MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Baro Başkan Adayı Aksay’dan ‘adli yıl’ mesajı: Yargı tam bağımsız olursa…
Güncel
4 Eylül 2018 Salı 09:27

Baro Başkan Adayı Aksay’dan ‘adli yıl’ mesajı: Yargı tam bağımsız olursa…

İzmir Barosu’nda yapılacak seçimlerde Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’ndan aday olacak Baro Eski Genel Sekreteri Atalay Aksay, yeni adli yıl mesajında “Kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının tam ve eksiksiz uygulanması halinde, ülkede hukuk güvenliği olacağından, ülke ekonomisi daha güvenli, yatırımcısı güvence altında, krizlere daha dayanıklı olacaktır” ifadelerine yer verdi.

GERÇEKİZMİR – İzmir’de 2018-2019 adli yılı Bayraklı Adliyesi A protokol kapısı girişinde yapılan törenle açıldı. 

Yeni adli yılla ilgili Ekim ayında sandık başına gitmeye hazırlanan İzmir Barosu cephesinden de önemli mesajlar geldi. 

İzmir Barosu’nda yapılacak seçimlerde Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’ndan aday olacak Baro Eski Genel Sekreteri Atalay Aksay da adli yıl açılış açıklamasında önemli mesajlara yer verirken, ‘adalet ve kuvvetler ayrılığı’ vurgusu yaptı. 

İŞTE O AÇIKLAMA 
Hak aramayı meslek edinmiş, hayatlarını adalete adamış değerli meslektaşlarım, yeni adli yılın başında hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlarken, mesleğimize ve ayrılmaz bir parçası olduğumuz yargı erkine dair önemli bulduğum bazı düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Öğrenmenin ilk evresi ve en ham halidir, yaşayarak öğrenmek. Deneme yanılma, toplumun genelini ilgilendiren konularda bir tercih olamaz, olmamalıdır. Toplumda, özellikle adalet ve eğitimde feda edilecek tek bir fert bile yoktur. Halkları gelişimin tüm imkanlarından faydalanan ve gelecek nesillerine çağdaş seviyede yaşam standartlarını miras bırakan tüm ülkelerin vatandaşları, adalet ve eğitim endişesi yaşamayan insanlardır. 

Adalet mülkün temelidir! 
Bunu yeniden yaşayarak öğrenmek zorunda değiliz.

Adaleti ile nam salan Hz. Ömer’den, bu ülkenin kurucusu ve kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk’e kadar adalet, toplumu düşünen her liderin vazgeçilmez ısrarı olmuştur. O halde toplumun adaleti için, adaleti emanet ettiğimiz yargıya adaletli davranmak gereklidir. Asıl olan toplum vicdanıdır, Yargıç ve Cumhuriyet Savcısı atamalarında, tayinlerinde adalet ve liyakatın varlığı konusunda toplum vicdanında en ufak bir şüphe olmamalıdır. Yargının siyasallaştığı gibi söylemler yerini, adalete güven, hakimlik ve savcılık teminatının istisnasız örnek uygulamaları almalıdır. Her birey emsal bağımsız yargı kararlarını konuşmalı, çocuklar bu örneklerle büyümelidir ki, gelecek daha aydınlık ve yaşanabilir olsun. 

Nitekim son dönemde ülke gündemini meşgul eden ekonomik ve siyasi tüm sorunların odağında hep adalet ve hukuk güvenliği vardır. Siz topluma yargının bağımsızlığı konusunda yeteri kadar güven telkin edemezseniz, bu kez küresel çıkar peşinde koşan devletler de, sizin adalet sisteminize türlü sebepler için müdahale etme cüretinde bulunabilir. Türkiye’nin egemenlik hakkına yönelik bu tarz yaklaşımlara karşı milli ve sert bir duruş sergilemek zorundayız. Ancak bu duruş, kendi yargı sistemimizin sorunlarını da göz ardı etmemiz anlamına gelmemelidir.  

Ülke gündemini işgal eden ekonomik ve siyasi sorunları biraz irdelediğimizde, Türkiye’deki yargı sisteminin yapısal sorunları ve yürütmenin yargı üzerinde müdahaleci ve etkin olduğu algısının yattığı gerçeği ile yüzleşiriz. Aynı şekilde, Türkiye’den çıkan yabancı sermaye kadar, yurt dışında arayışa giren yerli sermayenin de hukuk güvenliğine dair kaygıları olduğu gerçeği de inkar edilemez. Uzun süren Olağanüstü Hal uygulaması ve yarattığı çekincelerle birlikte, yargı erki ciddi bir güven bunalımı yaşamakta ve yaşatmaktadır.

Yargı tam bağımsız olursa… 
Türkiye’de anayasa değişikliği sonrası güçlü başkanlık modeli, yargının bağımsızlığı yönündeki kaygıları ortadan kaldırmamış aksine arttırmıştır. Kuvvetler ayrılığının kurucusu Montesquieu’ya göre: “Yargı kuvveti, yasama ve yürütme kuvvetlerinden ayrılmış değilse hürriyet yoktur”. Kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının tam ve eksiksiz uygulanması halinde, ülkede hukuk güvenliği olacağından, ülke ekonomisi daha güvenli, yatırımcısı güvence altında, krizlere daha dayanıklı olacaktır. Aynı şekilde, yürütmenin yargı üzerinde etkisi olamayacağından, ülkeyi yönetenlere, başka ülkelerden kabul edilemez istekler, baskılar gelemeyecektir. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı ekonomik ve siyasi sorunların çözümünde yargı reformu ile bağımsız, adil bir yargı sistemi kesin çözüm ve birlik beraberliğimizin de, ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızın da teminatı olacaktır.

Yeni bir adli yıla girerken, sadece yargının sorunlarını değil onun vazgeçilmez unsuru olan savunmanın sorunlarına karşı çözüm odaklı çalışmalar yapmak, genelde olduğu kadar, yerelde de avukatın haklarını savunmak ve olanaklarını arttırmak önceliğimiz olmalıdır. Meslek ve meslektaş odaklı yaklaşımımızı “Baro, avukat içindir” anlayışı ile yıllardır dile getiriyoruz. Bu adli yılda da bu yönde çalışmaya devam edeceğiz.
Savunmanın sistemsel sorunları tartışılırken, hukuk fakültelerinin yeterli kriterler ve eğitim kalitesi gözetilmeksizin ardı ardına açılmaları ile mezun olacak hukukçu sayısı bundan sonra savunmanın ilk sıradaki sorunu olmuştur. İzmir Barosu’nun bundan sonraki önceliği Avukatlık Sınavına ilişkin yasal düzenlemenin yapılması için kamuoyu oluşturmak olacaktır. Yeni dönemde siyasi parti ayırımı yapılmaksızın her milletvekiline rutin aralıklarla bu konunun hassasiyetini anlatan dosyalar gönderilecektir. Ayrıca hukukçu milletvekilleri ile tek tek, yüz yüze görüşmeler yapılacaktır. Tüm baroların önceliği, mesleğin geleceği açısından mesleğe girişin sınav kriterine bağlanması ve şehir kotalarının oluşmasıdır. 

Ekim ayında yapılacak olan İzmir Barosu Seçimli Olağan Genel Kurulunda, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun başkan adayı olarak, sadece oyunuza değil güveninize ve desteğinize de talibim. Genç, dinamik ve çözüm odaklı yaklaşımımızla, yetkin ve donanımlı ekibimizle, gençlerin enerjisi, duayen meslektaşlarımızın tecrübesi ile göreve hazırız. Geleceği, geçmişin birikimiyle kucaklıyor ve değişimi gerçekleştiriyoruz. Gelecek, İzmir Barosunun Cumhuriyetçi, Atatürkçü, bağımsızlığa, özgürlüğe, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanan avukatları eliyle gelecektir. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir