Yazıcı ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve AK Parti Rize Milletvekili Muhammed Avcı, Meclise gelerek kayıtlarını yaptırdı. Hayati Yazıcı, Rize'deki toplam 3 milletvekilini de AK Parti'nin kazandığını anımsattı.
Hayati Yazıcı, Türkiye'de bu seçimlerle, içeride ve dışarıda hesabı olanların, farklı beklenti içinde bulunanların hesabını yeniden gözden geçirmelerine vesile olacak bir sonucun ortaya çıktığını belirtti.
Milletin ilk turda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçtiğini, AK Parti'yi de güçlü bir şekilde parlamentoya gönderdiğini ifade eden Yazıcı, yeni sürecin, ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Ülkenin ve bayrağın herkese ait olduğunu ifade eden Yazıcı, "Bu hassasiyet içerisinde gerçekten 'Durmak yok yola devam.' sloganımızın içerisinde koşturmaya, çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
Bakanlar Kurulu'nun KHK çıkarma yetkisine ilişkin soru üzerine Yazıcı şunları söyledi:
"Türkiye bir hukuk devleti. Meclis, seçim dolayısıyla tatile girmeden önce çıkartılan yetki kararnamesi ile Bakanlar Kuruluna bu alanları, uyarlama alanlarını düzenleme, geçiş prosedürlerini sağlamak üzere yetki vermiştir. Bunun süresi belli, kaç tane kararname çıkartabileceği belli; birden fazla kararname çıkartabilir. Cumhurbaşkanımızın Mecliste yemin edip göreve başlayacağı ana kadar bu yetki kararnamesine dayalı KHK çıkarma yetkisi Bakanlar Kurulunda. Onun üzerinde çalışılıyor. Dolayısıyla sonuçları hep birlikte göreceğiz."
"Kararnameler ne zaman çıkar?" şeklindeki soruya da Yazıcı, "En son o süreye kadar. 'Şu tarih' diye bir takvim vermek söz konusu değil. Ama en son Sayın Cumhurbaşkanımızın Erdoğan'ın yemin edip göreve başlayacağı ana kadar KHK çıkarma yetkisi Bakanlar Kuruluna aittir." karşılığını verdi.
"OHAL tercih edilen bir yönetim biçimi değil"
OHAL'in kaldırılması konusunda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, bazı yasal düzenlemelerle birlikte "evet" dediği yönünde haberlere ilişkin Yazıcı, şunları kaydetti:
"Bahçeli'nin ne dediği konusunda bir bilgi sahibi değilim. OHAL tercih edilen bir yönetim biçimi değil ama anayasal bir müessesedir.
OHAL'i gerekli kılan koşulları, her Türk vatandaşının unutmaması gerekir. 15 Temmuz 2016 alçak darbe teşebbüsünden 5 gün sonra yani 20 Temmuz'da Türkiye FETÖ, PKK, DHKP-C gibi Türkiye'ye musallat olmuş terör örgütleriyle daha etkin mücadele etmek bakımından, OHAL yönetimine geçişi sağlamış ve etkin mücadelede de gerçekleştiriyoruz. Birtakım terörist odaklara finansal kaynak sağlayan belediyeler, kurumlar, müesseseler OHAL kapsamımdaki kararnamelerle devre dışı bırakılmıştır. Bunlar önemli kazanımlar. Dolayısıyla var eden sebeplerin ortadan kalkıp kalkmadığı konusunda, mütehassıs kurum Milli Güvenlik Kurulu, Bakanlar Kurulu'dur. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığıdır. Yürütme yetki ve görevini kullanacak olan cumhurbaşkanlığıdır, başkanlıktır. Dolayısıyla onlar değerlendirecek ve o değerlendirme çerçevesinde işlem yapılacak. Elbetteki hükümet, yürütme erki, kimi kurum ve STK'lerden gelen talepleri, bu konuda karar
verirken dikkate alacak diye düşünüyorum. "
OHAL kalktıktan sonra terörle mücadele için yeni bir düzenleme olup olmayacağına ilişkin soruya karşılık da Yazıcı, "Zaten terörle mücadele, terörist unsurlarla mücadele bizim mevzuatımızda çok ayrıksı düzenlemeler var, bunlara takviye edilir mi edilmez mi, o da o öneri kapsamında değerlendirilecek hususlardır." dedi.
"Süleyman Soylu'nun sözleri"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Yazıcı, "Bu konuşulur. Bugün partimizin Merkez Karar Yönetimi Kurulu toplantısı var. Bizim içimizden bir arkadaş, bakan düzeyinde, söylediği ortam, hangi olayla ilgili bunları ifade ettiğini de değerlendirme yaparken dikkate almak gerekir. Dolayısıyla hem siyasal hem demokratik kriterler açısından bunu konuşur, değerlendiririz." ifadesini kullandı. (Hürriyet)
Sayfa başına git