MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
'PKK'yı kınama' tartışması tam gaz... CHP'li Özuslu: Amaç bağcıyı dövmek, izin vermeyeceğiz!
Politika
19 Eylül 2019 Perşembe 14:57

'PKK'yı kınama' tartışması tam gaz... CHP'li Özuslu: Amaç bağcıyı dövmek, izin vermeyeceğiz!

CHP ile AK Parti arasındaki 'PKK'yı kınama önergesi' tartışmasında son açıklama Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu'dan geldi. AK Partili Hızal'a yanıt veren Özuslu, "Derler ya amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Burada amaç; ‘Biz CHP’ye nasıl bir siyasi atak yaparız, onları açığa düşürebiliriz.’ Bunun bir tek açıklaması vardır; demagojidir. Buna izin vermeyeceğiz. Bunun üzerinden Tunç Soyer’e yapılan saldırılara izin vermeyeceğiz" dedi.

Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR - İzmir’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve AK Parti arasında ‘PKK’yı kınama’ hakkındaki önergeyle ilgili tartışma giderek büyüyor. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, son günlerde bazı yayın organlarında “İzmir’de AK Parti’nin PKK’yı kınama önergesi reddedildi; CHP PKK’yı kınayamadı” başlıklarıyla yer alan haberlerin ardından konuyla ilgili detaylı açıklama yapmış, Soyer'e Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal’dan jet yanıt gelmişti.

Hızal’ın eleştirilerine yanıt ise Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu'dan geldi. 

Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu düzenlediği basın toplantısında AK Parti Grubu'nu sert sözlerle hedef aldı. 

PKK BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR!
Konuşmasına, “PKK bir terör örgütüdür.  Hiç şüphe yoktur ki bu ülkenin geleceğine karşı en alçakça saldırıları yapan bir terör örgütüdür. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili olarak ben, CHP’li meclis üyelerimiz, diğer parti grupları PKK’yı lanetliyoruz” diyerek başlayan Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “CHP’nin ve CHP’lilerin PKK terör örgütü üzerinden sınanmaları hiç kimseye bir fayda getirmez, doğru değildir, haksızlıktır. Buradan bir şey çıkmaz,  herhangi bir yere ulaşmak mümkün değildir. Aksine ülkede teröre karşı yapılması gereken ittifaka birlik ve beraberliğe faydası olan, onu kuvvetlendirecek, terörle ülkenin mücadelesine katkı sağlayacak işler değildir.  ‘PKK’yı kınamıyorlar, reddediyorlar’ gibi söylemlerin bu mücadeleye de faydası yoktur. Bunların bu vatana şehit olmuş insanlarımıza, kardeşlerimize ve onların yakınlarına, kimseye faydası yoktur, gazilere de faydası yoktur” dedi.

BU SİYASİ BİR KARARDIR
Söz konusu önergeye ilişkin bilgilendirmede bulunan Özuslu, “Önerge, 9 Eylül tarihindeki meclis toplantımızda AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan tarafından verilmiştir. Her bir önerge karar metnine dönüştürülmesi için meclise verilir, meclisin karar alması beklenir, aksi takdirde önerge olmaz, dilek ve temennidir. Ancak bu dilek ve temenni olarak verilmedi. Bu önergede deniyor ki; ‘Karabağlar ve Menderes bölgelerinde çıkardığı yangınlarla ormanlarımızı yakan eli kanlı PKK terör örgütünü ve bu örgüte destekleyen tüm siyasi partileri….’ Neyi kastediyor?  Hangi siyasi partiler? Kaç tane siyasal parti var? Hepsi töhmet altında değil mi? Burası açılmalı, hangi siyasi partileri kastediyorsunuz? Kurum kuruluş deniyor, ülkede ne kadar kurum kuruluş var, biliyor musunuz? TRT de,  Anadolu Ajansı da, İzmir Büyükşehir Belediyesi de bir kuruluş! ‘Tüm kurum, kuruluş,  STK ve basın organları’ diyor. Kaç bin tane STK var bu ülkede. ‘Bu örgütü kullanan uluslararası güçler’ deniyor. Kim bunlar soruyorum? ‘Yabancı devletleri’ deniyor. Hangi devletler? Amerika mı, Almayana mı, Rusya mı, Çin mi, Suriye mi,  İtalya mı? Neresi, hangi devletler? ‘Tüm bunları İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak lanetliyoruz’ diye karar almamızı istiyorlar. O arkadaşlara da sorayım ama bu siyasi bir karardır. Bu önerge ile siyasi karar almamızı meclise öneriyor bu arkadaş” ifadelerini kullandı.

YASAYI İŞARET ETTİ
İlgili önergenin kabul edilmesinin siyasi bir karar olduğunu ve yasaya göre belediye meclislerinin görev alanları dışında siyasi karar alması halinde feshedileceğini belirten CHP’li Özuslu, “5393 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 30.maddesinin B bendine göre; ‘Belediyeler verilen görevlilerinin dışında siyasi kararlar alırsa İç İşleri Bakanlığı’nın bildirimi üzerine yani mevcut AK parti iktidarında olan Danıştay’ın kararı ile meclis feshedilir’ diyor. Ben demiyorum, 5393 sayılı yasanın 30. maddesinin b bendi diyor.Bunun ciddiyetle bağdaşan bir yeri var mı?  Ben, 11 Eylül’deki mecliste konuşmama PKK’yı lanetleyerek başladım. Temennilerde bu dile getirildiği zaman ittifak sağlamıyor mu, sağlıyor ama siz meclise böyle bir karar alması konusunda ısrar ederseniz, bunu orman yangınıyla ilişkilendirirseniz bu olmaz. Bu gerçekten olmaz. 11 Eylül’deki mecliste Orman Bölge Müdürü geldi. Bir sunum yaptı. Slaytlarında olayın,  faili belli olmayan devletin güvenlik güçleri tarafından araştırıldığı ifadeleri yer aldı. Faili araştırılıyor, kim olduğunu bilmiyoruz. Bu bizim konumuz değil, devletin konusu. Devlet ormanı kim yaktıysa bulmak zorunda… Biz de lanetleriz. Zaten bir ay önce orman yangını olan yere gittik. Tırazlı’da bunlar zaten konuşuldu. Asıl olan şudur; biz yanan bu ormanların telafisi konusunda oranın tekrar rehabilite edilmesi için nasıl bir katkı sunarız? Oranın ağaçlandırılası konusunda ortak çalışabiliriz miyiz? Bütün bu kararları mecliste birlikte aldık, siz meclise böyle bir önerge getirdiğinizde iş, orman yangınlarından başka bir yöne gidiyor. Şehit ve gazi yakınları, kamu yararı olan derneklerle dün görüştük. Kendileriyle birlikte çalışmayı şehitlerimizin ailelerine gazilerine hayatı nasıl kolaylaştırırız,  taleplere nasıl katkı koyarız diye görüştük” açıklamasında bulundu.

SOYER’E YAPILAN SALDIRILARA İZİN VERMEYECEĞİZ!
Özuslu şöyle devam etti: Bizi bunlardan niye sınamak istiyorsunuz? Amaç orman yangını değil. Derler ya amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Üzüm yemek olsa zaten Tırazlı’daki mecliste biz gereken kararları aldık ve birlikte çalışma iradesini ortaya koyduk. Burada amaç; ‘Biz CHP’ye  nasıl bir siyasi atak yaparız, onları açığa düşürebiliriz.’ Bunun bir tek açıklaması vardır; demagojidir.  Buna izin vermeyeceğiz. Bunun üzerinden Tunç Soyer’e yapılan saldırılara izin vermeyeceğiz. Özgür Hızal’ın esefle nitelendirdiği açıklamaları kabul etmiyoruz. O açıklamaların hiçbir  doğru değil. Hiç biri gerçeği yansıtmıyor. Hangi ilimizin adına ‘Norşin’ dediniz. Habur’dan kimleri soktunuz.  PKK ile işbirliğine Dolmabahçe’de kim oturdu? Siyasetse siyasete varız. Bundan çekinmiyoruz. CHP ne o gün ne bugün PKK ile yan yana gelmedi ve gelmeyecek de… CHP ülkenin sorunlarına kendi programı ve inançları doğrultusunda gereken çözümleri söyleyecek ve halktan yetki isteyecektir. Eğer eviniz camdansa  komşuya taş atmayacaksınız, Yoksa eviniz kırılır. Onun için CHP’nin böyle bir kompleksi yok. İzmir Büyükşehir Belediye meclisindeki tabi ki her şeyi konuşacağız? Ama belli bir üslupla hakkaniyetle edayla nezaketle birbirimize dinleyeceğiz. AK Parti Grup Başkan Vekili’ne de AK Partili arkadaşlarımıza da söylüyoruz; PKK’yı lanetliyoruz, her zaman her yerde lanetlemeye hazırız. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kendine görevleri var, bu görevler çerçevesinde meclisler görev yaparlar. Madde 30 bunu söylüyor, mesele budur! Bunu başka yerlere çekmeye gerek yok. Bu önerge oy çokluğuyla gündeme alınmamıştır, bu önerge oylanmadı, gündeme alınması oylandı ve gündeme alınmadı. Burada reddedilen önergenin gündeme alınmasıdır. Önergenin içeriği ile ilgili problemleri de ortaya koyduk.  Bununla ilgili başka söylenecek söz yoktur.

ONU AK PARTİ’YE SORUN!
Özuslu, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

‘Bunun bir siyasi karar olduğunu ve yasaya göre bu kararın alınması halinde meclisin feshedileceğini ifade ettiniz. AK Parti Grubu’nun bu önergeyle kastının ne olduğunu düşünüyorsunuz?’ sorusuna cevap veren Özuslu şunları söyledi: Özgür Hızal da hukukçu, Erhan Bey de çok iyi yetişmiş bir meclis üyesi. Onların bu maddeyi bilmiyor olmaları mümkün değil. Ancak bunu onlara soracaksınız. Bu ortadayken bu önerge verilebilir mi? Kabul edilebilir mi? Hayır, bu siyasi bir karar değil diyorlarsa, bu ülkenin siyaset bilimcileri, üniversiteler bu önerge siyasi mi değil mi konuşsunlar. Yasa burada! Ama bu şu demek değil, ‘belediye meclis üyelerini herhangi bir siyasi konuda görüş veremez’ diye bir şey yok. Örneğin Konya’da Ensar Vakfında yanan çocukların acısını dilek ve temennilerde dile getirebiliriz ama karar alamayız. Bütün konuşmalarında diyorlar ki; ‘Siyaset yapmıyoruz.’  Ne yapıyorsunuz peki? Bal gibi siyaset! Siyasi karar almaya zorluyorsun. Çarşamba günkü oturumda PKK’yı lanetliyorum diye konuşma yaptığımda, bana grup sözcüsü dedi ki; ‘Meclisi kapattırmayı mı düşünüyorsunuz?’ Hayır dedim, ben kişisel görüşümü bildiriyorum dedim. Türkiye’nin bütün üniversitelerini, siyaset bilimcilerini, siyaset okullarını bu konudaki üstadları göreve çağırıyorum. Bu önerge siyasi midir? Eğer değilse o zaman zaten söylediklerimiz açığa düşer.

SÜREÇTE NELER YAŞANMIŞTI?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, son günlerde bazı yayın organlarında “İzmir’de AK Parti’nin PKK’yı kınama önergesi reddedildi; CHP PKK’yı kınayamadı” başlıklarıyla yer alan haberler ve söz konusu önergeyle ilgili, “Meclisimize sunulan önergenin gündeme alınmamasının nedeni, şekil ve ciddiyet itibarıyla kabul edilemez olmasındandır. Meclisimizin isim vermeden, hukuki bir temele dayanmadan, dünyadaki tüm ülkeleri, Türkiye’deki sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri, kurum ve kuruluşları töhmet altında bırakan, neredeyse dünyadaki herkesi teröre destek vermekle itham eden gayri ciddi bir açıklamayı gündeme alması beklenemez. Böyle bir kınama metninin kabulü aynı zamanda devletin güvenlik ve emniyetten sorumlu güçlerinin görevlerini yapmadığını kabul etmektir.” Açıklamasını yapmıştı. Soyer’in açıklamalarının ardından sosyal medya hesabından paylaşım yapan Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ise Hızal, “Tunç Soyer, meclis üyemizin terörü lanetleme önergesini “ciddiyetsizlik ve siyasi rant kaygısı” olarak nitelendirmiş ve bu lanetleme metninin ülkemizi itibarsızlaştıracağını iddia etmiş. Önergenin (kendisine göre) daha ciddi ve siyasi rant gözetmeyen bir metnini kendileri düzenleyip meclise sunabilmeleri mümkünken bunu yapmayıp duyarsız kalan Soyer'in, Onlarca yıldır terörle ciddi mücadeleler veren bir ülkenin vatandaşı olarak böyle bir kınama metninden “itibarsızlık” sonucu çıkarması esef vericidir. Biz, asıl çekincelerinin beraber yol yürüdükleri terör örgütü uzantısına laf söyleyememeleri olduğunu çok iyi biliyoruz. Şehrimizdeki bir programda ağırladığı ve “Amed Belediye Başkanı” ünvanıyla anons ettirdiği görevden alınmış bir şahsın bağlı olduğu partiyi lanetlemesi çok da beklenebilir bir durum değildi tabi.” İfadelerini kullanmıştı. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir