Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İzmir İktisat Kongresi açılışı için İzmir'e geldi. Kongrenin açılışı adına İzmir'de bir otelde düzenlen yemek öncesi Tarihi İzmir Kongre Binası'nı eşi Özlem Nebati ile birlikte ziyaret eden Bakan Nebati'ye İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı eşlik etti. Kongre binasında mapping gösterisini izleyen Bakan Nebati, daha sonra otele geçti. Otelde bir konuşma yapan Bakan Nebati, "Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partinin dahi ilgisizliği sonucunda tarihi kongrenin gerçekleştirildiği bina 1979 yılında yıkılarak unutulmaya yüz tutmuş olması üzücü vericidir. Yeniden ayağa kaldırarak tarihimize sahip çıkıyoruz. Tarihi binanın ayağa kaldırılması için gayret gösteren valimize teşekkür ediyorum. Otoparka dönüştürülmüştü. Valimiz yeri buluyor, sahibini buluyor, sahibi ile kamu adına sıkı bir pazarlığa giriyor. Bu alan otopark olamaz, bu alan 99 yıl öne Türkiye Cumhuriyeti'nin çok önemli kongresini yapmış, bina kurucusu olan bir parti temsilcileri tarafından yıkılmış olsa bile buna Türkiye Cumhuriyeti, İzmir Valiliği mutlak surette sahip çıkacak duygusu ile devlet adamı duruşu ile hareket ettiği için bugün bu bina aslına uygun şekilde önümüzde duruyor. Hareket böyle, tarz bu olması lazım. Öyle lafta değil. Çünkü biz bu toprakların sahibiyiz. Bu toprakların sahibi olarak sadece konuşmayız yaparız. Yaptığımız işlerde bu ülkenin 21'inci yüzyılda Türkiye Yüzyılı olma ideali ile hareket etme bilincini toplumun her kesimine aşılama gayreti vardır. İnanarak, güvenerek, yolumuza devam edeceğiz" dedi.
'DEPREM NEDENİYLE ERTELENDİ'
Tarihi kongrenin 100'üncü yılı olan 17 Şubat'ta gerçekleştirmeyi çok arzuladıklarını ancak yüzyılın afeti ile Türkiye'nin karşı karşıya kaldığını hatırlatan Bakan Nebati, deprem sonrasında depremden etkilenen vatandaşların yanında olmak için harekete geçtiklerini ve bu yüzden kongrenin ertelenmesine neden olduğunu söyledi. Milli mücadelenin başlatıldığı İzmir'de mili ekonominin ilk hamlesine de ev sahipliği yaptığını vurgulayan Bakan Nebati, "Dönemin kurucu kadrosu, zamanın ruhunu ve ülkemizin içinde bulunduğu durumu en doğru şekilde okumuş ve milletimizin desteğini yanına alarak İzmir İktisat Kongresi'ni milli bir bakış açısı ile gerçekleştirmiştir. Yeni cumhuriyetin ülkemizin kalkınmasına odaklı ve serbest girişimine dayalı bir ekonomi anlayışı üzerinde yükseleceği İzmir'den bütün dünyaya ilan edilmiştir. Milli mücadele yıllarında Misakı Mili bize ortak hedef tayin etmiş ise İzmir İktisat Kongresi'nde alınan misakı iktisadı kararları da o dönemin koşullarında yeni Türkiye'nin istikametini çizmiştir. Yeni ekonominin çerçevesi, kapalı ekonominin de üretim araçlarının devlet tekeline alınmasının seçenekler arasında olmadığını net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu durum ülkenin potansiyeline olan güvenin göstergesidir" ifadelerini kullandı.
''DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR' SÖZÜ MEYDAN OKUMAYDI'
100 yıl önce olduğu gibi bugün de küresel ekonominin çeşitli meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Nebati, "Bu meydan okumalarını yapanlardan birisi de biziz. Dünya 5'ten büyüktür. Bunu Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler'de ilan etmişti. Bu aslında birçok ülkenin sesine tanıklık eden bir andı. Bu bir meydan okumaydı. 21'inci yüzyıl, Türkiye ekonomisinin özellikle Türkiye ekonomi modelinin, çünkü adının Türkiye olması değerlidir. Meydan okumanın Türkiye'den kaynaklı ve bölgesel güç olmaktan çıkıp küresel bir güce dönüştüğü bir anlayışın tezahürüdür. Bizim meydan okumalarımız birilerini yok etme, ezme, üzerinde yükselme üzerine kurulu değil. Refahın dünya standartları içerisinde yaşandığı ülküde en iyi şekilde dağıtılması ve bu refah ülküsüne giderek paylaşımın doğru yol ve seçeneklerle yapılmasını ifade edilmesidir. Duruşumuz ve meydan okumamız çok net. İkinci yüzyıla girdiğimiz ama aynı zamanda 21'inci yüzyılı Türkiye Yüzyılı ilan ettiğimiz, artık logomuz haline gelen bir gerçekliğin, bir gücün küresel olarak yükselen bir ülkenin kenetlenerek ortaya koyduğu bir duruştur. Türkiye, bir ifadeyi kullanıyorsa 21 yıllık bu müthiş donanımla bunu kanıtlıyorsa, potansiyel ve gücüne inanıyorsa bunun altı çok doludur. Togg , TCG Anadolu, İHA, SİHA, Atak, Altay tankı ile teknoloji ile gücüyle ve Akkuyu da olduğu gibi nükleer tesis olma özelliğini alması ile Karadeniz'de kendi imkanları ile milli gazın çıkarılmasında milli araçların kullanarak ortaya koyduğu bu performansla bunu gerçekleştiriyor. Sloganik laflarla ortaya çıkmış, hayal dünyasında kurulu, o hayallerle birilerini ikna etme üzerine kurulmuş bir dünya değil. Türkiye yüzyılı dünyası, sapasağlam temeller üzerinde ilerliyor. Bu ilerleyişinin önünde kimse duramayacak. Artan kutuplaşma, üretim merkezlerini doğuya kayması, küresel borçların artması, gelir dağımın bozulması gibi ciddi meseleler karşımızda duruyor. Yılarca bizlere dayatılan tek tip reçeteleri bir kenara attık" diye konuştu.
TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ VURGUSU
Ekonomimizin yapısal özeliklerini dikkate alan politika seti oluşturduklarını anlatan Bakan Nebati, "Çünkü bu koşulları aldığınız zaman, bu politika setini Türkiye toplumu gerçekliği, ekonomik yapısı, ilişkiler ağını iyi biliyorsanız bunun adı artık Türkiye Ekonomi Modeli'dir. Bunu hayata geçirdik. Yerli ve milli imkanlarımızı daha fazla yatırım istihdam, üretim ve ihracat için seferber etmek kararı aldık ve yolumuza devam ediyoruz. Katma değerli üretim alanlarını desteklemeye başladık. Politikamızın karışlığını birçok makro veride görebiliyoruz. Dünyanın son 3 yılında küresel salgın, dünyayı yordu, strese soktu. Bununla uğraşırken de biz pozitif olarak ayrışacağız. 'Atmış olduğumuz adımlarla, uyguladığımız politikalarla Türkiye olarak dünyadan pozitif olarak ayrışacağız' dediğimizde inanamadılar. Bu kadar ağır bir stres, hemen yanı başımızda başlayan savaş sadece bölgesel bir sıkıntı yaratmadı, aynı zamanda küresel olarak ağır sonuçlar doğuran neticeleri yaşamamıza neden oldu. Emtia fiyatları enerjide tarihi rekorlar kırdı. Böylesine ağır koşullarda dünyadan ayrışan bir ülkeyiz. Bu küresel krizden en az yarayla geçen ülke Türkiye oldu. Bunun üzerine dünya ülkelerin yaşadığı değil bu ülkenin yaşadığı yüzyılın afeti ile karşı karşıya kaldık. Bu afete rağmen 14 milyon insanın doğrudan, 85 milyon insanın tamamen etkilendiği, çok ağır bir etki bıraktığı ortamda Türkiye bu koşulların da üzerinde bir başarı hikayesi yazıyor. İlk çeyrekte yaşadıklarımız İzmir'de doğuya kadar üretim, ihracat, istihdam her alanda Türkiye, Türkiye Yüzyılı'nı hak edecek şekilde pozitif olarak ayrılıyor. Her ülkenin kolay başedebileceği iş değil. Savaş başladığında dünyanın birçok ülkesi resesyonla karşı karşıya kaldığında 'Siz bu işi nasıl yapacaksınız?' diye soruyorlardı. Biz 'Büyüyerek, zamana yayarak' dediğimizde onlar 'Olmaz' demişti. İşte netice, ABD'de iflas eden bankalar, birçok ülkede büyümenin yeterli seviyeye gelmemesi. Türkiye bir aferini bu ülke içerisindeki tüm paydaşlar tarafında hak ediyor. Bir ay içerisinde 20 milyar dolar üzerinde tek seferde yapılan Akkuyu nükleer santralin ilk yakıt alımını yapıyorsanız, TCG Anadolu yapıyorsanız, Togg'u karayollarında yolculuğa çıkarıyorsanız, kendi gazınızı çıkarıyorsanız, İstanbul finans merkezini açıyorsanız, bölgesel güç sonrası küresel güç olmayı hedefliyorsanız bu ülke alkışı da aferini de hak ediyor. Bu ülke büyüyecek, gelişecek, 21'inci yüzyılı Türkiye Yüzyılı olarak ilan etti. Bunu mutlak şekilde sağlayacak. Küresel ölçekte en büyük ilk 10 ekonomi arasına yükseltmek konusunda kararlıyız" dedi.
'TÜRKİYE YÜZYILI HEDEFİNDE YOL GÖSTERİCİ OLACAK'
İzmir İktisat Kongresi'nin ilki gibi Türkiye'ye ışık tutacağını, birliğimizi güçlendireceğini, Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşılmasında yol göstereceğini vurgulayan Bakan Nebati, şöyle konuştu: "İzmir için büyük olan, Türkiye için hedefleri belirleyecek merkez konumda olacak. Toplantı neticesinde ortaya çıkacak küllüye Türkiye ekonomi modelini daha da güçlendirilmesi, aksaklıkların giderilmesi küresel ekonomiye olan katkısının sağlanması anlamında gerek reel sektörler, gerek STK, gerek finansal alandan, gerek hocalarımız mutlak surette bize ışık tutacaklardır. Hocalarımızdan özel beklentimiz özgün duruşu sergilemektir. Hazır reçeteleri bu topraklar kabul etmiyor. Bu topraklara uygun reçeteler uygun bir perspektif çizeceklerine inancım çok derin. 3 gün sürecek kongre, bizler açısından 21'inci yüzyılın ışığı olacak."
'İZMİR 'DAVOS' KONGRE OLMAYA ADAY'
İzmir'in Anadolu'nun batıya açılan kapısı ve önemli bir liman kenti olduğunu dile getiren İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, tarihin hep kritik eşiklerinde önemli hadiselerin meydana geldiği bir şehir olduğunu belirtti. Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomi politikalarının İzmir'de belirlendiğini hatırlatan Vali Köşger, yine önemli bir eşikte İzmir'in işaret fişeğini yakacağını aktardı. İzmir'in her alanda iddiası olduğunu vurgulayan Köşger, "İddialı olmamız gereken alanlarından bir tanesi ise Davos diye bir şey var. Her sene toplanıyor dünya ekonomik formu gibi. Aslında tarihi arka planı anlamında İzmir İktisat Kongresi ondan çok daha köklü geçmişi olan bir hadise. İzmir Davos'tan daha önemli ekonomi kongrelerini yapılacağı bir kongre olmaya aday" dedi. (DHA)