MENÜ
İzmir 19°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bahçeli'den çok konuşulacak 'sosyal medya' çıkışı!
Politika
12 Eylül 2025 Cuma 09:51

Bahçeli'den çok konuşulacak 'sosyal medya' çıkışı!

MHP lideri Devlet Bahçeli, sürpriz bir röportaja imza attı. İmamoğlu hakkında “İddianameler ekimde hazır olmalı” dedi, Öcalan’ın çağrısına vurgu yaptı. Ahmet Türk’ün göreve iadesini, Ahmet Özer’in tahliyesini istedi. DEM Partililerin elini neden sıktığını ilk kez anlattı. Erdoğan ile ilişkisinin anlatıp onun adaylığına destek veren MHP lideri, ayrıca "Bana kalsa yarım saat içinde sosyal medyayı kapatırım" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, uzun süre sonra ilk kez röportaj verdi. Bahçeli, bu sefer her şeyi açık açık konuştu.

Bahçeli, tartışmalı İBB sürecinden, Erdoğan ile ilişkisine kadar detaylı anlatımlarda bulundu. İmralı Süreci'ni başlatan Bahçeli, ilk kez DEM Parti'nin elini sıktığı nasıl sıktığını anlatıp hem Ahmet Özer'den hem de Ahmet Türk'ten bahsetti.

"EKİMDE İDDİANAMELER HAZIRLANMALI"

Bahçeli, iktidara yakın Sabah Gazetesi'nden Tuba Kalçık'a verdiği röportajda İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu ve diğer belediye başkanları hakkındaki soruşturmalara ilişkin Bahçeli şunları söyledi:

"Haklılar ise beraatleri sağlanmalı, suçlular ise gerekli cezayı almalılardır. Ekim ayı içerisinde iddianameler hazırlanmalı, kamuoyu ile paylaşılmalı ve mahkemeler başlamalıdır. Ve kısa zamanda da sonuçlanabilecek bir çalışma ortamına girebilmelidir. Bunu da yapabilecek çok değerli yargı mensubu var, bunlara da güvenmeliyiz."

TRT'DE YAYIMLANSIN ÇAĞRISINA BİR KEZ DAHA DESTEK

CHP'nin İBB soruşturmasında davaların canlı olarak yayımlanma talebine Bahçeli, bir kez daha şöyle destek verdi:

"CHP'li yöneticiler ısrar ediyor yayınlansın diye. Bizce bir mahzuru yok. Türk halkı görsün her şeyi. Akşam beş tane konuşmacının tartışmalarıyla zihinleri bunaltacağı yerde, yargının önündeki gelişmeler karşısında halkın bir sonuca varması daha doğru olur."

MUTLAK BUTLAN SORUSUNA YANIT VERDİ

"15 Eylül'deki CHP davasından mutlak butlan kararı çıkar mı?" sorusunu yanıtlayan Bahçeli, "Bilemem tabii" diyerek şöyle devam etti:

"Ama süreç başlamıştır. İl kongreleri, il kurultayları gibi şeyler birbirini tamamlayarak devam eder. Biz de geçmişte bunları yaşadık. Bizden de ayrı bir parti oluştu. Dış müdahalelerle başkaları yön vermeye çalışmamalıdır. Geçmişte bize de benzer bir müdahaleye yapmaya çalıştılar ama Allah'a şükür netice alamadılar"

CHP'nin mahkeme kararlarına yönelik tutumunu eleştiren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

"Yanlış buluyorum. Hukuka saygı duymak gerekir. Mahkeme kararını tanımıyoruz diye bir olay olmaz. Mahkeme bir karar verdiyse onu tanıyıp, kararın gereğini yapmaya çalışmaları gerekiyor. Toplumu bazı tartışma zemininden uzaklaştırıp daha karşılıklı anlayışa dayalı bir toplum yapısına kavuşturmaları gerekiyor"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik değerlendirmesinde Bahçeli, CHP liderinin konuşmalarına dikkat çekip şunları ifade etti:

"Çok sert konuşmalar yapıyor, bazı kavramları farklı kullanıyor. Bunlar da onun hareketlerine ve yüzündeki ifadeye yansıyor. Bu da televizyonlar tarafından toplumca görülüyor. Ana muhalefet partisinin lideri olarak daha sabırlı ve sakin davranması gerektiğini düşünüyorum"

BAHÇELİ'DEN "GÜRSEL TEKİN" AÇIKLAMASI

Gürsel Tekin'in kayyum olarak atandığı CHP İstanbul İl Başkanlığı'ndaki tartışmalara ilişkin de Bahçeli şöyle konuştu:

"Bu durum CHP'nin kendi iç meselesidir. CHP'de yaşanan bu durumu gündeme bu kadar taşıyan da medyadır. CHP'de iç meseleleri çözecek çok yetenekli şahsiyetler var. Türkiye Cumhuriyeti'nin içerisinde önemli bir siyasi kurumdur CHP. Kendi içerisinde bu durumu aşacağını düşünüyorum. Tartışmalar bizim meselemiz değil, onların meselesidir"

"ERDOĞAN İLE DOSTLUKTAN ZİYADE MAKAMA KARŞI SAYGI VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'la olan ilişkisini değerlendiren Bahçeli, desteklerinin kişisel dostluk değil, makama duyulan saygıdan kaynaklandığını söyledi.

Erdoğan’ın görevine devam etmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

"Sayın Cumhurbaşkanımızla dostluktan ziyade bulunduğu makama karşı MHP'nin gösterdiği bir özen ve saygı vardır. Bu saygı samimiyetle karşılıklı olduğu zaman da birlikte düşünme ve paylaşma noktasına sizi taşır. Şu anda Sayın Cumhurbaşkanımıza tam destek veriyoruz. Türkiye 2 dönemden bu yana çok kritik aşamalardan geçmiştir. Özellikle 15 Temmuz ve sonrasında Cumhurbaşkanımızın değerli çalışmaları ülkemiz için yararlı olmuştur. Sosyal ve ekonomi meselelerinde sıkıntılar olabilir ancak bunlar aşılmayacak konular değil."

"ERDOĞAN 2028'DE DE GÖREVİNE DEVAM ETMELİ"

"İleride şartlar ne olursa olsun Sayın Cumhurbaşkanımızın görevine devamından yanayım. 2028'de de devam etmeli. Eğer tekrar bir cumhurbaşkanlığı adaylığını düşündüğü zaman MHP olarak tam desteğimizi vereceğiz."

Bahçeli, başlattığı İmralı Süreci'ni de değerlendirdi.

Erdoğan’ın bu konuda büyük bir hassasiyetle çalıştığını belirten Bahçeli, ilgili bakanların da sürece katkı sunduğunu vurguladı.

Meclis’teki 51 kişilik heyetin, siyasi partiler ve STK'larla iş birliği içinde çalıştığını söyleyerek şöyle konuştu:

"Sayın Cumhurbaşkanımız bunun için de hassasiyetle çalışmaktadır. İlgili bakanlar da kendi alanlarında terörsüz Türkiye'nin başarıya ulaşması için gayret göstermektedir. Meclis'te temsil edilen siyasi partilerden oluşturulan 51 kişilik heyet, konu üzerinde çalışıyor ve bazı kesimlerin de düşüncelerini almak için kapıyı aralıyor. Meclis'in yüksek bir katkısı var. Sivil toplum kuruluşlarının katılımı, siyasi parti temsilcilerinin bulunması çok önemli.

Bunlar devlet politikası olarak işi çok kararlı ve tutarlı şekilde sonuçlandırmak için atılmış sağlıklı adımlardır. Komisyonda mutabakata varılmış olan hususlar Meclis'e, Meclis Başkanlığımızın yönlendirmesiyle aktarılırsa Meclis'te bu konular tartışılır ve yasalaşacak konular yasalaşır, mutabakata varılacak konular üzerinde bir kez daha durulur. Netice itibarıyla terörsüz Türkiye başarılı şekilde sonuçlandırılır."

DEM PARTİLİLERİN ELİNİ SIKMASINI İLK KEZ ANLATTI

Bahçeli, MHP’nin bu süreçte oy kaybı yaşama endişesi taşımadığını belirtti. Meclis’in yeni dönem açılışında yaşananlara değinen Bahçeli, "Hiçbir kaygı taşımadık, hiç böyle bir düşünceye de sahip olmadık" dedi.

DEM Parti'ye gidip milletvekillerinin elini sıkmasının hakkında ilk kez şöyle konuştu:

"Hiçbir kaygı taşımadık, hiç böyle bir düşünceye de sahip olmadık. Atılması gereken bir adımın atılacağı inancıyla hareket ettik. Onun da temeli samimiyetle ifade etmek gerekirse Sayın Cumhurbaşkanımızın Meclis açılışındaki konuşmasıdır. 2025 yılında Meclis'te bulunan partilerin karşılıklı sevgi ve saygı içerisinde verimli ve etkin çalışmasını temenni etmiştir. Milletvekili arkadaşlarımız da bu değerlendirmeye gönülden katılmıştır. Fakat Meclis'teki diğer partilerde ise ayrılırken ayağa kalmamak gibi, farklı farklı davranışlar sergilemesi gibi davranışlar oldu.

Bazıları bundan siyaseten sonuç çıkarmaya çalışıyor. İşte böyle bir anda hiçbir yerden tesir altında kalmaksızın yerimden kalktım, DEM Parti'ye giderek görevlilerin elini sıktım ve yeni çalışma döneminin hayırlara vesile olmasını temenni ettim. Meclis'teki bu davranış çok önemli bir tartışmaya da vesile oldu. Bu davranışımın sebebi de Cumhur İttifakı'nın bileşeni olarak MHP, Sayın Cumhurbaşkanımızın temennisine olumlu bir karşılık vermek mecburiyetindedir. Çünkü Cumhur İttifakı'nın gereği budur. Çözüm üreten bir Meclis'e doğru gidebilmek için hayırlı bir adım attığımız kanaatindeyiz. Yaptığımız şey budur."

İYİ PARTİ'YE TEPKİ: PARTİLER DE EN AZ PKK KADAR SORUMLULUK ALMALI

İYİ Parti’nin tutumunu eleştiren Bahçeli, bu partiyle tekrar bir ittifak kurulmasının mümkün olmadığını vurguladı:

"Bizim için bu söylemlerin hiçbir geçerliliği yoktur. Dikkate de almıyoruz. Tekrar bir araya gelme şansı yoktur ya da bir ittifak kurma gibi bir düşüncemiz de yok. Cumhur İttifakı'mız devam edecektir. Bizden ayrılıp ayrı parti kuranlar MHP'ye çok büyük hakaretler ve saygısızlıklar yapıyorlar. Türkiye'nin meselesi huzurdur, barıştır. Herkese sorumluluk düşüyor. PKK bu sorumluluğu üstlenmiştir, Türkiye'deki yasal partiler de en az PKK kadar sorumluluk almak zorundadır."

"BARIŞ TEK KANATLI KUŞ DEĞİLDİR"

Terörsüz Türkiye kapsamında yapılacak yasal düzenlemeler hakkında konuşan Bahçeli, barış için çift taraflı adımlar gerektiğini vurguladı.

Bahçeli, Mardin Büyükşehir Başkanı Ahmet Türk ve Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in görevine iade edilmesi gerektiğini ifade etti.

"AHMET ÖZER TAHLİYE EDİLMELİ"

"Eğer Türkiye barış sürecine girdiyse Ahmet Özer'in tahliye edilmesi gerekiyor" diyen Bahçeli şunları ifade etti:

" Meclis'teki komisyonda her şey değerlendiriliyor. Barış tek kanatlı bir kuş değildir. Barışı uçurabilmek için ikinci kanadının da olması gerekiyor. Barışın tek kanadı Öcalan tarafından gerçekleştirilmiştir, PKK feshedilmiş ve silahlar bırakılmıştır. Şimdi beraberce yaşayabilmenin şartlarının neler olması gerektiği aşamasına gelinmiştir. Meclis'teki komisyon verimli çalışmasına devam ediyor. Ahmet Türk, Mardin Belediye Başkanı'ydı ama görevden alındı.

Türkiye'de barışın ve huzurun sağlanabilmesi için PKK ile diyalogların kurulması konusuna katkı sağlayan biri. Böyle bir durum karşısında Ahmet Türk görevine iade edilmeli. Belediyesiyle kavuşması gerekir. Kardeşlik ve barış duygusunun gelişmesine katkı sağlayacaktır. Aynı şekilde Ahmet Özer de öyle. Eğer belediyede bir yolsuzluk ya da yasadışı davranışlar var ise bu ayrı bir konudur. Ama geçmişte PKK ilgili bazı düşüncelerini kamuoyu ile paylaşması ayrı bir konudur. Eğer Türkiye barış sürecine girdiyse Ahmet Özer'in tahliye edilmesi gerekiyor. Yolsuzluk gibi bir durum varsa gerekli cezayı da almalı. Bu iki konuyu birbirinden ayırmalıyız."

SURİYE AÇIKLAMASI

Suriye’deki gelişmeleri değerlendirirken Bahçeli, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki açıklamasına işaret etti:

PKK'nın kurucusu Öcalan, 27 Şubat'ta bir açıklamada bulundu. Topluma kendini çok net ifade etmiştir. Kendi kitlesine de net ifade etmiştir. Konuşmasının da arkasında durmuştur. PKK feshedilmiş ve silahlar bırakılmıştır. Dolayısıyla PKK ve buna bağlı bileşenler nerede var ise Öcalan'a tabi olmak, ona saygı duymak ve onun talimatları doğrultusunda hareket etmek mecburiyetindedir. Ayrı baş çekmek, Öcalan'ın dışındaki bazı çevrelerin kontrolüne girmiş olarak kabul edilir. Bu durumda biz de Öcalan'ın aldığı kararların uygulanması noktasındaki kararlılığımızı sürdürürüz.

"BANA KALSA SOSYAL MEDYAYI YARIM SAATTE KAPATIRIM"

Bahçeli, sosyal medyanın aile yapısını ve toplum barışını bozduğunu savunarak radikal bir öneride bulundu:

"Sosyal medyanın kökü kazınmalı. Hem aile yapımız hem toplumsal barışımız hem de dayanışmamız ve yeni neslimizin sağlıklı yetişmesi açısından dikkatli olunması gerekiyor. Bana kalsa yarım saat içinde sosyal medyanın hepsini kapatırım."

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Gerçek İzmir