Olay, 11 Kasım 2019'da Karacaoğlan Mahallesi 6211 Sokak'ta meydana geldi. 2 çocuk sahibi olan Seda Çelik ve Turgay Çelik, bir süre önce boşanmaya karar verdi. Çocuklardan biri Seda Çelik'in diğeri de Turgay Çelik'in yanında kaldı. Seda Çelik, ayrılık aşamasında olduğu eşinin yanında kalan çocuğunun hasta olduğunu öğrendi. Bunun üzerine, Turgay Çelik'in oturduğu apartmanın önüne geldi. Bu sırada apartmanın önünde Turgay Çelik ve Seda Çelik arasında tartışma çıktı. Bu sırada Seda Çelik, çocuğunu görmek için apartmana yöneldi. Turgay Çelik ise önüne geçerek, Seda Çelik'e pompalı tüfekle ateş açtı. Kanlar içinde yere yığılan Çelik, hayatını kaybederken, kaçan Turgay Çelik ise kısa süre sonra yakalandı. Gözaltına alınan Turgay Çelik, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Eş kurşunuyla hayatını kaybeden Seda Çelik'in cezaevinde olan babası Abdullah Küçükyaylalı ile yaklaşık 16 yıl boyunca hiç görüşemediği ve olaydan yalnızca 5 gün önce Küçükyaylalı ile buluşup barıştığı ortaya çıktı. Evlat hasretini yalnızca 5 gün dindirebilen Küçükyaylalı sanığın en ağır cezayı almasını istedi.
'KIZIMI BEKLERKEN CENAZESİ GELDİ'
Yıllarca süren evlat hasretini sadece 5 gün dindirebilen Abdullah Küçükyaylalı, olayın olduğu gün kızı Seda Çelik'in torunlarıyla birlikte oturduğu eve geleceğini ancak gelemediğini söyledi. Küçükyaylalı, "1974 yılında Emine Arapgirli ile evlendik. Evlendiğimizde onun 3 çocuğu vardı ve ardından da Seda dünyaya geldi. Fakat başıma gelen bir olayın ardından cezaevine girdim. Bu sürede de eşimle boşandık. Hem cezaevindeyken hem de çıktıktan sonra Seda benimle görüşmek istememişti. Çünkü çevresi kendisine, 'Baban cezaevinden çıkınca seni öldürecek' diye yalan söylemişler. Ben bunu duyunca kendisine doğru olmadığını söyledim ve cinayetten 1 hafta önce buluştuk. O buluşmada, 'Baba seni bana hep kötülediler. Gerçekleri bilmiyordum' dedi. Cuma günü torunlarımı alıp bana gelmesi konusunda sözleştik ve ayrıldık. Cuma günü kızımı beklerken cenazesi geldi" dedi.
'GEÇ BULDUM, ERKEN YİTİRDİM'
Kızıyla görüşmediği yıllarda bile maddi olarak hep destek olduğunu aktaran Küçükyaylalı, "Cezaevindeyken, boşandığım eşim, kızımın üniversite okuduğunu ve maddi olarak zorluklar yaşadıklarını söylemişti. Bunun üzerine cezaevinde çalışıp para biriktirdim. Kızımı görmüyordum ama her ay yemeyip içmeyip ona para yolladım. Kızımla konuşmamda öğrendim ki benim para gönderdiğimi dahi söylememişler ve duyunca şok oldu. İlk buluşmamız çok güzeldi. Beraber yemek yiyip muhabbet ettik. Cuma günü çocuklarını alıp gelecekti. Ben de ilk kez torunlarımı görecektim. Fakat o gün kendisine hiç ulaşamadık ve kızımı morgda buldum. Kızımı geç buldum erken yitirdim. Yıllar sonra kavuştuktan sonra mutluluk hayalleri kurarken yeniden umutsuzluğa düştüm. Bir anda tüm dünya başıma yıkıldı. Beklemek zorundayım. Devletimize ve adaletimize güveniyorum" diye konuştu.
'ARTIK KİMSEYE GÜVENMİYORUM'
Seda Çelik'in üvey kardeşi Seher Yazıl'ın, Turgay Çelik'e avukat tuttuğu iddiaları hakkında da konuşan acılı baba, böyle bir duruma inanmak istemediğini söyledi. Küçükyaylalı, "Üvey kardeşinin avukat tutup tutmadığını bilmiyorum. Eğer böyle bir şey varsa yanlış yapmışlardır. Zaten kendileriyle görüşmüyorum. Ben ona 15 yaşına kadar babalık yaptım. Seda ile aynı anneden doğdular. Artık kimseye güvenmiyorum. Seda öldükten sonra mezarlıktan ayrıldıktan sonra bir daha da gelmediler" dedi.
Küçükyaylalı ayrıca, torunlarını da yanına almak istediğini sözlerine ekledi.(DHA)