GERÇEKİZMİR - İYİ Parti'nin 3'üncü Olağan Kurultayı'nda konuşan Genel Başkan Meral Akşener'in mesajlarının yankıları sürüyor.
- AKŞENER: CHP'DEN 15 VEKİL İSTEMEK EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM...
Akşener'in açıklamalarının ardından partiden seçim sonrası istifa eden İzmir Eski Milletvekili Aytun Çıray'ın paylaşımları dikkat çekti.
Çıray, Twitter hesabından Alman siyasetçi ve edebiyatçı Goethe'ye ait olduğunu belirterek, şu sözü paylaştı: Nankörlük, zayıf insanların işidir. Kudretli insanlar içinde asla nankör olanına rastlamadım...
Çıray ayrıca bir başka mesajında bir ekran görüntüsü paylaştı. Mesaj görüntüsünde şu ifadeler yer alıyor: Türkiye'deki milletvekili aday listesinden bazı isimlerin çıkartılması için Pensilvanya'dan talimat gelmiş. Sizin de bu listede adınızın olduğunu söylüyor. Selamı var...
İYİ PARTİ'DEN İSTİFA ETMİŞTİ
Genel seçim öncesi milletvekilli adaylığından çekilen ve aday listeleri açıklandıktan sonra parti üst yönetimini isimler ve ilkeler üzerinden eleştiren Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Eski Milletvekili Aytun Çıray İYİ Parti’yle yollarını 6 Haziran Salı günü yaptığı açıklamayla ayırmıştı.
Çıray istifa mektubunda şu ifadeleri kullanmıştı:
İYİ Parti’nin kuruluşuna katılma kararımın temelinde ülkemizin adeta uçurumun kıyısına getirildiğine yönelik kaygılarım vardı.
Amacım, ülkemizi girdiğimiz demokrasi ve hukuksuzluk krizinden çıkarmak ve bunun için de bir milli seferberlik ruhuyla, kuşatılmış muhalefete yeni bir parti ile destek olmak ve Türk milletini harekete geçirerek seçimleri kazanmaktı.
Bana göre, ülkemizi uçurumun kenarına getiren şey lâiklik karşıtı hareketler, TSK’ya yapılan yargı darbesi ve 15 Temmuz 2016 FETÖ damgalı kanlı ihanet girişimiyle başlayan süreçti.
Türkiye’nin içine sürüklendiği girdapla birlikte sıkışan siyasetin bana göre demokratik açıdan çözümü, merkezde, Atatürk ilkelerine ve kurucu milli değerlere bağlı, bu ilkeler ışığında kuşatılmaya çalışılan CHP ile birlikte cumhuriyet için mücadele edebilecek özgürlükçü bir parti kurmaktı.
Bu duygu ve düşüncelerle kurduğumuz İYİ Parti, Sayın Kılıçdaroğlu’nun demokratik desteği ile seçimlere girerek TBMM’de gurup kurdu ve oy oranları gittikçe artan bir şekilde yükselmeye başladı.
Tam bu esnada derinden derine işlediği anlaşılan sinsi bir anlayış ile 20 Eylül 2020 İYİ Parti Kurultay’ında söz konusu hedefe ilk darbe vuruldu. Başta bana ve Sayın Ümit Özdağ’a olmak üzere İYİ Parti’de bir tasfiye operasyonu başlatıldı.
Bu kriz Sayın Özdağ’ın ayrılıp parti kurması ile sonuçlandı ki, yarattığı etkiyi 14-28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşadık.
Aziz Türk Milleti,
“Başıma tabanca dayasalar dahi kalkmam,” denilen Millet İttifakı masasından kalkılmasıyla birlikte, Türk toplumunda ortaya çıkan şok dalgası, sonunda İYİ Parti Genel Başkanı’na karşı bir öfke seline ve onunla arasında derin bir güven bunalımına dönüştü.
Ortaya çıkan bu bunalım ne yazık ki sadece İYİ Parti’ye değil cumhurbaşkanlığı seçim sürecine, dolayısı ile demokrasimizin ve gençlerimizin geleceğine zarar verdi.
Kamuoyu bildiği için burada tekrarlamaya gerek görmediğim daha pek çok başka nedenden dolayı bugün itibarı ile kurucu Genel Sekreteri olarak yola çıktığım ve birçok görevde bulunduğum İYİ Parti’den istifa ediyorum.
Cumhuriyet ve demokrasi adına bu süreçlere katkıyla birlikte şahsıma büyük bir hoşgörü ile destek veren Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’lilere bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi arz ediyorum.
Başta İzmir teşkilâtları olmak üzere İYİ Partililerle milli sorunlarda her zaman gönül birlikteliği yapacağımıza yürekten inanıyorum.
Aziz Türk Milletinin ve İzmirli hemşerilerimin beni anlayacaklarından eminim.
Kamuoyuna saygılarımla…