MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Politika
26 Şubat 2018 Pazartesi 08:43

"Temennimiz Çekya'nın Türkiye'ye teslim etmesi"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu PYD'nin eski eş başkanı Salih Müslüm'ün yakalanmasına ilişkin, "PYD'nin başı yakalandı. Temennimiz odur ki Çekya inşallah bunu Türkiye'ye teslim eder." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa 11 Nisan Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Peygamberler şehri" Şanlıurfa'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, salonun dışında da içeridekinin beş misli Şanlıurfalının bulunduğunu söyledi. Erdoğan, kendisini coşkuyla karşılayanlara teşekkür etti.

Gaziantep ve Şanlıurfa'da bugünkü yağmurun bir bereket olduğunu belirten Erdoğan, "Bu bereket inşallah sadece insanların bir araya gelişi değil, toprakta da bereket var. Böyle bir zamanda 6. Olağan Kongremizi yapıyoruz ki bu 6. Olağan Kongre'de inşallah 2019'un martına hazırlanıyoruz, 2019'un kasımına hazırlanıyoruz." diye konuştu. 

Kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Şanlıurfa teşkilatlarında görev yapanlara teşekkür eden Erdoğan, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.

Olağan kongrenin Şanlıurfa'ya, Türkiye'ye, demokrasiye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şanlıurfa, 16 Nisan halk oylamasında yüzde 71 'Evet' oyu vermek suretiyle Türkiye'de 13'üncü sırada yer aldı. Bununla birlikte ilçeler bazında birincilik ve üçüncülük de Şanlıurfa'ya ait. 16 Nisan'da Harran ilçemiz, yüzde 97 ile birinci oldu. Akçakale yüzde 95 ile ikinci oldu. Eyyübiye de yüzde 82'lik 'Evet' oranıyla ilk 100 ilçe arasında yerini aldı. Halk oylamasından hemen önce 11 Nisan'da bizi coşkuyla karşılayan Urfalı kardeşlerime bu ahde vefaları için özellikle sevgilerimi, şükranlarımı ifade ediyorum. Harran'ı, Akçakale'yi, Eyyübiye'yi ayrıca tebrik ediyorum. Medeniyetler şehri, kültürün, sanatın, tarihin şehri Urfa'ya böylesi yakışır."

Şanlıurfa'nın, "şanlı" unvanını bir ihsan, bir lütuf olarak almadığına işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin bu bölgesini işgal etmekle yetinmeyip adeta birbirlerine ikram eden düşmana Şanlıurfalıların tarihi bir ders verdiğini belirtti.

Erdoğan, şöyle devam etti:
"Alçaklıktan, riyakarlıktan, söz verip tutmama huyundan vazgeçmeyen düşman kuvvetleri ve onların kanatları altında şımaranlar Urfalılardan hak ettikleri Osmanlı tokadını yemişlerdir. Öyle mi? Bir yanlışlık yok değil mi? Bunlar da Osmanlı tokadını yediler. Türkiye, bugün de yine Urfa'nın hemen yanıbaşında benzer oyunlarla benzer tezgahlarla karşı karşıyadır. Dün, güya müttefiklerin güvenliğini tehdit eden bir durum ortaya çıktığı için bölgeye gelenler, bugün de terör örgütleri bahanesiyle aynı işgalin peşindeler. Dün buraya geldiklerinde yıllarca bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş kimi hainlerin özellikle desteğini yanlarında bulanlar, bugün de benzer şekilde terör örgütleriyle 'al takke ver külah' ilişkisi içindeler. Urfalılar bu haksızlığa dün de razı olmamıştı bugün de razı olmadı. Onun için de ne terör örgütleri ne de onları maske gibi kullananlar bu topraklarda karşılık bulmuyor, bulamıyor."

"İNŞALLAH GEREKTİĞİ ANDA HEMEN SEFER GÖREV EMRİNİ İLAN EDERİZ"
Salondakilerin, Zeytin Dalı Harekatı'na katılmak için izin istemesi üzerine Erdoğan, "İnşallah gerektiği anda hemen sefer görev emrini ilan ederiz, önce ben sonra da sizle birlikte Afrin'e yola çıkarız. Hiç endişe etmeyin. Bu ten bu canda oldukça bu vatana, bu millete her şeyimiz feda olsun. Biz ne diyoruz, 'Hedef kızıl elma.' Ne demek? İlayı kelimetullah. Bunun için de bu yolda yürüyeceğiz. Yoksa bu canın ne kıymeti var." ifadesini kullandı.

Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı'nda bugün itibarıyla 2 bin 21 teröristin etkisiz hale getirildiğini de belirterek, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ve Özgür Suriye Ordusu'ndan da yaklaşık 80 şehidin bulunduğunu ifade etti.

"BU GÜZEL TOPRAKLARDA TERÖRİSTLERİN KÖK SALMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilerin, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları üzerine ise, "Ölmez. Rabb'imiz öyle müjdeliyor bize, öyle buyuruyor." dedi. 

"Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz" ayetini aktaran Erdoğan, "Bu yolda Rabb'imizin müjdesi de yakın bize. İnşallah Allah'ın yardımı üzerimizdedir. Zafer de... Oraya doğru ilerliyoruz. 'Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, sana aguşunu açmış duruyor peygamber' müjdesi şairden de geliyor. Gideceğiz inşallah, bu zaferi de göreceğiz. Hazreti İdris'ten Hazreti Eyyüp'e, Hazreti İbrahim'den Hazreti Elyesa'ya, Hazreti Şuayb'dan Hazreti Yakup'a nice peygamberin yaşadığı bu güzel topraklarda teröristlerin kök salması mümkün değildir. Bunu kabul edemeyiz. Onun için çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz." dedi.

"500 KİLOMETRE GİBİ BİR ALAN TEMİZLENDİ"
Kardeşlik manzarası tüm Türkiye'ye örnek olacak Şanlıurfa'nın Suriye'den gelen 500 bine yakın muhacire ensar olduğunu anlatan Erdoğan, "Şu güzelliğe bak. Siz, onlara kapılarınızı kapamadınız. Huzur ve güven içinde yaşadığı emin bir belde oldunuz." diye konuştu.
Erdoğan, önce Fırat Kalkanı Harekatı'yla Cerablus, El Rai, güneyde El-Bab'ın bulunduğu 2 bin kilometrekarenin teröristlerden temizlendiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"Şimdi de Zeytin Dalı Harekatı'yla Afrin bölgesini temizliyoruz. Yaklaşık şu anda 500 kilometrekare gibi bir alan temizlendi. Devam ediyoruz. Ülkemizde yaşayan Suriyeli kardeşlerimiz, güvenli hale getirdiğimiz yerlere geri dönerek kendi topraklarında yaşamanın hazzını inşallah duyacaklar. İnşallah en kısa sürede Şanlıurfamızın hemen yanı başındaki toprakları da teröristlerden temizleyeceğiz. Fırat sınırından başlayıp Ceylanpınar'a kadar olan bölgeyi kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirdiğimizde, buradaki sığınmacılar gönül huzuru içinde kendi evlerine döneceklerdir. Şartların zorluğuna rağmen ensar olarak Suriyeli muhacir kardeşlerimize sahip çıktığınız için ben her birinize şükranlarımı sunuyorum. Şanlıurfa'nın dünyaya verdiği bu insanlık dersi inanıyorum ki ileride ders kitaplarına dahi konu olacaktır."
Türkiye'nin bir asır önce çok zor şartlar altında emperyalist güçlere teslim olmadığını, kimi yerde düzenli ordusuyla, kimi yerde Şanlıurfa'da olduğu gibi bizatihi milletin kendi gücüyle mücadele verdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Türkiye 81 vilayeti, 81 milyon nüfusu, 900 milyar dolara doğru giden milli geliri, güçlü siyasi ve ekonomik altyapısıyla çok farklı bir yerde bulunuyor. Bir asır önce başaramadıklarını şimdi gerçekleştirebilecekleri hayaline kapılanların olduğunu görüyoruz. Bunların kendilerine ancak şöyle sağlam bir Osmanlı tokadı yedikten sonra gelebilecekleri anlaşılıyor." dedi.

"ZAFER YAKINDIR"

"En sıkıntılı, en sancılı döneminde ezanına, bayrağına, toprağına, kardeşliğine, geleceğine sahip çıkan bu millet, bugün mü teslim olacak?" diye soran Erdoğan, 3-5 teröristi giydirip, kuşatıp, silahlandırarak bunu başaracaklarını sananlara gereken cevabın verilmeye başlandığını bildirdi.

Erdoğan, "Sabreden kimse zafere ulaşacaktır." dediklerini anımsatarak, hep sabırla ve kararlılıkla hareket ettiklerini, bugün de sağlam adımlarla operasyonları yürüttüklerini ifade etti.

Hedeflere doğru mesafe katedildikçe, hem harekat kabiliyetinin arttığını hem de artık daha çabuk neticeye ulaşma imkanının bulunduğunu belirten Erdoğan, "Sizin bu heyecanınız, bu coşkunuz olduktan sonra ve o cephedeki Mehmetçiklerin arkasında siz olduktan sonra, zafer yakındır." dedi.

"TERÖR KORİDORU OLUŞTURMASINI SEYREDECEK DEĞİLİZ"

"Yıllar boyunca sınır güvenliğimizi ve kardeşlerimizin huzurlu geleceğini tesis etmesini beklediklerimizin bunun yerine tam tersine burnumuzun dibinde bir terör koridoru oluşturmasını herhalde seyredecek değiliz." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Suruç'un hemen karşısında bir yerde DEAŞ bahanesiyle ortalığı ayağa kaldırıp, bölücü örgüte ne yaptılar? Zemin kazandırdılar. O bölgeden ülkemize çoğunluğu da Kürt kardeşlerimizden oluşan 100 binlerce kişi geldi, misafirimiz oldu. Şimdi orada DEAŞ var mı? Yok ama bu gelen kardeşlerimizin çok büyük bir bölümü halen ülkemizde yaşamaya devam ediyor. Ne için? Çünkü, dünkü DEAŞ'la bugün orada bulunan PYD arasında hiçbir fark yoktur. İkisi de terör örgütü. Her ikisi de eli kanlı katil sürüsü. Birisi aziz dinimiz İslamı istismar ediyor DEAŞ, diğeri Kürt kardeşlerimizi istismar ediyor. Hangisinin üstündeki yaldızı kazırsanız kazıyın, altından aynı surat, aynı kirli senaryo çıkıyor. Hatta dün DEAŞ saflarında savaşanların bir kısmının bugün bölücü terör örgütü kimliğiyle yine karşımıza çıktığını biliyoruz. Zaten Rakka'da sıkıştırılan DEAŞ'lıların PYD ve onu destekleyen güçler eliyle başka bölgelere nakledildiğinden tüm dünyanın haberi var."

Erdoğan, Afrin'in bir köyünde bölücü teröristlerin yaşları 65 ile 90 arasında değişen dört masum köylünün ellerini, kollarını bağlayıp, çevrelerine bombalı tuzaklar kurarak bırakıp gittiğini, Türk askerleri tarafından bulunan bu kişilerin, güvenli bir şekilde oradan çıkarılıp, her türlü ihtiyaçlarının karşılandığını kaydetti.

"NEBBAŞLAR GÜRUHU VAR" 

"Karşımızda işte böylesine insanlıktan nasibini almamış, masumların hayatları üzerinden kendilerine çıkar sağlamaya çalışan bir nebbaşlar güruhu var." diyen Erdoğan, buna rağmen batı medyasının teröristleri bırakıp Türkiye'yi hedef almasının ayrı bir garabet olduğunu vurguladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Ne yapsalar boş. Kaderin üstünde bir kader vardır. Onun için bu iş ya olacak, ya olacak. Oyunu görüyor sunuz değil mi? Bir terör örgütünü ortaya salıyorsunuz, sonra bir başka terör örgütüyle onu güya kovuyorsunuz ama aynı vahşet, aynı baskı, aynı zulüm devam ediyor. Bu arada olan Suriye'nin gerçek sahipleri olan Araplara, Kürtlere, Türkmenlere oluyor. Terör örgütlerinin ve rejimin cenderesi altında can veren, zulüm gören bu insanlara kimsenin dönüp baktığı yok. Bir tane sözde başları var ya... Çekya'da şimdi, ne oldu? Tutuklandı. Temenni ederim ki Çekya bunu bize teslim eder. Teslim ettikten sonra adaletin nasıl tecelli ettiği görülür."

"YARDIMLARIN TOPLAMI DA 600 MİLYON DOLARI BULMADI"

Dünyanın pek çok yerinde Zeytin Dalı Harekatı'nın her gün konuşulduğunu ve eleştirildiğini belirten Erdoğan, Şanlıurfa'daki, Gaziantep'teki, Hatay'daki ve diğer şehirlerdeki Suriyelilerin halini hatırını soranın bulunmadığını ifade etti.

Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki Suriyeliler için kullanılmak üzere 6 milyar avro teklif ettiğini hatırlatan Erdoğan, bu mali yardımın altıda birinin dahi yerine getirilmediğini söyledi.

Dünyanın diğer ülkelerinden ve kurumlarından gelen yardımların toplamının da 600 milyon doları bulmadığını, Türkiye'nin bu dönemde 30 milyar dolar harcadığını aktaran Erdoğan, "Verirler, vermezler hiç önemli değil. At denize, balık bilmezse halik bilir. Bizim derdimiz bu. Veren el alan elden üstündür. Bizden başka bu fedakarlığı gösterebilen bir ülke yok. Batılı yardım kuruluşlarının dünyanın çeşitli yerlerinde yürüttükleri yardım operasyonlarını, oradalarda yaşanan rezaletleri de çok iyi biliyoruz." diye konuştu.

"RESMİ SINIRLARIMIZA DEĞİL GÖNÜL SINIRLARIMIZA BAKARIZ"

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda dünyada yardım eden ülkeler arasında normalde bir numara Amerika, iki numara biz. Fakat şuna dikkat edin, milli gelire oranla baktığımız zaman bir numara Türkiye, ondan sonra Amerika. Türkiye bu. Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olarak gördüğümüz insana hizmeti asli vazifemiz olarak kabul ediyoruz. Dikkat ederseniz Suriye'den ülkemize gelenleri, genellikle misafirlerimiz olarak ifade ediyoruz. Bizim gönül sınırlarımız ne dikenli tellerle ne duvarlarla ne gümrük kapılarıyla sınırlıdır. Onlar sadece ülkemizin resmi sınırlarıdır. Gönül sınırlarımızın ufku, bunların çok ötesindedir. Üzüntülerimizi ve sevinçlerimizi paylaşırken, resmi sınırlarımıza değil gönül sınırlarımıza bakarız.

Suriye'deki kardeşlerimizin can güvenliği yokken onuru ve namusu tehdit altındayken, biz burada nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranabiliriz? Kardeşlerimiz zulüm altında inim inim inlerken biz burada başımızı yastığa nasıl koyup rahatça uyuyabiliriz? Ne inancımız ne de ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz değerler bize böyle bir hakkı vermiyor. Onun için El Bab'dayız, onun için Afrin'e doğru ilerliyoruz, onun için Mümbiç'i teröristlerden temizleyeceğiz. Onun için tüm sınırlarımız boyunca tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."

Bir türkünün "Evlerinin önü dardır geçilmez, suları soğuktur bir tas içilmez, anadan geçilir yardan geçilmez" bölümü okuyan Erdoğan, "Millet olarak en büyük yarimiz ezanımızdır, bayrağımızdır, vatanımızdır, kendimizden asla ayrı görmediğimiz kardeşlerimizdir. Biz hiçbir beşeri gücün karşısında eğilmedik, sadece ve sadece Allah'ın huzurunda, rükuda ve secdede eğildik, orada eğiliriz." ifadesini kullandı.

HARRAN VE CEYLANPINAR'A YENİ DEVLET HASTANELERİ

Geçen 15 yılda Türkiye'yi dört kata yakın büyüttüklerini dile getiren Erdoğan, Şanlıurfa'nın buradan nasibini en iyi şekilde alan illerden olduğunu kaydetti. Şanlıurfa'ya yapılan kamu yatırımlarının toplamının 36 katrilyonu bulduğuna işaret eden Erdoğan, çok önemli bir meblağa tekabül eden bu parayla Şanlıurfa'nın her alandaki eksiklerini tamamlamanın gayreti içinde olduklarını vurguladı. 

Erdoğan, 11 bin 258 yeni derslik inşa ederek, 3 bin yatak kapasiteli yükseköğrenim yurtları yaparak, üniversiteyi geliştirerek aydınlık bir gelecek hazırlamaya çalıştıklarını söyledi.

Sağlıkta 14'ü hastane olmak üzere 81 tesis ile herkesin en ileri standartlarda hizmet almasını sağladıklarını ifade eden Erdoğan, bunlar arasında 500 yataklı eğitim araştırma ve 400 yataklı Eyyübiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olduğunu kaydetti. 

Erdoğan, ilçelerdeki mevcut hastanelere ilaveten Harran ve Ceylanpınar'a yeni devlet hastaneleri yaptıklarını belirtti.

Şehir hastanelerinden birinin de Şanlıurfa'da inşa edileceğini, projenin firmadan kaynaklanan sebeplerle geciktiğini dile getiren Erdoğan, bu firmaya son bir şans verildiğini, kimsenin devleti, milleti oyalamasına göz yumamayacaklarını vurguladı.

Erdoğan, "Şayet süratle projeye başlayıp en geç 2021 yılında Urfalı kardeşlerimizi bu hizmetle buluşturamazlarsa hiç kusura bakmasınlar biz kendi başımızın çaresine bakar, başka bir yolla bu işi hallederiz." dedi.

"540 KİLOMETRE BÖLÜNMÜŞ YOL İLAVE ETTİK"

Bugüne kadar 10 bin 550 toplu konutun sahiplerine teslim edildiğini, 3 bin konutun inşasının sürdüğünü ifade eden Erdoğan, hükümete geldiklerinde Urfa'da 29 kilometre bölünmüş yol bulunduğunu, buna 540 kilometre bölünmüş yol ilave edildiğini, halen dokuz ayrı yol projesinin inşasının sürdüğünü belirtti.

Erdoğan, Adıyaman-Kahta-Siverek yolunda Atatürk Barajı üzerinde inşa edilen Nissibi Köprüsü'nün görkemli bir eser olduğunu kaydetti.

Mersin'den Osmaniye'ye, buradan Gaziantep üzerinden Şanlıurfa'ya uzanan hızlı tren hattının bir bölümünün inşasının devam ettiğini hatırlatan Erdoğan, Şanlıurfa kısmının proje ihalesine de yakında çıkılacağını bildirdi.

"PROJELER İÇİN 6,5 KATRİLYON HARCADIK"

Erdoğan, bir şehrin büyümesinin, gelişmesinin, cazibe merkezi haline dönüşmesinin en önemli işaretlerinden birinin havalimanındaki canlılık olduğuna işaret etti. Erdoğan, GAP Havalimanı'nın yolcu sayısının 833 bine çıktığını vurguladı.

Şanlıurfa'nın Türkiye'nin en büyük şehirleri arasına girdiğini dile getiren Erdoğan, GAP'ın adeta bu ille özdeşleşmiş bir proje olduğunu söyledi.

Erdoğan, 15 yılda Türkiye'nin tamamında sulamaya açılan 17,5 milyon dekar arazinin 2,6 milyon dekarının tek başına Şanlıurfa'da olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Burada sulamaya açılan araziyle çiftçilerimizin yıllık kazancında ortaya çıkan artış 1 milyar lirayı buluyor. Atatürk Barajı'ndan aldığımız suyu 221 kilometre uzunluğundaki kanallar aracılığıyla tarım arazilerimize taşıyoruz. Bu kanallarla Şanlıurfa ile Mardin arasında adeta suni bir nehir oluşturduk. Öyle ki bunların uzunluğu dünyanın en ünlü su kanalı olan 161 kilometrelik Süveyş'i dahi geride bırakıyor. Şu ana kadar sulama şebekeleri dahil bu projeler için 6,5 milyar lira yani 6,5 katrilyon harcadık."

Gençlere seslenen Erdoğan, "Birilerinin sizlere söylediği gibi 'Siverek il olsun, Suruç il olsun, Viranşehir il olsun, Ceylanpınar il olsun. Bırakın bunları, Şanlıurfa Şanlıurfa olsun, buna bakalım. Diğerlerinin hepsi gaz. Bakıyorsun, birileri gaz veriyor. Bu gazlara gelmeyin. Şanlıurfa'yı Şanlıurfa yapıyor muyuz? Yaptık. Geldiğimizden bu yana Şanlıurfa'ya tarihinde yapılmayan yatırımları yaptık mı? Yaptık. Yine yapmaya devam edeceğiz. Daha güzel şeyler olacak?" diye konuştu.

"2019 Mart ayında yapılacak seçimlere hazır mıyız? Kapı kapı dolaşmaya var mıyız?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üniversitedeki tüm genç arkadaşlarınızı kucaklamaya, bir, beraber olmaya var mıyız? Bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız." diyerek sözlerini tamamladı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir