Solfej (bir tür müzik eğitimi yöntemi) dersinden çıktıktan sonra Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda yolun karşısına geçmeye çalışan lise öğrencisi Bora Aşçılar'a 24 Mart 2017'de M.E.K'nin kullandığı otomobil çarptı. Kazada 16 yaşındaki müzisyen genç yaşamını yitirdi.
1,03 promil alkollü olduğu belirlenen sürücü, "alkollü araç kullanmak ve ölüme sebebiyet vermek" suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Oğlunu genç yaşta kaybeden baba Osman Aşçılar, alkollü sürücünün salıverilmesi üzerine kazanın oluş şekline ilişkin delil topladı.
Kazaya karışan otomobili tamirhanede bulup fotoğraflayan, zaman zaman olayın meydana geldiği bulvarda trafiğin seyrini ve yayaları izleyen Aşçılar, teknik bilgi edinmek üzere söz konusu aracın Almanya'daki üretici fabrikasının yetkililerine kadar ulaştı.
Bu süreçte kazaya ilişkin birçok delil elde eden baba, topladığı belgeleri dosya halinde sanığın yargılandığı mahkemeye iletti.
Topladığı birçok delili mahkeme dosyasına sunan Aşçılar, son olarak kazada oğlunu "asli kusurlu" bulan bilirkişiye ilişkin araştırma yapmaya başladı.
Kanun ve yönetmelikleri inceleyen, konunun uzmanlarına meseleyi aktaran Aşçılar, A.A'nın oğlunu kaybettiği kazada bilirkişilik yapabilmesi için gerekli olan "bilirkişilik yapacağı uzmanlık alanında en az beş yıl fiilen çalışmış olmak" şartını yerine getirmediği yönünde bilgilere ulaştı.
İddiasına ilişkin hazırladığı belgeleri mahkemeye teslim eden Aşçılar, davadan çıkacak sonucun emsal olması için mücadelesini sürdürüyor.
Alkollü sürücünün ceza almasını istiyor
Kazanın üzerinden 788 gün geçmesine rağmen hukuk mücadelesini bırakmayan baba, alkollü sürücünün ceza almasını istiyor.
Osman Aşçılar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu bilirkişinin oğlunu "kusurlu" bulmasına çok şaşırdıklarını söyledi.
Bunun üzerine 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ve raporu hazırlayan kişiyle ilgili araştırma yaptığını dile getiren Aşçılar, şöyle konuştu:
"Buna göre bu şahsın adli trafik bilirkişiliğinde uzman olması gerekiyor. 1996 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açılan araç ve sürücü kursu eğitimi ve 2007'de özel sürücü kurslarının vermiş olduğu 'Trafik ve Çevre Bilgisi Projelendirme Kursu'ndan aldığı belgelerle bilirkişilik yapmaktadır. Bu 2 belgeyle bilirkişilik yapması imkansız. Emniyet Genel Müdürlüğünden yapmış olduğumuz araştırmada ilgili yasaya bağlı bu kişinin 5 yıl süreyle trafik polisi olma zorunluluğu var. Davadaki bilirkişi bir gün bile trafik memurluğu yapmamış. Bu olay bir hasta bakıcının kalp ameliyatına girmesine benziyor.
Bundan dolayı bu kişinin hazırladığı rapora itirazda bulunduk. Bu rapor, Adli Tıp Kurumu ve İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsü'ne de yollanmıştır, dolayısıyla bu rapor onları da yanıltmıştır."
Raporun hukuksal, bilimsel ve maddi gerçeklere dayanmadığını savunan Aşçılar, bilirkişinin, sanığın 1,03 promil alkollü olmasını, tanık ifadeleriyle sabit olan sağ şeride makas atmasını, kazanın meydana geldiği yerde tramvay inşaatı nedeniyle 30 kilometre hız sınırı olmasına rağmen çok hızlı çarpmasını dikkate almayarak sürücüyü kusursuz bulduğunu savundu.
Baba Aşçılar, "Bilirkişi ayrıca o gün hız sınırının 30 km olmasına rağmen 70 km olduğunu yazmıştır." dedi.
"Konunun peşini bırakmayacağım"
A.A. adlı kişinin yeniden bilirkişilik müracaatının reddedildiğine işaret eden Aşçılar, "Bugün bilirkişilik yapmaması çok güzel ama geç. Bu bilirkişi, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası mesleğinden ihraç edilmiş. Daha önce ihraç edilmiş olsaydı davanın seyrini etkilerdi." dedi.
Makina Mühendisleri Odası (MMO) İzmir Şubesinden davayla ilgili dosyaları teslim edip rapor hazırlanmasını istediklerini dile getiren Aşçılar, "O da sürücüyü asli kusurlu buldu. Konunun peşini bırakmayacağım çünkü bu davadan çıkacak cezanın emsal olmasını istiyorum. 788 gündür uyumayan ve adalet adına her türlü araştırmayı yapan bir baba. Benim ve kamuoyunun vicdanını rahatlatmaları gerekiyor." şeklinde konuştu. (AA)