Doğu Akdeniz'de her fırsatta kararlılık mesajı veren Ankara, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Türkiye'nin ulus lararası hukuktan doğan hakSeyfettin larından vazgeçmeyeceğini ve Ersöz bölgede oldubittilere müsaade Ankara edilmeyeceğini vurgulamaya devam ediyor.
Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma gemisi ve Fatih sondaj gemisiyle derin sondaj çalışmaları devam ederken, ikinci sondaj gemisi Yavuz da geçtiğimiz haftalarda Doğu Akdeniz'e uğurlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karpaz yarımadası açıklarında çalışma yapacak olan Yavuz'un bir hafta içerisinde KKTC'den alınan ruhsat bölgesinde, sondaja başlayacağını duyurdu. Gemilere tam koruma
GEMİLERE TAM KORUMA
Milliyet gazetesinden Seyfettin Ersöz'ün haberine göre, bölgede sondaj çalışması yapan Türk gemilerine ise Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları tam kapasite ile refakat ediyor. Rum yönetiminin olası taciz girişimine karşı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı firkateyn ve hücumbotlar sondaj gemilerine koruma sağlarken, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı F-16 jetleri de havadan koruma sağlıyor. Geçtiğimiz günlerde de Türk Hava Kuvvetleri'ne ait F-16 savaş uçağı, Fatih sondaj gemisi ile ona refakat eden TCG Barbaros Fırkateyni'ni, alçak uçuşla selamladı.
10 SİHA MAVİ VATANS EMALARINDA
Ege ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye güç çarpanı kazandıracak, silahlı ve silahsız insansız hava araçları da “mavi vatan" semalarında uçuş yapıyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine bu yıl alınan 10 adet Bayraktar TB2 SİHA Ege ve Akdeniz'de, sürekli uçuş yapıyor. Dalaman'dan kalkan SİHA'lar Ege açıklarında, Kıbrıs semalarında ve sondaj faaliyetinin yapıldığı bölgede uçuş yaparak, gemilere havadan eşlik ediyor.
OYUN DEĞİŞTİRİCİ ETKİ
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz konuya ilişkin Milliyet'e yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Türkiye son 20 yılda insansız hava araçları (İHA) alanında stratejik kazanım sağladı. Gururla söylemeliyim ki, İHA'ları Türk Silahlı Kuvvetleri'nde kuvvet yapısına ilk almayı tasarlayan ve gerçekleştiren kuvvet, Deniz Kuvvetleri olmuştur. Deniz Kuvvetleri, Uzun Ufuk projesini henüz 1990'li yılları basında gündeme getirdiğinde Ege'deki karmaşık coğrafyanın yarattığı keşif ve gözetleme zafiyetini İHA'larla giderme stratejisini benimsemişti. Bu maksatla ilk İHA'lar Deniz Kuvvetleri için İsrail'den alinmişti. Ancak o dönemde PKK ile mücadele yoğunlaşınca Heron'lar Hava Kuvvetleri'ne devredildi ve Güneydoğu'ya sevk edildi.
"MİLGEM KADAR ÖNEMLİ"
Türkiye'nin önce İHA sonra SİHA tasarlayan ve üreten ülkeler arasına girdiğini belirten Gürdeniz "Bu başarı en az MİLGEM başarısı kadar önemli oldu. O nedenle Deniz Kuvvetleri'nin yeni dönemde gerek karada, gerekse gemide konuşlu İHA ve SİHA'larla taktik, operatif ve stratejik düzeyde faaliyet gösterebilme yeteneğine kavuşması, Ege gibi karmaşık kıyı deniz harbinin tüm vechelerinin uygulandığı bir deniz alanında ciddi oyun değiştirici ve kuvvet çampani etkisi yaratacaktır."