İstanbul'un Pendik ilçesinde, hamile kadının bulunduğu araca saldıran baklavacı kardeşler için 24 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Hüseyin Sel ile Hasan Sel katıldı. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu.
Sanık Hüseyin Sel, müştekilerin kendi aracına arkadan çarptığını ve kimsenin otomobilinin önünü kesmediği iddia etti.
Sanık Hüseyin Sel, "Her insan gibi ben de arabama kast ya da taksirle dahi olsa arkadan çarpıldığında inip, çarpan şahısla konuşmak istedim. Müştekilere yönelik herhangi bir haksız eylemim bulunmamaktadır. Abime yönelik ise engelleyici ve önleyici davranışlarda bulundum. Sözlerimle, abimin davranışlarını önlemeye çalıştım. Abimi uyararak davranışlarını engellemeye çalıştığım ortada olmasına rağmen ‘hürriyeti tehdit’ ile nasıl suçlandığımı dahi anlamamaktayım" diye konuştu.
Diğer sanık Hasan Sel ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini kaydettiğini belirtti.
24 YIL 6 AYA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDİ
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, otomobili Hüseyin Sel’in kullandığını ve müştekilerin otomobili hamle yaptığını hatırlattı.
Sanıkların boş olan yolda, herhangi bir olumsuzluğa meydan vermemek için uzaklaşmadıklarının belirtildiği mütalaada araçlarını durdurup müştekilerin araçlarına doğru hamle yaptıkları ifade edildi.
Savcı, her iki sanığın da "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 5’er yıldan 24 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
Savcılık, Hasan Sel hakkında "Kara ulaşım araçlarını alıkoyma" suçundan hapis cezası verildiğini ve bu hükmün kesinleştiğini belirterek cezada hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını hatırlattı.
''ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİ UYGULANMASIN'' TALEBİ
Savcılık Hüseyin Sel hakkında ise bu suçtan düşme kararı verilmesini talep etti.
Ayrıca mütalaada sanıkların, müştekilerin aracın kapısını kilitlemesi nedeniyle bir zarar veremeyeceklerini anlayıp, vatandaşların müdahalesiyle eylemlerini sonlandırdıklarını öne sürerek sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasını istedi.
Taraf avukatları mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmek için süre talep etti. Mahkeme taraflara süre vererek duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 2019 yılında hazırlanan iddianamede, Hasan Sel'in, Pendik'te 6 Temmuz 2019 tarihinde yol verme tartışması yaşadığı 7 aylık hamile Ayfer Bahçıvan ve Yunus Emre Bahçıvan'ın içinde bulunduğu aracı darbederek aynasını kırdığı, kaputuna çıktığı belirtiliyordu.
Sanık Hüseyin Sel'in de aracı müştekilerin aracının önüne kırarak durdurmaya zorladığı öne sürülen iddianamede, her iki kardeşin de "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Mala zarar verme" ve "Kamu ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma" suçlarından 5 yıl 4 aydan 20 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyordu.
Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2020 yılında verilen kararda her iki sanık da "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4'er yıl 2'şer ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, "Ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulması" suçundan da sanıkları 10’ar ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Mahkeme, şikayetçilerin şikayetlerinden vazgeçmeleri nedeni ile sanıklar hakkında, "Mala zarar verme" suçundan açılan davanın düşürülmesine karar vermişti.
Yerel mahkemenin kararını inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesi ise sanıklara verilen cezaların şahsileştirilerek hüküm kurmadığını ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasının nedenin gerekçeli kararda belirsiz bırakıldığını öne sürmüştü.
Daire sanıkların müştekinin aracının özel olarak yolunu kesmediğini, engel koymadıklarını ve buna benzer dış bir etkenle durdurmadıklarını dikkate alan Daire, "Kara ulaşım araçlarını alıkoyma" suçunun unsurlarının oluşmadığı halde bu suçtan sanıkların mahkumiyetlerine karar verildiğini belirtmişti.
Sanıkların müştekilerin şahıslarına bir zarar vermeden olay yerinden ayrıldıklarının anlaşıldığı belirtilen kararda, sanıklar hakkında ‘Hürriyeti tahdit’ suçu yönünden ‘Etkin pişmanlık’ hükümlerinin uygulanmamasının nedeninin belirsiz bırakıldığı da ifade edilmişti. Daire, yapılan istinaf başvurusunu yerinde görerek yerel mahkemenin verdiği kararı bozmuş dosyayı yeniden yerel mahkemeye göndermişti. (DHA)