Resmi Gazete’de 30 Haziran 2021’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile sağlık çalışanlarının cezalandırılmasına karşı Türkiye genelinde olduğu gibi İzmir’de de iş bırakma eylemi yapan aile hekimleri, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya destek veren kurumlar arasında, İzmir Aile Hekimliği Derneği, Aile Hekimleri Sendikası, Birinci Basamak Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İş, İzmir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, İzmir Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası ve Hekim Birliği Sendikası İzmir Şubesi yer aldı. Sağlık emekçileri adına ortak metni İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Muhteber Çolak okudu.
GİDERLERİ KARŞILAMAMIZ İMKANSIZ
Sağlık emekçilerinin ceza yönetmeliğine karşı bir yıldır alanlarda mücadele ettiğini belirten Çolak, “Defalarca grev yaptık, basın açıklamaları yaptık, mitingler düzenledik. Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere bu ceza yönetmeliğini kabul etmediğimizi anlatmaya çalıştık. Geldiğimiz noktada sorunun çözümü için mücadeleye devam ediyoruz fakat ne yazık ki bakanlık bizi duymuyor. Alanı temsil eden TTB, AHEF, sendikalarımızla görüşmek yerine sosyal medya fenomenleri ile görüşmeyi tercih ediyor. Pandemi nedeniyle hekim, hemşire ve her meslek grubundan arkadaşlarımızı Kovid-19 nedeniyle kaybettik. Ama Kovid-19 meslek hastalığı sayılsın talebimiz kabul edilmedi. Bütün dünyada sağlık çalışanlarına minnet duyulurken, bizler özlük haklarımızı kaybettik. Ceza yönetmeliği ile söz hakkımız kısıtlandı. Hastalık yönetim platformu diye yapılması mümkün olmayan uygulamalarla negatif performans ile tehdit edildik. Keyfi sözleşme fesihleri ile iş güvencemiz ortadan kalktı. İstanbul, Tekirdağ, Hakkari ve Mersin’de arkadaşlarımız bu yönetmeliğin infaz komisyonları ile işten atıldılar. Direndik ve kazandık. İşlerine geri döndüler. Yıllık İzinlerimizi kullanırken maaşımızdan kesildi. Ülkede artan enflasyonla birlikte ücretlerimiz yoksulluk sınırının altında kaldı. Artan fiyatlara rağmen cari gidere yapılan zamlar yetersiz kaldı. ASM kiraları, elektrik faturaları, ısınma giderleri, sarf malzemeleri dahil kullandığımız bütün malzemelere gelen zamlarla artık ASM giderlerini karşılamamız imkansız hale geldi. İzmir’de bile her 5 aile hekiminden biri tek başına hemşiresiz çalıştı, çalışıyor” dedi.
MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ
Düşük ücretlerle ve kötü çalışma koşulları nedeniyle birçok hekimin başka ülkelere gitmeyi çözüm olarak gördüğüne dikkat çeken Çolak, “Asistan hekimler zor durumda. 36 saat süren uzun nöbetler devam ediyor. Son uzmanlık sınavında plansız bir şekilde asistan kadroları arttırıldı. Sağlıkta şiddet bütün hızıyla devam ediyor. Şiddete karşı bakanlık bizden çok, ne yazık ki şiddet uygulayanların yanında duruyor. Özel hastanelerde hemşire ve diğer branştan birçok sağlık emekçisi asgari ücret karşılığında çalışıyor. Yetişmiş sağlık insan gücünün emek sömürüsü olmadığı kadar fazla. İş güvencesi yok. Çok ağır bir iş yapılıyor ve ücretler çok düşük. Bütün bu yaşadığımız sorunlar ülkede 20 yıldır uygulanan sağlık politikalarının sonucu. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık sistemini özelleştirmek ve bizleri de ucuz iş gücü haline getirmek istiyorlar ve kısmen de başardılar. Vatandaşın sağlık alanında yaşadığı sorunların nedeni biz değiliz. Fakat sorumlu olarak bizler işaret ediliyoruz. Sağlık politikalarını üretenler. Sistemi yönetenler ve kurgulayanlar sorumlu. Bir yıldır ceza yönetmeliğini kabul etmiyoruz diye mücadele ediyoruz. Bu yönetmelik iptal edilene kadar da mücadeleye devam edeceğiz. Keyfi sözleşme fesihleri yaşamak istemiyoruz. Söz hakkımızı istiyoruz. Etkin bir şiddet yasasının çıkmasını istiyoruz. Bu hiperenflasyon ortamında cari gider ödemelerine yapılacak artışın çözüm olmayacağını biliyoruz. Sorunlar çözülene kadar mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kulandı.