İzmir’de Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) ‘2. dönemi’ gören 5 başkandan biri…
Yerel seçimlerde sadece Cumhur İttifakı adayıyla değil, CHP’den belediye başkanlığı yapmış ve seçime ‘bağımsız’ giren bir rakiple de yarıştı… İttifaksız kazandığı ilk seçimin aksine bu kez ‘kıl payı’ bir zafer elde etti.
İlçesinden başvuru yapmasına rağmen son düzlükte ismi Büyükşehir Adaylığı için epey bir dillendirildi…
Yeni dönemde Kıyı Ege Belediyeler Birliği, Türkiye Belediyeler Birliği ve SODEM-SEN’de görev alarak dikkat çekti.
Tüm bunlar spot ışıklarını O’na çevirdi ama O yerel seçimlerden bu yana sessiz kaldı…
Selçuk Belediye Başkanı CHP’li Filiz Ceritoğlu Sengel’le kendisinin deyimiyle “Efes Selçuk’ta” bir araya geldim.
2. dönemi, kendisini zorlayan yerel seçimi, ‘Büyükşehir’ için isminin dillendirilmesini ve Genel Merkez’in verdiği dikkat çekici görevleri sordum.
“2. DÖNEME VAKIFİYETLE BAŞLIYORUM”
Başkan Sengel’e “ikinci dönemin ilk dönemden farkı ne olacak?” diye sorarak başladım.
‘Vakıfiyet’ vurgusu yapan Sengel şunları söyledi;
“2. dönem belediye başkanlığında en büyük avantajı bütçeyi kendiniz oluşturuyorsunuz ve kendinizin oluşturduğu bir kadroyla devam ediyorsunuz. Problemler ve çözümler noktasında bir vakıfiyet oluyor. 2. döneme vakıfiyetle başlıyorsunuz.
İlk dönem pandemi yaşandı. Gelir kayıpları yaşandı. Bütçe yerle yeksan oldu. Sayfayı başına aldık tekrar. Genel seçim atlattık, yerel seçim hazırlığı yaşadık. Afet belediyeciliğine dönüştüğümüz bir dönemdi. Bazı butonlar oluştu. Bir sürü riskle karşı karşıya kalacağız ve ne yapacağız. Bütçeyi nasıl yöneteceğiz. Sivil inisiyatifi nasıl dahil edeceğiz.
Dayanıklı, kendi kendine yetebilen bir ilçe nasıl olabileceğimizin yanıtını bulduğumuz, aslında hızlandırılmış bir kurs yaşadığımız bir dönem yaşadık.
Aldığımız bütün deneyimlerin hepsini, düzenlenmiş bütçe ve kadrolarla kentin geneline yayacağız. Yarım kalan işleri tamamlayacağımız bir dönem olacak.”
“SOSYAL BELEDİYECİLİK AYAĞIMIZ HEP GÜÇLÜYDÜ… DAHA DA GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ”
“Taşımalı eğitime sağlanan ulaşım desteği, çocuklar için gıda dayanışmasının yanı sıra yeni eğitim- öğretim yılı öncesinde Kırtasiye Kartı desteği, Ferahlı Parkı’nda açılan Ferahlı Büfe’de çay 5 TL, su 3 TL’den satılmaya başlandı. ”
“Yeni dönemin şifreleri mi aslında bu projeler?” diye sorunca Başkan Sengel’e, şu yanıtı aldım;
“Evet sosyal belediyecilik ayağımız hep güçlüydü ama daha da güçlü olmak zorundayız. Eylül-Ekim’den sonra ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kalacak, çok ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya kalacak bu memleket.
‘Biz nasıl çare ‘oluruz diye düşünüyoruz hep.
Okul öncesi eğitimin yapılacağı her mahalleye kurabileceğimiz bir sisteme geçiyoruz. Fırın açmayı düşünüyoruz. Ekmek en önemli gıda maddesi ve pahalı.
Yakında halkla buluşturacağımız Efes Halk Et ile birlikte bu ekonomide insanlara katkı sağlayacak kasap açma hazırlığı içerisindeyiz.
Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmir Su doğal kaynak suyu tesisinde üretilen 19 litrelik polikarbon damacanalardaki su için ilk protokol imzalayan ilçe belediyesiyiz. İzmir Su, Efes Tarlası Bakkalı’nda gel al yöntemiyle 50 TL’den satılacak.
Yapacağımız her türlü atraksiyonu kentin her yerine yayacağız. Yeni dönemin şifresi bir önceki yaptıklarımızı, sosyal belediyeciliği çoğaltarak devam ettirebilmek.”
“ ‘KENDİ KENDİNE YETEN’ CÜMLESİNİ HAYATA GEÇİRDİK”
Sengel’e 2019’da belediye başkanı seçildiğinde mali anlamda kullandığı ‘uçurumun eşiğinde bir belediye aldık’ sözünü hatırlatarak bugün kasasında para olan bir belediyeye nasıl ulaşıldığını sordum.
Başkan Sengel, “ Bir defa ekonomik öngörüyle oldu. İkincisi ‘kendine kendine yeten’ cümlesini hayata geçirdik. Süpürgeye para vermiyoruz kendimiz yapıyoruz. Banklarda da aynı şekilde…Tasarruf ederek oldu. Tek tek inceleyerek oldu. Kentin değerlerini belediyeye tekrar kazandırarak oldu. Belediyeye kazandırdıktan sonra ilçenin hizmetine açtık” diye yanıtladı.
“KENTİN YARARINA HER ŞEYLE İLGİLİ HERKESLE KARŞI KARŞIYA GELEBİLİRİM”
İlk döneminde tavır almaktan korkmayan, iktidar partisinde görev alan bir çok isimle karşı karşıya gelmekten kaçınmayan (hatta soruşturma geçirdi) bir profil sergilediğini ifade ederek “bu profili ikinci dönem de görecek miyiz?” diye sordum.
İddialı ve keskin bir cevap aldım;
“Kentin yararına için her şeyde sadece iktidar değil her kamu kurum kuruluş ve şahısın karşısında olurum. Muhalefet olsun, yıldızım parlasın diye kaygım yok. Kentin yararına her şeyle ilgili herkesle karşı karşıya gelebilirim.”
‘Peki soruşturma korkusu oluyor mu’ deyince, Başkan Sengel devam etti; “Neyi neden yaptığını açıklayabildiğin sürece olmaz. Bir hukukçu olarak söylüyorum. Mevzuat neyi gerektiriyorsa ona göre adım atıyorum çünkü.”
“ZOR BİR SEÇİM YAŞADIM”
Geçmişte belediye başkanlığı yapmış Cumhur İttifakı Adayı’nın (Zeynel Bakıcı) yanında CHP’de geçmişte belediye başkanlığı yapmış bir rakiple de (Vefa Ülgür) yarışmasını sordum Sengel’e…
Çarpıcı ifadeler kullandı Başkan Sengel;
“Zor bir seçim yaşadım. CHP’nin altıoku’ndaki her okun manasına güvenerek bir seçim yaşadım. CHP bayrağına güvenmenin ötesinde buradaki halkın vicdanına güvendim. Sadece partililer değil. Bunu kamuoyunun totali olarak değerlendirmek gerekiyor. Sandıkta CHP ve Filiz Ceritoğlu Sengel’in tekrar belediye başkanı olması için oluşan koalisyonla kazandım.”
“DİSİPLİN DOSYASI SAYISINDAN ÇOK ‘NEYDİ, NE YAPTILAR, NEDEN’ DİYE SORMAK GEREK”
Devamında İzmir’de yerel seçimlere yönelik CHP’de en fazla disiplin dosyasının Selçuk’tan olmasını sordum. Başkan Sengel şunları söyledi;
“CHP ilçe örgütünün apayrı bir tüzel kişiliği var. İlçe örgütünün hafızası belleği var. Her şeyden öte tüzüğümüz var. Nelerin yapılıp yapılmayacağı belli. Deneyimli bir ilçe başkanımız ve yönetim var. Vermiş oldukları dosyalarda kanıtsız altsız bir durum söz konusu değil. Genel Merkezin bu konudaki açıklaması somut delil üzerineydi. Zor bir süreçti, sadece ben yaşamadım CHP’ye gönül vermiş, gelmiş geçmiş, hala görevde olan herkes bu süreci yaşadı. Disipline verilenler az sayıydı, çok sayıydıdan ziyade ‘neydi, ne yaptılar, neden’ diye düşünmek gerek.”
“SELÇUK’U VE İZMİR’İ TEMSİL EDECEĞİM”
Kıyı Ege Belediyeler Birliği 1. Başkan Vekili olmasının, Türkiye Belediyeler Birliği’nde İzmir’den tek encümen üye seçilmesinin ve SODEM-SEN’de de yer almasının önemli bir güç gösterisi olduğunu ifade ederek ‘Genel Merkez’in güvendiği bir yerel yönetici’ algısı oluşuyor bu nasıl bir sorumluluk diye sordum.
“Bu söylemden mutluluk duyarım. Umarım duyulan güvenin karşılığını ben verebilirim. Temsiliyet benim için de kıymetli. Ben İzmir’i ve Selçuk’u temsil edeceğim. Geçmiş deneyimlerimi buraya aktarabilme fırsatı bulabilirsem mutluluk duyarım” dedi başkan Sengel…
“BÜYÜKŞEHİR İÇİN ÖZEL BİR ÇALIŞMAM OLMADI”
Yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için başvurmamasına rağmen isminin son düzlükte Büyükşehir Adaylığı için yüksek sesle dillendirilmesinin altını çizerek ‘özel bir çalışmanız oldu mu?’ diye sordum.
Başkan Sengel, “Özel bir çalışmam olmadı. Genel Merkez’in bir kadın aday arayışıyla birlikte, deneyimli, İzmirli aday arayışı ismimi gündeme getirtti. Ben kalkıp bir başvuru yapmadım. O özgüvene sahip olmayacak birisi değilim. Selçuk için başvurdum. Eğer ki mevcutta bir belediye başkanı var ve CHP’liyse takdir MYK’nın, PM’nin ve Genel Başkan’ın elinde. Doğru olan neyse ona doğru hareket edeceklerdi ve ettiler. Cemil Başkan Karşıyaka’dan deneyimli olarak Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Cemil Başkan kente ivme kazandıracaktır” dedi.
“REKABET YOK DAYANIŞMA VAR”
Kadın belediye başkanı sayısının artığına dikkat çekerek ‘kadın başkanlar arasında tatlı bir rekabet var mı?” diye sorunca Başkan Sengel hızlı ve emin şekilde, “Rekabet yok dayanışma var” dedi.
“ÜÇLÜ SAÇ AYAĞI ÖNEMLİ”
Sözü İzmir’de hem belediye başkanının hem de partisinin ilçe başkanının kadın olduğu tek ilçenin Selçuk olmasına getirdim ve sahaya ve örgüte nasıl yansıdığını sordum. Başkan Sengel şunları söyledi;
“Bence olumlu yansıyor ama her şeyden öte belediye başkanlığı, ilçe başkanlığı ve meclis üçlü bir saç ayağıdır. Uyumlu çalışırlarsa sinerji yüksek olur. İpek başkan deneyimli bir siyasetçi. Adım adım geldi örgüt içinden. Genel Merkez ve il başkanlığı ile aramızda kolaylaştırıcı bir rol oynuyor. Kadınların sinerjisini ve dostluğu yansıtabildiğimizi düşünüyorum ama dediğim gibi üçlü saç ayağı önemli. Belediye başkanının ve ilçe başkanının kadın olması en azından CHP’de ve belediyelere örnek olması adına önemli.
“BİR OYUM VARSA KONUŞMA HAKKIM VAR”
Başkan Sengel’e parti içi yarışlara müdahilliğini sordum ve ‘Rozetimi çıkarmadım’ mesajı verip devam etti “Parti üyesi olduğum sürece bir oyum varsa, oyumla ilgili konuşma hakkım var. Bunu da yaparım. Bende ‘karışmıyorum’ diyerek aşağıdan arkadan karışma mevzusu olmaz. Direk müdahil olmam ama fikrim olur” ifadelerini kullandı.
“’EFES SELÇUK’ EFSANE BAŞARILI OLDU”
Soruşturma dahi açılan ‘‘Efes Selçuk’ ifadesinde ne kadar başarılı olduğunu sordum Başkan Sengel’e…. “Efsane başarılı oldu” diyerek şöyle devam etti;
“ Artık her yerde geçiyor. TRT Haber’de Efes Selçuk Belediyesi olarak geçtik. Müthiş bir markalama çalışması oldu. Her ne kadar resmiyette böyle bir kaydın geçmesi çok mümkün değil ama Efes’in Selçuk’a ait olduğunun konması çok kıymetli.”
“UMARIM TAMAMLANIR, SEÇİM PROPAGANDASI HALİNE GELMEZ”
Kentte son yıllarda tamamlanması yılan hikayesine dönen iktidarın ‘hastane’ ve ‘kanal’ projelerini sordum.
‘Her iki projenin de 2013’ten kalma’ olduğunun altını çizen Sengel şunları söyledi;
“O zamanlar meclis üyesiydim. Hastane süreci devam ediyor. Bir an önce bitmesini istiyoruz. Umarım hızlı şekilde devam eder. Umarım sadece seçim propagandası haline gelmez.
Kanal konusu da…Türkiye’nin ilk kanal projesi. O zaman da söyledik hastaneyle ilgili de yerin altı balçık dedik. Kanal’ın olduğu yerde de problem var. Binali Yıldırım’ın 35 projesinden biriydi. İstanbul’daki kanal projesinden önce bahsedilen projeydi. Efes Antik Limanı’nın olduğu yere kadar gelmesi hayal ettirilen ancak sadece köprüye kadar olan kısımla ilgili olarak DSİ’nin açtığı ihalede bir sonuca varılarak başlanıldı. Bu işin en önemli kısmı mendirek. Hala Küçük Menderes alüvyon getirmeye devam ediyor. Florayı altüst eden bir durum. O dönemde resen mevcut olan kısımdan çıkartıldığında itirazda bulunulmayınca kesinleşmiş. Floraya zararı olan ve bu sebepten dolayın yapay gölet haline gelmesi sivrisinek popülasyonunu arttırdı. Mendirek bakanlık tarafından ihale edilmesi gerekiyordu. Dava açıldı yürütmeyi durdurma kararı verildi. Mendirek yapılamıyor. Küçük Menderes alüvyon taşıyor. Kanal ağzı devamlı kapanıyor. Teknenin yanaşması mümkün değil. Çevre düzenlemesi yok. Umudumuz artık bari başlatılan kısmın bitmesi için.”
“MÜTHİŞ BİR UZLAŞIYLA GİDİYORUZ”
İlçe belediye başkanlarının en çok zorlandığı, vatandaşları da en çok isyan ettiren yol ve kazı çalışmalarını sordum Sengel’e… Dikkat çeken bir ‘koordinasyon’ tablosuyla karşılaştım.
Sengel şunları söyledi;
“Yol konusunda en büyük problemlerden biri alt yapı kurumlarının birbiriyle uyumsuzlukları. İzmirgaz geliyor kazıyor, üzerine İZSU geliyor, Gediz geliyor işlem yapıyor. Doğal olarak bir yol bir türlü bitmiyor. Seçimden önce Ata Meydanı’nı düzenlemek istiyorduk. Bütün kurumları çağırdık ‘koordinasyon içinde gidelim’ dedik. ‘Uzlaşır mısınız’ dedik. ‘Uzlaşırız’ dediler. Ata Meydanı’nda bunu başardık. Çarşı merkezi uzun yıllardır doğalgaz bekliyor. Çarşı merkezi ilçenin kalbi burası. Bütün kurumları çağırdık yeniden. Tarihleri konuştuk, görev paylaşımını yaptık. Bazı noktalarda bu ortaklaşmayı yapabilir noktasına geldik. Kentin kendi kendine yetebilmesi ve belki orada maestro gibi hareket edebilmek önemli. Belediye olarak bunu yapabildiğimiz için mutluyuz. Bunun içine sivil inisiyatifi de koyduk. Müthiş bir uzlaşıyla gidiyoruz. Çarşıya doğalgaz geldiğinde bütün kurumların katkısı olacak."