GERÇEKİZMİR - Gazeteci Sercan Avcı'nın yerel siyasetin nabzını tuttuğu Bir TV ekranlarında yayınlanan Politika Durağı’nın bu haftaki konuğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu oldu.
CHP’de seçim sonrasında başlayan “değişim” tartışması özelinde Aslanoğlu önemli mesajlar verdi.
Aslanoğlu, kişilerin değişiminden çok, önce nelerin değişmesi gerektiğine karar veriliyor olunması gerektiğini vurguladı. Aslanoğlu, değişim tartışmaları sonucunda parti içinde bir bölünme olmayacağını ifade ederken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘Yeni siyaset belgesi, İzmir duruşu' adlı değişim metninin içeriğine katıldığını söyledi.
KİŞİLERİN DEĞİŞİMİ ÖRGÜTSEL DEĞİŞİMİ İFADE ETMEZ
Aslanoğlu’nun programda ‘değişim’ tartışmaları özelinde öne çıkan konuşmaları şöyle;
“Seçim sonraları değişim tartışması olur. Tüzüğümüzde değişmesi gereken şeyleri, güncellenmesi gereken şeyleri, çağın gereksinimine uyulması gereken şeyleri bulacağız. Programımızda değişmesi gereken şeyler var mı onları tartışacağız. Bunlarla birlikte tabiki bunları yapacak kadroların yenilenme süreçleri olacak.
Tamda böyle süreç başladı. Ertelenmiş olan kongre takvimimiz devreye girdi.
CHP kişilerden bağımsız bir örgüttür. İlk tartışmalar başladığında da söyledim. Kişilerin değiştirilmesi bir şeyi değiştirmez. Sadece aktör değişir. Zaten zaman içinde bir çok pozisyon için farklı farklı aktörler oluşuyor.
Kişilerin değişimi örgütsel değişimi ifade etmez. Varmak istediğimiz yer evet bazı yerlerde eksiğiz bu eksiklikleri tamamlamamız lazım. Bu eksiklikler nelerdir. İlk önce nelerin değişmesi gerektiğine karar veriyor olmamız, mutabık olmamız lazım. Sonra bunun en iyi kimin yöneteceği kısmı ardından gelecek sorudur.
Değişim tartışmaları sonucunda bölünme olmaz Benzer tartışmalar çokça yaşanmıştır. Seçimin kazanılmasının mutlak beklenildiği ve arzulandığı zamanlardan sonra oluşan süreçlerde daha fazla kırılım yaşanması normaldir. Seçmende de, üyede de, partinin yöneticisi olan bizlerde de normaldir. Ama bu tarz tartışmalar bizi asla bölünmeye götürmez.”
“TUNÇ BAŞKAN’IN YAYINLADIĞI METNİN İÇERİĞİ DOĞRU”
‘Yeni siyaset belgesi, İzmir duruşu' adlı yazısıyla ciddi bir perspektif ortaya koyan ve sürece önemli bir başlık açan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘değişim’ metnini yorumlayan Aslanoğlu şunları söyledi;
“Sayın Soyer partili kimliği önde bir başkan. Bu metni basınla paylaşmadan önce il başkanı olarak benle paylaştı, vekillerimizle paylaştı. Kendi içimizde konuştuk. İçeriği de doğru olduğunu düşünüyorum. Farklı alanlarda başkanın önerileri vardı metinde. İlk önce nelerin değişmesi gerektiğine karar verelim. Ondan sonra kişiler ve kadrolarla ilgili neyin doğru olacağına bakılır.
Partinin yürüyüş çizgisine ilişkin evet son dönemde ittifak nedeniyle eleştirilen bazı konularda dikkat çekmek istediği şeyler olmuş.
‘Sağcılaşmayı’ eleştiri olarak okumadım. Basın ya da karşı fikirleri olanlarda kelimeleri böyle algılama ihtiyacı doğuyor ama ben partinin sağcılaştığını sağcılaşan partinin sola doğru evrilmesi gerektiğini değil yeni belirlenecek parti programları parti tüzüğünün daha sol odaklı olması gerektiğini ifade eden bir anlayış olarak okudum. Bizler hayata daha soldan bakan insanlarız. O nedenle her değişimin daha soldan olması gerektiği konusunda kalbimizin atışı var. Tunç Başkan’ın da atışının öyle olduğunu düşünüyorum.”
“ÜYE SAYISINI ARTTIRACAĞIZ”
Soyer’in yayınladığı metindeki ‘üye sayısının arttırılması’ gerektiğine dikkat çeken bölümle ilgili de sorulan soruya yanıt veren Aslanoğlu, “ İstanbul Ankara İzmir ve Antalya üye sayısı partinin yüzde 44 üye sayısı. Asıl vurgulamak istediğimiz Türkiye’de üye sayısını arttırmak. Önce başkasına öneri getirmek değil kendi bulunduğumuz yerden ilden çoğaltmamız lazım. İzmir’de her zaman CHP’de öncülük yapmıştır. Bu konuda da öncülük yapması gerekir. Üye sayımızın olmadığı yerlerde oy sayımızın da benzer olduğunu görüyoruz. Ona yönelik bir çalışmamız var. Akademisyenlerle görüşüyoruz. Üye sayılarıyla oyların ilişkisi. Bunların arttırılabilinmesi. Üyelerle seçmen arasındaki bağı nasıl çoğaltacağız. Seçmenle partinin karar organizmaları arasındaki bağı nasıl çoğaltacağız. Değişim derken bunu anlatıyoruz aslında. Bizim Bayburt’ta Konya’da Maraş’ta Erzurum’da buralarda partinin daha yüksek oy alabilmesi için daha çok üyeye ulaşabilmesi için aslında kafa yormak. Burada başarılı olduğumuz işleri diğer yerlere de aktarabilmek” dedi.
“İL BAŞKANLARI METNİ DEKLARASYON DEĞİL”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dört il başkanının hazırladığını iddia ederek "Bu metnin 81 il başkanının bile büyük oranda kabul edebileceği bir metin olduğunu düşünmüyorum” dediği il başkanları metni ile ilgili de konuşan Aslanoğlu şunları söyledi;
“İl başkanlarının metni deklarasyon değil. Toplantıda konuşulanların kağıda dökülmesi. İl başkanları bir seçim değerlendirmek için bir araya geldi. Bir deklarasyon yayınlamak üzere değil. Bizim partimizde her kalabalık toplantının ardından toplantı metni oluşturulur. 3-4 kişi seçilir. Bir taslak oluşturur. Herkes tarafından sonra tartışılır. İzmir İstanbul Manisa ve Ankara il başkanlarına verildi görev. Gece boyunca metin üzerinde konuşuldu. Sabah il başkanlarına gönderildi. Herkes önerisini gündeme getirdi. Orada herkes bir cümlesini değiştirdi. Kelimeyi doğru bulmadığı yer oldu. Yanlış anlaşılabilecek yerler noktasında fikirler konuldu. Sonra herkes tarafından mutabık kalındı ve paylaşıldı. 1-2 il başkanının 81 il başkanı adına bir metin kaleme alması ve yayınlaması söz konusu olamaz, burası CHP… Demokrasinin beşiği, burada hiç mümkün değildir.”
“SEÇİMLERİN KARDEŞLİK İÇİNDE TAMAMLANMASINI SAĞLAMAM GEREK”
3 Temmuz Pazartesi günü itibariyle delege seçimleri ile başlayan olağan kongre sürecine yönelik mesajlar veren Aslanoğlu, “Size bu süreçte hangi görev düşüyor?” sorusunu yanıtladı.
Aslanoğlu, “ Bizler aynı amaca hizmet eden partili yoldaşlarız tüm üyelerimizle. Bu süreçte sadece mahallenin temsilcisini seçeceğiz. İzmir’de bir göreve talip sayısının başka partinin 5 katı olması normal…
Ben ne yapmalıyım. Kardeşlik içinde tamamlanmasını sağlamam lazım. Gerçekten aktif olan, çalışan, çabalayan arkadaşların delegasyonda yer alması gibi temel sorumluluklarım var. Bu yönde mesajlar veriyorum. Hiçbir mahalle delege seçimine karışmıyorum ancak söylediğim şey var. Çalışmış, emek vermiş, arkadaşlarımızı bu görevlerde değerlendirin. Böyle böyle yukarıya doğru daha doğru kararlar veririz.
İşin daha çok düşünsel kısmıyla ilgili kafa yoralım. Ahmet mi delege oldu, Mehmet mi delege oldu değil. Bu bizi daha ileriye götürmez. Bizi ileriye götürecek şey partideki gerçek aktif üyelerin rol alması” dedi.
“KİŞİSEL TARTIŞMALARDAN ARINMIŞ ORTAK LİSTELE PARTİYİ KUCAKLAR”
Sürecin başından bu yana verdiği ‘ortak liste’ mesajlarını detaylandıran Aslanoğlu, bu çağrısının ‘tek liste dayatması’ olmadığını belirtti. Aslanoğlu, “ Bazı yerlerde 10 üye var bazı yerlerde bin 200 üye var. Arkadaşlar bir araya gelir mutabakata vardıkları listeden bahsediyorum. Herkesi kucaklayan listelerden bahsediyorum.Kişisel tartışmalardan arınmış ortak listeler partiyi kucaklar. Gördüğüm kadarıyla mahallelerin yarısından fazla bunun karşılık buldu.Herkesi bir araya getiren, herktesin olmasını savunan, hizipçi gibi görünen bir tavrım yok ki. Herkesin var olduğu, herkesin kendini partinin içinde hissettiği bir süreç götüreceğiz.
Delege seçimleri başladı. Bazı yerlerde çift listeler oldu. Kimin kazandığını, hangi grup kazanıyor diye görmüyorum. CHP’liler kazanıyor. Yarış olan yerlerde mahallede anlaşamamışlar. Biz temsilci olsak daha iyi demişler, diğeri biz temsilci olsak daha iyi olur demişler. Kendi aralarında oylamaya gitmişler, mahallenin üyeleri kararını vermişler. O kadar benim için.”
“ADAY OLMAKLA İLGİLİ KAYGIM YOK”
Atanarak geldiği il başkanlığı görevine kongrede talip olup olmayacağı ile ilgili soruya yanıt veren Aslanoğlu,” Aday olmakla ilgili kaygım yok. Örgütün verdiği görevler neyse onlar yapılır. O günkü koşullar nedir. Yurt dışında bir iş yapıyoruz planlarken 5-6 yıl planlıyoruz. Türkiye’de de iş yapıyoruz 5-6 yılı planlamıyoruz. Türkiye’de siyaset de öyle… Planlanarak değil. 3 yıllık, 5 yıllık, 8 yıllık. Böyle şeylerim yok. Bu koltukta uzun süre kalmalıyım diye düşüncem yok” dedi.
“KAMU KAYNAĞININ KULLANILACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”
Parti içi yarış dönemlerinde gündeme gelen ‘Belediye başkanlarının sürece müdahalesi’ tartışmaları için Aslanoğlu kamu kaynağını kullanarak seçimlere müdahil olunması halinde parti içi disiplin mekanizmasının çalıştırılacağına işaret etti. Ancak Aslanoğlu, başkanların böyle bir tavır içine girmeyeceklerini böyle bir tablonun yaşanmayacağını ifade etti.
MYK VE PM’DE İZMİR’İN TEMSİLİYETİ YETERLİ DEĞİL
Aslanoğlu, MYK ve PM’de İzmir’in temsiliyetinin yeterli olmadığını söyledi. Aslanoğlu, “ İzmir’in MYK’da ve PM’de temsiliyetini yeterli bulmuyorum. İzmir uzun süredir CHP üst yönetiminde yeteri kadar temsil edilmiyor. Birlik içinde üst yönetiminde temsilin artması için elimizden gelenin fazlasını yapmamız gerekiyor.En büyük görev de il başkanı olarak bana düşüyor” dedi.