AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Hürriyet gazetesinden İpek Özbey'e konuştu.
Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlere dair açıklamalarda bulunan Özhaseki, partisinin Ankara adayı olacağı yönündeki iddiayla ilgili "Yıllarca belediye başkanlığı, ardından genel başkan yardımcılığı, sonra da bakanlık yapmış biri olarak bu konularda çok hevesli olmamız mümkün değil. Birçok makamı görmüş oluyorsunuz. O makamlara gelip giderken ne hisler taşıdığımızı kendi içimizde daha iyi biliyoruz" dedi.
İzmir gibi bir yerde vatandaşın AK Parti belediyeciliğinin tadına bakmasını istediklerini belirten Özhaseki, bazı büyükşehirlerde zorlandıklarını ifade etti.
Özhaseki, "İzmir anketleri ne diyor? Şansınız var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:
Evet, var. Şahsi kanaatim şu: İzmir’deki insanlar daha çok özgürlüklerine, demokrasiye düşkünler. Bu çok doğal bir şey. Özel yaşamına müdahale edilecek kaygısı ön planda gibi görünüyor. Ben bu kaygıyı çok iyi anlıyorum. Nihayetinde ben bir belediye başkanıydım. Gittiğim her mahallede vatandaşın ne dediğini birinci cümlesinden anlarım.
Özbey'in "Ben bu kaygıyı anlıyorum demek 'Hak veriyorum' demek mi?" ifadesi üzerine de Özhaseki, şunları söyledi:
Bazen oraya giden görevli arkadaşlarımızın söylemlerindeki bazı sözcükler özenle seçilmediği için vatandaşta kaygı oluşturmuş olabilir. Bunun örnekleri var. Partimizden giden bazı genel başkan yardımcısı ya da müfettiş arkadaşların o bölgede söylediği küçük sözler, bağlamından kopartılıp "Bunlar bizim her şeyimize karışacaklar kardeşim. Aman hizmet falan bir tarafta dursun, kimse bizim keyfimize karışmasın" gibi bir anlayışın doğduğunu görmek beni gerçekten üzüyor. Siz iş yaparsanız vatandaş sizi seviyor ve İzmirli bunu yaşasın istiyorum. Belediyeler siyaset yeri değil, hizmet yeridir. Belediye başkanı şehrin siyasetini belirlemez. Şehrin geleceğini konuşur, projeler ortaya koyar, projeyi omuzlarına alır, yürütücüsü olur.