GERÇEKİZMİR - Gazeteci Sercan Avcı, Can Radyo ve Can TV’de Birol Soylu’nun hazırlayıp sunduğu 10. Köy programına konuk oldu.
Avcı, 23 Haziran’daki İstanbul seçimi, İzmir’de ilçe belediye başkanlarının performansı ve yol haritası ile CHP’de başlaması muhtemel parti içi yarışa yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İMAMOĞLU KENDİSİYLE YARIŞIYOR/YARIŞTIRILIYOR
Avcı, İstanbul seçimin ve geçtiğimiz günlerde Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım’ın birlikte yer aldığı tarihi canlı yayın için şunları söyledi:
Bu bir taktik mi, strateji mi bilmiyorum ama sanki AK Parti, Cumhur İttifakı, Sayın Cumhurbaşkanı, İmamoğlu’nu yalnız bıraktı, İmamoğlu tek başına yarışıyor gibi... Bu bir strateji gibi duruyor. Dikkat ettiğimde Cumhurbaşkanı tam sahaya inmiyor, İmamoğlu kendisiyle yarışıyor/yarıştırılıyor sanki… Bu bir strateji olabilir, kendi kendini yıpratıyor duruma düştü. Canlı yayından sonra kime artı bir puan yazdı? İmamoğlu’na mı? Bence hayır! Kimseye bir artı yazmadı ama bir eksi götürdüğü taraf varsa yayın sonrası olanlar iddialar nedeniyle İmamoğlu'dur…
VATANDAŞ OLARAK MUTSUZUM
Ben gazeteci kimliğimi bir yana bırakıyorum, bir vatandaş olarak mutsuzum. 23 Haziran’da İstanbul seçimi var, biz 4 gündür canlı yayın programını konuşuyoruz. İstanbul’u, iktidarı, Ekrem İmamoğlu’nun, Binali Yıldırım’ın yapacaklarını konuşmuyoruz. Yayında öksürükle anlaştıklarını falan söylüyorlar, inanılmaz şeyler. Bunları konuşuyoruz, çok yazık! Ülke siyasetinin geldiği kötü durumu gösteriyor. Biz bunu İzmir’de de yaşadık. Seçim sürecinde projeleri değil, Tunç Soyer’in babasını konuştuk. Ülkede biraz siyasetin değişmesi lazım…
İMAMOĞLU KAZANAMAZSA…
İstanbul seçimi konusunda Ekrem İmamoğlu’nun bir adım önde olduğunu düşünüyorum ama seçimin kritik olduğunu da düşünüyorum. Eğer Ekrem İmamoğlu seçimi kazanamazsa 24 Haziran’dan itibaren CHP genel başkan adaylığı yazılıp çizilmeye başlar.
SOYER VE BATUR İKİ İYİ ÖRNEK!
Avcı ilçe belediye başkanlarının geride kalan 3 aylık süredeki performanslarının sorulması üzerine çarpıcı örnekler verdi. Avcı belediye başkanlarını değerlendirmek için erken olduğunu ve zaman vermek gerektiğinin altını çizdi ve şunları söyledi:
“Yeni belediye başkanlarının hepsi çok heyecanlı, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama bence iki önemli örnek var; Tunç Soyer ve Abdül Batur. Neden? Birincisi; en küçük ilçe belediye başkanı bile şunu düşünüyor artık; ‘Seferihisar belediye başkanı, büyükşehir belediye başkanı oldu’ diyor. Eskiden metropol belediye başkanları potansiyel büyükşehir adayıydı. Seferihisar’dan büyükşehir belediye başkanı çıktı, bu 30 ilçe belediye başkanını da heyecanlandıracak bir durum.
İkincisi de Abdül Batur… 20 yıl bütçesi nüfusu az bir ilçede belediye başkanlığın yaptı, sonra Konak’a geçti. Küçük bir ilçenin belediye başkanı bundan sonra ‘ben iyi işler yapayım, belki Karşıyaka’ya, Bornova’ya, Bayraklı’ya geçebilirim’ diyecek.
Bence mevcut belediye başkanlarının yol haritası için, neyi yapıp yapmamak adına eski belediye başkanlarına bakmaları yeterli.
Bayraklı’da Hasan Karabağ; iyi bir belediye başkanıydı, ama Bayraklı’yı çok içine kapattı, Büyükşehir’in, partisinin etkinliklerine gitmedi ve aday gösterilmedi. Karşıyaka’da Hüseyin Mutlu Akpınar; potansiyel büyükşehir belediye başkan adayı olarak koltuğa oturdu, 5yıl sonra görevden gitti. Hizmet de yaptı ama şov yapmayı da tercih etti. Bornova’da Olgun Atilla; İyi bir belediye başkanıydı ama örgüte mesafeli durdu, Bir kişi üzerinden siyaset yaptı. Aziz Kocaoğlu’na güvendi. Yeniden aday gösterilmedi..Çiğli’de Hasan Arslan; 5 yıl parti örgütüyle kavga etti, hizmetle değil kavgayla anıldı.
Yani, mevcut belediye başkanları seleflerine baksınlar, kendilerine çok güzel bir yol haritası çıkarabilirler.”
GENEL MERKEZ TAKVİMİ ERTELEMELİ
Avcı, Soylu'nun "Parti içi kongre süreci ile ilgili ne düşüyorsun? Tunç Soyer müdahil olur mu?" sorularına şu yanıtı verdi:
"CHP Genel Merkezi, İzmir örgütüne bir iyilik yapmak istiyorsa bence takvimi ertelemeli. Eğer ertelemezse, çok sıkıntılı bir süreç bekliyor. Benim, takvimin erteleneceği yönünde duyumlarım var; Oğuz Kaan Salıcı aracılığıyla buradaki bazı isimlere aktarılmış. 1 yıl değil ama 6 aylık bir erteleme olabilir. Genel başkan yardımcılarının çoğunun ertelemeden yana olduğunu düşünüyorum, güçlerini korumak istiyorlar. Çünkü kurultay sonrası büyük değişiklikler olabiliyor MYK’da… O nedenle bendeki bilgi genel başkan yardımcılarının ertelemeden yana olduğu yönünde… CHP, parti içi yarışları çok sever, bugün birçok ilçe başkanı yarışın olmasını istiyor. Ama normal zamanda başlayacak bir takvimin zarar vereceğini düşünüyorum. Çünkü hesaplaşmalar olacaktır. Yeni dönemin şöyle bir özelliği var; 31 Mart’ta İzmir açısından çok önemli bir şey oldu. Bundan öncesinde Aziz Kocaoğlu ve ona yakın isimlerle, Kocaoğlu muhalifleri mücadele ederdi, 31 Mart’ta yeni bir sayfa açıldı. Artık sadece Kocaoğlu ve muhalifler yok, çok sayıda aktör var. Tunç Soyer ve ekibi var, Abdül Batur, Murat Bakan, Tuncay Özkan var, Aziz Kocaoğlu var.
CHP İzmir’de tek adaylı bir il kongresini 15 yıldır görmedim. Bu nasıl olur? Tek bir şekilde olur. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arar İzmir’i “Ben Deniz Yücel’in devam etmesini istiyorum” der. O şekilde olur. O’nun dışında kimse de konsensüs olmaz.
Bence Deniz Yücel, konsensüs aday olmaz ama kendisi bu noktada çok iddialı. Yücel konsensüs adayı olacağını düşünüyor. Bir bildiği vardır diyorum, merakla bekliyorum.
Tunç Soyer karışır mı karışmaz mı? Tunç Soyer direk karışmaz, ama ekibi müdahil olacaktır. Neden karışacak, ya da karışmalıdır? Mevcut il başkanının büyükşehir adayı Tunç Soyer miydi? Değildi. Yücel’in ajandasının tepesinde başka isimler yazıyordu. Böyle bir ortamda il başkanı bu kadar önemliyken büyükşehir belediye başkanı karışmaz mı? Karışır. Ama Aziz Kocaoğlu’nun yaptığını yapmaz, adayı alıp ilçe ilçe gezdirmez, bu çok yanlış bir şeydi. Zaten Tunç Soyer’in ajandasında parti içi yarış olduğunu düşünmüyorum. Avrupa’da İzmir’i anlatan İzmir’in Dünyaya açılmasını isteyen biri parti içi yarışla zaman kaybetmez. "
Sayfa başına git