Bakan Gül açıkladı: Israrlı taciz ve takibe ceza
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ısrarlı taciz ve takip fiillerinin ayrı bir suç olarak düzenlenmesine yönelik çalışmanın tamamlandığını söyledi. Meclis Genel Kurulu'nda devam eden bütçe görüşmelerinde konuşan Bakan Gül, uzun yargılamalara ilişkin tazminat taleplerinin bakanlık bünyesindeki komisyonda ele alınacağını da vurguladı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, savunma hakkının yanında mağdurun hakkının da çok önemli olduğunu ifade etti.
"Mağdur odaklı adalet" şeklinde kavramlaştırdıkları bu çalışmalarda vizyonlarının "Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır." olduğunu belirten Gül, "Bu kapı herkese açıktır, herkesin bu kapıdan memnuniyetle ayrılması temel amacımızdır. Suça sürüklenen çocuklar, cinsel suç ve şiddet mağduru kadınların ifade ve beyanlarının uzman eşliğinde alınmasını sağladık. Halihazırda 105 adliyede adli görüşme odaları var. Bu ortamlarda 40 binin üzerinde mağdurun derdi uzmanlar tarafından dinlenmiş ve yeni travmalar yaşamaması için çalışmalar yapılmıştır." bilgisini verdi.
Adli destek ve mağdur hizmetleri birimi tarafından şu ana kadar 20 bin vatandaşa doğrudan danışma ve bilgilendirme hizmeti verildiğini bildiren Gül, "Mağdurun elinden tuttuk, onu derdiyle baş başa bırakmadık. Vatandaşımızın, hukukun yük olan değil, yük alan anlayışıyla baş başa kalması için çalışmalarımızı yapıyoruz." diye konuştu.
Kadına yönelik şiddetle etkin mücadelenin de önemli çalışmalar arasında olduğunu ifade eden Gül, geçen yıl, Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde, "Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Büroları" kurduklarını, soruşturmaların buralarda görevlendirilen uzmanlaşmış savcılar tarafından yürütülmesini sağladıklarını hatırlattı.
Eşe karşı işlenen suçlarda cezayı artırıcı nedenlerin, boşanılan eşi de kapsamasının sağlandığını anımsatan Adalet Bakanı Gül, 90 yıldır uygulanan icra yoluyla çocuk teslimi işlemlerine son verdiklerini söyledi.
"1 MİLYON 650 BİN UYUŞMAZLIK UZLAŞMAYLA SONUÇLANDI"
Adaletin gecikmeden yerini bulmasının en önde gelen hassasiyetlerinden biri olduğunu belirten Gül, geç verilmiş bir kararın, dosyayı sona erdirmiş olsa da adaleti tecelli ettirmiş sayılmayacağını vurguladı. Gül, "Bunun için 'Geç gelen adalet, adalet değildir.' diyoruz. Bu nedenle yargıda hedef süre uygulamasını başlattık. Hakim-savcı en başta vatandaşımıza davanın ne kadar sürede biteceğini söylüyor ve vatandaş da önünü görüyor." ifadelerini kullandı.
2018’de iş, 2019’da ticari ve 2020’de de tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuğu dava şartı haline getirdiklerini anımsatan Gül, uygulamanın başından itibaren 1 milyon 650 bin uyuşmazlığın uzlaşmayla sonuçlandığını kaydetti.
Özellikle UYAP, e-duruşma, celse, hafta sonu noterlik, elektronik tebligat gibi düzenlemelerle çevreci uygulamaları sürdürdüklerini belirten Gül, sadece elektronik tebligat uygulamasıyla 51 bin 500 ağacın kesilmekten kurtulduğunu ve 3 bin ton kağıttan da tasarruf edildiğini bildirdi.
Gül, Ankara’ya yeni adliye binası için proje çalışmalarının sona geldiğini söyledi.
YAPILACAK DÜZENLEMELER
Gül, 2023 hedeflerine emin adımlarla yürüdüklerini, gecikmeyen adalet ve kolaylaştıran hukuk için yeni adımlar atacaklarını belirterek, "Uzun yargılamadan kaynaklı zararlar yönünden Bakanlığımız nezdinde İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna başvuru imkanı getireceğiz. Yani davası çok uzun sürdüğü için mağdur olan vatandaş artık bir daha 'Ben mağdur oldum, tazminat almak için mahkemeye başvurmak zorunda kalıyorum.' demeyecek. Mahkemeden kaynaklı bir eğer uzama, makul süre aşıldıysa devlet olarak, yürütme olarak vatandaşımızın mağduriyetini giderecek bir düzenleme yapacağız." diye konuştu.
Bakan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üst mahkemelere başvuru hususunda çok farklı süreler var. Bu sürelerle ilgili yeknesaklık sağlayacak düzenlemeyi hayata geçireceğiz. Boşanma davalarının uzun sürmesinden kaynaklı mağduriyetleri ortadan kaldıracak bir usul üzerinde çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. E-tebligat, e-duruşma, ara buluculuk gibi seri muhakeme, basit yargılama gibi yeni usullerin de kapsamını genişletmiş olacağız.
İhtisas mahkemeleri oluşturmaya devam edeceğiz. Vatandaşın malını mülkünü ilgilendiren konular öncelikli olarak davalarda görülecek ve sonuçlanacak. Vatandaşımız ile kamu kurumları arasında bir ihtilaf olduğunda, vatandaşımız devletle mahkemelik olmadan bir masa etrafında oturacak ve eğer anlaşamazsa dava yoluna gidecek. Vatandaş ile idare arasındaki itilaflarda pilot dava usulüne geçeceğiz. Örneğin, aynı konuda 10 bin dava var diyelim. 10 bin davanın bir tanesine göre, aynı konu olduğu için, 9 bin 999 dava aynı gün karara bağlanacak."
Hakim ve savcı yardımcılığını hukuk sistemine kazandıracaklarını ifade eden Gül, "Hakimlere ve savcılara coğrafi teminatı getireceğiz. Yargıtay, Danıştay üyeliğine seçilebilmek için birinci sınıf olma şartının yanında ayrıca kıdem şartını da getireceğiz." dedi.
Gül, ceza kanunundaki suç ve yaptırım dengesini, toplumun adalet duygusunu tatmin edecek şekilde tümüyle gözden geçireceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Israrlı taciz ve takip fiillerini ayrı bir suç olarak, caydırıcı bir suç olarak düzenlemeye yönelik çalışmalarımızı tamamladık. Bu konuda da ümit ediyorum en kısa zamanda gerekli düzenleme olacaktır. Yine, nefret söylemi ve nefret suçuna ilişkin ceza kanunumuzda yeni ve müstakil düzenleme yapılması da çalışma konularımız arasında. Şiddet mağduru kadın olsun, çocuk olsun, engelli olsun, hak arayışında adliyede yalnız bırakılmayacak. Bu konuda da çok özel çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Sanığın duruşma esnasında, avukatın hukuki yardımından daha güçlü bir şekilde istifade edebilmesi için duruşma salonunda oturma düzenine ilişkin bir değişiklik yapacağız. Savunma ve avukatlık hizmetlerinden alınan vergi oranlarını düşüreceğiz. Kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik iyileştirme yapacağız."
Adalet personelinin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaları da sürdürdüklerini bildiren Gül, "2022 yılı içerisinde düzenlenecek 3600 ek gösterge dahil tüm iyileştirmelerden adliye ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personelimizin de yararlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sözleşmeli personelin kadroya geçmesi hususunda da somut neticeleri 2022’de alacağımıza inanıyoruz. Fazla mesai ücretinin kapsamı ve miktarını artıracağız. Yine, 675’deki düzenlemeyle 'adalet hizmetleri sınıfı' oluşturarak bu konuda yeni bir hizmet sınıfının oluşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2022’de 12 bin yeni personel alacağız." dedi.
Bakan Gül, "İnanıyorum ki 2023 yılına kadar hala devam eden reformlar hayata geçecek ve her bir vatandaşımızın daha güvenli bir şekilde, adliyenin kapısından geçerken de o kapıdan girince de 'Evet, benim için, adalet için çalışan bir yargı var.' duygusuna kavuşması için çalışıyoruz." ifadesini kullandı. (AA)