Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Suriye'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü operasyonlar sırasında şehit olan Kurmay Pilot Yüzbaşı Mehmet İlker Karaman ve Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan'ın İzmir'deki baba evlerinde yas ve gurur aynı anda yaşanıyor.
Şehit Yüzbaşı Karaman'ın (33) İzmir'in Bornova ilçesi Atatürk Mahallesindeki, Piyade Uzman Çavuş Akdoğan'ın da (28) Bayraklı ilçesindeki evleri taziye ziyareti için gelenlerle dolup taşıyor.
Askeri yetkililer, Aile ve Sosyal Politikalar ve Sağlık il müdürlükleri ile belediye görevlilerinin yanı sıra akrabaları ve komşuları da şehit ailelerini yalnız bırakmıyor.
Şehit aileleri, Türk bayrağı ve şehit fotoğraflarının yer aldığı köşede, oğullarının vatan sevgisi ve kahramanlıklarını yaşatıyor.
Annesi endişelenmesin diye...
Emekli Emniyet Müdürü Uğur Salim Karaman, büyük oğlu Mehmet İlker Karaman'ın, küçük yaşlarından itibaren asker ve pilot olmak istediğini, çok çalışarak Kuleli Askeri Lisesi sınavlarını kazandığını anlattı.
Görev yeri Malatya 2. Kara Havacılık Alay Komutanlığı olan, ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümünde yüksek lisans eğitimi alan oğlunun, ülkeye hizmeti her şeyin önünde tuttuğunu kaydeden Karaman, "Allah kimseye evlat acısı vermesin. Ne kadar kederli bir ortam olduğunu, insan ancak başına gelince fark edebiliyor. Yavrum tamamen vatan sevgisiyle dolu bir çocuktu." diye konuştu.
"Oğlumun hayalleri, idealleri vardı. Devlete hizmetini yapıp şanıyla emekli olduktan sonra annesiyle beni dünyanın her yerine götürecekti. Nasip olmadı." ifadelerini kullanan Karaman, şöyle devam etti:
"Bütün askerlerimize Allah kuvvet versin. Zeytin Dalı Harekatı için birliğinden kaydırıldığını biliyorduk ama bizi üzmemek için 'ben uçmuyorum, daha kıdemli ağabeyler uçuyor' derdi. Ama ben biliyorum ki oğlum çatışmaların tam ortasındaydı. Sonradan aldığım bilgilere göre kahramanca savaştıktan sonra dönüşte helikopteri kırıma uğramış."
Şehit maaşından sarfınazar
Uğur Salim Karaman, sözleşmeli asker, uzman çavuş, astsubay, subay birçok ana kuzusunun şehadet mertebesine ulaştığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Birçoğu o kadar fakir ailelerin çocukları ki...Oğlum şehit olmadan da onların hayat hikayelerine bakardık. Hepsi derme çatma yerlerde oturuyordu. Allah'ıma bin şükür orta düzeyde bir aileyiz, çocuğumun eşi de mağdur olmayacak ama buna imkan bulamayacak şehit aileleri var. Bana oğlumun şehadet mertebesi için yapılacak bir ödeme varsa, ben bundan sarfınazar ediyorum. O ailelere versinler ya da TOKİ vasıtasıyla yaşamlarını sürdürecekleri ev de verebilirler. Bu fakirlik bitsin."
Gelini Duygu Karaman'ın, ODTÜ'de öğretim görevlisi olduğunu belirten Karaman, "Gelinim kendi kendine yetecek yaşam standardına sahip. Oğlum için yapılacak ne tür ödeme varsa, ihtiyacı olan bir kız öğrenciyi okutma dileğini bana dile getirdi. Ben de bundan çok mutlu oldum, gücümün yettiği kadar ben de destek vereceğim." dedi.
Şehit olmadan 2 saat önce helallik istedi
Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan'ın annesi Fatma Akdoğan ise 6 yıl önce TSK'ya katılan oğlunun ailesine, vatanına, milletine çok düşkün olduğunu söyledi.
Oğlunun 10 Şubat'ta kendisini arayıp helallik istediğini anlatan Akdoğan, "Bana 'göreve gideceğim' dedi. Beni sevdiğini söyledi. 'Görüşürüz' dedi ama görüşemedik. 2 saat sonra balkona çıktığımda şehadet haberini vermek üzere yetkililer gelmişti, ambulans da kapıda bekliyordu." dedi.
Diğer oğlu Gökhan Akdoğan'ın da sözleşmeli er olarak görev yaptığını belirten Akdoğan, şunları kaydetti:
"İki oğlumla da gurur duyuyorum. Ne korkarız, ne yılarız. Kimse bizi yıldıramaz. Oğlum şehit olunca ardından binler ağladı. Bana Afrin'de operasyonda olduğunu söylemedi. Nerede olduğunu da söylemezdi. Ben sorunca hep 'Anne, neden öğrenmek istiyorsun. Ben korkak değilim ki gittiğim yeri sana söyleyeyim' derdi. Dilerim ki benim oğlum, son şehit olsun. Acım çok büyük, telafi edilemez. Başka Ali'ler ölmesin. Artık terör istemiyoruz." (AA)