MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Politika
14 Kasım 2017 Salı 14:26

"Atatürk olmasaydı 5 vakit ezan okunur muydu?"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 'Eğer Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmasaydı bizim minarelerimizde 5 vakit ezan okunur muydu?' diye sordu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

İran ve Irak deprem...

Biz depremden büyük acılar yaşamış bir ülkenin yurtdaşları olarak onların acısını paylaşıyoruz, yürekten geçmiş olsun diyoruz. 

Bugünlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik sevgi var, bu bizi mutlu ediyor. Ortak değerlerimize nasıl sahip çıkıyorsak hemen hemen her alanda Türkiye'nin çağdaşlaşmasına katkı veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bizim baş tacımızdır.

Düşmanları bile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saygı gösterdiler. O savaşı da kurallara uygun olarak yaptı. O ülkenin insanlarının onurunu korudu.

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK OLMASAYDI MİNARELERİMİZDE 5 VAKİT EZAN OKUNUR MUYDU?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizim dışımızda dünyanın da ortak değeridir. Zaman zaman eleştiriler yapıldı. Camileri kapattılar, bir sürü laf. Bunlar rivayetler, yok böyle bir şeyler. Kızgınlıklarını bu rivayetlerle götürmeye çalışıyorlar.  

Siz tarih de mi bilmiyorsunuz?

Eğer Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı bizim minarelerimizde 5 vakit ezan okunur muydu?

Rahmetli İnönü'ye de her türlü saldırı yapılıyor. O bir Osmanlı paşasıydı. Bütün ömrü savaşlarda geçti,

Kocatepe Camii Yaptırma Derneği kurucusu İnönü'dür. 

“BUNUN BİZİM DİLİMİZDE BİR TEK ADI VARDIR; AHLAKSIZLIK. BU AHLAKSIZLIĞA İZİN VERMEYİZ”
Bunları hatırlatmamın nedeni şu, insanın vicdan sahibi olması lazımdır. Biz taş taş üstüne koyan herkese saygı duyduk. Ölen hiç kimsenin arkasından kötü söz söylemedik. Ölen kişi hakkında şu söylenir, “Haklarınızı helal ediyor musunuz” diye. Üç kere haklarımızı helal ediyoruz deriz. Helalleşilen bir kişinin arkasından bir başkasının kötü söz söylemesi bizim inancımıza ters düşer. Siyasi rakiplerimiz olan, ne Özal’ın ne Demirel’in ne Erbakan’ın ne İnönü’nün ne de başkalarının Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün… Hiç birisinin ardından kötü bir laf etmedik. Hepsine sadece ve sadece yeri geldiğinde andığımızda ‘Allah rahmet eylesin’ dedik. Siz geçmişi kötülemeye kalkarsanız ve bugün o kötülemeden siyasi rant devşirmeye kalkarsanız bunun bizim dilimizde bir tek adı vardır; ahlaksızlık. Bu ahlaksızlığa izin vermeyiz.

Askeri öğrencilerin velileri aramızda. Bir anne için çocuğun ne olduğunu en iyi anneler bilir. Baba ile anne arasında bir mesafe vardır. Çocuk derdini annesine anlatır. Bir ihtiyacı varsa annesine söyler. Hatta babasına söylenmesi gereken konuyu annesine söyler. Çocuk hastaysa anne de hastadır. Şimdi çocuklar bu kadar değerli ama anneler çocuklarını iyi yetiştirmek isterler. Eli ekmek tutsun isterler, hayatta mücadeleyi kazansın isterler. İyi eğitimin yanında iyi bir kişiliği olsun isterler. Askere gitsin gelsin, okusun yazsın, büyüsün evereyim isterler. Dolayısıyla çocukların annelerinin gözünde böyle bir önemi vardır. Bu sadece bizim anneler değil, dünyadaki bütün anneler için geçerli bir kuraldır.

“TÜRKİYE TARİHİNDE BÖYLE BİR KIYIM YAPILMAMIŞTIR”
Anneyi düşünün, çocuk harp okulunu kazanmış. Bekliyorsunuz güzel elbiselerle eve gelecek. Şimdi bu çocuklar hapiste. Bir anne şöyle söylüyor. “Askeri öğrenci velisiyim. Birçok öğrenci mağdur durumda. Türkiye tarihinde böyle bir kıyım yapılmamıştır. Yazıktır, günahtır. Ayrıca ortada kazanılmış bir hak vardır. OHAL Komisyonu’nda dilekçelerimiz kabul edilmedi. Yerimiz yurdumuz belli. Fişlendik, damgalandık. Devletin bütün kapılarını yüzümüze kapattılar. Oğlumu tertemiz askeriyeye teslim ettim, ama o şimdi hapiste. Olmaz arkadaşlar, o çocuklar burada gördüğünüz herkesin çocuklarıdır.

HİÇ KİMSENİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ
20 Temmuz darbesini kimse unutmasın.

Hakimler, avukatlar, gazeteciler içeride.

Hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğiz.

CAM FİLMİ TEPKİSİ
Devlet şu anda yönetilmiyor. Devleti kim yönetiyor belli değil. Araçlara cam filmi taktırılması, 5.5 milyon kişi, 3.3 milyon araca cam filmi taktırdı.

Her birisi 600 lira verdi. Aynı hükümet cam filmi yasaklıyor. Siz bir araya gelmediniz mi? Millet ayağa kalktı, yanlıştır dedi. 427 lira ceza dediler.

Araba başı söküm bedeli 150 lira. Ne hakla alıyorsun sen bu parayı. Tepki gelince bakan açıklama yapıyor. Ceza yazdırmayı kaldırdık diye. Ceza ödeyenler ne oldu? Onların parasını iade ediyor musun? Hayır etmiyor. 

ATATÜRKÇÜLÜK MİLLETİN ÇIKARLARINI SAVUNMAKTIR
7 yıldır et ithalatı yapıyorsunuz hani üretim artacaktı. Yapmadılar, üretim azaldı. Sanki bu ülkede meralar yok, besici yok, kasabı yok. Senin kasabın cezalandırılıyor.

70 bin kasap esnafına sesleniyorum. Sen bunun hesabını sandıkta sormak zorundasın kardeşim. 

Atatürkçülük milletin çıkarlarını savunmaktır. "Türkiye'nin sahibi ve efendisi kimdir?" diyor Mustafa Kemal, "Türkiye'nin sahibi ve efendisi gerçek üretici ve köylüdür" diyor. Atatürkçülük budur. O gidip dışarıdan löp et ithal etmedi. 

''81 BİN TON KURUTULMUŞ BEZELYE İTHAL EDİLDİ''
81 bin ton kurutulmuş bezelye ithal edildi. Bizim ülkemizde bezelye mi yetişmiyor? Çünkü ithalatçı iktidara yakın birileridir. Şeker pancarını da yok ediyorlar.''

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir