Heyete ev sahipliği yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili İbrahim Gökçüoğlu, kurumlar arasında sıkı işbirliği ve yakınlığa vurgu yaparken, "Oda yönetimi olarak geride bıraktığımız 2009-2017 döneminde Almanya ile bakan düzeyinde de katılımların olduğu 47 aktivite gerçekleştirdik. Daha geçtiğimiz ay Aachen'de model fabrika ziyareti yaptık. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile McKinsey desteğiyle ve EBSO koordinasyonunda İzmir'de model fabrika kurarak sanayicimize Sanayi 4.0'ı ve dijitalleşmeyi somut örneklerle anlatmak istiyoruz" dedi.
İzmir'in bir sanayi şehri olduğunu belirten Gökçüoğlu, EBSO çatısı altında temsil edilen 64 değişik sektördeki üretim çeşitliliğine de dikkat çekti. İbrahim Gökçüoğlu, "İzmir; sanayisi, ticareti, turizmi, lojistik avantajları, yatırım avantajları sunan organize sanayi ve serbest bölgeleri, nitelikli işgücü, sosyal yaşamı ve iklimiyle batıya en yakın ve yaşanılacak kenttir. 2017 yılında Türkiye'nin Almanya'ya ihracatı 15 milyar 121 milyon dolar, ithalatı da 21 milyar 302 milyon dolar olarak gerçekleşirken İzmir'in ihracatı 1 milyar 116 milyon dolar, ithalatı da 988 milyon dolar oldu. Bir başka ifadeyle İzmir cari açık değil dış ticaret fazlası veriyor" diye konuştu.
"GÜÇLÜ İLİŞKİLERLE İLERLEYELİM"
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gökçüoğlu, Türkiye ile Almanya arasında yüzyıllara dayalı bir ilişki bulunduğuna işaret ederken, şunları söyledi:
"Ülkelerin kendi iç politikalarındaki süreçlerin köklü ilişkilere zarar vermemesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin ekonomi dahil olmak üzere her alanda daha ileri noktalara ulaşması için aramızdaki bağları güçlendirelim. Ülkeleri yöneten hükümetler zamanla değişir ancak ülkeler yerinde duruyor. Dostluk yönündeki bakış açıları değişmemeli. Sorunlar, önyargısız görüşüldüğünde ve ülkeler özeleştiri yaptığında çözülür. Türkiye'ye karşı önyargı ile bakılmaması için birlikte çaba gösterelim."
ALMANYA'NIN ÜRETİM ÜSSÜ
Almanya Büyükelçisi Erdmann da, İzmir'de Almanya Başkonsolosluğu ile EBSO arasındaki yakın ve olumlu işbirliğinin sürdürülmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İzmir'e 'Almanya'daki üretim yerinin devamı' gözüyle baktıklarını söyleyen Martin Erdmann, "Alman şirketleri burada da bir katma değer oluşturuyor. Hugo Boss 3 bin 250 kişiye doğrudan iş imkanı sağlıyor. Enercon burada yatırım yaptı. Manisa'da Bosch var. Türkiye'de toplam 17 bin çalışanı olan ve 3.5 milyarlık ciro yapan Bosch üretimi bir hafta durdursa Almanya'daki otomotiv endüstrisi iflas eder. Ayrıca Türkiye'nin genç nüfusu da büyük potansiyel" dedi.
"BİRBİRİMİZE İHTİYACIMIZ VAR"
Geride kalan 1.5-2 yıllık sürede Almanya ve Türkiye arasındaki siyasi ilişkilerde soğuk bir dönem yaşandığını hatırlatan Büyükelçi Erdmann, "Bu süre içinde her iki tarafın da sonuçları öngörülemeyen hataları oldu, olaylar birbirini tırmandırdı. Ancak her kötü şeyden bir iyilik çıkacağına inanıyorum. Bu sürecin sonundaki iyilik, birbirimize ihtiyacımız olduğunu, konuşmanın şart olduğunu ortaya koymasıdır. Ülkelerimiz arasındaki gerginlik aile içi tartışma gibi, bunu geride bırakmanın zamanı geldi. Ben bu konuda iyimserim" değerlendirmesini yaptı. (DHA)