Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Hüseyin'in bugün Türkiye'deki olağanüstü hal (OHAL) tedbirlerine odaklandığı bir belgeyi “rapor” başlığı altında kamuoyuyla paylaştığı anımsatılarak "Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditlerini, özellikle de milletimizin demokratik yaşamına ve ülkenin bekasına kasteden 15 Temmuz 2016 terörist darbe girişiminin insan haklarına etkisini tamamen göz ardı eden bu metin bir anlam ifade etmemektedir" ifadesi kullanıldı.
Bakanlık, "Bu son belge, terör örgütlerinin propagandalarıyla bire bir örtüşen asılsız iddialar içermektedir. Bu kabul edilemez bir durumdur. Tüm dünya için önemi tartışılmayacak bir uluslararası kurumun başında bulunan bu kişi, anılan metinle, yönetimindeki BM organını maalesef terör örgütleriyle iş birliği yapan bir kuruluş konumuna düşürmüştür. Bu durumu kınıyor ayrıca evrensel bir kuruma verilen zarar nedeniyle derin üzüntü duyuyoruz" açıklaması yaptı.
Açıklamada, söz konusu belgeyi imzalayan Yüksek Komiser'in bir süredir Türkiye’yle ilgili konularda tarafsızlığını ve nesnelliğini yitirdiği ve Türkiye'ye karşı şahsi ön yargılar beslediğinin başka vesilelerle kamuoyuna yaptığı açıklamalarda da açıkça gözlendiğine dikkati çekildi.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Söz konusu Yüksek Komiser, ülkemizi ziyaret etmesine yönelik müteaddit davetlerimize olumlu yanıt vermemiş, yayınladığı metin için ülkemize gelme konusunda teklifte dahi bulunmamış ve terör iltisaklı çevrelerle iş birliği halinde bu belgeyi hazırlamıştır. Ülkemize erişim bulunmadığı iddiasının gerçekle ilgisi bulunmamaktadır. Belgenin hazırlık aşamasında, ilgili diğer BM mekanizmalarıyla dahi bilinçli olarak eşgüdüm sağlanmadığı, öne sürülen iddialar hakkında ülkemiz tarafından BM birimlerine sunulan yüzlerce sayfa bilgi ve görüşün bilinçli olarak göz ardı edildiği ortadadır. Bu çerçevede hazırlandığı görülen ve çarpıtılmış, taraflı ve yanlış bilgiler içeren bu metin kabul edilemez. İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ofisine de bu yönde resmi bildirimde bulunulmaktadır."
İçerdiği "objektiflikten uzak "değerlendirmeler sebebiyle söz konusu belgenin, tüm insan hakları sistemi açısından tehlikeli bir durum yarattığına işaret edilen açıklamada, "Türkiye, insan haklarının korunması, mevcut standartların en ileri seviyelere taşınması ve bu konularda BM dahil uluslararası kuruluşlarla iş birliğini yürütme kararlılığını muhafaza etmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.