Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İzmir'de 17 ülkeden 370 firmaya ev sahipliği yapacak olan MAKTEK Fuarı'nın açılış törenine katıldı.
Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. (TÜYAP) tarafından Gaziemir'deki Fuar İzmir'de düzenlenen törende Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ve sektör temsilcileri de yer aldı.
TÜYAP'ın, Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçılar Birliği (MİB) başta olmak üzere organizasyona destek veren tüm paydaşlara teşekkür eden Bakan Mustafa Varank, 17 ülkeden 370 firmaya ev sahipliği yapacak olan MAKTEK İzmir 2019'un, 35 bini aşkın ziyaretçisiyle 500 milyon dolarlık bir iş hacmi oluşturmayı hedeflediğini anlattı. Varank şöyle devam etti: "Sektör temsilcileriyle yeni iş birliklerine kapı aralayacak bu fuar, ayrıca savunma sanayinde faaliyet gösteren kurumlar arasındaki etkileşimi de artıracak. Altını çizerek bahsetmemiz gereken bir husus da, İzmir ve çevre illerdeki meslek ve teknik lise öğrencilerinin MAKTEK İzmir 2019'a katılıyor olması. Bu konuda lojistik desteğin tamamını üstelenen organizatörlere hassasiyetleri için ayrıca teşekkür ediyorum. Ben ara eleman kavramını kullanmayı çok sevmiyorum. Güçlü bir sanayi için aranan elemanlara, nitelikli işgücüne ihtiyaç var. Bunun yolu da iyi tasarlanmış bir mesleki eğitimden geçiyor. Gençlerin mesleki eğitime yönelmesi, istihdam-eğitim bağlantısının güçlenmesi ve kaliteli istihdamın artırılması açısından oldukça önemli."
'50 BİNİN ÜZERİNDE İSTİHDAM OLUŞMASINA KATKI SUNDUK'
Makine sektörünün yılın ilk 8 ayında 12 milyar dolarlık ihracat hacmiyle, geçen senenin aynı dönemindeki performansı geride bıraktığını aktaran Mustafa Varank, şunları söyledi: "Tabi sektörün bugünlere gelmesinde verdiğimiz desteklerin önemli bir kaldıraç etkisi oldu. Yatırım teşviklerimizde makine sektörü öncelikli bir yere sahip. Makine imalatı yatırımlarını 4'üncü bölge desteklerinden faydalandırıyoruz. Ayrıca, TÜBİTAK ve KOSGEB destekleriyle üretilen projeler 5'inci bölge teşviklerden yararlanabiliyor. Eğer yaptığınız makine yatırımı belli kriterleri sağlıyorsa, stratejik yatırım teşviği de alabiliyor. Bugüne kadar sektörün 31 milyar liralık yatırımına teşvik verdik ve bu sayede 50 binin üzerinde istihdam oluşmasına katkı sunduk. Makine sektörü, Ar-Ge teşviklerinde ilk sırada yer alıyor. Ülke genelindeki bin 100'ün üzerindeki Ar-Ge merkezinin, yüzde 15'i makine alanında yeni teknolojiler geliştirmek için çalışıyor."
Sektörde faaliyet gösteren KOBİ'ler'in KOSGEB'in 10 farklı destek programına başvurabildiğini aktaran Mustafa Varank, son 3 senede 8 binin üzerinde KOBİ'ye Türkiye'de makine üretsinler diye kaynak aktardıklarını, benzer şekilde TÜBİTAK kanalıyla da, 17 senede makine sektöründeki 3 bin projeye 1,5 milyara yakın destek verdiklerini söyledi.
'KAPIMIZ TÜM YABANCI YATIRIMCILARA DA AÇIK'
Makine yapan makinelerin, yani takım tezgahlarının, sanayinin tüm aşamalarında kullanıldığını, Çin, Almanya, Japonya ve Kore'nin dünyada bu alanda söz sahibi ülkelerin başında geldiğini aktaran Varank, "Bahse konu ülkelerin ortak özelliği, sanayi öncülüğünde kalkınmada ciddi başarılara imza atmış olmaları. Yani zenginliklerini sanayilerine borçlu olmaları. Türkiye'ye baktığımızda, ilk takım tezgâhının 1984'de devlet tarafından üretildiğini görüyoruz. Zaman içinde sanayinin gelişmesi, özellikle beyaz eşya, otomotiv yan sanayi ve havacılık sektörlerindeki ilerlemeler, bu alandaki talebi de artırdı" dedi.
'YATIRIM YAPIN, ÜRETİN VE İSTİHDAMA KATKI SUNUN'
Yurtiçi üretimin, mevcut talebi karşılamada oldukça yetersiz kaldığını da kaydeden Bakan Varank, şunları söyledi: "İşte bu yüzden, takım tezgâhlarını da içine alan makine sektörünü 11. Kalkınma Planı ile 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde öncelikli sektör olarak ilan ettik. Hedefimiz sanayide kilit rol üstlenen bu sektörde yurtiçi katma değeri, rekabetçiliği ve verimliliği artırmak. Dijital dönüşümü dikkate alarak ve yıkıcı teknolojileri kullanarak inovatif ürünler geliştirilmesini sağlamak. Geçen cuma çağrısını yayınladığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı bizi hedefe götürecek en önemli politikalarımızdan. Böylece dış açık verdiğimiz alanlarda yerli üretimi geliştirecek ve ileri teknolojili ürünlerde de sıçrama yapma kabiliyetini kazanacağız. İlk çağrımızda makineyi pilot sektör olarak belirledik. Başvurular, 22 Kasım'a kadar devam edecek. İlk defa uygulanan bu programla, sunduğumuz tüm destekleri uçtan uca bir sistemde kurguladık. Hem alıcıyı hem de satıcıyı aynı anda teşvik ediyoruz. Desteklediğimiz projeler, yatırım tutarına göre stratejik ya da proje bazlı teşviklerinden faydalanacak." Türkiye'nin kapısının tüm yabancı yatırımcılara da açık olduğunun altını çizen Varank, bu programa çok inandıklarını ve çok güvendiklerini belirtti. Bu nedenle tüm kaynakları seferber ettiklerini anlatan Varank, "Kalkınma Ajanslarımız, KOSGEB ve TÜBİTAK'la işbirliği içinde programı yürüteceğiz. Bu vesileyle sizlere buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programımızın bir parçası olun. Ekonomik bağımsızlığa giden yolun kilometre taşlarını birlikte koyalım. Yatırım yapın, üretin ve istihdama katkı sunun. Hükümet olarak her aşamada sizlerleyiz. Siz de çağrılarımızı karşılıksız bırakmayın. Türkiye ekonomisine ve kendi potansiyelinize çok daha güçlü bir şekilde güvenin" dedi.
'ÜLKEMİZE ARTAN BU İLGİNİN DEVAMI GELECEK'
Konuşmasının sonunda bölgede bir takım sıcak gelişmelerin yaşandığını, ancak hiçbir şekilde yaşanan bu gelişmeler karşısında kimsenin endişelenmemesi gerektiğini söyleyen Bakan Varank, "Aksine Türkiye ulusal güvenliğini teminat altına alacak kararlı adımları atarak, büyüyen ekonomisine de güçlü bir zemin hazırlıyor. Türkiye'ye yönelik uluslararası yatırım ilgisi işte bunun bir göstergesi. Her gün medyadan yeni yatırım yapacak ya da yatırımlarını arttıracak uluslararası firmaların haberlerini sizler de okuyorsunuzdur. Ülkemize artan bu ilginin devamı gelecek. Bakın faizler ve enflasyon düşüyor. Sektörel güven göstergeleri yukarı yönlü hareket ediyor. Sanayi sektöründe yeni siparişler artıyor. Türk lirasının yanında kuvvetle durmaya devam edin. Önümüzdeki dönem, Türkiye ekonomisinin yeni başarı hikayesine inşallah tüm dünya şahit olacak" diye konuştu.
'AMACIMIZ İZMİR'İN TARİHSEL GEÇMİŞİNİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARMAK'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, İzmir'in ekonomik gelişiminin ve geleceğinin mevcut olanla tarif etmenin eksik olacağı belirterek, "İzmir'in kimliğini gün yüzüne çıkarmak için ekonomiyi mevcut yaklaşımların gölgesinden çıkararak değerlendirmek gerek. Ekonomiyi; doğayla, demokrasiyle, kültür sanatla birlikte ele almak gerektiğini düşünüyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kapsamlı bir strateji hazırladık. Amacımız, İzmir'in tarihsel geçmişini gün yüzüne çıkarmak ve ekonomik kırılganlıklara karşı şehri dirençli kılmak. Dünyanın farklı yatırımcı ve inovasyonlarını İzmir'e çekmeyi hedefliyoruz. Bunu sağlamanın yolu ekonomiyi tek başına değil İzmir için düşündüğümüz tüm stratejik hedeflerimizle bütün olarak ele almak. Fuarın böyle amaca hizmet edeceğine inanıyorum" dedi.
Konuşmaların ardından protokol tarafından fuarda yer alan stantlar gezildi. Takım tezgahları sektörünün en büyük buluşma platformlarından biri olan ve dört gün sürecek MAKTEK Fuarı kapsamında sektör, 500 milyon dolarlık iş hacmi hedefliyor. (DHA)