İzmir'de Konak Hasan Sağlam Öğretmenevi ile Bornova Öğretmenevi depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkıldı, Karşıyaka Öğretmenevi ise olgunlaştırma enstitüsüne dönüştürüldü. 55 bin eğitim çalışanının bulunduğu kentin merkez ilçelerinde öğretmenevi kalmadığını belirten Eğitim İş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, "Bunların elimizden alınmasını öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırma hamleleri olarak görüyoruz" dedi.
İzmir'de Milli Eğitim Bakanlığı'na ait, eğitim çalışanlarına hizmet eden öğretmenevleri bir bir yok oldu. Konak'ta düğün salonu, restoran ve toplantı salonları ile eğitimcilere hizmet veren Hasan Sağlam Öğretmenevi deprem sonrası yenilenmek amacıyla yıkıldı. Ancak bölgenin SİT alanında yer alması ve mülkiyet sorunları nedeniyle yeni bina inşaatı bir türlü başlatılamadı. Geçmişte birçok eğitimciye hizmet veren alan kaderine terk edildi.
30 Ekim İzmir Depremi sonrası hasar aldığı gerekçesiyle yıkılan Bornova Öğretmenevi'nin bulunduğu alanda da inşaat başlatılmadı. Karşıyaka sahilde bulunan öğretmenevi ise eğitimcilerden alınarak "Olgunlaşma Enstitüsü" adıyla kurs merkezine dönüştürüldü.
"İZMİR'DE 55 BİN EĞİTİM ÇALIŞANI VAR"
İzmir'de 55 bin eğitim çalışanının bulunduğunu vurgulayan Eğitim İş İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, Milli Eğitim Bakanlığı'na tepki gösterdi. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Yıldırım, İzmir'in merkez ilçelerinde öğretmenlere hizmet edecek öğretmenevi kalmadığını belirterek şöyle konuştu:
"Karşıyaka'daki öğretmenevimiz değiştirilerek olgunlaştırma enstitüsü yapıldı. Konak'taki Hasan Sağlam Öğretmenevi 2 yıl önce yıkıldı. Bornova'daki öğretmenevi de deprem sonrası ivedilikle yıkıldı. Bize gelen ön bilgiler bunların hızlı ve modern bir şekilde yeniden yapılacağıydı. Geçtiğimiz süre içerisinde depremden bugüne kadar kazma dahi vurulmadı. Bu bizde endişe yaratıyor. İzmir her sene yaz tatilinde ve üniversite kayıt dönemlerinde eğitim çalışanlarının uğrak yeri. Civar illerden, ilçelerden hastalarını buradaki büyük hastanelere getirip konaklama ihtiyacı olanlar var. Ne yazık ki 2 yıldır bu eğitim çalışanlarına hizmet verebilecek bir öğretmenevimiz yok. Bizi arayanları, otellere ve diğer devlet dairelerine ait misafirhanelere yönlendiriyoruz. Misafirhanelerin de doluluk oranları çok yüksek. Civar ilçelerde öğretmenevleri aktif ama onlar da ihtiyacı karşılamıyor. Eğitimler, toplantılar, öğretmenevindeki salonlarda yapılıyor. Eğitim çalışanları için düğün salonu faaliyeti de gösteriyordu. Bunların hepsinden mahrum kalınmış durumda. Öğretmenlerin sosyalleştikleri, sohbet ettikleri ortamlardı öğretmenevleri. Şu an merkezde herhangi bir öğretmenevi mevcut değil."
"ÖĞRETMENEVLERİ PLANLAMADA GERİYE ATILIYOR"
Konak Hasan Sağlam Öğretmenevi'nin 2022-2024 yılları arasında yapılacağının açıklandığını anımsatan Yıldırım şöyle devam etti:
"İmarla ilgili mi sıkıntısı var? Para mı yok? Millî Eğitim Bakanlığı'nın genel bütçeden aldığı pay her sene geriye gitmiş. Bundan 10-15 yıl önce genel bütçeden yüzde 25 pay alırken, 2022 yılı bütçesi yüzde 11'ler civarında. Bakan bey kendi açıklamıştı. 'Bu bütçenin de yüzde 80'i personel giderlerine kalıyor. Yüzde 20'si de modernizasyon, yeni eğitim kurumlarını yapmayı karşılamıyor' demişti. Buradan hareketle öğretmenevlerinin yok sayıldığını, planlamada geriye atıldığını düşünüyoruz. Bu bir ihtiyaç. Bunun bir an önce giderilmesi gerekiyor. Zaten öğretmenevleri ile ilgili sıkıntımız vardı. İhtiyaca cevap verebilecek kalitede olmadığını, modernizasyonun yapılmadığını düşünüyorduk. Oradaki fiyatların diğer kamu çalışanları için hizmet veren misafirhanelere göre yüksek olduğunu görüyorduk. Yine de orası bizim için bir dayanaktı. Bunların elimizden alınmasını öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırma hamlelerinden biri olarak görüyoruz." (ANKA)