MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Polatlı Belediyesince 13 Eylül Sakarya Zaferi'nin yıl dönümü kutlamaları kapsamında Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu temel atma ve açılış töreninde, Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit eden olaylarda gözle görülür artışlar yaşandığına dikkati çekti.
Suriye'nin İdlib kentinin çok vahim gelişmelere gebe olduğu ve günaşırı felaket senaryolarının dillendirildiğini ifade eden Bahçeli, sayıları on binleri bulduğu iddia edilen El Nusra ve HTŞ gibi terör örgütlerinin İdlib'e yuvalandığını söyledi.
Bahçeli, bunlarla mücadelenin aslolduğunu ama suçsuz günahsız insanların hakkının da korunması, onlara zarar verilmemesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Zalim Esad ve Rusya belirli aralıklarla askeri operasyon düzenlemektedir. Büyük ve kanlı bir çatışmanın her an ortaya çıkma ihtimali vahim gelişmelerin habercisidir. İdlib, günden güne kanayan, kanadıkça kangrene dönüşen derin bir yara halini almıştır. 7 yılı aşan bir süredir devam eden Suriye iç savaşı artık tahammülü, telafisi ve tamiri imkansız bir eşiğe dayanmıştır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu, bu yıl içinde şimdiye kadar görülmemiş düzeyde kitlesel göç ve sivillerin yerlerinden, yurtlarından kopuşunu duyurmuştur."
Bahçeli, Halep, Humus'un kuzeyi, Şam kırsalı, Dera ve İdlib'teki insani durumun giderek kötüleştiği, feci noktalara sürüklendiği değerlendirmesinde bulundu.
Bu bölgelerdeki çatışmaların, Suriye'nin geleceğini tayin edici nitelikte, aynı zamanda da kritik ve kilit öneme sahip olduğunu vurgulayan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Esad provokasyonlarını ara vermeden sürdürmektedir. Masumlara kastetmektedir. Mazlumları canevinden vurmaktadır ve Esad cinayetleriyle insanlığın nefretini kazanmıştır. 2013 yılında Reyhanlı'da bombalı saldırıyla katledilen 53 vatandaşımızın azmettiricisinin zalim Esad olduğu da belirginleşmiştir. Reyhanlı katliamının planlayıcıları arasında bulunan bir katil başarılı bir operasyonla Suriye'nin Lazkiye kentinde yakalanıp ülkemize getirilmiştir. Bu caninin itirafları ise çok söze gerek duyulmadığını göstermiştir. Esad'ın Reyhanlı'da parmak izinin bulunması, Suriye'nin nasıl bir kanlı el tarafından yönetildiğini tekraren gözler önüne sermiştir. Ülkemizde konuşlanan Esad hayranları, Esad lobisi, Baas artıkları bu işe ne diyeceklerdir? Hala Türkiye'nin haklı mücadelesini görmezden gelip Esad lehine konuşma ve değerlendirmelere yüzsüzce devam edecekler midir? Esad'a destek verenlerin yüzüne Reyhanlı'nın kanı sıçramış olmayacak mıdır?"
"CHP'NİN YOLU YOL DEĞİLDİR, SİYASETİ MİLLİ VE AHLAKİ DEĞİLDİR"
Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
"CHP'nin Genel Başkanı yeni bir kumara şuursuzca heves edip dördüncü devrimden bahsediyor. Bu dördüncü devrim beyanının, dördüncü sanayi devrimi olmadığını vicdan sahibi her vatandaşım biliyor ve görüyor. Bununla birlikte halk hareketi diyerek ateşle oynuyor. Anlaşılan övdüğü Esad'a özeniyor, ona öykünüyor. Diğer yandan da Türkiye'yi abluka altına alan ekonomik cinnet ve cendereden siyasi rant ve çıkar umuyor. Utanmandan, sıkılmadan Türkiye düşmanlarının eline su döküyor, onları selamlıyor, sırtlarını sıvazlıyor.
CHP'nin yolu yol değildir, siyaseti milli ve ahlaki değildir. Kaldı ki siyasi muhalefet görevinden, Türkiye muhalifi bir çizgiye savrulmuş durumdadır. Esad İdlib'i kana bulamak için zemin yoklarken, ekonomik tetikçiler Türkiye'ye döviz bombasıyla suikast düzenlerken CHP'nin olan biten vandallıklara onay vermesi, ganimet avcılığına soyunması siyasi utanç vesikasıdır. Küresel ve bölgesel komplonun yerli işbirlikçileri artık bellidir, niyetleriyle birlikte yüzeye çıkmışlardır. Polatlılı kardeşlerim her şeyin farkındadır. Bunun hesabını da inşallah 31 Mart 2019'da soracaklardır."
"SEÇİMLERDE BİR KEZ DAHA İBRETLİK DERS VERİLECEKTİR"
Yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, "Sandıkta bulamadığını sokakta arayan müflis siyasi tükenmişlere Mahalli İdareler Seçimlerinde bir kez daha ibretlik ders verilecektir. Türkiye'nin huzuru, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kökleşmesi, ilke ve kurumlarıyla yerleşmesi için 31 Mart 2019'un istikrar ve dengeli şekilde aşılması şarttır, beka meselesidir." diye konuştu.
Bahçeli, Mahalli İdareler Seçimleri'nde sadece belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, sadece il genel meclis üyeleri, köy ve mahalle muhtarlarının belirlenmeyeceğini söyledi.
24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimiyle resmen uygulamaya geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin süreklilik içinde istikrarı ve istikbalinin sağlanacağını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin toplumsal huzuru, antidemokratik arayış ve arzuların söndürülmesi için 31 Mart 2019, tünelden önceki son çıkış, 2023'ün müjdesidir. Biz 31 Mart 2019'a cumhurun ittifak ruhunun damga vurmasını istiyoruz. Biz 31 Mart 2019'da İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere, diğer bütün büyükşehir yönetimlerinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ruhuna ve doğasına uygun şekillenmesini ümit ve temenni ediyoruz.
Biz 31 Mart 2019'da kayyumla yönetilen belediyelerin bir daha asla terör örgütü yandaşlarının kontrol ve denetimine geçmemesini tarihi önemde addediyoruz. Mesele Türkiye'dir. Mesele bekamızdır. Mesele vatanımızın güvenliği, milletimizin huzurudur. 31 Mart 2019'da Cumhur İttifakı siyasi meşruiyet içinde, demokratik işbirliği ve kanuni sınırlar içinde karşılıklı iyi niyet ve hoşgörüyle muhtemel musibetlerin, sinsi hazırlıkların, gafil ortaklıkların bir kez daha üstesinden gelebilecektir. Bizim duruşumuz Türk milletiyle aynıdır. Değişmeyen pozisyonlarını sürekli vurgulayanlar duruşumuzun bozulmayacağını da bilmelidirler. Bizim yönümüz Polatlı ile aynı yere odaklanmıştır. Zillet ittifakı hazırsa Cumhur İttifakı dünden hazır ve kararlıdır. CHP, PKK ile ittifak hedefinin bedelini elbette pahalıya ödeyecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tartışmaya açmak için gün sayan, çetele tutan, papatya falı açan siyasi bedbahtlara, hıyanet çetelerine fırsat verilmemelidir."
Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisinin sorumluluk içinde hareket edeceğinin altını çizerek, bir yanda mevcut belediyeleri muhafaza ederek üzerine yenilerini ilave edeceklerini, diğer yanda milli bekanın çağrısına sonuna kadar kulak vereceklerini bildirdi.
"KURA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"
Gerektiğinde seve seve fedakarlık yapacaklarını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi yeni göç dalgasıyla felç etmek, insani dramlarla beşeriyet vicdanını sızlatmak için pusuda bekleyenlere karşı uyanık ve şuurlu olacağız. En kötü senaryoları dikkate alarak hazırlık yapmalıyız, Anadolu'yu mücavir alanlarda savunmalıyız. Terör saldırılarıyla bölgesel kriz ve savaş senaryolarıyla mesafe almaya çalışan kim varsa karşısında sapasağlam durmalıyız. Türkiye'yi tartışılan ve yargılanan bir ülke haline getirmek için yarış içinde hareket edenlere karşı sur çekmeliyiz, kale gibi dikilmeliyiz. Sosyal ve ekonomik yıkımımız için el ovuşturanların heveslerini Allah'ın izniyle kursaklarında bırakmalıyız, inancım odur ki mutlaka bırakacağız. Enflasyona eğilmeyeceğiz, kura boyun eğmeyeceğiz, ekonomik sömürü çarkına kapılmayacağız. Zor günleri aşacağız, azımızı çok yapıp, eksiğimizi vakit geç olmadan tamamlayacağız. Biz Türkiye'yiz. Biz büyük Türk milletiyiz. Polatlı'da başardık, tüm Türkiye'de de başarılı olacağız. Hizmette devamlılık, başarıda yükseliş esastır."
Polatlı'nın devamlı geliştiğini, belediyenin de yorulmadan başarılı hizmetlerine devam ettiğini vurgulayan Bahçeli, temelini atıp açılışını yapacakları eserlerin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Sakarya Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla Polatlı'da olduklarını ifade eden Bahçeli, "Sakarya'nın sırtında şerefli Türk tarihi Sakarya'nın sırrında Türk talihi şanlı vakarıyla parlamaktadır. Polatlı buna müşahittir, şehitlere minnettardır, zalimlere mezardır; en şedit hıyanetlere, en seri cinayetlere, en şeni rezaletlere okunan meydanların hem kıyısı hem de karargahıdır. Artık Sakarya yüz üstü sürünmüyor, hamdolsun ayağa kalktı. Bir daha da düşürmeye hiçbir muhasımın, hiçbir müstevlinin gücü yetmeyecek, kudreti sökmeyecektir." diye konuştu.
Bu topraklarda 97 yıl önce bir destan yaşandığını ve tarih yazıldığını vurgulayan Bahçeli, 22 gün 22 gece devam eden Sakarya Meydan Muharebesi'nde yaşananları hatırlattı.
Sakarya Zaferi'nin doğru taktiklerle beslenmiş "devasa bir stratejinin mahsulü" olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Millet varsa tarih vardır, tarih varsa hasım ve hainler eksik olmayacaktır. Sakarya'da husumeti yendik, esareti ezdik, işgali çiğnedik. Aynı şekilde gerilememizin sona erdiğini, bundan böyle taarruz safhasının başladığını dünya aleme gösterdik. Sakarya kıyılarına tutunup Türkiye Cumhuriyeti'ne açılan yolları inşa ettik. Hezimete dur dedik, hüsrana yeter diye seslendik. Sakarya Zaferi hakikaten Türk tarihinin dönüm noktasıdır. Vatan topraklarında yabancı postallarının barınamayacağının nişanesidir. Sakarya'daki muazzam dirilişten çok şükür bir şey kaybetmedik. Milli Mücadele ruhundan hiç taviz vermedik. Kuvayı Milliye felsefesinden de hiç ayrılmadık."
"TÜRK MİLLETİ İÇİN GERİ ÇEKİLME BİTMİŞTİR"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Polatlı'ya bakınca Türk tarihinin kıvancını ve Sakarya'nın mesajlarını duyduklarını vurgulayarak, "Şunu herkes bilmelidir ki Sakarya burada, teslim olmayacak milli yürekler burada, bayrak burada, ezan semalarımızda. Tanklarıyla, toplarıyla, uçaklarıyla eğer tekrar üzerimize gelirlerse, bir kez daha 15 Temmuz benzeri işgal ve ihanete kalkışırlarsa, ant olsun ki bayrağı bedenimize kefen niyetine sarar, okunan selaları duya duya, son kanımıza, son canımıza kadar bu aziz vatanı yine korur, yine namertlere dünyayı dar ederiz. Türk milleti için geri çekilme bitmiştir. Bunun ilanı Sakarya Zaferi'yle yapılmıştır." ifadelerini kullandı.
Karanlık emel sahiplerinin hesaplarını buna göre yeni baştan gözden geçirmeleri gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Türkiye'yi kundaklamak, haysiyet ve hassasiyetlerini kurcalamak için fırsat kollayan mihraklar unutmasınlar ki ne verilecek ilimiz, ne teslim edilecek toprağımız, ne çizilecek sınırımız, ne de vazgeçecek tek bir insanımız vardır. Bu vatan eşantiyon ürünü, teselli ikramiyesi, bağış, lütuf, ikram veya ihsan değildir. Her karış toprağımız şehit kanlarıyla perçinlenmiştir. Her yöremiz dua ve devleşmiş mücadelelerle pekişmiştir." diye konuştu.
Türk milletinin bileğinin hakkı, birliğinin harcı, imanının haklılığıyla varlığını ve bekasını teminat altına aldığını aktaran Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bölgesel ve küresel senaristler ayaklarını denk alsınlar, ayranımızı daha fazla kabartmasınlar, sırtımızda kurban kesmeye kalkmasınlar, sabrımızı yanlışa yormasınlar, sağduyumuzu ve vakarımızı ürkeklik sanmasınlar, sinir uçlarımıza ısrarla basmasınlar. İkazen ifade ediyorum, milli sınırlarımızın diğer yakasında kaos ve karmaşanın yayılmasına hizmet eden, bu maksatla aleni faaliyet gösteren malum ülke ve çevrelerin Türkiye'nin geri adım atmayacağını anlamaları hayırlarına olacaktır."
"SAFLARIMIZI SIKI TUTALIM, DÖVİZ KURŞUNU İŞLEMEYECEKTİR"
Türk milletinin milli bekasından ödün vermeyeceği ve bağımsızlığına toz kondurmayacağının altını çizen Bahçeli, "Zalimler bugünlerde ister ekonomik silah çeksinler, isterse de terör örgütlerini üzerimize salsınlar; yetmedi, iş birlikçilerini tembihleyip tahrik ve teşvik etsinler; Türkiye'nin haklı davasından dönen namerttir. Yezid gibi kazanmaktansa Hüseyin gibi şehit olmak hedefimiz ve haysiyetimizin asaletidir." dedi.
Geçmişte bir olup düşmanların yenildiğini, bunun bugün de yapılabileceğini anlatan Bahçeli, "Yeter ki saflarımızı sıkı tutalım, döviz kurşunu işlemeyecektir. Yeter ki yüreklerimiz toplu vursun, zalimler asla ilerleyemeyecektir. Sakarya Zaferi'nin 97.yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, aziz şehitlerimizi, kahraman neferlerimizi, rahmetle, minnetle yad ediyorum. Diyorum ki zaferimiz kutlu olsun, zaferlerimiz daim olsun." ifadelerini kullandı.