Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı’nın Yeşil Hat üzerindeki Pile Köyü’ne ulaşımı kolaylaştırmak için hayata geçirmek istediği Pile-Yiğitler Projesi, Birleşmiş Milletler Barış Gücü tarafından engellenmeye çalışıldı.
Projenin hayata geçirileceği yerde gerginlik yaşandı, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Kimsenin toprağında, malında gözümüz yok" dedi.
Yeşil Hat üzerindeki Pile Köyü’ne ulaşımı kolaylaştırmak için hazırlanan Pile-Yiğitler Projesi’nin Birleşmiş Milletler Barış Gücü tarafından engellenmeye çalışılması Ankara’nın tepkisini çekti. Dışişleri Bakanlığı, BM Barış Gücü'nün müdahalesini kınarken, yaşanan gerilime ilişkin açıklama yapan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Barış Gücü’nün Rum Kesimi’ni memnun etmeye dönük söz konusu tavrı, bizatihi Kıbrıs’taki varlığını ve itibarını zedelemiştir.” dedi.
Bahçeli'nin körüklü çizmeye giyerek verdiği "Kıbrıs Türk'tür" mesajı Yunan basınında büyük yankı buldu.
KÖRÜKLÜ EFE ÇİZMELERİ İLE TARİHİ GÖNDERME
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise konuya ilişkin sosyal medyada Yunan basınında ses getiren bir paylaşım yaptı.
Paylaşımda körüklü Söke Efe çizmesi giyerek tarihi bir gönderme yapan Bahçeli, ofisine doğru yürürken görüldü. Sosyal medyada yayımlanan videoya Zeki Müren'in "Ağlama Sevdam" şarkısı ile "Kıbrıs Türk'tür" ifadesi de eşlik etti.
Bahçeli daha önce de Pile’deki olaya değinerek "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümeti BM Barış Gücü mensuplarına hak ettikleri cevabı vermiş, çalışmalarını engellemeye yönelik pervasız girişimleri bertaraf etmiştir. Kendisi haklıdır, bölgedeki müdahaleler doğrudur ve bizim tam desteğimize sahiptir." demişti.
BAHÇELİ’NİN KÖRÜKLÜ ÇİZMELERİNİN ARDINDAKİ MESAJ
Bahçeli giydiği çizmelerle Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun Lozan Antlaşması'nı imzalarken bir İtalyan yetkiliyle yaşadığı bir olayı yeniden canlandırdı.
Ankara'daki İtalyan Büyükelçisi zamanında Atatürk'le görüşmek istemiş, Türk lider de randevu vermeyi kabul etmiştir.
Görüşme sırasında İtalyan, Türkiye'den Antalya ve Rodos'tan vazgeçmesini istemiştir. Atatürk daha sonra yan odaya geçerek askeri kıyafetlerini ve siyah botlarını giymiş ve toplantıya geri dönmüştür. Bu gelişme İtalyanları "korkutmuş" ve tek kelime etmeden ayrılmışlardır.
SÖKE KÖRÜKLÜ ÇİZMESİ HAKKINDA
Söke Körüklü Çizmesi, sayası ve taban astarı dana derisinden, astarı keçi derisinden, tabanı ve ökçesi ise köseleden üretilen geleneksel üretim yöntemlerine bağlı kalınarak tamamen el işçiliği ile üretilen bir ayakkabıya deniliyor. Söke Körüklü Çizmesi siyah, kahverengi ve bordo renklerde üretiliyor. Her biri 3-4 cm uzunluğundaki körük kıvrımları ile şekillendirilen konçların yüksekliği yaklaşık olarak 46-47 cm, körük aralığı ise 3-4 cm olarak tasarlanıyor.
Fotoğraf: Söke Kaymakamlığı.
Söke Çizmesi'nin kökeni, mübadele sonrası Girit'ten Söke'ye yerleşen Hüseyin Rıfat Oral'ın (Sağır Usta) çizme zanaatini Söke'ye taşımasıyla başlıyor. Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan yerel arazi sahipleri, at binmeyi kolaylaştıran, rahat ve doğal yapısı ile yaz-kış giyilebilir olması, ayakta duruşuyla özgüven kazandırması gibi özelliklerinden dolayı Söke Körüklü Çizmesi'ni tercih ediyorlar.
Sağır Usta'nın Söke'deki çizme üretimi büyük ilgi görmüş, hatta Ankara Süvari Alayı'na çizme tedarik etmiştir. Ayrıca, kurtuluş mücadelesine destek veren efeler bu çizmeleri kullanmaya başlamıştır.
Fotoğraf: Söke Kaymakamlığı.
Zamanla, Sağır Usta'nın öğrettiği orijinal "Karışık Körük" modeli ve ardından Mehmet Yüksel Usta'nın Girit'ten gelen çizmeyi yorumlayarak Söke'ye özgü "Baklava (Akordeon)" ve "Düz Körük" modellerini tasarlamasıyla Söke Körüklü Çizmesi farklılaşmıştır. Bu çeşitler Söke'nin simgesi haline gelmiş, çevre il ve ilçelere ustalar tarafından öğretilerek yayılmıştır. (NTV)