GERÇEKİZMİR - Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programında Gazeteci Sercan Avcı’nın bu haftaki konukları gazeteciler Onur Çakır ve Mustafa Akbaş oldu.
Akbaş ve Çakır, Avcı’nın sorularını yanıtlarken, 14 Mayıs seçimlerine az bir süre kala İzmir özelinde önemli tespitlerde bulundu.
AKBAŞ: TOPLUMU SİYASİLER GERİYOR
Toplumun genel sorunlarından farklı olarak başka gündemlerin öne çıktığını ifade eden Akbaş, “Büyük bir deprem geçirdik. Ekonomik kriz var. Fiyatlar sürekli yukarı çıkıyor. Ev kiraları sürekli yükseliyor. Göçler oluyor, konut sıkıntısı var. Diğer tarafta seçimde bunlar konuşulmuyor. ‘Terör destekçisisin, hayır sen destekçisin’, ‘şunun ifşası ortaya çıktı gördün mü?’ deniyor. Özellikle Cumhur İttifakı terör argümanı üzerinden gidiyor. Millet İttifakı yanıt veriyor. Eskiden siyasetçiler eleştirirken bile nazik şekilde yapardı. Artık bunların hiçbiri yok. Çok ağır ithamlar var. Bunların topluma yansıması kötü. Taşlı saldırı oluyor. Erzurum’da yaşananlar, İzmir’de yaşanan. Toplumu siyasetçiler geriyor. Yurttaşlarımıza sesleniyorum siyasetçileri bu kadar hayatın merkezine koymasınlar. Gideceksin 14 Mayıs’ta sandıkta iradeni ortaya koyacaksın” dedi.
VATANDAŞ SEÇİMİN İKİNCİ TURA KALMAMASINI İSTİYOR
Vatandaşın 14 Mayıs’ın öneminin farkında olduğunu ancak bir bezginlik durumunun olduğunu belirten Akbaş, “ İnsanlar bir an önce bitsin istiyor seçim. Kim kazanırsa kazansın ikinci tura kalmamasını istiyor vatandaş... Ekstra 15 günlük süreç ekonomik yara da açar” dedi.
ÇAKIR: KUTUPLAŞMANIN EN KESKİN OLDUĞU SEÇİM
“14 Mayıs kutuplaşmanın en keskin olduğu seçim süreci” değerlendirmesinde bulunan Çakır, “Tehlikeli bir durum. Kutuplaşmanın geldiği nokta şiddeti doğuruyor. 14 yaşındaki çocuk parti arabasına taş atıyor. Ailesinden duyduğu ya da TV’den sosyal medyadan gördüğünden etkileniyor. 14 Mayıs umarım bir an önce biter. Kim iktidara gelirse gelsin, hemen ülkenin gündemindeki konularla ilgilensin” dedi.
ÇAKIR: ASLANOĞLU VE SAYGILI İYİ Kİ O GÖRÜNTÜYÜ VERDİ
Buca Çamlıkule’de yaşanan gerginlik ve ardından CHP ve AK Parti il başkanlarının bir araya gelip sağduyu mesajı vermesini değerlendiren Çakır, “İki il başkanını da tebrik ediyorum. Her iki il başkanına kendi parti içlerinden eleştiri gelmiştir. Belki yüzlerine söylememişlerdir. ‘Ne gerek vardı diye’… Çok gerek vardı. İyi ki o görüntüyü verdiler. Topluma mesaj verdiler. Biz üsttekiler bu kadar kavga etmiyoruz, siz birbirinize taşla sopayla saldırmayın. Buca’daki olay münferit olaydır. İki il başkanını kapalı kapılar arkasında parti içlerinden eleştirseler de İzmir’e yakışanı yaptılar” değerlendirmesinde bulundu.
AKBAŞ: İZMİR FARKI
Akbaş ise iki il başkanının bir araya gelmesini “Kesinlikle yaşanan tablo İzmir farkı. İzmir’in sağcısı da farklı solcusu da farklı” sözleriyle değerlendirdi.
ERDOĞAN’IN İZMİR MESAJLARI DEĞERLENDİRİLDİ
Süreç boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok sayıda İzmir çıkışında bulunmasının sorulması üzerine Çakır, “Kılıçdaroğlu’nun İzmir milletvekili olması, CHP’nin uzun yıllardır yerelde iktidar olması nedeniyle gündemine fazlasıyla İzmir’i aldı Cumhurbaşkanı...Kendileri açısından doğru strateji” dedi. Akbaş ise “ Erdoğan için İzmir her zaman önemliydi. Her seçimde İzmir özelinden mesajlar verdi. İzmir farklı bir yer. Kesinlikle Erdoğan’ın en çok kazanmak istediği kent İzmir… Eskiden merkez sağın etkili olduğu kentti. Bu bellek nedeniyle de İzmir mesajları veriliyor” dedi.
ÇAKIR: CHP SON YILLARIN EN İYİ KAMPANYASINI YAPTI
CHP’nin seçim kampanyasını geçmiş yıllara göre başarılı bulduğunu ifade eden Çakır, “ İhsanoğlu vakasından sonra Muharrem İnce’nin yönettiği kampanya vardı ama CHP kampanya bakımından son yıllardaki en iyi sürecini yaşıyor. AK Parti’nin iç değerlendirmesine göre gayet iyi gittiklerine inanıyorlar. 2018’de etkili slogan ve müzikler vardı . O dönemle kıyaslandığında bir tık gerideler. Son zamanların en değişik gergin ama renkli olmayan sürecini yaşıyoruz” dedi.
AKBAŞ: CHP DIŞINDA MASANIN DİĞER AYAKLARI SAHADA YOK
Akbaş ise CHP’nin seçim kampanyasında yalnız kaldığını ittifakın başarılı bir kampanya yönetemediğini iddia etti. Akbaş şunları söyledi; “Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Yavaş ve Soyer inanılmaz derecede çalışıyor, bastırıyor ama masanın diğer ayakları bu konuda yeterince taşın altına elini sokmuyor. Neredeyse sahada yoklar.”
3-6 Mart’ta Millet İttifakı içinde İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in masadan kalkması ile başlayan süreci değerlendiren gazeteciler yaşanan olayın geride kaldığını, seçmenin gündeminde olmadığını ifade etti. Çakır, “Seçmenin gündeminde yok. Unutuldu. Şuan gündemde değil ama Erdoğan kazanırsa Millet İttifakı’nda geçmişe dönük defterler açılır” dedi. Akbaş ise, “ Millet İttifakı’nda o kriz aşıldı. Seçmenin kafasında bu kalmadı. Ancak İyi Parti’nin seçmeninde türbülans yarattı. Oylarına yansıyacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
AYTUN ÇIRAY’IN ÇIKIŞLARI MASAYA YATIRILDI
Programda İYİ Parti’de adaylıktan çekilen ve daha sonra parti içine yönelik yaptığı açıklamalarla gündem olan İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın çıkışları masaya yatırıldı.
ÇAKIR: İL BAŞKANI 14 MAYIS’TAN SONRA O KOLTUKTA KALAMAZ
“Tecrübeli bir ismin ardı ardına bu kadar yanlış yapmasına çok şaşırdım” diyen Çakır, şunları söyledi;
“Aytun Bey istese temayül yoklamasın girerdi, girmedi. Akşener de ‘temayül sonucuna uyacağım’ dedi. İkinci sırayı önermiş Sayın Çıray’a… Kabul etmemiş. Sosyal medya hesabından kendi partisine eleştiride bulunması seçim sürecinde doğru değil. Ne yapmak istediğini kendisi biliyordur. İyi niyetlide olsa partisine zarar verdi. Uaun süre o eleştirileri Genel Başkan Başdanışmanı sıfatıyla yaptı. Aytun bey kendisine haksızlık yapıldığını düşünse bile sessizliğini 14 Mayıs’a kadar sürdürmeliydi. İl başkanın yazdığı temayülle ilgili raporda yazılanlar ispat gerektirir. İl başkanı yazıyorsa ve ciddiye Genel Merkez tarafından alınmıyorsa görevi bıraktıracak bir durumdur. Tespitleri doğrudur belki ama ciddiye alınmıyorsa ‘görevi bırakıyorum’ demeliydi.Tutanakta yazanlar doğru olabilir ama yürürlüğe girmiyorsa görevi bırakmalıydı. Ben İl başkanının 14 Mayıs’tan sonra o koltukta kalabileceğini zor görüyorum”
AKBAŞ RAPORA DİKKAT ÇEKTİ
Akbaş ise şu değerlendirmelerde bulundu,
“Aytun Bey temayül yoklamasına girmedi ama bu yoklamayla ilgili İYİ Parti il başkanın yazdığı rapor ortada. Genel Başkana gönderdikleri bir rapor. Raporda temayül yoklamasının usulsüzlükle olduğu baskıların olduğu yazıyor. Bu Genel Başkana gönderiliyor. Temayül yoklaması esas kabul edilip listelerde yansıtıldı. Genel Başkan partisinin il teşkilatının kendi içindeki bir seçimle ilgili şikayetini dikkate almadı. Aytun Çıray da bunu açıkladı. İYİ Parti herkesi şaşırtan bir parti. Onur ‘Sinan Bey o koltukta kalamaz’ dedi ama Müsavat Bey kongrede ‘ben bu arkadaşı tanımıyorum’ demişti. Çeşme’deki festivalde bir baktık yan yana kol kolalar. O nedenle net konuşmamak lazım.”
LİSTE DEĞERLENDİRMESİ…
AKBAŞ’TAN ‘KONTENJAN ADAY’ ÇIKIŞI: SAHADA YOKLAR
Programın son bölümünde partilerin listeleri de değerlendirildi. CHP’nin listesini değerlendiren Akbaş, özelikle sıralamaya yönelik rahatsızlıkların olduğunu ifade etti, CHP’nin listedeki en büyük hatasının ittifaktaki partilere verdiği kontenjan sayısının olduğunu, kontenjan adaylardan da istenilen verimin alınmadığını belirtti. Akbaş, “ İzmir özelinde CHP’nin listesi tartışıldı. İstifa eden vekil oldu. CHP listelerine sıralama rahatsızlıkları vardı. Genel Başkan Yardımcıları Yüksel Taşkın ve Gökçe Gökçen ilk sıraları aldı. Çok beklenen isimler değildi. Biraz daha İzmir’le ilgili olan isimler olabilirdi. Başka isimler konuşuluyordu ilk sıralar için. Bu iki isim hiç beklenmiyordu. Tuncay Özkan, Rıfat Nalbantoğlu, Murat Bakan, Mahir Polat, Sevda Erdan Kılıç, beklenen isimlerdi ama Ednan Arslan’In sırası bence eksi yazan bir durum. Kılıçdaorğlu’nun ziyaretleriyle ilgili komisyondaydı. İlk sıralar için ismi geçiyordu. 5. sırada yer aldı. Deniz Yücel’in 6. sıra adaylığı ilginç. Uzun süre il başkanlığı yaptı. Ancak 6. sıra olmuş. Listenin anahtar ismi Rahmi Aşkın Türeli. İyi bir bürokrat. Eski vekil. Değerli kıymetli bir isim. 3. sıraya yazılmış. Devrim Barış Çelik’in sırası şaşırtıcı. Onun açısından dramatik bir durum. 8 sıra. CHP’nin en büyük hatası kontenjan adaylar. Bilinen bir şeydi ancak sıralamaları bu şekilde mi olmalıydı. CHP’liler bunu tartıştı. Seçim öncesi dillendirilmedi fazla ama seçim sonrasında kazanılsa da kaybedilse de gündeme gelecektir. CHP’nin listesindeki kontenjan adayları sahada gören var mı. Ben görmedim. Partililerden de bu eleştirileri duyuyorum. Bu onların hatası değil. CHP Genel Merkezinin hatası. Ne yapılabilinirdi 7.8.9. sıraya konulabilirdi. Ancak üst sıralara yazılmalarına rağmen bunun sahaya yansıması yok. Aytren Gülsever 12. Sıra adayı her gün sahada. Roman konusu da CHP listesinde sıkıntı. Roman Milletvekili Adayı koymaması o camiada bir kırılma yarattı İzmir özelinde. Özcan Purçu istifa etti. CHP’de pek olmuyordu bu. Öczan Purçu’nun performansından memnun değilseniz bile Romanların içinden bir aday konulabilirdi. Bir kulis bilgim var. Ak Parti CHP’nin listesi açıklandıktan sonra Cemal Bekle’yi listeye koymuş. Aslında listede yokmuş. Stratejik açısından doğru bir hamle.
ÇAKIR’DAN ÇARPICI SEDA KAYA YORUMU!
Çakır ise CHP’nin listesindeki kontenjan adayların yer almasıyla ilgili “Normalde 4 kontenjan kıyamet kopardı ama Kılıçdaroğlu’nun adaylığına odaklanıldı o nedenle kriz dışarıya yansımadı. Liste açıklandıktan sonra seçime az bir zaman vardı. Tartışmaya vakit yoktu.” dedi. Çakır değerlendirmesini şöyle sürdürdü,
“2 Genel Başkan Yardımcısı’nın yazılması sürpriz. İzmir’de ve örgütte tanınırlıkları yok. 2. Bölge’de çekici güçler Mahir Polat ve Rıfat Nalbantoğlu… Seda Kaya’yı tebrik ediyorum. Ne yaptı etti kendisini listeye yazdırmayı başardı. Hiçbir emek vermeden siyaset basamaklarını bu kadar hızlı tırmanan son yıllardaki tek kadın politikacı olabilir. Sahada ortalıkta da yok. Süreçte ‘CHP İzmir’in kalesi değildir’ dedi. Bunu CHP’nin listesindeyken dedi. Benim için en sürpriz Sevda Erdan Kılıç’ın yeniden aday gösterilmesi. Ben listeye yazılmasına düşük ihtimal veriyordum. Son 1 yıl çok çalıştı. Genel Merkezle çalıştı. Murat Bakan, Ednan Arslan, Sevda Erdan Kılıç. 3 isimde bir önceki seçime göre sessiz. Daha farklı bir çalışma içindeler mi bilmiyorum. Devrim Barış Çelik kritik bir sırada. Sırası şaşırttı. Daha üstte bekliyorduk. CHP’nin listesindeki en büyük sıkıntı özetle kontenjanın fazla olması.”
ÇAKIR VE AKBAŞ’TAN SOYER YORUMU: SİYASETEN VİTES YÜKSELTTİ
CHP’de özellikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in lokomotif isim olarak sahada yer almasını yorumlayan ikiliden Çakır, “ 2011’de adaylar açıklandı. Sürfecin sürükleyicisi Aziz Kocaoğlu olmuştu. Bu dönemde aynısı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı üzerinden yürüyor kampanya. Her iki bölgede liste başın farklı bir kentten gelirse, 4 kontenjan verilirse lokomotif Tunç Soyer olur. İster istemez Soyer’in yük omuzlarına bindi. Performansı iyi. Geride kalan 4 yıllık döneminde siyaseten 5. vitese taktı” dedi. Akbaş ise, “ Soyer siyaseten vites yükseltti. Özellikle 9 Eylül konuşmasının ardından. Karşısında bir kalabalık bulduğunda çok etkili konuşmalar yapıyor. Yorulmuyor da. Her gün sahada. Örgüte de güç veriyor” ifadelerini kullandı.
ÇAKIR: BAKAN’LA İZMİR ARASINDA KAN UYUŞMAZLIĞI OLDU
AK Parti’nin listesini yorumlayan Çakır, 1. Bölge 1. Sıra Adayı gösterilen Bakan Mehmet Kasapoğlu özelinde çarpıcı bir değerlendirmede bulundu. Çakır şunları söyledi;
“AK Parti’de kapalı devre tartışma olur. Dışarı yansımaz. Cumhurbaşkanı bakanları sahaya sürdü. İzmir için Kültür Bakanı’nın ismi geçti. Aday olmak istemedi. Sonra Milli Eğitim Bakanı’nın ismi geçti. Finalde Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu aday gösterildi. Burada Manisalı olmasının etkisi var. İzmir’de Manisalı fazla. Stratejik olarak doğru ama Sayın Bakan’la İzmir arasında kan uyuşmazlığı oldu. Binali Bey’in, Ertuğrul Bey’in etkisi gibi olmadı. Kan uyuşmazlığı teşkilat içinde geçerli. Teşkilat kendisini tanımıyor. Bunun zorluğunu çekiyor. Polemiklere girmiyor. Bakanlığın çalışmaları üzerinden bir kampanya yürütülüyor. Bakanlığında performans sergiledi ama İzmir’le bağı olmadı için bu seçim sürecine yansmıyor. Atilla Kaya çok iyi çalışıyor. Kendi bölgesinde inanılmaz çalışıyor. Her gün sahada, ilçelerde vatandaşla buluşuyor. Şebnem Bursalı’nın yer alması sürprizdi bence. Mehmet Ali Çelebi tartışıldı. 2. Bölge’de dikkat çeken isim Eyüp Kadir İnan. Tırnaklarıyla kazıyarak bir makama geldi. Gençlik Kolları Genel Başkanı oldu. Şimdide vekil adayı olarak listenin sürükleyici ismi oldu.Hamza Dağ’ın yerini şimdiden doldurdu. Düzgün bir isim. 30 yaşında, çok genç. Bostanlı’da seçmenle yaşadığı polemiği iyi yönetti. Alpay Özalan İzmir’e 2-3 defa gelip listeye tekrar girmesi… Şuan sahada yok. Twitter’daki çıkışları Ak Partililerde bile artık rahatsızlık yaratıyor. Ceyda Hanım Mardin kökenli. Vekillikte 3. dönemi. Çok kolay iletişim kuran bir isim. Liste açısından önemli bir güç oldu. Yaşar Kırkpınar’In 2018’de aday olmasına şaşırmıştık. İlçe başkanını listeye koymuşlardı. Vekil seçildikten sonra Meclis’te gösterdiği başarılı performansla yeniden yazıldı. Özellikle komisyondaki çalışmaları ve katılımı yeninde yazılmasında etkili oldu. Önümüzdeki dönem daha farklı vekillik yapacaktır. Kerem Ali Sürekli kritik bir sırada. Daha önce vekillik yapmamış olsaydı daha üst sıralarda olabilirdi. Çok çalışıyor. Seçilip seçilemeyeceğini göreceğiz.”
Akbaş ise, “Alpay Özalan ve Eyüp Kadir İnan konusunda Onur’un söylediklerine katılıyorum. Şebnem Bursalı öne çıktı. Hamza Dağ’ın boşalttığı bir alanı kim dolduracak bu muamma” dedi.
İYİ Parti listesi için ise Çakır, “Listenin lokomotifi Müsavat Dervişoğlu. 63 yaşında… Her gün 2-3 ilçeye gidiyor. 2. sıralardan aday gösterilen Genel Başkan Yardımcıları değişik bir strateji izliyor. Sosyal medya siyaseti yapıyorlar. 2. Bölge’de sessiz çalışan Hüsmen Kırkpınar” dedi.
Programın finalinde Akbaş, “TİP 1 vekil çıkaracaktır. CHP için 7-8 öngörüyorum” dedi. Onur ise “CHP için 7-7 başarı” diye konuştu.