Türkiye’de sağlıkta şiddet olayları pandemi sürecinde de bitmek bilmezken bir dehşet de İzmir’de yaşandı. Olay bugün saat 08.00 sıralarında Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde meydana geldi. Acil Tıp Kliniği’nde görev yapan asistan hekim Mustafa Tokmak, bir hastanın saldırısına uğradı. Bıçakla yaralanma nedeniyle servise getirilen hasta, ilk müdahalesi ve tetkikleri yapıldıktan sonra dikiş atılırken bir anda sedyenin üzerine çıkarak asistan hekim Tokmak’a hakaret etmeye başladı.
İlkses Gazetesi'nden Çağla Geniş'in haberine göre dengesi kaybederek yere düştükten sonra bu kez dikiş setindeki makası eline alarak ayağa kalkan hasta, doktorun üzerine yürüdü ve yüzüne yumruk attı. Polislerin müdahalesi ile etkisiz hale getirilen hastanın daha sonra tedavisine devam edilirken, asistan hekim Tokmak ise darp raporu alarak suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, tedavinin ardından firar eden hasta aranıyor.
MAKASLA ÜZERİME YÜRÜDÜ
Yaşadıklarını anlatan 31 yaşındaki asistan hekim Tokmak, “22 yaşında bir hasta bıçaklanma vakası ile acil servise geldi. Muhtemelen madde etkisindeydi, çok kendinde değildi. Hayati tehlike oluşturacak bir bıçaklanma değildi, damar yaralanmaları var mı diye görüntülemeye gönderdik. Daha sonra hastayı karnındaki kesiği dikmek için yatırdım. Çok hareketliydi, durmasını istedim. ‘Acıyor’ demeye başladı, uyuşturduğumu söyledim ve sakin olmasını istedim. Diklenmeye başladı. İğneyi soktum diğer taraftan çekecektim ki sedyenin üzerine çıktı ve küfür etmeye başladı. Diğer doktor arkadaşım hafifçe kendisini ittirdi çünkü bana vurmaya yeltenmişti. Sendeledi, üzerime doğru geliyordu ki sedyenin korkuluğuna takıldı ve yere düştü. Adamı tutmaya çalıştık, vurmaya çalıştı elini tuttum. Sonra bir baktım dikiş setinden bir tane makas almış. Üzerime doğru geliyordu. Kaçmaya çalışırken düştüm. Hemşire arkadaşlardan biri adama arkadan sarıldı ve yere düşürdü. Yine kalktı zapt edemediler. Beni köşeye sıkıştırdı, yüzüme yumruk attı. Sonra polisler geldi ve ters kelepçe ile yatırdılar. Yeniden sedyeye alındı ve tedavisine devam edildi. O anda yine tehdit ve küfür etmeye devam etti. Kulağımdaki küpeleri göstererek, ‘Senin o küpelerini koparacağım, mesai çıkışı burada olacağım bakalım o zaman ne yapacaksın’ gibi şeyler söyledi. Sanıyorum henüz yakalanmamış aranıyor. Olayın ardından darp raporu alarak şikayetçi oldum” dedi.
BU OLAYLAR BİZİ MESLEKTEN SOĞUTUYOR
Pandemi sürecinde aylardır büyük bir özveri ile çalışan sağlık emekçilerinin bir de şiddetle karşı karşıya kalmasından büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Tokmak, “Ailesini aylardır göremiyor insanlar. Zaten çalışma şartlarımız çok yoğun. Kimse sokağa çıkamazken biz bu virüsün içindeydik ve çok büyük risk altındaydık. Hala da öyleyiz... Zaten fiziksel ve psikolojik olarak oldukça yorulduğumuz bir süreçte bu gibi olaylar yaşamak bizleri meslekten soğutuyor maalesef. Yaptığımız şey bu fedakarlığa değer mi diye çok sorguluyoruz böyle olaylar oldukça” ifadelerini kullandı.
SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Olaya ilişkin İzmir Tabip Odası tarafından yapılan yazılı açıklamadaşu ifadelere yer verildi: “Olay sonrası adli işlemlerin başlatılması için odamız avukatının desteğiyle tutanak tutularak beyaz kod işlemleri başlatılmış, adli rapor alınmış, saldırgan hakkında şikayet başvurusu yapılmıştır. Odamız adli sürecin takipçisidir. Güvenlik güçlerinin, firar eden şahsın yakalanması için çalışmaları devam etmektedir. Oda Başkanımız Dr. Lütfi Çamlı meslektaşımız ile görüşerek olay nedeniyle duydukları üzüntüyü paylaşmış, oda olarak süreci her aşamasında sonuna kadar takip edeceğimizi, şiddetin sıradanlaşmasına izin vermeyeceğimizi, meslektaşlarımızın sağlığı, güvenliği, hakları için sonuna kadar yanında olacağımızı meslektaşımıza iletmiştir. Genel sekreterimiz Dr. Nuri Seha Yüksel, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine giderek acil serviste görevli meslektaşlarımıza ve acil servis çalışanlarına Odamızın geçmiş olsun dileklerini paylaşmış, süreci yakından takip edeceğimizi, şiddetin cezasız kalmasına izin vermeyeceğimizi ifade etmiştir. Sağlık çalışanlarına şiddet, pandemi döneminde de hız kesmeden devam etmektedir. Sağlık çalışanları alkış değil şiddetten korunmak için güvenlik ve önlem beklemektedir. Sağlık çalışanları, güvenlik ve korunma önlemlerinin yetersiz olduğu ortamlarda çalışmaktadır. Şiddet eğiliminin özellikle yüksek olduğu birimlerde, sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanması için ek önlemlerin alınması yöneticilerin birincil sorumluluğudur. Sağlıkta şiddetin önlenmesi için caydırıcı önlemler alınmaması ve caydırıcı yaptırımlar getirilmemesi, sağlık çalışanlarına şiddet olgusunu sıradanlaştırmaktadır. Sağlık çalışanlarına şiddetin sıradan adli bir olay gibi görülmesini kabul etmiyoruz. Sağlık çalışanlarına şiddete alışmayacağız, şiddeti kabullenmeyeceğiz. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak, sağlık çalışanlarına şiddet olgusu sona erene kadar her türlü mesleki ve hukuki mücadeleye kararlıyız. Hukuki süreçlerde, şiddete uğrayan meslektaşlarımızın yanında olmaya ve meslektaşlarımıza destek vermeye devam edeceğiz.” (Çağla Geniş/İlkses Gazetesi)