Aydemir Akbaş'ın öne çıkan açıklamaları şu şekilde:
* Kanser falan değilim. Bu uydurma bir haber, taş gibiyim. Hatta 95’e kadar yaşarım. Ben KOAH hastasıyım, rutin kontrole gittim, üç ayda bir check-up yaptırırım. Çünkü bütün sanatçı arkadaşlarımızın ölüm sebebi KOAH, zatürre ve sigara. Geçenlerde yine rutin kontrolüme gittim, kanımda rekor derecede azalma vardı. Doktorum endişelendi, sonra tüm tahliller yapılınca sonuçlar tertemiz çıktı.
* Sosyal medya beni defalarca öldürdü. Öyle çok öldürdüler ki gerçekten ölsem artık kimse inanmayacak. Bunlar da bir çeşit ruh hastası. Bunu yapanlara artık “Niye yapıyorsunuz?” diyemiyorum, yalan makinesi gibiler. Ama şu kanser haberi çok saçmaydı. Kız kardeşim neredeyse kalp krizi geçirecekmiş. Bunlar ayıp şeyler. Kaldı ki ben sekiz sene evvel gırtlak kanseri olup atlattım. Ama ölmedim işte.
* Ölüm korktuğum şey! Hayatı o kadar çok seviyorum ki. Aslında dünya şu an hiç sevilmeyecek durumda, ama ben yine de yaşamdan çok keyif alıyorum. Hatta ilelebet yaşamak isterim.
* Bizi o dönem erotik filmlere mecbur ettiler. Sinema batmıştı. Büyük starlar var ya, onların bile filmleri çalışmıyordu. İki grup vardı: Aile sineması ve bizim taraf. Aile sinemasının gecede seyirci adedi 14-15 kişi. Hesaplar orada duruyor. Bizim sinemalarda kapılar kırılıyor.
* Kazandığım parayı gece hayatında yedim. Ama şimdiki aklım olsa daha dikkatli davranırdım. Çünkü para meğer yaşlılıkta lazımmış. Pişmanım elbette. Bir evim var. Bak 60 liralık telefonum var. Ben öyle internet falan anlamam. Derya Tuna benim için sosyal medya açtı. 15 bin kişi oldu, “Kapat” dedim o da kapattı.
* Frapan bir kadınla sokağa çıkmam asla.