MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Baro Başkan Yardımcısı Dalkıran'dan 'bant daraltma' yorumu
Güncel
15 Kasım 2022 Salı 09:27

Baro Başkan Yardımcısı Dalkıran'dan 'bant daraltma' yorumu

Ülkeyi yasa boğan hain saldırı sonrası alınan güvenlik önlemleri arasında BTK’nın bant daraltma kararı tartışma konusu oldu. İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Dalkıran kararı ve uygulamayı ‘Haber alma hakkı her şeyin üzerindedir’ vurgusuyla yorumladı.

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Türkiye hain bir terör saldırısıyla sarsıldı. Ülkenin ve İstanbul’un en işlek ve kalabalık caddelerinin başında gelen İstiklal Caddesi’nde Pazar günü meydana gelen bombalı saldırıda 6 kişi yaşamını yitirdi. 

Bombalı saldırının faili kısa sürede yakalanırken, toplumun tüm kesimlerinden teröre lanet mesajları geldi. 

Yasın gölgesinde patlama sonrası hayata geçirilen güvenlik uygulamaları da tartışma konusu oldu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu(BTK) ülke genelinde bant daraltma uygulamasının hayata geçirildiğini açıklarken yanlış ve yanıltıcı haberlerin yayılmasını engellemek için uygulanan ‘bant daraltma’ya hukukçular ve topumun bazı kesimleri tepki gösterdi. Kullanıcılar kısıtlamayı internet ya da başka bir açık ağ üzerinden özel bir ağa bağlanmayı sağlayan Virtual Private Network (VPN) kullanarak aşma yoluna giderken konuya ilişkin ‘halkın haber alma hakkı engelleniyor’ eleştirileri geldi. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin BTK Başkanı ve diğer kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. 

Konu hakkında açıklamalarda bulunan İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Zöhre Dalkıran ise haber alma hakkının her şeyin üzerinde tutulması gerektiğini söyledi. 

İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Dalkıran sözlerine, “Erişimin engellenmesi ile ilgili internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve yayınlar yolu ile işlenen suçlarla mücadele edilmesi ile ilgili kanun 2015 yılında yayınlandı. Bu alan 2015 yılından önce bu kadar geniş yetki verilmiş bir alan değildi.  2015 yılında yapılan değişiklik ile  milli güvenliğe, genel sağlığa… gibi genel sınırlamalar içeren geniş bir tanımlama yapılarak bakanlığın, emniyetin ya da savcılığı yayınlanmasında sorun gördüğü ya da yayınlanmasının sakıncalı olduğunu düşündüğü bütün halleri oldukça genişletmiş oldular ve bu kapsamda erişimin engellenmesinin yolunu açtılar. Bu erişimin engellenmesi yasal mevzuatımızda var mı, var, ancak bu yetki kullanılırken keyfi olmaması, halkın haber alma hakkının engellenmemesi, basının haberleri halka ulaştırma anlamındaki olanaklarının tamamen ortadan kaldırılmaması gerekiyor. Hem ulusal ve hem de uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan nedenlerle erişimin engellenmesi ancak temel hakları zedelemediği zaman ve ölçüde kullanılabilir’’ diyerek başladı. 

Dalkıran BTK kararı ile uygulanan bant daraltma uygulaması hakkında konuştu. Dalkıran, ‘’Bu bant daraltma uygulaması tamamen Temmuz ayında yürürlüğe giren ve kamuoyunda ‘sansür yasası’ olarak bilinen yasa ile alakalı. Onun Anayasa Mahkemesi’nde iptal süreci devam ediyor. O yasaya yönelik eleştiriler devam ediyor bu olayla ilgili biz gördük ki sansür yasası da 2015 tarihli yasa da gerçekten suçun, suçlunun önlenmesi ile ilgili değil. Yaşanan örneklerde gördük ki suçlar önlenemediği için bu suçla mücadele edilemeyip de ortaya çıkan olayı sağlıklı ve güvenli bir şekilde haber alma hakkını engelleme olarak kullanıldı. Çünkü halk basın ve yayın yoluyla haber alamayınca oldukça kirli bilgi devreye girdi. Geçmiş yıllardaki görüntüler servis edildi. Herkes kendine göre yorumlar yaptı. Hatta bir meslektaşımıza yönelik çok haksız bir ithamda bulunuldu ve can güvenliği tehlikeye girdi. Aslında sansür uygulamak yerine erişimi engellemek yerine sağlıklı bilgi akışı sağlansa halka haber alma hakkı tanınmış olsaydı bu kadar kirli bilgi ortalıkta dolaşmayacaktı. Sansür yasası olarak bildiğimiz yasa ile bunların hepsi düzenlenmiş. Bunu mahkeme kararı ile yapabiliyor ama biz bir sulh ceza mahkemesi kararı alındığını duyduk. Sulh cezadan bir karar var diye bir bilgi geldi’’  dedi. 

"HABER ALMA HAKKINI HER ŞEYİN ÜZERİNDE TUTMALISINIZ!"
Sözlerine devam eden Dalkıran, ‘‘Sonuç itibari ile haber alma hakkını her şeyin üzerinde tutmalısınız, velev ki biri yalan haber yaptı. İşletirsiniz mekanizmalarını cezasını verirsiniz. Başlangıçta bir hakkı ortadan kaldıracak şekilde kararlar almak uygulamalar yapmak telafisi mümkün olmayan şeyler ortaya çıkabilir. Diğerinde telafi yok diğerinde suçlu varsa ortaya çıkartır yargılarsın. Çok ciddi bir uluslararası anlamda da haber almak hakkı en önemli haklardan biri’’ ifadelerini kullandı. 

"TOPLUMA SAĞLIKLI MESAJLARIMIZI DA İLETEMEDİK"
Dalkıran sözlerini sonlandırırken, “Sivil toplum kuruluşları da tepkilerini gösteremedi. Topluma sağlıklı mesajlarımızı da iletemedik. Kendileri yasakladıkları bir mecra ile halka ulaşmaya çalıştılar diğer kamu kuruluşları da mesajlarını halka ulaştıramamış oldular. Herkes whatsapptan birbirine yazıp, önceki bilgileri kullanmaya çalıştı. Burada silahlı çatışma var iddiaları, panik ve infaal yaratılmasına neden oldu,  yayın kanalları açık olsa sağlıklı bir haber akışı yasalara göre kurulmuş haber sistemlerimiz var tvler var, gazeteler var sonuçta tabi oldukları bir yasal düzenleme var ve bu çerçevede bize yayın yapmakla yükümlüler’’ diye konuştu. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir