Halil İbrahim GÜLER/GERÇEKİZMİR- İklim değişikliğinin etkileri, alınmayan önlemler, su yönetiminde doğru ve etkin bir politika uygulanmaması sonucunda kuraklık İzmir’de artarak devam ediyor. Türkiye’nin nüfus yoğunluğu yüksek ve önemli bir tarım alanı olan İzmir’de oluşan tablo korkutuyor.
“YAĞIŞLARIN ETKİSİ OLMADI”
Geçtiğimiz hafta etkili olan yağışın İzmir’deki barajlardaki doluluk oranında olumlu bir ivme kazandırmadığını belirten Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Geçtiğimiz cuma günü İzmir’deki doluluk oranı 11,35 idi. Pazar günü ise doluluk oranı 11.22 civarına düştü. Yani yağışların barajdaki doluluk oranlarına etkisi olmadı. Bu çok çok düşük bir oran” diye konuştu.
“YAĞIŞ REKORU KIRILMASI GEREKİYOR”
İzmir’de baraj doluluk oranlarını düşüklüğüne dikkat çeken Yaşar, “Bu yıl yağmur dönemi sonrası yüzde 11 olan barajların doluluğu yüzde 30’lara çıkması gerekiyor. Ama bu mümkün değil. Olursa tüm zamanların yağış rekoru kırılması gerekiyor. Biz geçen sene barajların yüzde 27,5’in yüzde 27’sini kullandık. 2022 yılında bu değerler yüzde 42 civarındaydı. Bu sene bu oranı yakalayamayacağız” dedi.
“YERALTI KUYULARINI BOŞALTTIK”
“Ne yapacağız, yeraltı sularını kullanacağız” diyen Yaşar sözlerine şu şekilde devam etti:
“2020 yılında barajlarımız yüzde 90’lara yakın doluyken biz suyun yüzde 55’ni kuyulardan çektik. Kuyudan çekmek, çok enerji demek. Zaten Manisa’nın altını boşalttık. Gölmarmara’yı kuruttuk. İZSU’nun da biraz bilimi kullanması gerekiyor. Neden kullanılacak suyun varken gidip yeraltı sularını kullanıyorsun? Yeraltı suları rezervdir. Bunların dikkatli kullanılması gerekiyor. Bu bölgelerde 4-5 yıl yağmurun yağmadığı yıllar vardır. Şimdi yeraltında obruklar oluşmaya başladı. Bu nedeniyle İzmir suya en çok para veren ili haline geldi.”
"GÖRDES’İN YÜZDE 9’UNDAN FAZLASI DOLMUYOR"
Kentte zaman zaman tartışma konusu olan Gördes Barajı ile ilgili de açıklamalarda bulunan Yaşar, “Gördes Barajı’nda maalesef yapılan çok büyük yanlışlıklar var. Yüzde 9’undan fazlası dolamıyor. Tahtalı Barajı çok büyük bir baraj. Dolu bir Tahtalı Barajı’nda hiçbir yerden su alınmasa bile 1,5, 2 sene İzmir’in ihtiyacını karşılayabilecek durumda. Gördes Barajı kapasitesi, Tahtalı Barajı’nın daha üzerinde ama altı çatlak” açıklamasında bulundu.
"İZMİR FAKİRİN DE FAKİRİ"
İzmir’de kişi başına düşen su miktarının çok az olduğunu altını çizen Yaşar, “Geçtiğimiz günlerde Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı ‘su kesintisi’ yapabiliriz dedi. Bizim de uygulamamız gerekiyor. Bu konu siyaset üzeri bir konudur. Bunun siyasetinin yapılmaması gerekiyor. Türkiye’de kişi başına bin 300 metreküp düşer. İzmir’de ise bu rakam 600 metreküp. Bin metreküp fakirlik sınırıdır, biz fakirin de fakiriyiz. İzmir tarımda da çok önemli bir yer tutar. Özellikle kışlık sebzede Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 70’ni İzmir sağlar. Bu su daha çok biter. O yüzden suyu yönetenlere biraz dikkat edilmesi gerekiyor” diye konuştu.