Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam saatlerinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ı toplantıya çağırdı.
Gece yarısı zirvesinin konusunun Ayhan Bora Kaplan çetesi soruşturmasına ilişkin "kumpas" iddiaları olduğu öne sürüldü.
“ANKARA’DA BİR ŞEYLER OLUYOR”
Erdoğan'ın Kalın ve Tunç'u Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na davet ettiğini TGRT Haber sunucusu Ziya Osman Açıkel duyurdu.
Açıkel, sosyal medya hesabından "SON DAKİKA HABERİMDİR… Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'u külliyeye davet etti. Özel kalemler telefonla arandı. Gece uzun. Ankara’da bir şeyler oluyor!" paylaşımı yaptı.
"DURUM DARBE GİRİŞİMİ OLARAK GÖRÜLÜYOR"
Aynı saatlerde gazeteci Altan Sancar da sosyal medya hesabından kritik zirveye dair bir paylaşım yaptı.
Sancar, "Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne dair gelişmeler çok su kaldıracak gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyu bizzat takip ediyor. Durum ‘darbe girişimi’ olarak görülüyor. Çok sert bir karşılık bekleniyor" dedi.
GÜNDEM: AYHAN BORA KAPLAN
İktidara yakın medya gece yarısı zirvesinin gündeminin Ayhan Bora Kaplan çetesi soruşturmasında açığa alındıktan sonra evleri aranan üç polis müdürüyle ilgili ortaya atılan yeni iddialar olduğunu öne sürdü.
İddiaya göre Ankara Emniyeti'nde üst düzey görevlerde bulunan 3 polis müdürü, görevdeki ve eski bakanlara, AK Parti'nin önemli isimleri ile yargı mensuplarına yönelik "17/25 Aralık'takine benzer bir kumpas hazırlığı" yapıyordu.
GÖZLER ERDOĞAN'IN GRUP TOPLANTISINDA
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü AK Parti Grup Toplantısı'nda konuyla ilgili açıklamalar yapacağı da iddia edildi.
BAHÇELİ '17/25 DARBE GİRİŞİMİNİN TEKRARI' DEMİŞTİ
MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli partisinin dünkü grup toplantısında konuya ilişkin açıklamalar yapmış, emniyet müdürlerini 'komplo' yapmakla suçlamıştı.
Konuşmasında isim vermeden Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında açığa alınan polis müdürlerine değinen Bahçeli şöyle konuşmuştu:
"Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir, nitekim hedef Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun. Meclis gündemine gelecek olan 9’uncu yargı paketinde, casusluk suçu ilgili yeni düzenlemeden rahatsız olanlar çok iyi araştırılıp incelenmelidir. Yurt içinden ve yurt dışından hain FETÖ’cülerin, onlara sözcülük yapan satılmış, devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır.”
NE OLMUŞTU?
Ankara Esenboğa Havalimanı’nda 7 Eylül 2023’te gözaltına alınarak tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın da aralarında olduğu 28’i tutuklu 61 kişi hakkındaki organize suç örgütü davası devam ediyor.
Davanın 30 Nisan’daki duruşmasında mahkeme başkanı, organize suç örgütü lideri Kaplan aleyhinde 19 sayfa ifade vermiş olan gizli tanığa ulaşılamadığını açıklamıştı.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberinde gizli tanığın, ‘can güvenliğinden endişe duyduğu için kaçtığı’ ve hala yurt dışında olduğu iddia edilmişti.
Dava dosyasında kod adı ‘M7Ü3H9F8C4’ olan gizli tanık S.S., 3 Mayıs 2024’te gazeteci Erk Acarer’in YouTube yayınında ortaya çıkmıştı.
S.S., Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden bazı polislerin, ‘gizli tanık ifadesinin içeriği konusunda kendisini zorladığını’ söylemişti.
Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı, iddiaları araştırmak üzere 6 Mayıs’ta mülkiye müfettişi görevlendirmişti.
Bakanlık üç gün sonra, 9 Mayıs’ta, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli dört polisin görevden uzaklaştırıldığını açıklamıştı.
Söz konusu polisler Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ve yardımcısı Şevket Demircan ile gizli tanık S.S.’nin ‘Ufuk komiser’ adıyla açıkladığı personel.
11 Mayıs’ta ise polisler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca resen soruşturma başlatılmıştı. Müdürler, S.S.’in ‘yurt dışına kaçmasına yardım etmek’le de suçlanmıştı.
Soruşturmayı başsavcılığın ‘anayasal suçlar bürosu’ açmıştı.
T24’ün haberine göre soruşturmada Türk Ceza Kanunu’nda ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı isyan’ başlığı altındaki ‘suç için anlaşma’, ‘göreve ilişkin sırrın açıklanması’, ‘yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs’, ‘suçluyu kayırma’ ve ‘gizliliğin ihlali’ suçlamaları yöneltiliyor.
13 Mayıs’ta polislerin evleri ve arabaları aranmış, savcılık dosyaya kısıtlama kararı getirmişti. (Cumhuriyet)
Sayfa başına git