Kahramanmaraş merkezli depremin tüm Türkiye'yi yıktığına vurgu yapan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Yıkıldık! 50 binin üzerinde vefat eden insanımız, on binlerce yaralımız var, yüz binlerce vatandaşımız sokakta kaldı, köylerde evlerle birlikte hayvan damları yıkıldı ve insanlarımız öldü, hayvanlarımız telef oldu. Neden çok ama özetlersek;
Recep Tayyip Erdoğan, İBB Başkanlığından bu yana imar affını 20 yıldır uyguladı, ülkemizde binlerce insanın ölümüne neden oldu.
Kuruluş amacı ‘afetlerin önlenmesi, etkin müdahale edilmesi, zararların azaltılması, koordine ve kurum ve kuruluşlar arasında işbirliğinin sağlanması’ olan AFAD bu büyük yıkımdan sonra yetersizliğiyle, koordinasyonsuzluğuyla ön plana çıktı. Geçtiğimiz yıl hazırladığı raporda “mühendis yerine, öğretmen ve imamlardan ekip kurduk” ifadeleri gündeme gelen kurum, liyakatten uzak ‘yandaş’ kadrolar tarafından yönetildiğini kanıtladı. Afete hazırlıksız yakalanan AFAD, depremin ardından yardım kampanyasıyla para istedi ama yurttaşımız ‘deprem vergileri’ nerede diye sormaya devam etti. Ankara'da Melih Gökçek tarafından BAŞKENTGAZ şirketinden Kızılay aracılığıyla 8,5 milyon doları ABD New York'taki çocuk istismarlarıyla gündeme gelen Ensar Vakfına göndermiştir, halk bundan dolayı AFAD ve Kızılay’a maalesef güvenmiyor.
34,5 MİLYARLIK DEPREM VERGİSİ NEREEDE?
Depremzedeler için yapılan kampanyada 115 milyar bağış toplandı. 86 milyar denetimsiz... AFAD'ı Sayıştay maalesef denetleyemiyor. Halkın "Recep Tayyip Erdoğan seçim çalışmalarında bu parayı kullanabilir" dediğini bizzat kendi kulaklarımla duydum. Deprem vergisi olarak toplanan 34,5 milyar paranın nereye gittiğini her gittiğimiz yerde bize soruyorlar.
İşsizlik Fonu'nda 125 milyar paramız var yani İşsizlik Fonu'nda işsiz kalan çalışanlara yetecek kadar paramız var. Dolayısıyla bu para işsiz kalan depremzede işçilere dağıtılması gerekir.
Cumhurbaşkanın depremzedelere yapılacak yardım genelgesindeki ücretlerle, depremzedelerin pazara çıkması alış veriş yapması çok zor. Derhal yapılan yardımlar artırılmalıdır. Kiraya geçenlerden bir yıl doğalgaz, elektrik, su, sağlık, ulaşım ücretleri alınmamalıdır.
Pazar fiyatları ateş pahası… Milyonlarca işsizin olduğu ülkemizde bu fiyatlarla yurttaşlarımız nasıl alışveriş yapacak? Asgari ücretli, emekli, EYT’li nasıl alışveriş yapacak? Tarihimizin en kötü şartlarında çalışan memurlarımız nasıl evine meyve götürecek? Hala bir konteynıra bile geçememiş binlerce depremzedemiz bu pazar şartlarında nasıl sebze alabilecek?
Az kaldı!
Yurttaşlarımız pazarlardan boynu bükük dönmeyecek evlerine…