Kemalpaşa Belediyesi önünde basın açıklaması yapan CHP İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Avukat Murat Bakan, “‘Operasyonluk’ bir durum yok. Tamamen belediyelerimiz töhmet altında bırakmaya ve kamuoyunda lekelemeye yönelik yapılmış bir şey bu ‘operasyon’ algısı” dedi, konunun detaylarını anlattı.
İzmir Kemalpaşa Belediyesi’nin geçen yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için organize ettiği ancak Ankara’daki terör saldırısı nedeniyle iptal ettiği Gülşen konseriyle ilgili kamu harcamalarında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla, Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, dört belediye bürokratı ve bir organizasyon şirketi yetkilisi gözaltına alındı.
CHP İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Avukat Murat Bakan, Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen ile birlikte Kemalpaşa Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı.
“‘Operasyonluk’ bir durum yok. Tamamen belediyelerimiz töhmet altında bırakmaya ve kamuoyunda lekelemeye yönelik yapılmış bir şey bu ‘operasyon’ algısı” diyen CHP’li Murat Bakan, konunun detaylarını anlattı.
“Cumhuriyet Halk Partili belediyeler son derece başarılı, yaptıkları özellikle sosyal hizmetlerle, sosyal belediyecilikle halk nezdinde ciddi etki yaratıyorlar, kamuoyu nezdinde bu algıyı yıkmak ve orada bir suç işleniyormuş algısı yaratmaya çalışıyorlar” diye konuşan CHP’li Bakan, “Herhangi bir Cumhuriyet Halk Partili belediyede bir hukuksuzluk varsa, o hukuksuzluğa önce müdahale edecek olan oranın belediye başkanıdır, burada olduğu gibi. Ya da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’dir Menemen örneğinde daha önce olduğu gibi. Yani biz de hukuka aykırı bir işe tolerans yok, sıfır tolerans gösteren bir siyasi partiyiz” dedi.
CHP’li Murat Bakan açıklamasında şunları söyledi:
Herhangi bir Cumhuriyet Halk Partili belediyede bir hukuksuzluk varsa, o hukuksuzluğa önce müdahale edecek olan oranın belediye başkanıdır!
Dün saat 4 gibi, Kemalpaşa Belediyesi’ne polis memurları gelerek, burada belediye başkan yardımcımız, muhasebe müdürü ve bir memur arkadaşımızı gözaltına aldı. Onun dışında iki kişi daha gözaltına alındı, birisi önceki kültür müdürü -görevden sayın başkanımız tarafından uzaklaştırılmış kişi-, bir de şirket müdürü. Kamuoyuna bu ‘Kemalpaşa Belediyesi’ne operasyon’ diye yansıdı, işin aslı böyle değil. Kemalpaşa Belediyesi başkanından kapıdaki güvenlik arkadaşımıza kadar herkesi töhmet altında bırakan bir basın açıklaması oldu. Gelip savcılığın belediyeden arkadaşlarımızı gözaltına alması da bu izlenimi güçlendirdi. Durumu biz basınla paylaşmak ve izah etmek istiyoruz. Konu; belediye başkanımız tarafından savcılığa bildirilmiş, savcılığa şikayette bulunulmuş ve bunla ilgili olarak da -iki kişiyle ilgili şikayette bulunulmuş- bir ihale ile ilgili… Bu beş ay önce yapılmış bir konu. Beş ay süresince Kemalpaşa Cumhuriyet Savcılığı bu süreci sürdürmüş. Son tahlilde o iki kişinin bugün tutuklama ile sevk edildiğini mahkemeye savcılık tarafından, diğer aslında şikayetçi olunmayan, konudan haberdar olmadığını düşündüğümüz üç kişinin de adli kontrolle mahkemeye sevk edildiğini öğrendik. Buradan şunu ifade etmek istiyoruz; herhangi bir Cumhuriyet Halk Partili belediyede bir hukuksuzluk varsa, o hukuksuzluğa önce müdahale edecek olan oranın belediye başkanıdır, burada olduğu gibi. Ya da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’dir Menemen örneğinde daha önce olduğu gibi. Yani biz de hukuka aykırı bir işe tolerans yok, sıfır tolerans gösteren bir siyasi partiyiz. Kemalpaşa belediye başkanımız da buradaki tüm bürokratlarımız da pırıl pırıl. Kemalpaşa Belediye Başkanımız Ulucak Belediye Başkanlığı, daha sonra Kemalpaşa Belediye Başkan Yardımcılığı, bugün Kemalpaşa Belediye Başkanı… Hem hayırsever kimliğiyle hem de bürokrat devlet adamı kimliğiyle Kemalpaşa’nın sevgisini, saygısını kazanmış ve burada gördüğü bir ihmali de kendisi derhal savcılığa bildirmiş bir belediye başkanıdır. Tüm bürokratlarımız da öyledir bunu kamuoyuyla paylaşmak isteriz.
Operasyon algısı oluşturulamaya çalışılıyor
“Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri kriminalize etmeye, yani bir suç işlenmiş gibi göstermeye yönelik… İstanbul’la başlayan, özellikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın aslında tutuklanmaması gereken Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere arkadaşlarımızın tutuklandığı, diğer belediye başkanlarımıza yapılan operasyonlar… Bunların hepsi hukuk dışı. Burada bir amaç güdülüyor; Cumhuriyet Halk Partili belediyeler son derece başarılı, yaptıkları özellikle sosyal hizmetlerle, sosyal belediyecilikle halk nezdinde ciddi etki yaratıyorlar, kamuoyu nezdinde bu algıyı yıkmak ve orada bir suç işleniyormuş algısı yaratmaya çalışıyorlar. Kemalpaşa’da da yapılan aslında benzer bir şey. Niye? Burada önce bir soruşturma izni alınması lazım. Bu üç kişiyle ilgili bir şikayet yok, o soruşturma izni verilirse eğer, bu soruşturma iznine itiraz ediliyor Danıştay Birinci Ceza Dairesi’ne. Yani bu işin böyle yürümesi lazım, ondan gelen duruma göre soruşturma yürütülür. Mülkiye müfettişleri, Sayıştay denetim yapan elemanları, bu konuları inceler, araştırır. Ama şimdi direkt belediyeye gelip, bu arkadaşlarla ilgili bir şikayet yokken ve beş ay önce belediye başkanı başvurmuşken; saat 4’te belediye kapanmadan belediyeye geldiğinizde toplumda bir algı yaratmış oluyorsunuz. Yani Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu anlamda yaptığı iş doğru bir iş değil. ‘Operasyon’ algısını güçlendirmeye yönelik bir işlem olarak görüyorum, aynı zamanda bir hukukçu olarak. Burada Kemalpaşa Belediyesi ile ilgili bir durum yok. Belediye Başkanı’nın yaptığı bir başvuru var. Aslında ‘operasyonluk’ bir durum da yok. Rutin bir hukuki, savcılığa yapılan müracaat, onun sonucunda yürümesi gereken iş ve işlemler… Tamamen belediyelerimiz töhmet altında bırakmaya ve kamuoyunda lekelemeye yönelik yapılmış bir şey bu ‘operasyon’ algısı.”
Milletin parasını kendi paramızdan çok daha hassas kullanıyoruz, çünkü vebali…
Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen ise şunları söyledi: “Çok değerli Genel Başkan Yardımcım, ziyaretinize teşekkür ediyorum, bize desteğinizden dolayı. Ben de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili etkinlik yapmak yola çıktık, kültür müdürlüğümüz bunu yönetiyor. Ama orada biliyorsunuz, TUSAŞ olayı oldu, şehitlerimiz oldu, biz de böyle bir etkinlikten vazgeçtik. Yani sanatçıyı getirmedik ama Cumhuriyet Bayramı ile ilgili diğer etkinliklerimizi, ilçemizdeki etkinlikleri devam ettirdik. Bununla ilgili bir firma ile anlaştık, o firma da bizim belediyemiz adına kaporalar vermiş. Bunun neticesinde biz de firma da zarar görmesi ama belediyemiz de zarar görmesin diye, bunu tatlılıkla hallettik. Çünkü aramızda bir sözleşme vardı, bunun neticesinde biz bu olayları bitirmiştik. Ama sonra bana bir ihbar geldi, dediler ki ‘böyle böyle…’ Kültür müdüresi ile ilgili bir itham geldi, bunun neticesinde ben de onu araştırdığımda orada beni de rahatsız eden birtakım şeyler gördüm ve ben hem idari soruşturma başlattım hem de savcılığa suç duyurusunda bulundurarak adli işlemin adli makamlar tarafından yapılması için böyle bir işlem başlattım. Bu, beş ay önceki bir hadiseydi. Bugün savcılığımız bunun araştırmasını yaptı. Bizler bu ülkede, bu milletin parasını kendi paramızdan çok daha hassas kullanıyoruz. Çünkü vebali… 120 bin kişinin parasını kullanıyorum, bunu da Kemalpaşa’da yaşayan herkes biliyor ve güvenleri de olmasa zaten burada olmayız. Ama ben de milletimize güveniyorum, adli yargılara güveniyorum, onların da doğru kararı vereceklerine inanıyorum. Ben iki kişiyle ilgili şikayette bulundum. Bir tanesi firma yetkilisi bir tanesi de bizim o günkü kültür müdürümüz hakkında. Diğer arkadaşlarımız belediye başkan yardımcısı, muhasebe müdürü ve bir tane evrak hazırlayan arkadaş… Burada belediye kanunlarıyla hepimize verilen sorumluluklar var, esasında memurların yargılanması ile ilgili kanunla yargılanmaları gerekir böyle bir suç varsa… O yüzden burada Kemalpaşa Belediyesi’ne yapılan bir operasyon değil bu. Bizim bir konuyla ilgili yapmış olduğumuz bir işlem bu ve buradan da ‘operasyon’ çıkarmak yanlış ama maalesef bunlar olabiliyor.”