MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Güncel
25 Kasım 2020 Çarşamba 14:57

"Katiller ve mafya babaları rol model olmasın"

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bir video mesaj yayımlayan Emine Erdoğan, medyadaki şiddet dilini eleştirdi. TV yayınlarındaki şiddetin davranış bozukluklarına yol açtığını söyleyen Erdoğan, "Katiller, mafya babaları, zorbalar rol model gibi lanse edilmesin" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen "Şiddetle Mücadelede Televizyon Dizilerinin Rolü" konulu programa video mesajla katıldı.

Programa katılan herkesin "kadına yönelik şiddet" denilen insanlık suçu ile mücadelede tek yürek olduğunu belirten Emine Erdoğan, "Kadına yönelik şiddet, sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde karşımıza çıkan büyük bir yaradır. Aslında bir anlamda küresel bir pandemidir" diye konuştu.

Şiddet gören tek bir kadın dahi olsa verilmesi gereken mücadelenin aynı olması gerektiğinin altını çizen Emine Erdoğan, "Bir kadına kalkan el, hepimize kalkıyor. Bir kadından dökülen bir damla kan, bizim de damarlarımızı boşaltıyor. O yüzden kadın ve şiddet kelimelerinin yan yana geldiği cümleler, sonsuza kadar ortadan kalkmadıkça huzurumuz tam olamaz. Bu sorunla mücadelede dur durak bilmeden çalışmak durumundayız. Daha da önemlisi, topyekun bir mücadele vermeliyiz. Devlet, sivil toplum, medya ve diğer tüm paydaşların bu mücadelede yerini alması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

ORTAK AKIL ÇAĞRISI

Emine Erdoğan, programa katılan oyuncu, yazar ve akademisyenlere, "Sizlerin ağzından, kaleminden dökülecek en ufak bir sözün, göstereceğiniz örnekliğin değerine paha biçilemez. Dolayısıyla istedik ki medyanın ve bilhassa televizyon dizilerinin şiddetle mücadelede etkin bir araç haline gelmesi için ortak bir akıl oluşturalım" diye seslendi.

MEDYA DİLİ ŞİDDETİ BESLİYOR

Türkiye'de günlük ortalama 3 saat 34 dakika izlenen ve tüm dünyada en etkili iletişim aracı olan televizyonun, çıktığı ilk dönemlerde hayattan kareler ve haberler paylaşan bir araçken şimdi toplumun düşünüş ve yaşayış biçimini belirleyen hakim bir güç haline geldiğine işaret eden Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kadar güçlü olması, olgunluk kazandığı anlamına gelmiyor. Siz de takdir edersiniz ki medya dilinin, filmlerde ve dizilerde kullanılan temaların maalesef şiddeti besleyen bir yanı var. Araştırmalar, televizyon yayınlarında sergilenen şiddetin, davranış bozukluğuna yol açtığını ve şiddeti özendirdiğini açıkça ortaya koyuyor. Haber başlıklarında kullanılan, 'öfkelenen koca, cinnet geçiren eş' gibi ifadeler, aslında işlenen suça peşinen bahane sunuyor. Daha çok ilgi çekiyor diye şiddet ve korku ön plana çıkartılıyor. Ne olur insanlık onurunu reytinge kurban etmeyelim. Katiller, mafya babaları, zorbalar rol model gibi lanse edilmesin."

"KÖTÜ OLANI SÜSLEMEKTEN VAZGEÇMELİYİZ"

Emine Erdoğan, hayatın içinde bunların da var olduğunu ve görmezden gelip, steril bir kurgu dünyası oluşturulamayacağını da kaydederek "Zaten, her şey zıddıyla kaimdir. Gece olmadan gündüzün aydınlığı zahir olmaz ama unutmayalım ki gündüzün geceden çok daha uzun sürdüğü günler vardır. Biz insanlık hallerini anlatırken insanın karanlık yönleri yerine iyiliği ve güzelliği merkeze alabiliriz. Hikayelerimizde kötü olanı da işleyebilir ama kötü olanı süsleyip bunlara popüler anlamlar yüklemekten vazgeçebiliriz. Kadına şiddetin komedisini yapmak, uygulanan şiddeti kahkaha efektleriyle vermek, insanları şiddete güler hale getiriyor. Eğlendirmek adına şiddeti normal kılan ve evcilleştiren yaklaşımlar, insanların ruh dünyalarını daha da çoraklaştırıyor." değerlendirmesini yaptı.

"ŞİDDETİN ESTETİK ANLATIM KAZANMASI REVAÇTA"

Yaşanan şiddet olaylarında insanların maruz kaldığı imajların etkisinin inkar edilemez bir gerçek olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "Üzülerek söylüyorum ki şiddetin tırnak içinde 'estetik' bir anlatım kazanması maalesef revaçta" dedi.

Emine Erdoğan, karakterlerin izleyici dünyasındaki önemine dikkati çekerek kullanılan aksesuardan saç modellerine, mimiklere kadar birçok şeyin moda haline gelip pazarlama unsuru yapıldığını söyledi. Emine Erdoğan, bunun hem yapıcı hem de yıkıcı etkisi olan büyük bir güç olduğunun farkında olunması gerektiğinin altını çizdi.

Pek çok şeyin masumiyetini kaybettiği bu çağda, medya, televizyon ve sinema gibi araçları toplumun yararına kullanmanın ellerinde olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, "Ülkemiz, Amerika'dan sonra dünyada en çok dizi ihraç eden ülke konumunda. Gelin biz bu dizilerle tüm dünyaya merhameti, sevgiyi ve insani değerleri ihraç edelim. Bilhassa aileyi merkeze alan, medeniyet değerlerimizle örtüşen prodüksiyonlara hasret olduğumuzu ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

"İLHAM VEREN HİKAYELERE İHTİYACIMIZ VAR"

Emine Erdoğan, ailenin "toplumların görünmez kaleleri" olduğuna dikkati çekerek bir toplumun aile bütünlüğü tamsa, değerleri etrafında kenetlenmişse o toplumu kimsenin yıkamayacağını söyledi. İnsanın hayat yolculuğunun gerçekten çok zorlu olduğuna vurgu yapan Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu zorlukların altından kalkmak için ilham veren hikayelere ve kahramanlara her zaman ihtiyacımız var. O zaman nasıl kahramanlar üreteceğimiz, tamamen bir tercih meselesi haline geliyor. Belki de delikanlı olan belinde silah taşıyan değil, sokak hayvanlarına mama taşıyan adamdır. Makbul olan caddelerde arabasıyla yarış yapan değil, sabahın ilk ışıklarına kadar çalışan bilim insanıdır. İlham veren, evini terk eden isyankar gencin şöhret yolculuğu değil, ücra bir köyün çocuklarına ilim taşımak için yola çıkan genç öğretmenin yolculuğudur. Güçlü erkek, gücü kadına yeten değil, sevgisiyle ailesine güç olandır. "

Emine Erdoğan, toplumsal barışa ve huzura katkı sunan yapımlar beklediğini ifade ederek toplantının verimli geçmesi temennisinde bulundu.

Programa, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, yapımcılar, sanatçılar, yazarlar ve akademisyenler de katıldı.

Konuşmaların ardından çevrim içi aile fotoğrafı çekildi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir