TBMM Dilekçe Komisyon üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu yaptığı yazılı basın açıklamasında “Yoksulluğun, yoksunluğun, yasakların tepe yaptığı bu dönemde vatandaş mutsuz, umutsuz. Kendini yalnız hisseden gariban çareyi ölümde arıyor, İntihar ediyor. Son 2 günde 7 vatandaşımız geçinemediği için intihar etti. Devletin artık buna bir dur demesi gerekiyor" dedi. Purçu hükümeti intihar vakalarını önlemek adına göreve davet etti.
HALKIMIZ AÇ, YOKSUL, YOKSUN...
Yaptığı açıklama ile Hükümete seslenen Purçu; “Artan intihar vakalarına karşı hükmet derhal önlem almalı ve esnaf için gerçekçi, esnafa en azından yara bandı olacak bir destekleme paketi açılmalıdır.” Dedi.
Purçu açıklamasında güncel verilere de yer vererek; Türkiye’deki vahim tablonun altını şu şekilde çizdi:
*8 milyon dolayında hane sosyal yardımlar ile yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır.
*Devletten sosyal yardım alanların sayısı son iki yılda yüzde 102 arttı.
* Türk-İş, 4 kişilik ailenin açlık sınırını 2 bin 719, yoksulluk sınırını 8 bin 856 lira olarak hesapladı.
*Resmi rakamlara göre resmi işsiz sayımız 4 milyon 5 bindir.
*CHP Bilim Platformu’nun verilerine göre, 2016 yılında 20-24 yaş arası 355 kişi yaşamına son verirken, bu sayı 2019 yılında 414’e çıktı.
*Sadece 2019 yılında 3 bin 406 kişi intihara bağlı olarak yaşamına son verdi. 3 bin 406 kişinin, yüzde 9,4’ü (321 kişi) geçim sıkıntısı nedeniyle intihar etti.
*100’ü aşkın müzisyen işsiz olduğu için intihar etti.
VATANDAŞ MUTSUZ,UMUTSUZ, ÇARESİZ..
Vatandaşın artık bittiğini, tükendiğini belirten Purçu; halkın yardım alamadan yaşamını sürdüremez hale geldiğini; halkın mutsuz, umutsuz ve çaresiz olduğunu belirtti.
Açlıkla karşı karşıya olan; yiyeceği gıdayı artık çöpte ya da askıda gıda ile bulmaya çalışan vatandaşın içler acısı haline vurgu yapan Purçu son olarak devlete şu çağrıda bulundu:
“İntihar vakalarını önlemek için daha neyi bekliyorsunuz? Artık Esnafın, işsizin, işçinin, emeklinin “geçinemiyorum çığlıklarını” duyun. Daha fazla ana babalar, çocuklar çaresizce hayatına son verenlerin ardından ağlamasın, yuvalar yıkılmasın.
Sosyal devlet ekonomik ve toplumsal yönden yurttaşlarının tümüyle ilgilenen, onların yaşam düzeyi konusunda gereken önlemi alan devlet demektir. Ancak ne yazık ki pandemi sürecinde en az sosyal destek ülke Türkiye olmuştur.
Hükümet sosyal devlet olmanın gereğini acilen yerine getirmelidir. Esnaf ve çiftçilerin borçlarının bir yıl ertelenmesi; borçlar nedeniyle elektrik, su ve doğalgazın kesilmemesi; ekonomik buhran ve salgından etkilenen, zor durumdaki vatandaşlara bir dizi destek verilmesi gerekmektedir.”