İzmir-Aydın Otoyolu'ndaki, 59 yaşındaki Ayhan Özçelik ve kızı 16 yaşındaki Zeynep Özçelik'in yaşamlarını yitirdiği kazaya kendisinin kullandığı aracın neden olduğunu itiraf eden ve Torbalı Adliyesi'ne giderek teslim olduktan sonra tutuklanan 'Behzat Ç.'nin senaristi yazar Emrah Serbes'le ilgili Özçelik Ailesinin avukatı açıklama yaptı. Avukat Burcu Ece Güler, Serbes'in teslim olmasının kurgulanmış bir senaryo olduğunu söyleyerek, "Emrah Serbes, savcının kaza hakkında şüphelerinin olduğunu fark etmiş, sosyal medya gücünü kullanarak yazdığı senaryoya uygun şekilde teslim olmuştur" dedi.
Kaza, 22 Eylül saat 04.30 sıralarında İzmir- Aydın Otoyolu Torbalı Kavşağı yakınlarında meydana geldi. İzmir'den Aydın yönüne giden Ayhan Özçelik yönetimindeki 35 TV 9335 plakalı otomobile, arkadan gelen 34 NT 5005 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle savrulan Özçelik'in kullandığı otomobil taklalar attı. Kazayı gören diğer sürücülerin durumu bildirmesi üzerine gelen sağlık ekipleri, sürücü Ayhan Özçelik ve kızı Zeynep Özçelik'in yaşamlarını yitirdiğini belirledi. Kazada ağır yaralanan Nilgün Özçelik ise Torbalı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yolda kalbi duran ve yapılan müdahalelerle hayata döndürülen Nilgün Özçelik, Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada tedaviye alınan ve yoğun bakıma alınan kadının hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi. Kazada yaşamını yitiren baba ve kızının cansız bedenleri, Manisa'nın Soma İlçesi'nde gözyaşlarıyla son yolculuklarına uğurlandı.
Öte yandan kazayla ilgili dün 'Behzat Ç.' dizisinin senaristi, yazar Emrah Serbes'den itiraf geldi. Sosyal medya üzerinden itiraf mektubunu paylaşan Serbes, kazanın sorumlusunun daha önce iddia edildiği gibi Kenan Doğru değil, kendisinin olduğunu söyledi.
Kazada aracı kendisinin kullandığını ancak kazadan sonra arkadaşının suçu üslendiğini belirten Serbes, "22.09.2017 tarihinde İzmir- Aydın otobanında meydana gelen kazanın sorumlusu benim. Bu kazada aynı aileden bir baba-kız hayatını kaybetti, anne ise yoğun bakımda. Ölen genç kız, bir çocuk, 16 yaşında. Hiçbir şey bir genç kızın hayatından daha değerli değildir. Ama oradan günler geçtikçe bu vicdanı sorumluluğu kaldıramayacağımı anladım. Savcılığa geldim ve kendim teslim oluyorum. Hayatını kaybedenleri geri getirmeyecek olsa da cezam neyse çekmeye hazırım. Hayatını kaybedenlerin yakınlarından özür dilerim" paylaşımında bulundu. Bunun üzerine Torbalı Adliyesi'ne gelen Serbes, suçunu itiraf ederek teslim oldu. İfadesinin alınmasının ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen Serbes, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bu gelişmenin ardından bugün Özçelik Ailesi'nin avukatı Burcu Ece Güler, Torbalı Adliyesi'ne gelerek Serbes'in teslim olmasıyla ilgili açıklama yaptı. Serbes'in bu şekilde teslim olmasını samimi bulmadıklarını belirten Güler, kaza sonrası yaşananların Serbes'i teslim olma mecburiyetinde bıraktığını söyledi.
'VİCDANLI VATANDAŞ İMAJI ÇİZMEYE ÇALIŞTI'
Avukat Güler, kazadan sonra Emrah Serbes'in alkol testinin yapılmaması, hastaneye gitmeyi kabul etmemesi ve kaza tutanaklarında adının yer almaması üzerine ailenin şüphelendiğini ifade etti. Savcının aracın hava yastıkları üzerindeki kan izlerinden DNA testi istemesinin ardından ise Serbes'in teslim olma senaryosu yazdığını belirten Güler, "22 Eylül'de meydana gelen kazada müvekkilimin babası, kız kardeşi olay yerinde hayatını kaybetmiş, annesi ise ağır yaralanmış ve yoğun bakımda hayati tehlikesi devam etmektedir. Emrah Serbes olayın ilk anından bugüne kadar geçen sürede olayı üstlenmemiş, kazayı Kenan Doğru yapmış gibi göstermiştir. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla kendine vicdanlı bir vatandaş imajı çizmeye çalışmıştır. Müvekkilim bir yandan annesinin tedavisi ile ilgilenirken, bir yandan da Emrah Serbes'in aracı kullanan kişi olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır. Emrah Serbes'in kazadan hemen sonra hastaneye gitmeyi kabul etmemesi, alkol testi yaptırmaması aile tarafından şüpheyle karşılanmıştır. Ancak kazadan sonra Emrah Serbes ilk olarak mağdur olduğu için alkol testi yapılmamıştır. Kaldı ki Emrah Serbes'in içinde olduğu araca baktığınızda hastaneye gitmeyi kabul etmemek anormal bir durumdur" dedi.
'EMRAH SERBES SAVCININ PEŞİNDE OLDUĞUNU ANLADI'
Kaza sonrası yaşanan bu gelişmeler üzerine kazayı soruşturan savcının da şüphelerinin arttığını söyleyen Güler, "Savcılık, kaza sonrası telefon kayıtlarının incelenmesi, Emrah Serbes'in aracındaki hava yastıkları üzerindeki kan izlerinin adli tıpa gönderilerek DNA istenmesi, emniyet kemerinin vücutta bıraktığı izlerin tespit edilmesi yönünde karar verdi. Kenan Doğru'nun tutuklu olduğu cezaevine gidilecekti. Adli tıptan da randevu alınmıştı. Bunun üzerine gerçeğin ortaya çıkacağını anlayan Emrah Serbes, sosyal medya gücünü kullanmış ve yazdığı senaryoya uygun davranmıştır. Çünkü Serbes'in bir takip kitlesi var. Tabi ki buna aile de inanmamıştır. Ayrıca ailenin sosyal medya üzerinden Serbes'e teşekkür ettiği yönündeki haberler de gerçeği yansıtmamaktadır" dedi.
'ÇARŞI ÜZERİNDEN ALGI OPERASYONU YAPILIYOR'
Emrah Serbes'in itiraf mektubunda Kenan Doğru'yu taraftar grubundan tanıdığını ve Çarşı Grubu'nun avukatı olduğunu söylemesine anlam veremediklerini ifade eden Güler, "Çarşı grubundan olarak tanıtması bizi rahatsız etmiştir. Bizim Çarşı grubuyla ilgili ağzımızdan tek bir kelime çıkmadı, çıkamaz da. Bize bu acıyı yaşatan, bizi mağdur eden Emrah Serbes'tir. Tabi ki de Kenan Doğru da bizi mağdur etmiştir. Kazadan sonra Emrah Serbes'le hareket etmiş ve bizi bir hafta boyunca oyalamıştır. Bu kazanın Çarşı grubu ya da başka bir taraftar grubuyla alakası olamaz. Yaptıkları açıklamayı 'Emrah Serbes'in avukatıyım' diye de yapabilirdi. Ancak Çarşı grubunun avukatıyım diye yaptığında sanki bizim Çarşı'yla bir sıkıntımız varmış gibi gösterildi. Bunların bir algı operasyonu olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Çarşı grubunun sosyal medya gücü çok fazla. Birbirlerine destek veren kişiler. Bunların bile ileride iyi hal sebebi sayılmaması için elimizden geleni yapacağız" dedi.
'112'Yİ ARAMADIKLARI BELGELENDİ'
Avukat Güler, Emrah Serbes'in itiraf mektubunda 112'yi aradıklarını söylemesinin gerçeği yansıtmadığını belirtirken, "Kazadan sonra araçtan çıkıp yaralı kızı gördükten sonra 112'yi aradıklarını söylüyorlar. Ancak yapılan incelemede Kenan Doğru ve Emrah Serbes tarafından 112'ye herhangi bir arama yapılmadığı belgelendi. Kazadan sonra yaptıkları her şey şüphe uyandırdı. Şuan da açıklayamayacağımız savcının da emri ile toplanan deliller var. Savcının Serbes üzerine yürüdüğü çok net. Bunu anlayan Serbes jet hızıyla ortaya bir itiraf mektubuna başvurdu" diye konuştu.
'KENAN DOĞRU İÇİN BAŞVURU DA BULUNACAĞIZ'
Kazadan sonra tutulan tutanaklara sürücü olarak geçen Kenan Doğru ise Emrah Serbes'in itirafı ve tutuklanmasıyla birlikte, tutuklu olduğu Buca Cezaevi'nden salıverildi.
Ancak Özçelik Ailesi'nin avukatı Güler, bugün Torbalı Adliyesi'nde Doğru'nun 'delilleri karartmak' suçu iddiasıyla tekrar tutuklanması için başvuruda bulunacaklarını söyledi.
KAZA TESPİT TUTANAĞI
Kaza tespit tutanağına göre 22 Eylül, saat 04.20 sularında her iki araç Aydın yönüne ilerliyor. Emrah Serbes, kullandığı otomobille orta şeritte ailenin aracına büyük bir hızla arkadan çarpıyor.
Çarpmanın etkisiyle Özçelik Ailesi'nin kullandığı araç savrularak yol dışına çıkıyor. Ailenin aracı takla atıp yaklaşık 16 metre savruluyor.
Emrah Serbes'in aracı ise sürüklenip bariyerleri aşıyor, 207 metre sonra durabiliyor. Serbes, yağmurun çiselediğini, hızını 130-140 km'ye düşürdüğünü iddia etmişti.
SAVCI KEMER İZLERİNİN TESPİTİNİ İSTEDİ
Yazar Emrah Serbes'in karıştığı ölümlü trafik kazasıyla ilgili itirafı öncesi, kazayla ilgili soruşturma yürüten savcılığın sürücü olduğunu iddia ederek tutuklanan şahsın vücudundaki emniyet kemeri izlerinin tespiti ve hava yastıklarındaki kan ve doku örneklerinin karşılaştırılması için İzmir Adli Tıp Kurumundan rapor istediği ortaya çıktı.
Kazayla ilgili soruşturma başlatan Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı, ilk etapta tutuklanan Kenan Doğru'nun aracın sürücüsü olup olmadığına yönelik olarak derinleştirdi. (DHA,AA)