CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. "Barışa, huzura, beraber yaşamaya ihtiyacımız var" diyen CHP lideri "Nevruz'un gereğini yapmaya ihtiyacımız var. Bütün vatandaşlarımıza söz veriyorum, partili olur olmaz, oy verir vermez ama bütün vatandaşların huzur içinde yaşaması benim boynumun borcudur" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolarda gözaltına alınan öğrencilerin yargılanmasını da gündeme taşıyan Kılıçdaroğlu, "Tam bir garabet yaşandı. Başarılı öğrencilerin yurt dışına gitmesi lazım. Onların yurt dışı yasakları devam ediyor. Burada Boğaziçi Üniversitesi yönetimine seslenmek isterim; tepeden inme hukuksuz şekilde üniversitenin demokratik ortamını yok ediyorsanız, öğrenciler gösteri yapıyorlarsa açtıkları programları kapatacağız. Atamayla gelen, torpille gelenlerin de görevlerine son vereceğiz. Burası sıradan bir okul değil" diyeceğiz. Kılıçdaroğlu, yerleşkeyi de eski hukuki statüsüne kavuşturacaklarını söyledi.
Montrö Bildirisi'ne imza atan amirallerin yargılanmasına da değinen CHP lideri, "Onlar dik ve onurlu görev yaptılar, emekliliklerinde de aynı duruşu sergiliyorlar" ifadelerini kullandı.
Adana'da Furkan Vakfı'na yönelik yapılan operasyon hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "Gösteri yapmak, hak aramak demokrasinin temel kurallarından birisidir. Furkan Vakfı'nı seversiniz sevmezsiniz onlar da yürüyüş yapmak istedi. Orantısız müdahale yapıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez başörtülü kadınlar orantısız güçle karşılaştı" dedi.
UYUŞTURUCU OPERASYONLARI
"Geçen hafta finansal, ticari, sosyal, kültürel ve politik çöküşten bahsetmiştim" diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Orada uyuşturucu baronları hapiste değil demiştim. Hemen İçişleri Bakanlığı açıklama yapmış. Ya benim dediğimi anlamıyor yukarıdaki zat, 'Uyuşturucu baronlarını yakalayan kim polis, savcılığa teslim eden kim polis, tutuklayan kim hakim, serbest bırakan kim hakim. Peki sen ne anlıyorsun? Polis kardeşlerim beni de çok iyi bilirler, Soylu'yu da çok iyi bilirler. Benim uyuşturucu konusunda ne kadar hassas olduğumu herkes bilir, o zat da bilir" dedi.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kocaeli'de 540 kg kokain bulunur. Ne olur? Israr eden bu polis merkeze alınır. Neden? Baronların en büyük özelliği nedir, siyasetçileri satın almalarıdır. Polisin elini tutmayacağız. Nerede uyuşturucu baronu varsa, 'Yakalayın' diyeceğiz. Uyuşturucu baronları için af çıkarıyorlar. İnsan ticareti yapanlar için 'Paraları Türkiye'ye getirin' diyor."
EKONOMİDEKİ DALGALANMA
Ekonomi yönetimini eleştiren CHP lideri, "İktidar ülkeye huzur getirmedi. Zengin olan Türkiye'nin bütün kaynaklarını Londra'daki bir avuç tefeciye sonra içerideki tefecilere verdi. O kadar büyük faiz ödüyoruz ki... Sonra dayanamadı 'Faizi indireceğiz' dedi ama vatandaşın sırtına daha ağır faiz bindirdi. Kim ödüyor o faizi, hep beraber ödüyoruz. 17 Mart'ta 2 milyar dolar borçlandılar. Dolar bazında yüzde 8,62 ile borçlandılar. Peki biz yüzde 8,62 ile borçlanırken Mısır yüzde 3, Bahreyn yüzde 4,25, Fas yüzde 2,37, Arnavutluk yüzde 3,5 ile borçlanıyor. Niye bizde çok yüksek? Çünkü yönetimin itibarı sıfır" dedi.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'yi bir sömürü alanı haline getirdiler. Her ay 1 milyar 551 milyon dolar faiz ödüyoruz. Her gün, 51 milyon dolar faiz ödeyeceğiz. Kime çalışıyorsun sen? Kime hizmet ediyorsun? Hani sen faize karşıydın? Millete yalan söyleyerek oy devşirmeye çalışıyorlar. Millet alana indi, pazara gitti gerçekle karşılaştı.
O kadar büyük açmazlarla karşılaştılar ki para dilenmek için Körfez ülkelerine gidiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde düne kadar hakaret ettiğiniz ülkelere gidip yalvaranları gördünüz mü? Sen bu ülkenin tarihini bilmiyor musun, bu ülkenin onurunu, itibarını korumak senin görevin değil mi?
Bir de Hazine ve Maliye 'Memuru' var. Memurla aynı statüde. Gidiyor Fransa'ya 'Bir problem yaşandığında bize ulaşırsınız. Hep beraber kavga edelim, bürokrasiyi alaşağı ederiz, mevzuatı da değiştiririz' diyor. Yeter ki gelin diyor, ne için koltuklarını korumak için. Bürokrasinin bu kadar aşağılandığı hiçbir dönem olmadı. Böyle bir tabloyla Türkiye hiç karşılaşmadı.
Bahçeli ne diyor buna? Bürokrasi ağır bir şekilde eleştirilirken... Yarın Nebati yarın diyecek ki, 'Bahçeli'yi de alaşağı edeceğiz' deyince ne diyeceksin?
Yabancı ona rağmen neden gelmiyor? Çünkü, 'Sizin ülkenizde can ve mal güvenliği yok' diyor. 'Mevuzatı değiştiririz dersen, yarın onu da değiştirirsin' diyor. İstikrar yoksa niye gelsin?"
YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ
Yap-işlet-devret modelini eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "'Yap-işlet-devret kamunun başına bela olacak' dedim. Erdoğan dedi ki 'Milletin cebinden para çıkmaz'... Bakın Erdoğan ne diyor" dedi.
Kılıçdaroğlu eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Yıllar yılı bu millete yalan söyleyip, oy devşirip, yıllar sonra benim söylediğim noktaya gelip itiraf eden adamın o koltukta bir saniye dahi oturmaması lazım. 'Bay Kemal'in kafası bu işlere basmaz' diyor. Vallahi basmaz, biz böyle alicengiz oyunlarını ne bilelim? Yalan söylemek, devletin en tepesinde oturan kişinin yıllar yılı 'Devletin cebinden 5 kuruş çıkmayacak' diye yalan söylemesi ve hala o koltukta oturması... Niye oturuyorsun sen orada diye sormak benim hakkım değil mi?
Sadece faiz batağına sokmadılar. Bir de böyle batak var. Bir yandan tefecilere faiz ödüyorsun bir yandan da bu paraları ödeyeceksin. 4 örnek veriyorum:
Şehir hastaneleri defalarca söyledik yapım maliyeti 10,2 milyar lira, taahhüt edilen para 82,5 milyar lira. Yavuz Sultan Selim Köprüsü maliyeti 3,3 milyar lira, Hazine garantisi 9 milyar lira. Osmangazi Köprüsü maliyeti 1,2 milyar dolar, Hazine garantisi 15 milyar dolar. Kütahya Zafer Havalimanı 50 milyon Euro, ödenecek para 208 milyon Euro.
Bunlarda din iman da yok. Bu memleketi nasıl bu kadar sömürüyorsunuz? Nasıl yaparsınız bunu? Bu para 5'li çeteye giden para değil. Eğer önümüzdeki seçimlerde hala AK Parti'ye, MHP'ye oy vereceğim diyorsanız bu soygunun tarafı olursunuz. Bu paradan nasiplenenlerin tamamını çıkaracağım ortaya. 5'li çetenin hamisi ve pazarlamacısı Recep Tayyip Erdoğan'dır."
BAHÇELİ'YE BARAJ YANITI
CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Sayın Bahçeli grup toplantısında 'Çanakkale Köprüsü'nden geçmek istemiyorlarsa yüze yüze karşıya geçsinler' demiş. Tek bir sorum olacak, sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin" ifadelerini kullandı.