Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Pamukta üretimin tekrar 1,5 milyon tona gelmesi için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyor. Ülkemizin ihtiyacı olan pamuğu garanti altına almamız gerekiyor" dedi.
Pamukta yeni sezonun ilk ürününün İzmir Ticaret Borsasına gelmesi dolayısıyla Korbey Salonu'nda sezon açılışı ve sembolik açık artırma töreni düzenlendi.
Törende konuşan Bakan Zeybekci, sezonun bereketli olmasını temenni ettiğini ifade etti.
Yaklaşık bin yıldan bu yana dokuma yapılan bu coğrafyada bu işin binlerce yıl daha yapılmaya devam edeceğini, Türkiye'nin pamuktan ve tekstilden vazgeçemeyeceğini, bunu milli bir politika olarak gördüklerini anlatan Zeybekci, 2000'li yıllarda Türkiye'nin tekstilden vazgeçmesi gerektiği yönündeki düşüncelerin ne kadar yanlış olduğunun bugünkü ihracat rakamlarıyla görüldüğüne dikkati çekti.
Bugün pamukta kilogram başına 80 kuruş destek verildiğini, üretimin geçmişe göre biraz toparlanmaya başladığını dile getiren Zeybekci, "Pamukta üretimin tekrar 1,5 milyon tona gelmesi için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyor. Ülkemizin ihtiyacı olan pamuğu garanti altına almamız gerekiyor." diye konuştu.
İhracata verilen desteklerin geçen yıla göre üç kat arttığını, hükümet olarak ihracatçının istediği tüm desteği verdiklerini aktaran Zeybekci, yüzde 5,1'lik büyüme oranının içinde yüzde 3,9'unun yatırımlar, üretim ve ihracattan gelmesinin bunun bir sonucu olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu'nun sözleri
Zeybekci, konuşmasında IKBY'deki referandumla ilgili ambargo tartışmalarına değindi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünkü grup toplantısında konuyla ilgili sözlerine de dikkati çeken Zeybekci, şöyle konuştu: "Anamuhalefet partisi genel başkanının Meclis grup toplantısında yine birileri eline kağıt vermiş. Biz o dile getirdiği konuları yaşamakla gurur duyuyoruz. Recep Tayyip Erdoğan'ı 23-24 yıldır tanıyorum, onun olduğu ortamda herşey o kadar sağlıklı bir şekilde tartışılır ki onun formülü şudur; 'fikirlerin çarpışmasından savaşmasından ortaya sağlam sonuçlar çıkar'.
Irak'la ilgili yaşanan, bizim milli güvenliğimize, hassas değerlerimize muhalefet eden bu referanduma karşı ülkelerin başlattığı, Türkiye'nin de alacağı tedbirlerin tartışıldığı bir ortamda, Türkiye'nin böyle bir ortamda alınmış bir kararı olmamasına rağmen biz, Kuzey Irak'a ambargo uygulanmasının Kuzey Irak ve Türkiye'yle ilgili ekonomik sonuçları hakkında genel itibarıyla fikirlerimizi beyan ettik. Bu fikirlerimiz, Cumhurbaşkanımızın huzurunda da açık seçik beyan ettiğimiz fikirlerimizdir.
Şimdi bugün çıkmış diyor ki 'Cumhurbaşkanı şöyle şöyle söylerken Ekonomi Bakanı başka şey söylüyor.' Ne güzel söylemişsin. Senin huzurunda birisi aykırı bir fikir söylediği zaman salondan attırıyorsun, senin partinde birisi aykırı bir fikir söylediği zaman partiden ihraç ettiriyorsun. Kaldı ki ben asla aykırı bir fikir söylemememe rağmen... Hükümet politikalarıyla ilgili tek konuşma makamı cumhurbaşkanımız ve başbakanımızdır. Bizler arkadaşlarımızla istişare ettiğimiz konuları görüşürüz. Bununla gurur duyuyoruz. Yani cumhurbaşkanımızın huzurunda farklı fikirlerin tartışıldığı, AK Parti'de farklı fikirlerin oluştuğunun en önemli tespitidir bu."
"Mevzu bahis vatansa..."
Kuzey Irak meselesinin de bölgenin tüm hassasiyetlerine uygun şekilde çözülmesini umut ettiğini dile getiren Zeybekci, bu bölgedeki soydaşların hakları ve Türkiye'nin hassasiyetleriyle ilgili kimsenin aklından yanlış bir şey geçmeyeceği ortamın sağlanması gerektiğine işaret etti.
Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim Türkiye olarak güneyimizden bir terör ağıyla, çemberiyle sarılmamıza da asla ve asla müsaade etmeyeceğimizi kimse unutmasın. Ticari ve ekonomiyle ilgili değerlendirme ve tespitlerimiz ayrı ama milli menfaat söz konusu olduğunda Gazi Mustafa Kemal'in dediği gibi 'mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır.' Bu millet hassas zamanlarda bir ve beraber olmasını bilir. Gönlümüz temenni ediyor ki bu işler üreticimizin, ekonomimizin en az zarar gördüğü şekilde sonuçlanır. Ha yok, eğer cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın hükümetimizin söylediği sözleri dikkate almadan adım atanlar olursa bunun gereğini yapmaktan çekinmeyeceğimizi de tüm dünyaya söyledik."
Üretim yüzde 15 arttı
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise dünya pamuk fiyatlarının uzun süre düşük seyretmesi ve Türkiye'deki teşvik politikaları nedeniyle pamuk üretim alanının 2000'li yıllarda yüzde 40 azaldığını, üretici sayısının ise 60 binlerden 15 binlere gerilediğini dile getirdi.
Kestelli, "2016-2017 sezonunda 1,4 milyar dolar değerinde 801 bin ton pamuk ithal ettik. 2000 yılından sonra pamuk ithalatı için harcadığımız döviz miktarı 20 milyar dolar. Son birkaç yıldır pamuk fiyatlarının olumlu seyri ve diğer tarımsal ürün piyasalarında yaşananlar nedeniyle bu sezon bölgemizde pamuk üretiminde yaklaşık yüzde 15 civarında bir artış olmasını ve uzun yıllar sonra 200 bin ton sınırını aşmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı ve İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz ise her yıl 600-900 bin ton pamuk ithal edildiğini ancak son yıllarda üretimin hükümetin politikalarıyla 850 bin tona çıktığını, gelecek yıl 1 milyon tonu hedeflediklerini aktardı.
Pamukta kilogram başına verilen destek miktarının en az enflasyon oranı kadar artırılması gerektiğini dile getiren Kocagöz, bu düzenlemelerin hayata geçirilmesi halinde ülkenin ithalata ihtiyaç duymayacağı 1,5 milyon tonluk pamuk üretim miktarına ulaşabileceğini söyledi.
Tören sonrasında Ekonomi Bakanı Zeybekci'nin yönettiği açık artırmada, Menemenli üretici Gürkan Eser'in getirdiği 300 kilogram pamuk, kilogramı 100 liradan, pamuk çekirdeği ise kilogramı 5 liradan Tariş Pamuk Birliği tarafından satın alındı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Borsası'ndaki pamuğun ilk ürün töreninden sonra 25- 26 Ekim 2017 tarihlerinde Ege Bölgesi'nde ilk kez yapılacak Ege Ekonomik Forum'un basın toplantısına katıldı.
Türkiye'den ve yurt dışından önemli isimlerin de konuşmacı olarak katılacağı forumun, küresel gelişmeler ışığında bölgesel vizyon sağlamasının amaçlandığı ifade edildi. 'Türkiye ve global büyüme sorunları' ile başlayacak Ege Ekonomik Forum, Türk ve Yunan dostluğunun ortaya konulacağı 'İki Yaka Bir Deniz', 'Ege Bölgesi ekonomisi ve sanayisi', 'Sürdürülebilir inovatif tarım', 'Bölgenin enerji üssü olması', 'İpek Yolu'ndan günümüze ticaret ve lojistik', 'Ege'nin muhteşem kentlerinden geleceğin kentlerine' ve son olarak da 'Ege Bölgesi'nin marka değerleri'nin ortaya konulacağı oturumlar düzenlenecek.
TANITIM TOPLANTISINI DA BAKAN YAPTI
Forumun tanıtımı için yapılan basın toplantısına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, EİB Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, EGEV Başkanı Mehmet Ali Susam, Doğuş Yayın Grubu Ekonomi Grup Başkanı Servet Yıldırım, Özgencil Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Özgencil ile Ege Bölgesi'nin oda, borsa, sivil toplum örgütlerinin başkanları ile medya temsilcileri de hazır bulundu. Toplantıda konuşan Bakan Zeybekci, "Egeli olmanın kıymetini bilmemiz gerekir. Ayrılıklarımız, bizim için birer zenginliktir. Farklı görüşlerde olmamız, bizim için kardeşliğimizin gereğidir. Ege'nin başkenti olarak İzmir, Batı Anadolu'nun başkentidir, Bu on bin yıldan beri böyledir. 10 bin yıldan beri böyle olan İzmir'e tekrar bu özelliğini kazandırmamız lazım. Onun için bu etkinliklerde hep İzmir aklımıza gelir. Ege'yi hayal ederken, İzmir'i ve Akdeniz'in birbirine bağlantısını hayal ediyorum. Her metrekaresinde 10 bin yıllık tarihi hayal ediyorum. Adım atacak yer yok. Ege'de adım atılan her yerde tarih var. Bu kadar dünyanın en iyi unu, şekeri, yağı varken, en güzel tatlıları helvaları yapamıyoruz diyecek olursak, dostlarla kafa kafaya verip düşünmemiz lazım. Onun için EGEV gibi kurumlara lazım" dedi.
Forum sırasında Yunanistan'a yönelik davetlerin de olacağını anlatan Zeybekci, "Başbakanımız, Yunanistan Başbakanı'nı davet etti, biz de mevkidaşlarımıza ettik. Bunu bir orada, bir burada yapmayı teklif etmek lazım. Zenginlikleri paylaşmak lazım" diye konuştu.
Zeybekci, Ege'deki illerin de Ege şemsiyesi altında toplanması gerektiğini sonrasında da diz vura vura muhteşem bir zeybek oynamalarını, bunun sonrasında da gerisinin geleceğini ifade etti.
PROTOKOL İMZA TÖRENİNE KATILDI
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Batı Anadolu Serbest Bölgesi'nin ön protokol törenine katıldı. Törende konuşan ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Faruk Güler, "Esbaş olarak serbest bölge kurup, çalıştırma tecrübesine sahibiz. Uzmanlığımız bu. Batı Anadolu Serbest Bölgesi'ni mükemmellik merkezi yapmak için var gücümüzle çalışacağız. Türkiye'de 18 serbest bölgede çalışan üç kişiden birisi Ege Serbest Bölgesi'nde çalışıyor. İzmir'in toplam ihracatının yüzde 20'si kadar ihracat yapıyoruz. İhracatımızın kilogram değeri 8.6 dolardır. Yüksek katma değerli ürünler üretiyoruz. 20 bin 300 arkadaşımız görev yapıyor. Yeni kurulacak serbest bölgede de 20 bin civarında arkadaşımız görev alacak. Serbest bölge demek, gelişme demek. Bu Gaziemir'de böyle oldu. Bergama'da da böyle olacak. Yatırım yapmaya talibiz. Görev aldık, paydaşlarımızla özveriyle çalışacağız, yeni bir mükemmellik merkezi kurucağız" dedi.
'İZMİR SERBEST BÖLGELER ŞEHRİ OLACAK'
Törende konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise, "İzmir serbest bölgeler şehri olacak" sözlerini hatırlatıp, "Bu sözü İzmir'de söyledik. Sözlerini unutanlardan olmadık. İki tane serbest bölge için adım attık. Ön protokol, serbest bölge ilanı değil. O Bakanlar Kurulu kararı ama, yüklenici firmaya biz varız, gerekliliklerin yerine getirirsen Bakanlar Kurulu kararını sağlayıp, gerçekleştireceğiz diyoruz. Serbest bölge önemli. En son çıkan kanunla, serbest bölgeler büyük avantajlara sahip. Teşvikler uygulanabilir hale geldi. Vergilendirme, taşımayla ilgili aksaklıklar vardı. Bunların hepsini giderdik. Bugün gelinen noktada serbest bölgeler olarak istediğimiz şeyleri aldık. İzmir'le ilgili farklı bir hayalimiz var. O hayal, hala devam ediyor. Onu nu hala kovalamaya inatla devam ediyoruz. İnşallah o olduğu zaman İzmir'e çok yakışacak. Onu o zaman paylaşırız. Önden gidenler kazanacak. Biz de Türkiye olarak önden gideceğiz. Serbest bölgeler önden gidişlerimizin en önemli enstrümanlarından olacak. Ama önce İzmir serbest bölgeler şehri olacak" dedi.
Konuşmalardan sonra Batı Anadolu Serbest Bölgesi'nin ön protokolü imzalandı. (AA,DHA)