AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Habertürk TV'de Mehmet Akif Ersoy'un konuğu oldu. 14 Mayıs seçimleriyle ilgili Ersoy'un sorularını yanıtlayan Hamza Dağ, "Bizim içerik olarak en bereketli dönemlerimizden birini yaşıyoruz. Kampanyamızı doğrululuk ve Türkiye Yüzyılı üzerinden inşa ettik. Bugüne kadar yaptığımız bir çok doğru iş var. 20 senede yaşadığımız zorluklar da olabilir" dedi.
'BİR MİTİNGE İNSANLAR HEYECANLA GELİYORSA BUNUN ANLAMI FARKLIDIR'
"Yaklaşık 2,5, 3 yıldır trendlerin tamamını takip ediyorum. Bu trendlere baktığınızda dönem dönem sahada zorluk yaşadığımız zamanlar oldu. Ama o dönemlerde dahi seçmen ve vatandaşımız yüzünü diğer tarafa çevirmedi. Hep bize baktı. Biz ne yapacağız diye düşündüler. Sahada vatandaş sizinle muhatap olmuyorsa, size bakmıyor, tek kelam bile etmiyorsa bu sıkıntılıdır. Özellikle bence zorluk yaşadığımız dönemler, pandeminin son dönemi, pandemi kaynaklı ekonomik problemlerin yaşandığı dönemler bile olsa talebini sıkıntısını iletiyordu bize halkımız. Mitinglerde şöyle konuşulur. Liderler gelir kendi kitlelerine konuşur ve ayrılır. Ama mitinglerin ortaya çıkartmış olduğu bir anlam ve mana vardır. O mitinge insanlar heyecanla geliyorsa bunun anlamı farklıdır. Bu bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Tamamen sahada olan ilçe başkanlarımızdan aldığımız geri dönüşler ise çok daha umutlu. AK Parti'ye kırgın olanlar geri döndü zaten. Kandil'den, FETÖ'den yapılan açıklamaların özellikle 7'li masanın adayı tarafından 'size ne kardeşim, biz burada seçim yapıyoruz' diyerek cevap verilmemesi ve teröre taviz verilmesi vatandaş tarafından 'huzurumu bozdurmayacağım' demesine yol açtı."
'İKİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ VAR BİRİ PKK BİRİ FETÖ'
"Bizim içerik yönünden en bereketli dönemlerimizden birini geçirdik. Bayram filmi, onun öncesinde yayınladığımız filmler. Kampanyamızı Türkiye Yüzyılı ve doğruluk üzerine inşa etti. Doğru zaman, doğru adam, doğru adamlarla yola devam... Doğruluk üzerine kurguladık. Bugüne kadar yaptığımız birçok doğru iş var. Geçtiğimiz 21 yıl içinde yaşadığımız zorluklarda olabilir. Biz gerçekler üzerine kurgulayıp şimdi de doğrulara gideceğiz. Ayasofya filmi çok iyi oldu. Şimdi ise müzik ağırlıklı işlere girdik. Son haftada herkesi kapsayıcı işlere girdik. Burada kırmızı çizgimiz var; birincisi PKK terör örgütü ikincisi FETÖ terör örgütü."
"2011 benim ilk milletvekili olduğum dönem. Haydi Bir Daha şarkısı da o dönem çıktı. Ne Türkiye o zamanda kaldı ne de dünya. Dünya artık sert kamplaşmaların olduğu süreci yaşıyor. Dünyadaki siyasette buna doğru devam ediyor. Kamplaşma, kutuplaşma ifadesi genelde medyada kullanılıyor çokça ama demokrasinin olduğu yerde kutuplaşma olur. Sataşmalar olur. Bu işin doğasında var. Siyaset yaparken bu realiteden uzak olacak halimiz yok. 'Neyi arzuluyorsunuz' derseniz karşı tarafın gazeteci, sanatçı size istikamet çizmeye kalkışması ve hakarete varan söylemlerde bulunması sizi rahatsız eder."
'İNŞALLAH O 15 GÜN YAŞANMAYACAK'
"Bizim o 15 günü milletimize yaşatacak halimiz yok ilk turda bitmesi lazım. İnşallah o 15 gün yaşanmayacak. Meclis oluşmuş olacak çalışmalarına başlayacak. Dolayısıyla bizim o 15 günü milletimize yaşatmayacağız. "
'SALDIRIYI KINIYOR MUSUNUZ?'
"Erzurum'da yaşanan tatsız hadise herkesi rahatsız etti. Kınıyor musunuz?" sorusuna yanıt veren Hamza Dağ, "Tabi ki böyle saldırıyı reddediyoruz kabul etmiyoruz. Ama buradan bir mağduriyet çıkarmanın da anlamı yok. Bizim ülke yönetmenin yanı sıra siyasi tarafımız da var. Bir ihmal kasıt varsa hukuki araştırmasını yapmak. Adalet Bakanımız da gözaltılar olduğunu söyledi. Devlet yönetirken hukuki süreci takip ediyoruz. Siyasetçi tarafımız var, bu tarafımızla kabul etmiyoruz reddediyoruz.
'İMAMOĞLU'NU ARAYAN OLDU MU?'
Hamza Dağ, Ersoy'un "Bu olayın ardından İmamoğlu'nu arayan oldu mu geçmiş olsun demek için sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"Bu zamana kadar olmadı, bu işlerde şahsi hukuk da olması gerekir arayıp geçmiş olsun demek için. İmamoğlu şahsi hukuk da bırakmadığı için arayan olmamıştır.
Münferit bir hadise üzerinden tansiyonun yükseldiğini söylemek, havaalanında karşılama organizasyonu yapmak. Bugün Konya'dan benzer beklenti konusunda
ben o hadisenin tansiyon yükselttiği düşüncesinde değilim. Önümüzdeki 6 gün de böyle hadise olmayacağını düşünüyorum. Biz bu hadiseleri nasıl engelleriz ona bakıyoruz. Temennimiz milletimizden beklentimiz böyle hadiselerin olmaması."
'ERZURUM'DAKİ MİTİNG ALANINI HER BABAYİĞİT DOLDURAMAZ'
"Dünkü hadiseye bakacak olursak bir de işin şu boyutu var. Erzurum'daki miting alanı belli. O miting alanı çok geniş bir alan. Orayı her babayiğit dolduramaz. Orayı dolduracak Türkiye'de tek kişi var Recep Tayyip Erdoğan. O alanı dolduramayacak olanlar kalabalık bir yerde miting yapar ki kalabalık gözüksün. O da öyle bir şey yapmış. İşin bir de bu boyutu var. Hukuken istediği yerde miting yapamaz. İzin de istediği yerde alamaz. İl seçim kurullarının belirli alanları var. Mitingler oralarda yapılabilir. Esnaf gezisinin güvenliği ayrı olur. Öncesinde miting haberi vereceksin ki emniyette önlemlerini alacak."
HAMZA DAĞ'I AĞLATAN MEKTUP
Bir zarfta bir mektubu il başkanlığımıza bırakmışlar. Bunu mutlaka Cumhurbaşkanımıza ulaştırın diye. İl başkanlığımız da bana talep diye verdi. Ben de ne talebi diye merak ettim. Belki kendim çözerim diye, okuduğumda başladım ağlamaya. Gözlerim yaşardı. Hiçbir talebi yok. Olay şu; Afyon'da 96 yılında babasını trenle Cerrahpaşa'ya getirmiş birisi. Kanser babası kucağında vefat etmiş. Sonra morga indirmişler, Afyon'a götürmek için ciddi para istemişler. Sonra oradan birisi 'Tayyip Erdoğan bir sistem kurdu. Böyle vefat edenleri Anadolu'ya götürüyor. Siz bir ona ulaşın' demişler. Kardeşleriyle gitmişler belediyeye. Mektupta iki tane babayiğidin gelip cenazeyi Afyon'a götürdüğü, defnettiği her şeyiyle ilgilendiği yazıyor. Ben de şimdi kanserim diyor ve en büyük duam da size oy vererek... Bu hikayeler anadolunun her yerinde bir tane değil. Cumhurbaşkanımızın icraatçı özelliğinin yanında insani özelliği vardır.
Sayfa başına git