CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 9-13 Ekim tarihlerinde ABD’ye gitti.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Harvard Üniversitesi gibi dünyanın önde gelen üniversite ve bilim kuruluşlarını ziyaret eden Kılıçdaroğlu buradaki akademisyenlerle görüştü. Kılıçdaroğlu, 10 Ekim’de ABD’de yaptığı açıklamada herkesten “biraz sabır” rica ederken “Kasım ayında herkes, her şeyi duyacak” demişti. Kılıçdaroğlu, ABD gezisinin zamanlaması ve içeriğine getirilen eleştiriler hakkında da açıklamalarda bulunurken sosyal medya hesabından da kasım ayını tekrar vurgulayarak, “Yine tekrar ediyorum. Kasım ayını bekleyin. Bay Kemal’i bekleyin” dedi.
Medyascope’tan Okan Yücel'in haberine göre; Kılıçdaroğlu’nun kasım ayında “yapısal reformlar” içeren bir ekonomi programı açıklaması bekleniyor. Türkiye’deki bazı ekonomistlerden de rapora katkı sunmaları istendi ve kendilerinden de rapor talep edildi. Ekonomistlerin kendi raporlarını kasım ayına kadar CHP kurmaylarına iletmeleri istendi.
NASIL BİR METİN İSTİYOR?
CHP kurmaylarının uzun zamandır hazırladığı çalışmaların, ekonomistlerin ileteceği raporlarla ABD’deki temaslardan elde edilen verilerle işlenerek bir ekonomi programı haline getirilmesi hedefleniyor. Rapora katkı sunan ekonomistlerden biri Medyascope’a konu hakkında bilgi verdi. Medyascope’a konuşan akademisyen, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık 10 sayfa civarında, maddeler halinde hazırlanmış ve fazla teknik ifadeler içermeyen, kamuoyunun rahat kavrayabileceği bir metin istediğini söyledi.
RAPORUN İÇERİĞİ
Planlanan metin bu olsa da şablon henüz kesin değil. Raporun içeriğinde ise CHP liderinin “beşli çete” vurgusunun ve “neoliberalizme karşı alternatif politikalar” getirmeyi hedefleyen bazı kamusal politikaların yer alması bekleniyor. Yoksul kesim üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi, kalkınmada kullanılacak sermaye birikiminin kim tarafından nasıl oluşturulacağı, özel sektörün veriminin artırılması açısından devletin nasıl bir rol oynaması gerektiğine yönelik politikaların metinde yer alması planlanıyor.
NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
CHP, rapora katkı sunacak ekomistlerden çalışmalarını bu ayın sonuna kadar tamamlamalarını talep etti. Ortaya çıkacak raporun Altılı Masa’nın kasım ayının ilk haftasında yapılması planlanan liderler zirvesinden önce açıklanmayacağı belirtildi. Ne zaman açıklanacağı ise henüz belli değil.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından ABD ziyaretiyle ilgili paylaşımlarda bulundu. Mesajlarında sansür yasasına da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:
“ABD'nin önemli bilim merkezlerini kapsayan bir vizyon programını yeni tamamladım. Bu ziyaretleri eleştirenler var, ‘sansür yasası oylanırken neden gittiniz’ diyenler var. Eleştiriler ve eleştirenler her zaman başımın üstünde oldu. Ama bu oylamalar öncesinde düşündüm taşındım…
“ATATÜRK SONRASI BİRİNCİ VE İKİNCİ YÜZYILIN İKİ FARKLI TÜRKİYE'SİNİ KONUŞMAYA BAŞLAMAMIZ LAZIM”
Ya her zamanki gibi Meclis'e gidip mücadele edecektik ancak saray elindeki sayısal çoğunlukla yasayı geçirecekti. Yani gençlere yeni bir şey söylemeden bu süreç tamamlanacaktı. Ya da gençlerin, yeni bir Türkiye'nin mümkün olduğunu görmelerini sağlayacaktım. Ben bu yolu seçtim.
Bu topraklarda bugün, Atatürk sonrası birinci ve ikinci yüzyılın iki farklı Türkiye'sini konuşmaya başlamamız lazım. Çünkü bu iki tablo arasında seçim yapacağımız çok kritik bir eşikteyiz. İlkinde sansür, yasaklar, zorbalıklar var. İkincisinde ise ümit, bilim, gelecek var.
İlkinde sansür, yasaklar, zorbalıklar var. İkincisinde ise ümit var, bilim var, gelecek var. İlkinde Silivri var, hapis var. İkincisinde özgürlükler var, müzik var, kültür var, sanat var.
İlkinde 5'li çeteler, varlıkçılar, ihaleciler, dolandırıcılar, pudracılar, aile gökdelenleri var. İkincisinde dinamik, teknolojik yeni bir Türkiye var.
“KASIM AYINI BEKLEYİN”
İlkinde fıtratla kandırıp 1000 araçlık konvoylarla, koruma ordularıyla Saray'a dönmek var. İkincisinde akıl var, bilim var, tedbir var, cana kıymet vermek var.
Birincisinin sonuna geldik, ikincisi doğuyor. Ben ülkemizi bu çukurdan çıkartacak kendi bilim insanlarımızla büyük koalisyonumuzu gençlere göstermek istedim. Bu bilim insanları, girişimciler, insan hakları aktivistleri, yatırımcılar Türkiye'yi darboğazdan çekip almaya hazırlar.
Yine tekrar ediyorum. Kasım ayını bekleyin. Bay Kemal'i bekleyin…”
Sayfa başına git