TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Nobel Barış Ödülü'ne adaylığı konusunda başvuru yaptığını söyledi.
Meclis'te gazetecilerle bir araya gelen Şentop, gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı.
Türkiye'nin Ukrayna savaşındaki arabuluculuk rolünün herkes tarafından takdir edildiğini söyleyen Şentop, şunları söyledi:
"Gittiğimiz ülkelerde birçok parlamento başkanı ve milletvekili hem Türkiye'nin hem de Cumhurbaşkanımızın 2022'de yaptıklarıyla bir barış ödülünü alması gerektiğini söylüyorlardı. Bu konuda bir teşebbüsümüz var. Benim şahsen milletvekili olarak Nobel Barış Ödülü'ne aday olarak gösterilmesi konusunda bir teşebbüsüm var.
Sadece benim değil birçok farklı ülkeden milletvekillerinin, meclis başkanlarının da bu konuda başvuru yapacağını daha önce görüştük. Benim başvurum var. Farklı ülkelerden meclis başkanları ve milletvekillerinin başvuruları da olacak. Doğudan da batıdan da var. Somutlaştıktan sonra bunları paylaşacağız. Ocak sonuna kadar süre var."
MERKEL'İ HATIRLATTI
Şentop, eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'e barışa katkısından dolayı UNESCO tarafından bir ödül verildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Neler yapılmış diye bakıyorsunuz, bir şeyler var ama bizim büyükşehir belediye başkanımız bile ondan daha fazlasını yapmış. 2022 yılı için en önemli konu Rusya-Ukrayna savaşının durdurulması ve etkilerinin azaltılması yönündeki gayretlerdir. Bunu yapan da tek ülke var; o da Türkiye ve Cumhurbaşkanımız. Bizim dışımızda bunu yapan yok. Tarafsız ve ön yargısız bir değerlendirme yapılması gerektiğinde bu hakkın teslim edilmesi gerektiğine inanıyorum."
YA CUMHURBAŞKANI YA MECLİS
Seçimlerin erkene alınmasıyla ilgili bir soru üzerine Şentop, bu konuda karar yetkisinin hem Meclis'te hem de Cumhurbaşkanı'nda olduğunu ifade etti. Meclis'in kararıyla seçimin tarihinin belirleneceğini kaydeden Şentop, "YSK bakımından da bir takvimi var. Makul süre 60 gün falandır. Eğer Cumhurbaşkanı karar alırsa karardan 60 günden sonraki ilk pazardır seçim tarihi. Bu karar Meclis'ten de Cumhurbaşkanı'ndan alınabilir" diye konuştu.
Şentop, Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili Anayasa'nın 101. maddesinin bütünüyle değiştiğini, yeni 101. maddenin eski maddeyi yürürlükten kaldırdığını ve yeni düzenlemeye göre Cumhurbaşkanı'nın iki defa seçilebileceğini bildirdi. Şentop, "Bu açıdan şu an bir sorun yok. Ancak ikinci dönem olduktan sonra mevzu olabilir. Yani 2028'de Meclis seçimleri yenileme kararı alırsa o zaman aday olması konuşulabilir" ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU'NA HAPİS CEZASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmesi üzerine başlayan ceza yasalarından hakaret suçunda siyasi yasağın kaldırılması yönündeki tartışmaları da değerlendiren Şentop, bu konuda Anayasa değişikliği yapılması gerektiğini söyledi.
"Ama hakareti niye kapsam dışı tutmak gerekir? Bu o zaman şahsa mahsus bir düzenleme olur. Yarın başka bir siyasetçiyle ilgili gerçekten hoş görülebilir bir suç bir siyasi yasağa dönecek olursa onu da mı istisna tutacağız? Bu, şahsa mahsus bir düzenleme olur." diyen Şentop, şahıslarla ilgili bir düzenlemeyi doğru bulmadığını kaydetti.
BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİ İÇİN REFERANDUM OLACAK MI?
Başörtüyle ilgili Anayasa değişikliği teklifine ilişkin değerlendirmeler yapan Şentop, ailesi ve yakınlarının da aralarında olduğu binlerce vatandaşın başörtüsü yasağı dolayısıyla mağdur olduğunu, 28 Şubat sürecinde üniversitelerde ikna odalarının kurulduğunu anlattı.
Bütün siyasi partilerin bu konunun kalıcı olarak çözülmesinde mutabık olduğuna dikkati çeken Şentop, "Rahmetli Turgut Özal döneminde kanun yapıldı. Anayasa Mahkemesi çıkan kanunu reddetti. Eğer kanunla getirirseniz bir başkası kanunla özgürlüğü kaldırılabilir. Bunun için eğer sorun kalıcı olarak çözülmek isteniyorsa Anayasa değişikliğiyle olması gerekir. 400'ün üzerinde bir oyla Meclis'ten geçebileceğini düşünüyorum. Böylece bu sorun çözülmüş olur. Meclis'te 400'ün üzerinde oyla geçerse referanduma gitmez. Cumhurbaşkanımızın da referanduma götürmeyeceği kanaatindeyim" diye konuştu.
"DİNİ SEMBOLLERE KARŞI DÜŞMANLIK"
İmza attığı Anayasa değişiklik teklifi konusunun "başörtüsü" olduğunu anımsatan Şentop, "Bu tür itirazlarının hukuki hiçbir dayanağı olmadığı gibi Meclis uygulamasında da bir dayanağı yok. İnsanın aklına 'Şimdi niye itiraz ediyorsunuz?' sorusu geliyor. Tek bir şey kalıyor geriye. Anayasa değişikliğinin konusu başörtüsü... Bundan rahatsızlık duyan arkadaşlar, itirazlarını doğrudan oraya yapamıyorlar 'Meclis başkanı niye imzaladı?' diye yandan dolanarak itiraz ediyorlar. Bunu çok açık bir şekilde başörtüsü ve dini sembollere karşı düşmanlığın bir tezahürü olarak görüyorum" ifadelerini kullandı. (DHA)