25 Kasım Salı günü İzmir'de hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
Kompresör vahşetinde yeni gelişme!
İki araç birbirine girdi: 5 yaralı!
İzmir polisinden eş zamanlı 'dar alan' uygulaması

GERÇEKİZMİR - Bayetav İzmir Barometresi 2025 Güz Raporu yayımlandı. Her barometre döneminde olduğu gibi bu raporda da İzmir’in ekonomik kırılganlıkları, geçim stratejileri, siyasal tercihler, toplumsal ruh halleri ve yerel yönetim algısına ilişkin veriler yer aldı. Bu sayıda ayrıca çözüm süreci tartışmaları ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in siyasi performansına yönelik değerlendirmeler de bulunuyor.
Güz raporunun odak teması “İzmir’de kadın olmak” olarak belirlendi. 25 Kasım öncesi yayımlanan rapor; şiddet, güvenlik, kamusal alan, temsiliyet, yoksulluk ve bakım emeği başlıkları üzerinden İzmirli kadınların günlük yaşam deneyimlerini ortaya koyuyor.

İzmir’de Kadın Olmak
Katılımcıların %68,1’i toplumsal cinsiyet eşitliğine dair duyarlılığın arttığını düşünüyor. Bu fikre katılmayanların oranı ise %29,7. Erkekler bu duyarlılığın arttığı fikrine %74 gibi yüksek bir oranda katılırken; kadınlarda bu oran %61’e geriliyor. İzmir’de kadınların yerel yönetim ve karar alma süreçlerine katılımı ise hem kadın hem erkeklerde %70’in üzerinde bir oranla yeterli bulunuyor.
Kadına Yönelik Şiddetin Artışı
İzmir’de kadına yönelik şiddetin artışı katılımcıların %80’in ortaklaştığı bir konu. Veriler, neredeyse 10 kadından 7’sinin şiddet karşısında güvenlik güçleri dışında nereye başvuracağı bilgisine sahip olduğunu gösteriyor.
Ayrımcılık ve Ekonomik Durum
Katılımcıların %68’i kadınların gündelik yaşamda cinsiyetlerinden dolayı ayrmcılığa maruz kaldığını düşünüyor. Kadın ve erkeklerin aile içindeki mal paylaşımında eşit olduğu fikri %80,3 gibi yüksek bir oranla onaylanıyor. Ev işlerinin kadın ve erkekler arasında eşit paylaşıldığını düşünenlerin oranı ise %73,8. Kadınların hane bütçesi ve harcamalar konusunda eşit söz sahibi olduğunu düşünenlerin oranı da %88. Bu ifadelere katılım kadın ve erkekler arasında en az 10 puanlık fark yaratıyor. Yine, erkek olmanın ekonomik ve sosyal olarak daha avantajlı olduğu fikrine katılım kadınlarda %58,9. Eşitsizlik ve ayrımcılığı en çok hisseden grup ise boşanmış kadınlar.
Kadınların Sorunları
İzmirli katılımcılar kadınların en çok “sokakta güvende olamama” sorunuyla karşı karşıya kaldıklarını belirtiyorlar. Sokakta güvende olamama’nın (%38) ardından ekonomik zorluklar (%28,6) geliyor. Erkekler kadınların sokakta güvende olmama sorununu daha çok yaşadığını düşünürken, kadınlar için yaşadıkları sorunların başında ekonomik zorlukları geliyor. Sırasıyla sosyal hayata katılamama ve kamu hizmetlerinden faydalanamama da güvenlik ve ekonomik sorunları takip ediyor.
Aile Yılı
Veriler, İzmirlilerin yarısından fazlasının hükümetin 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etmesinin ve buna yönelik yapılacak yeni düzenlemelerin aileye herhangi bir etkisi olmayacağını düşündüğünü gösteriyor. İzmirliler’in yalnızca %17’si bunun olumlu bir etki yaratacağı görüşünü paylaşıyor.
Kadın Dayanışması
Oda Grup görüşmelerinde kadınlar, İzmir’de kadın dayanışmasının çok yüksek olduğuna dikkat çekiyor. İzmir, kadın dayanışmasının ve bu dayanışmanın patriyarkal ilişki ağlarına alternatif olarak önemli görüldüğü bir kent olarak karşımıza çıkıyor. Nitel veriler; kadınların hemcinslerinin sokakta, eğlence mekânlarında, toplu ulaşım araçlarında maruz kaldığı ayrımcılık, şiddet ve tacizlere sessiz kalmadığını hatta aktif biçimde müdahale ettiklerini gösteriyor.

Feminizm Kavram Algısı
Önceki barometreler gibi bu barometrede de İzmirlilerin kendilerini en uzak bulduğu kimliklerden biri feminist kimlik. Bu mesafeyi anlamak açısından katılımcıların feminizm kavramına dair algılarını sorduk. Alınan yanıtlarda feminizmin “kadın hakları”, “cinsiyet eşitliği”, “kadın dayanışması”, “güçlü kadınlar” gibi olumlu kavramlarla tanımlandığını, dolayısıyla İzmirlilerin feminizme ve feminist kimliğe bütünüyle olumsuz bir tutumla yaklaşmadıkları görüldü.






Sayfa başına git