İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir programları kapsamında Seferihisar ilçesinde bulunan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) konutlarında incelemede bulundu. İncelemede AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı ve Necip Nasır ile İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger yer aldı. TOKİ şantiyesi ziyareti kapsamında protokol, örnek daireyi inceledi. Ardından gazetecilere açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Bugün Bakanımız ile İzmir'de depremzede kardeşlerimizi ziyaret etmek ve sahada yapmış olduğumuz işleri bire bir yerinde görmek için geldik. Depremin ilk anından itibaren AFAD'ımız ile Kızılay'ımız ile TOKİ'miz ile bakanlarımız, milletvekillerimiz ile güzel İzmir'imizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık ve mücadeleyi hep birlikte verdik. İzmir'in deprem riskini bertaraf etmek amacıyla gerek şehir merkezinde yapmış olduğumuz İzmir tarihinin en büyük dönüşüm projelerinden biri olan 5 bin 400 konutluk bağımsız bölümlerin bu yıl sonuna kadar teslimleri yapılacak. Bunun dışında da İzmir'in merkezinde de deprem dönüşümüne ilişkin konutları yapıyoruz. Bulunduğumuz Seferihisar'da yaklaşık 1050 bağımsız bölümden oluşan, zemin artı 3 katı geçmeyen, yerel mimariye uygun, Bodrum kayrak taşı ile kaplanmış, bölgenin renklerini, dokusunu yansıtan projemize ilişkin de 22 bin başvuru aldık" dedi.
13 BİN 500 KONUT TAMAMLANDI
İzmir'de yapımı tamamlanan konutlara değinen Bakan Kurum, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde İzmir'de toplamda tamamladığımız konut sayısı 13 bin 500'dür. Bunun maddi değeri yaklaşık 9 milyar TL. Hastanelerimiz, stadyumlarımız, okullarımız ve camilerimiz ile de İzmir'in ihtiyaç duyduğu projeleri bir bir gerçekleştiriyoruz. Şu an 10 bin 200 konutlarımızın inşası devam ediyor. İzmir'imize şu sözü verdik; deprem riskini bertaraf etmek amacıyla İzmir'in her yerinde dönüşüm anlayışıyla projelerimizi gerçekleştireceğiz. Yine belediyelerimizin de elini taşın altına koyacağı süreci hep birlikte yönetmemiz gerekiyor. Belediyelere de çağrım, bu noktada yapılması gereken her türlü dönüşüm projesinde işin içine girmeleridir. Biz de bakanlık olarak her türlü desteği vereceğimizi iletiyoruz" ifadelerini kullandı.
SIĞACIK'TA MİLLET BAHÇESİ PROJESİ
Seferihisar'da sosyal konut talebi olduğunu söyleyen Bakan Kurum, "Seferihisar'da vatandaşlarımızın teşkilata ilettikleri yeni sosyal konut talepleri var. Bu vesileyle 2022 yılı içerisinde öncelikli Seferihisar'da oturan kardeşlerimize verilmek üzere sosyal konut projesini TOKİ Başkanlığımız eliyle çıkıyor olacağız. Burada vatandaşımız Doğanbey- Ürkmez Sanayi Sitesi yapılmasına ilişkin talepleri var. Sanayi sitemizi de kooperatifimiz ile çalışacağız. İnşallah mutabakata geldiğimizde de yapım sürecini de gerçekleştirip, esnafımızın huzurlu olacağı bir alanı kazandırmış olacağız. Sığacık'ta 65 bin metrekarelik alanda kaymakamlığımız ile bir millet bahçesi projelendiriyoruz. Gençlerin, çocukların vakit geçireceği bir millet bahçesi içinde projelendirme sürecine başladık. En kısa zamanda millet bahçemizi de kazandırmış olacağız" diye konuştu. (DHA)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir'de depremzedeler, TOKİ şantiye işçileri ve AFAD çalışanlarıyla Bayraklı ilçesinde sokak iftarında buluştu.
Bakanlar Soylu ve Kurum, program öncesi, 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nın yerine inşa edilen konut alanında kurulan iftar sofralarını tek tek gezerek vatandaşlarla sohbet etti.
Murat Kurum, burada yaptığı konuşmada, İzmir depreminde hayatını kaybeden 117 kişiyi bir kez daha rahmetle yad ettiğini söyledi.
İzmirlilerle dertleştiklerini, hasret giderdiklerini vurgulayan Kurum, "Deprem sırasında burada hep birlikteydik. Sizlerle birlikte kardeşlerimizin yaralarını sardık. İşte bu sebepten yaklaşık 4 ay sonra yeniden, istiklalimizin tapusu, istikbalimizin teminatı bu aziz şehirde bulunmaktan; çok büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Buradan 5 milyon İzmirli kardeşimize sonsuz sevgilerimi, muhabbetlerimi iletiyorum." dedi.
Mevlana'nın "Kötü havalarda insan dosta aç olur. Bir araya gelse dost dosta ilaç olur. Güller, tek tek bir şeye benzemez. Öbek öbek olunca baharlara taç olur" sözlerini hatırlatan Kurum, millet olarak her zaman mutluluğu paylaşarak çoğalttıklarını dile getirdi.
- "O gün verdiğimiz sözleri hiç unutmadık"
Acıyı ve hüznü de yine paylaşarak azalttıklarını vurgulayan Kurum şöyle devam etti:
"İşte burası Bayraklı. Bundan tam 2 yıl önce bu sokaklarda, toz duman içinde bir oraya bir buraya koşturuyorduk. O günleri unutmadık. O gün verdiğimiz sözleri hiç unutmadık. Yitirdiğimiz canların kimi bir babaydı; evinin direğiydi, depremde İzmir o direkleri yitirdi, Rıza Bey Apartmanı'nda yitirdiğimiz babalarımızı unutmadık. Kimi henüz daha çocuktu, evin neşesiydi, İzmir o gün o neşeyi tarihinin en büyük afetinde kaybetti. Doğanlar Apartmanı'ndaki yavrularımızı unutmadık. Kimi yuvasından sevgi ve huzur eksik olmasın diye, pencere önlerinde yavrularını bekleyen dilleri dualı annelerimizdi. Yılmaz Erbek Apartmanı'ndaki annelerimizi unutmadık. Emrah Apartmanı'nı, Egemen Apartmanı'nı, Barış Sitesi'ni, Cumhuriyet Sitesi'ni unutmadık. Ama biz umudu da unutmadık. Umut'u, bir an bile aklımızdan çıkarmadık. İzmir'de Elif bebek kardeşi Umut'u kaybetti. Ama tam 65 saat sonra tüm milletin umudu oldu. Elif’in 'Ben hala buradayım.' diyen ellerine 85 milyon hep birlikte tutunduk. 91 saat sonra, toz değmiş saçlarıyla bile cenneti anımsatan mucizemizi, Ayda bebeğimizi kucakladık. O gün, ilk dakikalar itibarıyla İzmirlilere bir söz daha verdik; 'Çocuklarımızı önce kurtaracağız, sonra onlara en hızlı şekilde yeni sıcak, sağlam, güvenli yuvalarını armağan edeceğiz.' dedik."
Hayatları yeniden başlatmak için vatandaşlara söz verdiklerini ifade eden Kurum, TOKİ ile İzmir tarihinin en büyük deprem dönüşüm çalışmasını başlattıklarına işaret etti.
Hiç vakit kaybetmeden 5 bin 400 bağımsız birimin planlamasını yaptıklarını anlatan Kurum, "Yapımına süratle başladık. Bir taraftan vatandaşlarımız taşıdık, bir taraftan onlara sağlam, güvenli yine barınma imkanlarını verdik. 1 yıl bile bitmeden, 26 Kasım 2021'de yaptığımız toplam 741 bağımsız bölümü de sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle depremzede kardeşlerimize teslim ettik. " diye konuştu.
Konutların yapımında çalışanlarla iftar sofrasında bir araya geldiklerini kaydeden Kurum, onların gayretleriyle tüm projeleri etap etap tamamladıklarını söyledi.
- Rezerv konutları mayıs sonu teslim ediliyor
Hemen hemen her gün yeni konut teslimlerini yaptıklarını vurgulayan Kurum, "Bayraklı'da yerinde dönüşüm kapsamında 1404 konut, 289 iş yerini yapıyoruz. Bunlardan 723 konut ve 164 iş yerini bitirdik. Vatandaşlarımıza teslim ettik. Bir müjdeyi de paylaşmak istiyorum. Önümüzdeki ay sonu itibarıyla 681 konutumuzu daha hak sahiplerine teslim etmeye başlayacağız. Bayraklı merkezinde dönüşüm alanında evine girmemiş depremzede kardeşimiz kalmayacak. Yine burada, rezerv konut kapsamında 3 bin 657 konut, 52 iş yeri yapıyoruz. Rezerv konutlarımızın da teslimine mayıs sonu itibarıyla başlayacağız. İnşallah etaplar halinde yıl sonuna kadar tüm konutlarımızı İzmirli kardeşlerimize teslim etmenin, mutluluğunu yine sizlerle, hep birlikte yaşayacağız." dedi.
Bakan Murat Kurum, konutların yapımında görev alan personele, AFAD, UMKE, Türk Kızılay, emniyet güçlerine teşekkür etti.
Süleyman Soylu, burada yaptığı konuşmaya, İzmir Depremi'nde hayatını kaybeden 117 kişiye rahmet dileyerek başladı.
Depremde büyük acıların yaşandığını dile getiren Soylu, 960 kişinin yaralandığını, 104 vatandaşın da enkaz altından sağ çıkarıldığını hatırlattı.
Millet olmanın önemini vurgulayan Bakan Soylu, "Toprağın etrafını çevirirsiniz arazi olur ama üzerindeki yaşanmışlıklarla vatan olur. İnsanlar bir araya geldiğinde topluluktur ama birlikte bir tarihi yaşayınca, zorlukları yaşayınca, zaferler, acılar, hüzünler, sevinçler yaşayınca o millet olur." ifadelerini kullandı.
- "Bu badireden güçlü bir millet olmayı başararak çıktık"
Türk milletini güçlü yapanın birlikte yaşadıkları ve başardıkları şeyler olduğunu vurgulayan Soylu, şunları söyledi:
"30 Ekim 2020'deki İzmir Depremi, bizim millet sınavımızdır. Allah'a çok şükür, biz bu sınavı binlerce kez olduğu gibi yine milletimizin büyük fedakarlığıyla, sabrıyla beraber aştık. Hiçbir ayrılığa, fitneye, kargaşaya fırsat vermeden tam bir dayanışma içinde hem kurumlarımızın hem devletimizin hem de hemşehrilerimizin ve İzmirlilerin ferasetiyle, soğukkanlılığı ve gücüyle bu badireden güçlü bir millet olmayı başararak çıktık."
- Son 2 yılda yaşanan afetler
Soylu, sıkıntılı sürecin kargaşaya ve acizliğe meydan vermeden devlet ve milletin kenetlenmesiyle modern ve büyük bir devlete yakışır şekilde atlatıldığını belirtti.
Son dönemde yaşanan Elazığ, Van Başkale, Bingöl ve İzmir'deki depremler, Arhavi'deki su baskını, Antalya ve Muğla'daki orman yangınları, Giresun Dereli, Kastamonu, Sinop ve Bartın'daki selin yanı sıra salgını hatırlatan Soylu, "Son 2 yıldır karşı karşıya kalmadığımız afet olmadı desem eksik söylemiş olmam." diye konuştu.
Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Allah bize ne kadar görev verir bunu bilmeyiz ama biz böyle işlerle karşılaştığımızda eğer makamlarımızla ilgili bir değerlendirmelerde bulunuyorsak, biz bu milletin evlatları değiliz demektir. Her birimiz sadece evlatlığı bu insanlara nasıl yaparız, bu zor zamanda nasıl el uzatırız diye bir anlayış içinde olduk. Birbirimizle büyük dayanışma içinde ve devletin, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu irade, talimatlar ve takibi şeklinde nasıl vatandaşını bu zorluktan çekip çıkarır anlayışıyla hareket ettik."
- İzmir Depremi'nde yaşananlar
İzmir Depremi sırasında koronavirüse yakalandığını hatırlatan Soylu, İzmir'e gelmeyi çok istediğini, gelişmeleri adım adım uzaktan izlediğini aktardı.
Herkesin elini taşın altına koyduğunu söyleyen Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben vatandaşımızın eksik bir şey söylemesini istemiyorum. Nasıl çözecekseniz çözün.' şeklindeki talimatları doğrultusunda çalıştıklarını söyledi.
Bakan Soylu, geçmişte devlet güçlerinin deprem, sel felaketinden çok sonra olay yerine geldiğini kaydederek, vatandaşın o dönemde "Nerede bu devlet?" diye sorduğunu, bugün ise "Allah devletten razı olsun." noktasına gelindiğini söyledi.
Milletin karşısında boynu bükük kalmadıklarını ifade eden Soylu, şöyle dedi:
"Allah şahittir; Elazığ'dan, Malatya'dan İzmir'e kadar, köyün tepesine kadar, insanların ağıllarından koyunlarını çıkarana kadar, 'Allah'ım sen bize bir fırsat verdin, verdiğin fırsat şu sınavda makamında mı oturacaksın yoksa oradaki vatandaşın yanında olup onun duasını, rızasını almak için çaba mı sarf edeceksin?' diye bir sınavda olduğumuz bilinciyle, bu devletin ne kadar imkanı varsa vatandaşımızın karşı karşıya kaldığı bu süreçteki zorlukları aşabilmek için önüne sermeyi kendimize bir vatandaşlık görevi değil, bir evlatlık ve kardeşlik görevi olarak gördük. Nerede bu devlet anlayışından bu millet, karşı karşıya kaldığımız bütün afetlerde Allah devletten, milletten razı olsun noktasına geldi."
- "Almanya kadar zengin değiliz ama..."
Milleti zorluktan çıkarırken hiçbir hesap yapmadıklarını dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
"Biz belki Almanya kadar zengin değiliz ama Almanya'da yıl başından hemen önce bir sel felaketi oldu. Aynı zamanda Kastamonu'daki sel felaketini beraber yaşadık. Hala daha bir onarmayı gerçekleştiremediler. Biz de Allah'ın izniyle, devletimizin gücü, milletimizin yardımıyla hangi atölyeye, fabrikaya bir şey olmuşsa hangi eve bir sıkıntı olmuşsa hepsine tek tek uzandık."
Millete mahcup olmamak için dua ettiklerini söyleyen Soylu, "Kim ne söylerse söylesin biz bir sınavda olduğumuzu biliyoruz. Allah kimseyi böyle sıkıntılarla karşı karşıya bırakmasın. Bize itimat edin, bize güvenin, biz sizi yarı yolda bırakmadık. Biz sizi başka ülkelerin bize baskısına rağmen 'Aman gelin el verelim oturalım, bunları halleşelim, siz bize bizim makamımız için dokunmayın' demedik. Hiç önemli değil bu ülke hür olsun, bağımsız olsun." ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, "Bugün evlatlarımız Metina'da, Zap'ta, Avaşin-Basyan'da da ölüme koşuyorlar, şehadete yürüyorlar. Ne için biliyor musunuz? Sizin çocuklarınızın, bizim çocuklarımızın bu ülkede birilerinin tasallutu altında kalmaması için. Hiç merak etmeyin, hiç endişe etmeyin o terör yuvaları Cumhuriyetin 100. yılına varamayacak, varamayacak, varamayacak...." dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise İzmir depremini yaşayan vatandaşlarla, bu mübarek günlerde aynı sofrada buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Depremde 91 saat sonra enkazdan çıkarılan 3 yaşındaki Ayda Gezgin'in babası Uğur Gezgin, Soylu ve Kurum'a hediye takdim etti.
İftar programına İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AFAD Başkanı Yunus Sever, TOKİ Başkanı Ömer Bulut, İzmir Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, MHP İl Başkanı Veysel Şahin ve bazı AK Parti İzmir milletvekilleri, diğer ilgililer ve çok sayıda depremzede katıldı.
Bakan Soylu ile Kurum, beraberindekilerle depremzedeler için yapılacak konutlara ilişkin örnek daireyi de gezdi.