GERÇEKİZMİR - AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İkinci Bölge Birinci Sıra Milletvekili Adayı Eyyüp Kadir İnan Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı’nda Gazeteci Sercan Avcı’nın sorularını yanıtladı.
Programda sözü AK Parti listelerinde dikkat çeken ‘gençlik’ etkisiyle açan Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Milletvekili Adayı Eyyüp Kadir İnan, “AK Parti’nin gençlik konusunda bir fark yarattığına canı gönülden inanıyorum. AK Parti kurulduğu günden bu yana seçim yaşı meselesini yoğun bir mücadele alanı olarak gördü. İlk önce 30’dan 25’e sonra 25’ten 18... Gençlere en net alan açan parti AK Parti oldu. Biz de Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak, doğup büyüdüğümüz şehirde ikinci bölgeden birinci sıra adayı olarak gösterildik. Bu şüphesiz partimizin ve liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gençlere verdiği önemin tezahürü. Sadece ben mi? Hayır. AK Parti listelerinde Türkiye genelinde 65 tane 35 yaş altı isim var, 30 yaş altı ise 25 tane isim var. İnşallah parlamentoda yerini bulacak isimler. 35 yaş üstü çok sayıda isim de AK Parti Gençlik Kolları mutfağından yetişmiş kişiler. Demek ki AK Parti Gençlik Kolları çok büyük bir okul ve bu okulun içerisinden çok sayıda siyasetçi de önümüzdeki dönem parlamentoda olacak. İzmir de nüfusun yüzde 45’nin genç olduğu bir şehir. Bu nedenle Gençlik ve Spor Bakanımızın buradan temsil edilmesi, bizim de gençlik politikalarıyla 13 senelik bir tecrübemiz söz konusu. Son görevimiz zaten Türkiye geneli... Tüm gençlerle ilgilendiğimiz bir tecrübe de Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında hasıl oldu. İzmir benim doğup büyüdüğüm şehir, benim memleketim. Bu genç yaşta inşallah bu kentin ve tüm gençlerin sorumluluğunu üstlenip üzerimize düşen vazifeyi etkili yapmak için bütün enerjimizi harcayacağız” dedi.
3 DÖNEM KURALI MESAJLARI
3 dönem kuralı hakkında da konuşan Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Milletvekili Adayı İnan, “3 dönem kuralı AK Parti’nin çok güçlü bir geleneği. Ben bir siyaset bilimciyim, şunu da söylemek lazım, bu her siyasi partiye nasip olan bir kabiliyet kesinlikle değil. Listelerde yüzde 65’in üzerinde bir değişim oldu 3 dönem kuralı vesilesiyle. Aynı zamanda AK Parti’nin gençleşmesi Türkiye’nin gençleşmesi, Türkiye’nin yönetim kademesinin gençleşmesi anlamına geliyor. Bu noktada AK Parti’nin bu kabiliyete sahip olması ülkenin en büyük zenginliklerinden birisi. Siyaset tazeleniyor. AK Parti her seçim bu tazelenmeyi ortaya koyuyor. İşte bu değişim sürecinin çok sağlıklı ve sukunetle gerçekleşmesi ‘AK Parti iktidarda 20 sene nasıl kaldı?’ sorusunun da yanıtı. Diğer siyasi partinin de iktidara talip olma konusundaki uzaklığı toplumun beklentilerini okuyamamasından kaynaklanıyor. Biz seçime giderken bir değişim beklentisi vardı, bunu okuduk, bunu ortaya koyduk. Milletin partisiyiz derken, milletten kayıtsız, gençlerden kayıtsız bir liste ortaya çıkaramazdık. Bizim merkezimizde tamamen milletimizin iradesi, talep ve istekleri ve şikayetleri yer alıyor. Bunu merkeze alıyorsanız hem geleceği hem de iktidara yürüyorsunuz” diye konuştu.
YILDIRIM VE DAĞ YORUMU
Gençlik Kolları Başkanı İnan, İzmir’de uzun dönem etkili siyaset yapan Eski Başbakan ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın 3 dönem kuralı nedeniyle aday gösterilmemesinin AK Parti’ye İzmir’de bir handikap yaratıp yaratmayacağına yönelik soruyu ise şu sözlerle yanıtladı: Binali Bey Türkiye siyasetinin marka ismi. Hem İzmir’de hem de Türkiye’nin dört bir yanında çok radikal icraatleriyle siyasete damga vurmuş bir isim. Sadece icraat yönü mü? Hayır. Türkiye demokrasisini 15 Temmuz günü muhafaza eden Başbakanımız. O nedenle bizim bu ülkenin gençleri olarak Binali Bey’e bir vefa borcumuz var. O gün hain FETÖ’cülere karşı dimdik duran Başbakanımızdı. Öte yandan İzmir’in yatırımlar noktasında sıçraması için ‘35 İzmir 35 Proje’yi ortaya koymuş ve arkasında o kararlılıkla durmuş bir isim. Bugün bu projelerin yüzde 90’ı gerçekleşti. Binali Bey’in ortaya koyduğu bu vizyon olmasaydı bugün İzmir’de şehircilik adına kronikleşmiş sıkıntılar geride kalmazdı. İzmir rahat bir nefes aldı. Binali Bey İzmir’den ayrılmış değil. Onun koordinasyonu, onun tecrübesiyle bu işi yürüteceğiz. Hamza Bey konusunda tabi ben duygusalım. Çünkü ben İzmir’de siyasete başladığım ilk gün Hamza Dağ Bey de Gençlik Kolları Başkanlığından istifa etmiş, milletvekili adayı olmuştu. Üzerimde çok emeği var. Bizim çok genç yaşta elimizden tutarak temiz ve ahlaklı siyaset yapmayı, doğru siyaset yapmayı öğretti, bir çok konuda bize rehberlik yaptı. 3 dönem vekilliği boyunca şehrimizin her türlü sorunuyla, her türlü talebiyle yoğun bir şekilde ilgilendi. Bugün de Türkiye geneli kampanyamızın başında kendisi. Onun da tecrübesi ve koordinasyonuyla çok güçlü bir ekip olarak çalışmaya devam ediyoruz. İzmir’de kampayamız güçlü bir şekilde ilerliyor ve tüm ilçelere yansıyorsa bunda Hamza Bey’in tecrübesinin etkisi oldukça fazla. İzmir’de kentimize kazandırabileceğimiz ne varsa birlikte başaracağız.
’BİRİNCİ SIRA YÜKÜ VAR MI?’ SORUSUNA YANIT
İnan, ‘birinci sıra’nın ekstra bir yük yükleyip yüklemediği sorusunu ise, “Açıkçası tabi yükümüz var ama bu yükü kaldıracak, omuzlayacak birçok teşkilat mensubumuz da var. Şunu da söylemem lazım, Türkiye’de siyaset gençleşiyorsa gençlerin de yükü kaldıracak tecrübeye sahip olması gerekiyor. Bunlara da alışık olmamız lazım. Sadece siyasette de değil, spor, sanat, sivil toplum ya da basında da... İki yıldır Türkiye’nin dört bir yanını dolaşıyorum, her yerde gençlerle bir araya gelip sohbet ediyorum, ben özellikle şuan ki ve alttan gelecek kuşakta çok büyük bir potansiyel görüyorum. Alttan gelen kuşak gerçekten sağlam geliyor, hiç şüpheniz olmasın” sözleriyle yanıtladı.
MUHALEFETE GENÇLİK ÜZERİNDEN LİSTE SALVOSU!
Yeni kuşağın ve gençlerin AK Parti’yi tercih etmeyecekleri, iktidarı değiştireceklerine yönelik söylemleri değerlendiren AK Parti Gençlik Kolları Başkanı, “Bu benim 2 senedir belki de her gün ilgilendiğim bir konu. 2 sene önceki tartışmaları hatırlayın. ‘AK Parti’yle gençler arasında mesafe mi var?’, ‘Recep Tayyip Erdoğan ile gençler arasında mesafe mi var?’ diyorlardı. Recep Tayyip Erdoğan 2 senede tam 41 kere gençlerle buluştu. Bu makamda otururken gençlerle en fazla buluşan liderler arasında girmiştir. Adana’da bir gençlik şöleni yaptık, tam 110 bin kişiyle... Bunun yanı sıra gençlerin gündeminde ne varsa parti ve hükümüt politikalarına dönüştürdük. Suni Z kuşağı tartışmaları da Türkiye’de yavaş yavaş söndü. Gerçekliğe dayanmıyordu. Ana muhalafet partisi jakoben bir anlayışla bu memleketin gençlerini tanıma zorluğu çekti. Batıdan almış oldukları refleksle bir tanım ortaya koydular. İddiaları hemen çöktü. Bunu şimdi mi yaşadık? Hayır. Gezi Parkı olaylarını hatırlayın. Ne diyorlardı? ‘Y kuşağı geliyor, AK Parti’yi devirecek’... Peki sonra ne oldu? 30 Mart’ta biz yüde 44 oy aldık, Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 52 oy aldık, 1 Kasım’da yine yüzde 52 oy aldık, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yine yüzde 52 oy aldık. Aslında Sayın Cumhurbaşkanı çok güzel ve en toparlayıcı tanımlamayı yaptı, ‘Teknofest kuşağı’ diyerek. Biz muhalefetin 2 senedir süren yersiz kuşak tanımlamalarına çok güzel bir cevap verdiğimize inanıyoruz. Peki sonra ne oldu? Geçtiğimiz haftalarda aday listeleri açıklandı. Tabi siyaset iddia işi... Ben bu tevzirat mafyalarının listelerine baktım. Heralde genç isimler vardır dedim. Sözüm ona gençler bu seçimin kaderini belirleyecekti onlara göre. Hiç bir genç ön planda değerlendirilmemiş. Kadrolarında değil, birinci, ikinci halkalarında değil. Etraflarında bir tane bile genç yok. Rakip partilerimizin gençlik kolları teşkilatlarında emek veren kişilerin zaten hiç bir kıymeti harbiyesi yokmuş. Bugün AK Parti gençlere en net en samimi alan açan partidir. Listelerinde de çok güçlü bir şekilde yer verdi. Gençler için ‘İyi ki AK Parti var’ diyorum. Bunun ip uçlarını da 2017 referandumunda almıştık. O zaman seçilme yaşını 25’ten 18’e düşüreceğimiz zaman karşımıza çıkıp ‘Bunlardan mı vekil olacak, bakan olacak?’ diye konuşarak hayır oyu verdiler. İlk defa oy kullanacakların rasyonelliğinden de bir ders alırlar dedik, ondan da almamışlar. İşte İzmir’de, sözüm ona en güçlü oldukları yerde gençlik kolları başkanlarını 14.sıraya yazıp kirli ittifaka girdikleri kişileri en ön sıraya yazıyorlar. Kendi partilerinin gençlerine bunu reva görenler milletin gençlerine neler yaparlar!” açıklamasını yaptı.
GENÇLERİN BEKLENTİLERİNİ VE BU YÖNDEKİ POLİTİKALARI ANLATI
İnan ‘Gençler siyasetçilerden ne bekliyor, ne istiyor?’ sorusunu ise şöyle yanıtladı: Türkiye’nin eskiden siyaset merkezli daha kronik sorunları vardı. Üniversitelerde şiddet ortamı vardı, başörtüsü problemi var. Eğitim olanakları daha geri plandaydı. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bir çok kronik sıkıntımız çözülmüş oldu. 90’ları hatırlayın. Ege Ünivesitesi’ndeki olayları... Şehidimiz Fırat Çakıroğlu, o olaylar. Kendisini rahmetle anıyorum. Ege Üniversitesi’nde Fen Edebiyat Fakültesi’nin durumunu hatırlayın. Biz o zaman da üniversiteler teşkilatında görev yapıyorduk. Biz 2011 yılında üniversiteye girdiğimizde Dokuz Eylül Üniversitesi’nde hala başörütüsünden dolayı mobbinge uğrayan teşkilat mensuplarımız vardı. Bugün hamd olsun bunların hiç birisi kalmadı. Biz artık yemek fiyatlarını, KYK yurtlarındaki internet kotasının yeterli olup olmadığını konuşuyoruz, kampüslere metro ulaşıyor mu ulaşmıyor mu bunları konuşuyoruz. Gençlerin talepleri düne göre farklı bir seviyeye ulaşmış durumda. Bu talep ve sorunlarla ilgileniyoruz. Bunlara da hızlıca cevap veren bir beyanname hazırladık. Ne var bunlarda? Karadeniz doğalgazımız bugün inşallah açılıyor. Bağımsızlık ateşimiz enerji anlamında yanmış oluyor. Buradan elde edeceğimiz kazançla Aile ve Gençlik Bankası kuruyoruz. Yüksek öğretimdeki gençlere her ay 10 GB internet desteğini açıkladık. Evlenecek gençlere hem faizsiz hem de uzun vadeli kredi desteği açıkladık. Bunun gibi çok sayıda madde var. Gençler şuanda rasyonellik istiyor. Bunu da güncel yüzyıla uygun şekilde yapacak parti AK Parti’dir. Gençler 21.yüzyılın sarsılmaz markası, en kıdemli siyaseti Recep Tayyip Erdoğan’a da somut olarak itibar ediyor. Bunu gittiğimiz her yerde de görüyoruz. Ve göreceksiniz Sayın Cumhurbaşkanımız 14 Mayıs gecesi balkonda yüz binlere seslendiği bir konuşma yapacak, o konuşmaya da gençlerin verdiği yoğun oyların teveccühü ile gerçekleştirmiş olacak.
Seçim atmosferi mesajları kapsamında Kahramanmaraş’ta meydanan 2 büyük depremle yaşanan büyük felaketin altını çizen İnan, “Depremde mağdur olan vatandaşlarımızın gündemini siyaset gündemiyle örtmek istemiyoruz. Bu bizim bam telimiz. Ben depremde hasar gören tüm illerimizde görev yaptım. Siyaset bugünlük bir iş ama oradaki vatandaşlarımızın mağduriyetini hızlı bir şekilde çözmek gibi bir görevimiz var. İnşallah biz orayı eski düzenine kavuşturuncaya kadar çok çalışacağız. Orada ilk alana inen, bir yaraya pansuman yapmak isteyen tüm gençlik STK’larına da çok teşekkür etmek istiyorum. Kendimizde depremle ilgili bu hassasiyeti taşıyarak İzmirli hemşerilerimize kendimize anlatmaya çalışıyoruz” dedi.
CHP’YE SERT LİSTE ÇIKIŞI!
CHP’nin AK Parti’nin İzmir Adayı Mehmet Ali Çelebi’ye yönelik eleştirileri hakkında konuşan İnan, “Böyle bir tartışmayı çok anlamsız buluyorum. Mehmet Ali Çelebi bu ülkenin en yerli ve milli unsurudur. Partimize güç katmıştır. Biz bu bağımsızlık mücadelemizi Mehmet Ali Bey’le, tüm enerjimizle sürdüreceğiz. Onlar ilk önce kendi listelerindeki devlet düşmanlarını, Atatürk düşmanlarını CHP’li gönüldaşlarını açıklasınlar. Ben partilerin iç işlerine karışmayı doğru bulmayanlardanım. Seçmen oy de verir, ders de verir. CHP listesi de İzmirli hemşerilerimizden çok güçlü bir ders alacaktır. Biz burada neye itiraz ediyoruz? İzmir’in siyasi bir labarotuvara çevrilmeye çalışıldığını daha önceden de görmüştüm, bugün puzzleın parçaları birleşti, fotoğraf net bir şekilde ortaya çıktı. İzmir’i ‘Ceketimi koysam kazanırım’ mantığıyla yönetme içerisinde olan bu tavra İzmirliler en güçlü cevabı verecektir. Bir yandan bu kentin Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgisini bilip bir yandan da bu değerleri istismar edercesine ‘Alın size Atatürk düşmanı getiriyorum, alın size FETÖ yardakçısını getiriyorum, FETÖ’nün tüm gazete tetikçiliğini yapan isimleri de getiriyorum. Siz de bunu paşa paşa seçeceksiniz’ gibi bir dayatmayı İzmir’de CHP’ye gönül vermiş hemşerilerime de çok büyük bir hakaret olarak görüyorum. İnşallah CHP’ye gönül vermiş seçmenlerimiz bunun hesabını soracaktır. Artık bu ikiyüzlülüğe bir dur deme zamanı fazlasıyla geldi” diye konuştu.
NASIL BİR VEKİL OLACAK?
İnan seçilmesi durumunda nasıl bir milletvekili olmayı planladığını da şu sözlerle anlattı:
Parlamentoda olursak şehrimizin tüm proje ve talepleriyle çok yoğun bir şekilde ilgileneceğim. Ancak son 2 senedir Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak Türkiye’nin dört bir yanını dolaşıyorum. İstanbul’a, Ankara’ya, Bursa’ya, Konya’ya gidiyorum. Oradaki yerel yönetimlerimiz çok ciddi atağa geçmişler. Sadece gençlik değil kadın konusunda da istihdam konusunda da sorunlara radikal çözümler bulma noktasında da... Şuanda İzmir Büyükşehir’in ve ilçe belediyelerin olduğu yerden çok daha ötede olan bir belediyecilik anlayışı Türkiye’nin dört bir yanında sürüyor. İstanbul’a gittiğimde bir ilçe belediyemiz bana gençlik hizmetlerini anlattıklarında hem seviniyorum hem de bir İzmirli olarak üzülüyorum. Benim CHP’li arkadaşlarım, CHP’li komşularım var. Türkiye’nin en batısında, cennet gibi bir şehrimiz var. Burada niye yok? ‘Neden bundan mahrumuz?’ diye çok tenkitlerim oldu. Bu anlamda yerel yönetimlere daha fazla muhalefet ederek ve İzmirli gençlerin hakkını arayarak atak siyaseti yapcağıma inanıyorum. Bu noktada bizim de eksiklerimiz olabilir. Ama bizim karşımıza hep bu takoz, istemezük siyaseti çıktı. Bu yüzden kendimize de çok haksızlık yapmak istemiyorum. Bir örnek vereyim. Fatih Belediyesi’nin bir kütüphanesi var, ultra teknolojik, sosyal donatı alanları muhteşem. Yüksek lisans öğrencisine de doktora öğrencisine de lise öğrencisine de bilgi kaynağı oluyor. Önünde sıralar dolusu genç var. Belediye Başkanı bana ‘Bundan biz 11 tane açtık’ dedik. Ben de ‘İzmir’de bunun 1 tanesi yok’ dedim. Bırakın diğer yatırımları. Bana hiç kimse başka birşey anlatmasın. İzmirli gençlerimize hizmet etmek için önümüzdeki elimde hangi imkan varsa, hem doğrudan Cumhurbaşkanımızla hem bakanlarımızla paylaşacağım ve takip edebildiğim kadar edeceğim.
”HANGİ TALEPLERİ NEREDE TAKILMIŞ?”
İktidarın İzmir’e yatırımları tartışması ekseninde Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘İzmir 40 veriyor, 1 alıyor’ çıkışını değerlendiren AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve Milletvekili Adayı, “Bunu sadece Tunç Soyer söylemiyor, ondan önceki belediye başkanı da aynı yalan içerisindeydi. Ben bunun büyük bir yalan olduğuna inanıyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi merkezi bütçeden ikinci ya da üçüncü büyük payı alıyor. Hangi talepleri nerede takılmış? Hangi yaşadığı sorunları çözmemek için ne yapmışız? Bir tane örnek veremezler. Karşıyaka Stadı’na kim engel oldu? Yazık olmadı mı Karşıyakalı taraftarlarımıza... Kentin diğer 2 yeni stadı hükümetin kararlı duruşuyla olmadı mı? Ama işte istemezük zihniyeti bir köklü kulübe stat kazandırmadı. Bunun gibi bir çok örnek var” ifadelerini kullandı.
ÇÖP VE KÖRFEZ SALVOSU!
Kentin çöp tesisi sorunu ve ‘Körfez’ hakkında da konuşan İnan, “Belediye Başkanının İzmir’de sürekli bir ilçeyi çöp konusunda tesisleştirme çabası var. Bu zamana kadar hiç bir icraatının gerçekleştiğini görmedik. Harmandalı’nın durumu çok kötü, çok ilkel. Oradaki hemşerilerimizin çektiği eziyet çok fazla. Büyükşehir Belediyesi’nin yüzyılın teknolojisine uygun bir tesisi ortaya koyması gerekir. CHP’nin yerel yönetim anlayışı genel olarak hiç bir zaman İzmirli hemşerilerimiz memnun edemedi. Bu yüzden sözlerine itibar edilmede sorun yaşıyorlar. Ben İzmir Gençlik Kolları Başkanıyken yerel seçime girdik. Tunç Soyer kampanyada Körfez’i temizleyeceğini söyledi hep. ‘2 sene içeresinde yüzülecek hale gelecek’ dedi, şimdi Körfez kokudan geçilmiyor. O nedenle Tunç Soyer CHP’nin belki de gelmiş geçmiş en kötü belediye başkanıdır” dedi.
İnan son İzmir sandığındaki hedef hakkında şunları söyledi: İnşallah rekor oyla milletvekili çıkaracağız. 2011 seçimlerinin biraz daha üzerine koyarak parlamentoya güçlü bir sayıda milletvekili uğurlayacağımıza inancım tam.
Sayfa başına git