Türkiye’de sanayicilerin ayakta durmaya çalıştıkça iktidarın her geçen gün sanayicinin ayağından çektiğini, yoluna engel koyduğunu vurgulayan Serter, şöyle konuştu: “Daha önce Organize Sanayi Bölgelerinin, daha sonrasında İhracatçılar Meclislerinin yönetimleri üzerinde tek adam rejiminin kurduğu baskı bugün kendisini Endüstri bölgelerinin yapılanmasında göstermekte. Parmak çoğunluğuyla geçirdiğiniz her kanun sanayiciyi son noktaya doğru götürüyor. Endüstri bölgelerinin kimlere tahsis edileceğine, nerelerin endüstri bölgesi olacağına bu kanunla Cumhurbaşkanı karar verecek. Türkiye’nin sanayi odalarının da içinde olduğu, işleyen bir çalışma sistemi varken neden tek insan bütün bu işlerin hepsine karar verecek diye soruyorum. ”
“Anadolu aslanlarını kediye çevirdini, kuyruğunu saraya bağladınız”
İzmir Milletvekili Bedi Serter, konuşmasında sanayicinin elinin zayıfladığının ve karar alma süreçlerinden de çıkarılarak yok sayıldığının da altını çizerek, “Bir dönem, ülkemizde sanayimizin Anadolu Aslanları vardı. 80’lerden bu yana ülke ekonomisinin itici güçlerinden olan sanayicilerimiz vardı. Son süreçte, AKP iktidarı eliyle kediye çevrildiler. Sanayicilerimiz kedi oldular ve kuyruğu da iktidar tarafından saraya bağlandı. Sanayicilere özellikle bu kanunla “Sanayi yapmanın tek kapısı var, o da saray kapısı” diyorsunuz” dedi.
“Sanayiciye tam destek”
Serter, konuşmasında, en yakın iktidar değişiminde kendilerinin sanayideki işgücünü artıracaklarını ifade ederek, sanayiye daha çok teşvik vererek önlerindeki engelleri kaldıracaklarını söyledi. Sanayicileri dinleyerek onlarla birlikte yol alacaklarını dile getiren Serter, “iktidarımızda, sanayicilerimizle, el ele, kol kola en yüksek sanayi teknolojilerini kullanarak ve geliştirilmesine destek olarak,bütün imkânları önlerine sunacağız. Kesinlikle sanayicimizin önüne bir engel koymayacağız, kesinlikle duvar olmayacağız. Çünkü Türkiye'nin gelişimi için, Türkiye'nin istihdam kaynaklarının oluşması için ve gençlerimizin işsiz kalmaması için fabrikalarımıza, doğru planlanmış, çevreye arar vermeyen sanayi alanlarımıza ihtiyacımız var. İtalya'da 650 bin hektar sanayi alanı, Fransa'da 955 bin hektar sanayi alanı, Almanya'da 1,5 milyon hektar sanayi alanı varken Türkiye'de maalesef ki 280 bin hektar sanayi alanı var ve yirmi yıl sonra geldiğimiz sonuç bu. Endüstri Bölgeleri" diye bir tabir kullanarak, ÇED raporlarını kaldırarak ayrıca sanayi alanı yaratmaya çalışıyorsunuz.Plansız ve çevreyi yok sayan bir sanayi yaratma derdindesiniz. Sormak istiyorum, hani şimdi millet bahçeleri yapıyorsunuz ya, bu kanun teklifiyle ÇED süreçlerini kaldırdığınızı da göz önüne alınca, şehirlerin göbeğinde yer alan 297 millet bahçesini, endüstri bölgesi mi tayin edecek misiniz? diye düşünmekten kendimi alamıyorum” diye konuştu.