinin açılması, hep kağıt üzerinde kaldı.”
BASİRETSİZLİĞİN FATURASI ÖDENMELİ
Sudan ile yapılan anlaşmanın tam anlamıyla “basiretsiz tüccar” örneği olduğunu belirten Atila Sertel, “Sudan'da tarım yapılması noktasında değil ancak Müslüman bir ülke olarak eğer bizden bir destek ve talep istiyorlarsa biz onlara gerekli desteği ve onların istedikleri taleplere yönelik çalışmaları yürütelim. Ama üç tarafı denizlerle kaplı, mümbit ovaları, güzel ovaları, tarıma açık alanlarıyla güzelim ülkemizde, dört mevsim neredeyse güneşin olduğu, suyun, toprağın bereketli olduğu ülkemizde tarım yapmak varken, tarımı geliştirmek varken başka ülkelerde macera aranmasının da bir faturası olması gerektiğini düşünüyorum. O faturanın da o kararı alan siyasilere çıkarılmasının vakti zamanıdır” diye konuştu.